NASA’nın Mars yüzeyindeki incelemeleri uzun süredir devam ediyor. Farklı araçlarla gerçekleştirilen araştırmalardan elde edilen veriler ise kızıl gezegene dair önemli bulguları ortaya koyuyor. Yaz aylarında Mars’ın yüzeyindeki kanyon ve kraterlerde sıvı hâlde suya rastlanması ise gerçekleştirilen araştırmalardaki en çarpıcı sonuç niteliğini taşıyor. NASA tarafından duyurulan keşif, Mars’ın bir tür yaşam formuna ev sahipliği yapıyor olma ihtimalini artırıyor.
Mars yüzeyinde uzun ve koyu lekeler bırakan damlalar, sıcak aylarda tepelerden yüzlerce metre aşağıya doğru süzülüyor. Sonbaharda ise havaların serinlemesiyle birlikte su yolları yeniden kuruyor.
Mars’ın uydusundan çekilen fotoğraflar; tepelerde, dik yamaçlı vadilerde ve kraterlerdeki su akışları görülebiliyor. En aktif bölgelerdeyse izler birleşerek daha karmaşık desenler oluşturuyor.
Bilim adamları suyun kaynağından henüz emin değiller. Ancak yeraltındaki buzlu veya tuzlu su havzalarının kaynak olma ihtimali yüksek görülüyor. Suyun Mars’ın ince atmosferini aşarak gezegenin yüzeyine gelmiş olabileceği de ihtimaller arasında sayılıyor.
NASA’nın Mars keşif programının yöneticisi Michael Meyer, bugün itibarıyla Mars’ın yüzeyinde sıvı hâlde su bulunduğunu belirtti ve bunun gezegende yaşanabilir bir çevre olması ihtimalini artırdığını ifade etti.
Gezegen yüzeyinde tespit edilen akarsuların, NASA’ya ve diğer uzay ajanslarına Mars’ta uygun yaşam alanı bulma konusunda yardımcı olması bekleniyor. Gelecekte Mars’a düzenlenecek insan barındıran görevler için doğal su kaynaklarına yakınlık büyük önem taşıyor.
Mars’ın geçmişinde ”sulu” bir dönemin olduğu daha önce gerçekleştirilen görevler sayesinde ortaya çıkarılmıştı. NASA, bu yıl içinde gezegenin kuzey yarımküresinin yarısının geçmişte suyla kaplı olabileceğine dair kanıtlara rastlandığını açıklamıştı.
Mars’ta akarsulara sadece sıcaklık -23 santigrat derecenin üstüne çıktığında rastlanıyor. Suyun yoğun miktarda tuz barındırması, donma noktasının bu kadar aşağıya gelmesini mümkün kılıyor.
Şu an için araştırmacılar, Mars’ın yüzeyine suyun nereden geldiğini bulmaya odaklanıyor. Yeraltındaki delikli taşların suyu tutması ve buz halindeki suyun yaz aylarında eriyerek yüzeye çıkması akla gelen ilk ihtimal oluyor.
İkinci ihtimaldeyse Mars yüzeyinin yakınında konumlanan ve küçük kayalar formunda olan yüksek yoğunluklu maden tuzu havzaları, akarsulara kaynaklık ediyor. Ancak bu teori, suyun krater duvarlarından sızmasını açıklayamıyor.
Üçüncü teorideyse Mars’ın yüzeyindeki tuzun tepeden aşağıya akacak noktaya gelene kadar suyu çekmesi üstünde duruluyor. ”Nemlenme” adı verilen bu olaya Dünya yüzeyinde Atacama Çölü’nde rastlanıyor ve çöldeki rutubetli alanlarda mikropların yaşaması bu olay sayesinde mümkün oluyor.
Mars’ın yüzeyinde su bulunması, kızıl gezegene olan bakışı değiştirecek cinsten bir keşif. Gelecekte Mars’a düzenlenecek seferlerin bu keşfin ardından çok daha büyük bir merakla bekleneceğini söylemek yanlış olmayacaktır.