2005 yılında, Pensilvanya Eyalet Üniversitesinden Bruce Logan ve ekibi biyolojik atığı, diğer bir deyişle dışkıyı enerjiye çevirecek mikrobiyal yakıt piline imza atmıştı. Bundan yıllar sonra Logan sistemini daha da iyi bir noktaya taşıdı. Logan atık su veya bakterilerle ayrışabilen organik materyallerin yardımıyla, elektrik şebekesinden yararlanmadan ve ortama karbon dioksit salgılamadan hidrojen üretmeyi başardı.
Ulusal Bilim Akademisi Tutanaklarının 19 Eylül tarihli sayısında Logan’ın çalışmasından bahsedildi. O’nun yaklaşımı geri çevrilmiş elektrodiyaliz (RED) adı verilen, saf ve tuzlu su arasındaki iyonik farklılıktan enerji üreten bir süreci içeriyor. Soldaki fotoğrafta görünen Logan’ın bakteriyel hidroliz pili, art arda pozitif ve negatif iyon değişiminde bulunan zarlardan oluşan bir RED yığını karakterine sahip. Bu yığın kullanılarak su molekülleri hidrojen ve oksijene ayrılıyor. Normalde bu süreç 25 çift zarın işe dahil olmasıyla gerçekleşiyor, ancak RED teknolojisinin elektrik üreten egzoelektrojenik bakterilerle beraber kullanımıyla birlikte sadece beş zar çiftinin kullanımıyla hidrojen üretimi mümkün kılındı.
Logan’ın pilleri yüzde 58 ile 64 arasında değişen oranda enerji verimliliğine sahip. Bu arada sistem içinden geçen her bir metreküğ sıvı karşılığında 0.8 ile 1.6 metreküp arasında değişen hacimde hidrojen üretiliyor. Araştırmacıların elde ettiği sonuçlar bu enerjinin sadece yüzde 1’lik bir kısmı suyu pillere doğru pompalamak için kullanılıyor. Logan’a göre bu büyük buluş saf hidrojen gazının limitsiz olarak nitelendirilen deniz suyu, nehir suyu veya biyolojik olarak ayrıştırılabilir organik maddelerden verimli şekilde elde edilebileceğinin kanıtı sayılır.
İlgili – PennState