NASA’nın OSIRIS-REx görevi, Bennu asteroidinden alınan örneklerle 1.2 milyar mil yolculuğun ardından Dünya’ya döndü. Örnekler Güneş Sistemi’nin oluşumuna dair kritik veriler sunabilir.
NASA’nın OSIRIS-REx görevi, 2016 yılında fırlatıldığından bu yana Bennu asteroidinden yüzlerce gram materyal topladı. Bu materyal, bilim insanlarının Güneş Sistemi’nin en erken dönemlerini anlamalarına yardımcı olabilir. Görevin Program Yürütücüsü Melissa Morris, “Küçük gök cisimleri üzerine görevler yaparak, Güneş Sistemi’nin nasıl oluştuğu ve evrimleştiği hakkında ipuçları elde edebiliriz.” dedi.
Bilim kapsülü, OSIRIS-REx uzay aracından ayrılarak sabah saatlerinde Dünya’nın atmosferine 27.000 mil/saat hızla girdi. Kapsül, ABD Savunma Bakanlığı’nın Utah Test ve Eğitim Alanı’na saat 10:52’de iniş yaptı. Bu iniş alanı, ABD’nin en büyük kısıtlı hava sahası olma özelliğine sahiptir ve daha önceki NASA örnek dönüş görevleri için de kullanılmıştır.
Örnek toplamanın hassasiyeti
Görev yöneticisi Sandra Freund, “Bennu’nun yörüngesine girmek ve örneği toplamak için oldukça hassas bir navigasyona ihtiyaç duyduk,” dedi. “Hedefimize bir metreden daha yakın bir mesafedeydik. Bu da görev boyunca sahip olduğumuz navigasyon hassasiyetini gösteriyor.”ak
Bilim insanları, organik moleküler kimyanın izini sürmek istiyorlar. Temel yaşam blokları, asteroidler tarafından taşınmış olabilir. Bu teoriyi test etmek için asteroid materyaline ihtiyaç var.
NASA’nın OSIRIS-REx görevi, Japon uzay ajansı JAXA’nın Hayabusa ve Hayabusa 2 görevlerini izliyor. Her iki görev de birbirini tamamlıyor, zira her iki görevin topladığı materyal, farklı asteroidlerden geliyor.
Dünya’ya dönen örneklerin incelenmesi, Güneş Sistemi’nin ilk dönemleri hakkında daha fazla bilgi sunabilir. Melissa Morris, “Bennu’nun incelenmesi, gelecekte olabilecek bir asteroid çarpması riskini anlamamızı da sağlayabilir.” diye ekledi.
OSIRIS-REx görevi, Güneş Sistemi’nin oluşumuna ve evrimine dair yeni veriler elde etme potansiyeline sahip. Bennu asteroidi üzerine yürütülen bu çalışmalar, uzay ve astronomi biliminin geleceği için son derece umut vericidir.
