Teknoloji

Microsoft Touch Bar mantığında bir klavye üzerinde uzun süre çalışmış

microsoft

microsoftApple geçen hafta Touch Bar adı verilen dokunmatik kontrol çubuğunu içeren yeni MacBook Pro dizüstü bilgisayarlarını tanıttı. Birçok kullanıcı bu bilgisayar 2014 yılında çıkan ve üstünde ayarlanabilir tuşlar barındıran Lenovo ThinkPad X1 Carbon ile karşılaştırdı. Lenovo, zayıf kullanım ve uygulamaları işaret eden geri bildirimler sonucunda bu özelliği kaldırırken, Microsoft’un ise 15 yılı aşkın zamandır ayarlanabilir klavyelerin kullanımını araştırdığı ortaya çıktı.

1999 yılından beri uyarlanabilir donanım konsepti için çalışan şirketin temel çıkış noktası PC’lerin içeriğe bağlı olarak aksiyon tuşlarını göstermesi ve klavyenin diğer kısımlarını saklaması fikrine dayanıyor. Microsoft’un uyarlanabilir bilimler grubunda araştırma direktörü Steven Bathiche, yıllar boyunca ekranda bulunan uygulamalara göre tuşların işlevlerini ve aksiyonlarını değiştiren klavyeler üzerinde araştırmalar yaptı. Her ne kadar çalışmaların çoğu günümüzün dokunmatik ekran arayüzleriyle karşılaştırıldığında çok ilkel dursa da, Apple’ın MacBook Touch Bar’ının arkasındaki birçok konseptin Microsoft araştırma ekipleri tarafından araştırıldığı da görülüyor.

Projektörler, dokunmatik ekranlar ve temel klavye tuşları gibi birçok prototipten sonra Microsoft 2009 yılında araştırmalarını sonuçlandırdı ve “Uyarlanabilir Klavye” olarak adlandırılan bir konsept ortaya çıkardı. Microsoft’un Uyarlanabilir Klavyesi altında ekran barındıran dokunmaya duyarlı bir klavye içeriyor. Programlanabilir görsel tuşlar üstte yer alırken, tuşların altında da büyük bir dokunmatik ekran alanı bulunuyor.

Microsoft’un deneyinde Apple’ın Touch Bar kullanımından bir adım daha öne geçtiği görülüyor. Microsoft etkileşimlerin çoğunun ellerin çoğunlukla dayanmış hâlde bulunduğu klavyeye taşındığı uygulamalar ve kullanıcı deneyimlerini test ettiği görülüyor. Buradaki temel fikir, bir klavyede dokunmatik ve dinamik içerik tabanlı kontrollerin üretkenliği artırıp artırmadığını görmek ve yüzlerce kestirmeye bağlı olarak çalışmayan normal bir klavye kullanıcısına daha fazla gelişmiş kontrolü göstermek.

Microsoft’un araştırmasındaki tüm örnekler tamamen konsept niteliğini taşıyor. Hazırlanmış olan 10 dakikalık videoda etkileşimler ve girişler hakkında çeşitli fikirler gösteriliyor. Bir örnekte işletim sisteminin dokunmatik klavye alanına genişlediği, böylelikle kullanıcılara dosyalarda veya son uygulamalarda gezinme ve bunların içinde seçim yapma olanağı verdiği görülüyor. Bir başkasında ise tüm klavyenin, uygulamalardaki belirli aksiyonlar için QWERTY klavye girişi gerekmediğinde kendisini nasıl uyarladığı gösteriliyor. Hatta bildirimlerin dokunmatik ekranlı alanda görüntülenmesi fikrini bile düşünülmüş, Skype kullanıcılarına fare kullanmadan, hızlı erişim aksiyonları olarak adlandırdığı kontroller üzerinden görüşmeleri cevaplama imkanı sunulmuş.

Ne var ki, Microsoft en sonunda bu araştırmasını bir ürüne dönüştürmeme kararını vermiş. Bu, yazılım üreticisi için şaşırtıcı olmayan bir hareket. Bathiche’ye şirketinin bu fikri neden gerçeğe dönüştürmediği sorulduğunda, o zamanlar bilgisayar üretmedikleri şekline bir cevap vermiş. İlginçtir ki, Bathiche Surface’i geliştirenler arasında da bulunuyordu. İşe başladıkları sırada dokunmatik ekranlı bilgisayarlar yaptıkları cevabını da ekliyor Bathiche, bu da Microsoft ile Apple’ın masaüstü bilgisayarlara nasıl yaklaştığı konusundaki farklılığı ortaya koyuyor.