NASA, Perseverance isimli uzay aracını geçtiğimiz hafta Mars yüzeyine indirmişti. Kurum bir taraftan da Mars’la ilgili başka çalışmalar da yürütüyor. NASA ve Almanya Uzay ve Havacılık Merkezi tarafından yapılan bir araştırma, 2019’dan bu yana devam ediyor. Bu araştırmada Dünya’nın stratosferindeki çeşitli mantarlar ve bakteriyel organizmalar inceleniyor. Söz konusu araştırma MARSBOx adıyla yürütülüyor.
Stratosferdeki koşullar, Mars’takilere bir hayli benziyor. Bu da stratosferi Mars’a gönderilecek örnekleri test etmek için uygun bir saha hâline getiriyor. Bilim insanları tarafından hazırlanan rapor, siyah küf sporlarının stratosfer yolculuğunda nasıl hayatta kaldığını gösteriyor.
Araştırmacılar, mikroorganizmaların Mars yüzeyinde geçici bir süre için yaşayabileceğinin altını çiziyor. Ancak sporların Dünya’ya dönüşün ardından yeniden canlandığının da altı çiziliyor. MARSBOx olarak adlandırılan alüminyum konteyner içinde stratosfere gönderilen mantarlar, iki farklı katmanda depolandı. Bu katmanlardan birinde radyasyon etkisi de engellenirken, diğerinde bir radyasyon engellemesi yapılmadı. Böylelikle çevresel etkenlerin yanı sıra radyasyon etkisini gözlemlemek de mümkün oldu.
Peki bu mikroorganizmaların stratosferde hayatta kalması ne anlama geliyor? Almanya Uzay ve Havacılık Merkezi’nden Katharina Siems, şu ifadeleri kullandı: “Mars’a yapılacak uzun süreli ve insanlı yolculuklarda insanlarla bağlantılı mikroorganizmaların nasıl yaşayacağını görmemiz gerekiyor. Bunlardan bazılarının astronotlar için risk oluşturması ihtimaller arasında yer alıyor. Buna ek olarak, bazı mikroplar uzay keşfinde paha biçilemez bir role sahip olabilir. Bu mikroplar sayesinde Dünya’dan bağımsız olarak yemek ve materyal tedariği yapılabilir.”
NASA, Mars ve Ay’ı insanlar tarafından taşınabilecek hastalıklardan koruma konusundaki hassasiyetini geçtiğimiz yıl politikalarını güncelleyerek göstermişti. Kurum, Dünya’dan getirilebilecek hastalıkların uzaydaki yaşamı olumsuz etkilemesinden endişe duyuyor. Buna ek olarak, uzaydan Dünya’ya gelebilecek mikroplar da potansiyel tehlike olarak değerlendiriliyor. Bu tarz deneyler, uzay keşfindeki sorunların görülebilmesi açısından önem taşıyor.