Teknoloji

Nesnelerin İnterneti: Nedir, dünyayı değiştirmeye aday mı?

Son dönemde sıklıkla telaffuz edilen kalıplardan biri olan ”Nesnelerin İnterneti” kulağa ilk etapta fazlasıyla niş bir endüstri için teknolojik bir tanım olarak gelse de, Google’ın Nest için 3.2 milyar dolar ödemesi bu kavramın kulağa geldiği kadar bir gruba özel olmadığını kanıtlıyor.

nesnelerin-internet-150114

Nesnelerin İnterneti kavramının karmaşık bir yapısı olduğu gerçeği değişmese de, bu durum endüstrinin her geçen gün gelişmesini ve sektöre yeni oyuncular katılmasını engellemiyor. Geleceğin hareketi olarak tanımlanan Nesnelerin İnterneti hakkında akla gelen ilk soruların cevaplarını sizler için sıraladık.

Nesnelerin İnterneti nedir?

Günlük nesnelerin internete bağlanmasını ve hep birlikte bir sistem oluşturmasını temsil eden Nesnelerin İnterneti, aynı zamanda konvansiyonel bağlı cihazlar ve akıllı aletler arasındaki yakınsamayı temsil ediyor. Nesnelerin İnterneti konseptinin uygulandığı ve aralarında giyilebilir teknoloji ürünlerinin de bulunduğu pek çok cihaz geçtiğimiz hafta Las Vegas’ta düzenlenen CES 2014 fuarında görücüye çıktı. Gerek küçük gerek büyük pek çok şirketin ilgi gösterdiği bu cihazlar aynı zamanda bağlı cihaz kategorisinde değerlendirilirken, temel amaç olarak insanların bilgiye bir bilgisayar başına oturmadan veya başka bir insanla iletişime geçmeden ulaşması olarak gösteriliyor.

Nesnelerin İnterneti kavramını kim ortaya attı?

Nesnelerin İnterneti kavramının ilk olarak 1999 yılında Kevin Ashton tarafından Procter & Gamble’da çalıştığı sırada ortaya atıldığı söyleniyor. Daha sonra MIT bünyesinde Auto-ID Center’ı hayata geçiren isimlerden biri olan Ashton, 2009 yılında RFIDJournal’a verdiği röpörtajda Nesnelerin İnterneti kavramından derinlemesine bahsetmişti.

Neredeyse tüm bilgisayarların, dolayısıyla internetin bilgi için insana ihtiyaç duyduğunu dile getiren Ashton, o tarih itibarıyla internette bulunan 50 petabayt’lık verinin neredeyse tamamının insanlar tarafından sanal ortama aktarıldığını belirtmiş, ancak internete dair pek çok grafikte en önemli dağıtıcı olan insanların unutulduğuna dikkat çekmişti. İnsanların zaman, dikkat ve kesinlik konusunda zamanlarının sıkıntılı olduğuna dikkat çeken Ashton, bu durumun bilgi toplama sürecindeki temel sorun olduğunu vurgulamıştı.

2009 yılından sonra Nesnelerin İnterneti kavramının önemli ölçüde geliştiğini söyleyen Ashton, yine de daha gidilecek çok yolun olduğunu ve Nesnelerin İnterneti’nin dünyayı değiştirebileceğini belirtmeyi ihmal etmiyor.

Nesnelerin İnterneti nasıl örneklendirilir?

Nesnelerin İnterneti kavramının günlük yaşama yönelik etkisini merak edenler için IBM’in Smarter Planet ekibi tarafından hazırlanan 5 dakikalık video son derece önemli bir işlevi yerine getiriyor. Videoyu izlemeye zamanı olmayanlar için Nesnelerin İnterneti şu şekilde özetlenebilir:

”Nesnelerin İnterneti insanların ideal bir güne uyanmasını ve ideal bir gün yaşamasını sağlar. Sahibinin ajandasını kontrol ederek ilk randevu saatine göre onu uyandıran bir çalar saat, ev sahibi uyanmadan 30 dakika önce banyo veya kullanılacak diğer odaları ısıtmaya başlayan bir ısıtma sistemi, trafik durumundan sürücüyü haberdar eden bir araba, işyerine varmadan kısa bir süre önce kahve hazırlamaya başlayan bir kahve makinesi Nesnelerin İnterneti’ne örnek olarak gösterilebilir.”

Nesnelerin İnterneti Konsorsiyumu nedir?

Nesnelerin İnterneti Konsorsiyumu kurucuları tarafından donanım ve yazılım sağlayıcılar arasındaki işbirliğini tesis edecek bir grup olarak tanımlanıyor. Aralarında Logitech ve Ouya gibi şirketlerin de bulunduğu ve toplam 10 şirketten oluşan konsorsiyumun duyurusu geçtiğimiz hafta düzenlenen CES 2014’te gerçekleştirilirken, konsorsiyumun web sitesinden yapılan açıklamada ev otomasyonu, eğlence veya üretkenlik formunda kullanıcılara doğrudan temas edecek internet uyumlu cihazlara ve ilgili yazılım servislerine odaklanılacağı belirtildi.

Nesnelerin İnterneti kavramının hayata geçtiği mevcut bir cihaz var mı?

Halihazırda Nesnelerin İnterneti kavramının vücut bulduğu pek çok cihaz olsa da, Nest tarafından üretilen akıllı termostat ile duman ve karbonmonoksit dedektörleri göze çarpıyor. Bu durumun kuşkusuz en büyük nedeniyse Google’ın Nest’i 3.2 milyar dolar karşılığında satın alması. Nesnelerin İnterneti kavramının gelecekte kaplayacağı alanın büyüklüğünün farkına varan Google, bu konuda öncülük eden bir şirketi bünyesine katarak elini şimdiden güçlendirmiş oldu.