NASA’nın gelecek planları içinde büyük bir yer tutan Orion kapsülü, bir gün gecikmeli de olsa uzaya fırlatıldı. Kurumun gelecekte planladığı uzay yolculuklarının başarısı için bir test işlevi gören bu süreçten elde edilecek sonuçlar, NASA’nın önümüzdeki döneme ait yol haritasının daha somut hâle gelmesini sağlayacak. Kapsülün atmosfer ve uzaydaki zorlu koşullara uyum sağlaması durumunda uzayın derinliklerine doğru insanlı görevlerin oluşturulmasının önü açılacak.
Uzayda toplam 4 saat geçirmesi beklenen Orion, ilk etapta Dünya’nın etrafını turlarken, her biri turu 7 dakikada tamamladı. İkinci aşamadaysa Orion’un hızı 3600 milin üstüne çıkarıldı ve kapsülün Van Allen kuşağının üstüne çıkması sağlandı. Kapsüle yerleştirilen sensörler, yerdeki kontrol ekibine radyasyon kemerlerinin kapsülün kontrol mekanizmasını radyasyondan ne kadar koruyabileceği bilgisini verecek. Bu aşamanın ardından yeniden Dünya’ya dönüş süreci başlayacak. Bu süreçte kapsülün hızı 20 bin mile ulaşacağı için sıcaklık kalkanlarının atmosferde oluşacak yüksek sıcaklığa dayanması gerekiyor. Daha önce de test edilen paraşüt sisteminin 11 dakika içinde kapsülün hızını iyice aşağıya çekmesi ve durdurması bekleniyor.
Orion’un başarısı NASA’nın Mars’a ve uzayın diğer noktalarına insan göndermesi açısından hayati önem taşıyor. ABD’nin uzay mekiği programının sonlandırılmasından bu yana NASA, Uluslararası Uzay İstasyonu’na astronot taşımak için Rusya’nın Soyuz roketlerinden faydalanıyor ve bunun için Rusya’ya astronot başına 71 milyon dolar ödüyor. Orion’un görevini başarıyla tamamlaması durumunda NASA tekrar uzay görevleri konusundaki tüm insiyatifi eline almış olacak. Orion’un performansı son dönemde test aşamasında yaşanan kazalarla gözden düşen ticari uzay yolculuğu fikrini de tekrar canlandırma potansiyeli barındırıyor.
Orion bugünkü testini başarıyla tamamlasa bile, insanoğlunu daha önce hiç gitmediği uzak diyarlara götürme konusunda daha uzun süre beklemek gerekiyor. NASA’nın uzun vadeli planlarında Mars’a insanlık bir yolculuğun gerçekleşmesi için 2030’lu yılların ortası işaret ediliyor.