NASA, gelecekteki insan uzay araştırmaları için etkileri olabilecek, çığır açıcı nitelikte bir keşifle Ay’da suyun varlığını doğruladı.
26 Ekim Pazartesi günü özel bir basın etkinliğinde duyurulan “moleküler suyun kesin tespiti”, geçtiğimiz günlerde NASA’nın Kızılötesi Astronomi için Stratosfer Gözlemevi (SOFIA) tarafından yapıldı. Bu, aslında modifiye edilmiş bir Boeing 747 ile uçulan güçlü bir teleskop olma özelliğini taşıyor.
Şimdiye kadar, araştırmacılar ayın gölgeli bölgelerinde buz şeklindeki suyun var olabileceğini öne sürmüşlerdi. Ancak bu son keşif ilk kez, suyun güneşli yüzeyinde varlığını doğruluyor ve suyun kalıcı gölgedeki yerlerle sınırlı olmaktan ziyade ay yüzeyinin bütünü boyunca yayılabileceğini gösteriyor.
NASA, “SOFIA, Ay’ın güney yarım küresinde bulunan ve Dünya’dan görülebilen en büyük kraterlerden biri olan Clavius Krateri’nde su molekülleri (H2O) tespit etti” dedi. “Ayın yüzeyine ilişkin önceki gözlemler bir tür hidrojenin varlığını tespit etti, ancak su ve onun yakın kimyasal akrabası olan hidroksil (OH) arasında ayrım yapamadı. Bu konumdan elde edilen veriler, ay yüzeyine yayılmış bir metreküp toprakta hapsolmuş, milyonda 100 ila 412 parça (kabaca 12 onsluk bir şişe suya eşdeğer) yoğunlukta su olduğunu ortaya koyuyor.” Bulgular, Nature Astronomy dergisinde yayınlandı.
NASA’ya göre, ayın suyu göktaşı çarpmalarıyla taşınmış veya güneşten fırlatılan enerjik parçacıkların etkileşimi ile oluşmuş olabilir. Uzay ajansı keşfin, suyun nasıl yaratıldığı ve sert, havasız ay yüzeyinde nasıl varlığını korumaya devam ettiği hakkında yeni sorular ortaya çıkardığını söyledi. Aynı zamanda önemli keşi, astronotların suyu bir kaynak olarak kullanma olasılığını artırıyor. NASA’nın, Mars ve ötesindeki uzay görevleri için Ay’ı sürekli insan yaşamının süreceği bir üs hâline getirme hedefinde de büyük bir önem arz ediyor.
NASA’nın İnsan Keşif ve Operasyonlar Misyon Müdürlüğü baş keşif bilimcisi Jacob Bleacher, “Su, hem bilimsel amaçlar hem de kaşiflerimiz tarafından kullanılmak için değerli bir kaynaktır.” dedi. “Aydaki kaynakları kullanabilirsek, yeni bilimsel keşiflere olanak sağlamak için daha az su ve daha fazla ekipman taşıyabiliriz.”
Bilim adamları suyun “bir kurşun kalem ucundan daha küçük olabilecek toprakta cam boncuk benzeri yapılarda depolanabileceğine” inanıyorlar. Bu da astronotların kullanabilmesi için birçok engelin aşılması gerektiğini gösteriyor.
Uçan teleskop SOFIA
SOFIA gözlemevi, modifiye edilmiş bir Boeing 747SP jetiyle 45 bin fite kadar olan yüksekliklerde uçuyor. 106 inç çapındaki teleskopu, Dünya atmosferindeki su buharının yüzde 99’unun üzerine ulaşarak kızılötesi evrenin net bir görüntüsünü elde etmesini sağlıyor. SOFIA Teleskobu için özel bir kızılötesi kamera kullanan SOFIA, su moleküllerine özgü spesifik dalga boyunu yakalamayı başardı ve bu süreçte güneşli Clavius Krateri’nde “nispeten şaşırtıcı bir konsantrasyon” buldu.
NASA’nın Kaliforniya Silikon Vadisi’ndeki Ames Araştırma Merkezi’ndeki görevli olan ve SOFIA projesinde yer alan bilim insanı Naseem Rangwala, “Aslında, SOFIA aya ilk kez baktı ve güvenilir veriler alıp almayacağımızdan tam olarak emin değildik, ancak ayın suyuyla ilgili sorular bizi denemeye zorladı.” dedi. “Bu keşfin esasen bir testten kaynaklanması inanılmaz ve artık bunu yapabileceğimizi bildiğimize göre, daha fazla gözlem yapmak için daha fazla uçuş planlıyoruz.”
Bundan sonra SOFIA, suyun ay boyunca nasıl üretildiği, depolandığı ve taşındığı hakkında daha fazla bilgi edinmek için ek güneş ışığı alan yerlerde ve farklı ay evrelerinde su arayacak.