Yeryüzünde tanık olduğumuz büyük fırtınalar elektrik direklerini devirmeye veya yapılara zarar vermeye yetecek güce sahip. Ancak Jüpiter’in fırtınalarıyla karşılaştırıldığında, bu gezegenin fırtınalarının bir mumu söndürmek için harcadığınız nefesin kuvvetiyle eşdeğer seviyede olduğunu söylemek yanlış olmaz. Dev gaz kümesi yüzyıllarca varlığını koruyan girdaplarıyla biliniyor. NASA’nın Juno adlı uzay aracı tarafından çekilen bir çift fotoğraf ise en büyük Jüpiter fırtınalarını çok yakından gösteriyor.
Fotoğraf Jüpiter’in simgesel Büyük Kırmızı Noktasına ait. Aynı zamanda daha küçük boyutlu olan, ancak hâlâ gücünü koruyan Oval BA fırtınası da görünüyor. Bu, son birkaç on yıldır bir dizi dramatik değişiklikten geçiyor.
NASA konuyla ilgili açıklamasında, “Bu yeni bakış açısı, Büyük Kırmızı Nokta’yı ve Oval BA adı verilen devasa bir fırtınayı yakalıyor.” dedi. “2000 yılında üç küçük nokta çarpışıp birleştiğinde fırtına şu anki boyutuna ulaştı. Oval BA’nın yaklaşık iki katı genişliğindeki Büyük Kırmızı Nokta, aynı süreçten yüzyıllar önce oluşmuş olabilir.” şeklinde eklemede bulundu.
Üç küçük fırtına birleşip Oval BA’yı oluşturduktan sonra bile, bunun görünümü gelişmeye devam ediyor. NASA’nın belirttiği gibi, fırtınanın kenarına yakın yerinde bulunan koyu turuncu halka solgun sarı tonlarında bir beyaz hâlini almış.
NASA’nın paylaştığı fotoğraf 21 Aralık 2018 tarihinde çekildi. Juno, bu fotoğrafı çekerken gezegenin bulut kümesinin 38 bin 300 km ile 55 bin 500 km arasında değişen mesafelerde uzağında bulunuyordu. Fotoğraf ham hâline göre daha renkli hâle getirilerek detayların artırılması sağlandı.
Juno’nun güçlü ekipmanlarını kullanan bilim insanları, Jüpiter ve onun büyük fırtınaları hakkında son yıllarda daha fazla ayrıntıyı elde ediyor. Juno’nun verilerini kullanan araştırmacılar, Büyük Kırmızı Nokta gibi fırtınaları daha derinlemesine inceleme fırsatı buluyor. 2017 yılında yapılan bir çalışma, Büyük Kırmızı Nokta’nın genişliğinin atmosferde 322 kilometreye kadar ulaştığını göstermişti. Ancak bu noktanın hızlı bir şekilde küçülmekte olduğunu da ortaya koymuştu.