İnternet üzerinden video izleme servisleri mini-platform savaşlarının alanı hâline geldi. Farklı servislerin 4K, yüksek dinamik aralıklı video ve diğer yeni teknolojilerle pozisyonlarını sağlamlaştırmaya çalıştığını görüyoruz. Yeni teknolojiler alanında son adımı Netflix Dolby Atmos ses formatıyla atıyor.
Dolby Atmos’u ses format destekleri arasına ekleyen Netflix, bu desteği ilk olarak Bong Joon-ho’nun Okja adlı filmiyle sunuyor. Ayrıca bu film Dolby’nin yüksek dinamik aralıklı video formatı Dolby Vision ile yayınlanıyor.
Çevresel ses sistemleri on yıllar boyunca sinemalarda ve evlerde kullanılıyor. Ancak 2012’de ilk kez ortaya çıkan Atmos formatı film yapımcılarına yaratıcı seçeneklerinde artan esneklik sunmasıyla dikkat çekmişti. Tavana yerleştirilmiş hoparlörler sayesinde sesi izleyenlerin üstünden de sunmak mümkün hâle gelmişti. Ancak daha da önemlisi sesin ilk ortamında karıştırılıyor olmasıydı. 5.1 ve 7.1 sistemlerinde olduğu gibi, farklı seslerin belirlenmiş sayıda kanala yerleştirildiği statik, sabitlenmiş birleştirmeler yerine, Atmos ses unsurlarını sanal nesneler olarak görüyor ve bunlar sinema salonunda istenen her yere yerleştirilebiliyor.
Böylelikle değişkenlik artıyor, birleştirilmiş final sesin büyük tiyatrolardan daha küçük sinema sistemi kurulumlarına ve ev sinema sistemlerine kadar farklı ölçeklerde sunulması sağlanıyor. Ev sinema sistemleri için, Dolby’nin çeşitli iş ortakları çıkardıkları hoparlörlerle sesin bir odanın tavanından yansıması ve odada normal bir Atmos kurulumunun sağladığı yoğunlaştırılmış ses alanının bir çeşidinin yeniden oluşturulması sağlanıyor.
Her yeni teknolojide olduğu gibi, bu yeni teknolojinin de başlangıcı kısıtlı bir alanda oluyor. Netflix’in Dolby Atmos içerikleri uyumlu 2017 model LG televizyonlarında izlenebilecek. Bunun yanı sıra Xbox One ve Xbox One S de bu desteği sunacak. Tabii ki, Atmos’un ev sinema desteğine sahip sistemler gerekecek, ancak Xbox kullanıcıları arzu ettikleri takdirde kulaklıklarıyla sanallaştırılmış Atmos ses birleşimini dinleyebilecekler.
Desteklenen cihaz sayısının ve tabii ki, içerik sayısının zamanla artması bekleniyor. Netflix ise doğal olarak kendi yapımları olan orijinal filmlere odaklanıyor. Blame!, Adam Wingard’ın Death Note ve Will Smith’in başrolünde olduğu Bright gibi filmler yıl sonuna kadar Dolby Atmos desteğiyle çıkacak. Her ne kadar bu ses desteği farklılaşmada küçük bir detay olsa da, her bir film izleme servisinin uzun vadeli stratejisinde önemli bir yer tutan orijinal içeriklerde sunulması büyük önem taşıyor.
Sinema kalitesinde çevresel ses desteği ve yüksek dinamik aralıklı video gibi teknolojiler evde film izleme deneyimini sinemalara daha da yaklaştırıyor. Netflix’in de bu teknolojileri desteklemesi ve ona uygun içerikler sunması evde oturup film izlemeyi daha da anlamlı ve tercih edilir hâle getiriyor.