Teknoloji

Microsoft, Defender VPN desteğini bitiriyor

Microsoft, Microsoft 365 kullanıcılarına sunduğu Defender VPN hizmetini sonlandırma kararı aldı. Şirketin destek sayfasında yapılan açıklamaya göre, 28 Şubat 2025 itibarıyla gizlilik koruma özelliği devre dışı bırakılacak. VPN hizmeti, internet trafiğini Microsoft sunucuları üzerinden yönlendirerek kullanıcıların çevrim içi gizliliğini korumayı amaçlıyordu. Bu hizmet, özellikle veri güvenliğine önem veren kişisel ve aile aboneleri için faydalı bir araç olarak dikkat çekmişti. Ancak şirket, yeni stratejiler doğrultusunda bu özelliği kaldırma yoluna gidiyor.

VPN hizmeti, Microsoft Defender uygulaması aracılığıyla sağlanıyor ve aylık 50 GB veri sınırıyla özel internet kullanımı sağlıyordu. Bu özellik, çevrimiçi tehditlere karşı kullanıcıları korumayı hedefleyen Microsoft 365 abonelik paketleri kapsamında sunuluyordu. Ne var ki Microsoft, bu hizmetin yeterince talep görmediğini ve mevcut kullanıcı beklentilerini tam anlamıyla karşılamadığını belirtti. Bu kararın, hizmetlerin etkinliği üzerine yapılan düzenli değerlendirmeler sonucunda alındığı vurgulanıyor. Şirket, bu özelliğin kaldırılmasıyla birlikte müşteri ihtiyaçlarına daha uygun çözümler geliştirmeyi planladığını ifade etti.

Android kullanıcılarına manuel işlem uyarısı

Microsoft’un açıklamasına göre, VPN hizmetinin sonlandırılmasının ardından farklı platformlarda kullanıcı deneyimleri değişiklik gösterecek. Windows, iOS ve macOS kullanıcıları için herhangi bir işlem gerekmiyor. Bunun yanında, Android kullanıcılarının cihazlarındaki Microsoft Defender VPN profilini manuel olarak kaldırmaları öneriliyor. Bu işlemi gerçekleştirmek için cihazın ayarlar menüsünden VPN profiline ulaşmak ve “Microsoft Defender” seçeneğini kaldırmak gerekiyor. Aksi takdirde, VPN profili cihazda görünmeye devam edebilir. Bu tür detaylar, özellikle mobil kullanıcılar açısından önem arz ediyor.

Şirketin destek sayfasında, hizmetin yalnızca VPN özelliğiyle sınırlı olduğu ve diğer güvenlik hizmetlerinin etkilenmeyeceği belirtildi. Microsoft, cihaz koruma, kimlik hırsızlığı ve ABD kullanıcıları için kredi izleme hizmetlerinin aynı şekilde devam edeceğini açıkladı. Kullanıcılar, bu hizmetlerle ilgili herhangi bir kesinti yaşamayacak. Şirket, çevrim içi güvenlik çözümlerinde daha gelişmiş özellikler sunmak amacıyla yeni yatırım alanlarına odaklanmayı hedefliyor.

Microsoft’un bu hamlesi, teknoloji devlerinin güvenlik hizmetleri konusundaki değişen stratejilerine bir örnek olarak değerlendirilebilir. Çevrimiçi tehditlerin sürekli evrildiği günümüz dünyasında, güvenlik şirketleri kullanıcıların ihtiyaçlarını sürekli gözden geçirmek zorunda kalıyor. Microsoft da bu doğrultuda, kullanım oranları düşük kalan veya günümüz güvenlik standartlarına yeterince uymayan hizmetleri devre dışı bırakmayı tercih ediyor. Bu, aynı zamanda daha yenilikçi ve ihtiyaç odaklı çözümlere odaklanmayı mümkün kılıyor.

Öte yandan, VPN hizmetlerinin önemi giderek artmaya devam ediyor. Gizlilik ve veri güvenliği kaygısı yaşayan birçok kullanıcı için VPN’ler, internet üzerinde anonimlik sağlama konusunda hayati bir rol oynuyor. Ancak büyük teknoloji şirketleri, VPN hizmetlerini desteklemeye devam etme konusunda farklı stratejiler izleyebiliyor. Bazı şirketler, üçüncü taraf VPN sağlayıcılarıyla entegrasyon yoluna giderken, diğerleri kendi güvenlik hizmet paketlerinden bu tür özellikleri çıkarmayı tercih ediyor.

Kullanıcılar, Microsoft Defender VPN hizmetinin sona ermesinden sonra alternatif çözümler aramaya yönelebilir. Piyasada farklı güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan birçok VPN hizmeti mevcut. Bu hizmetler, genellikle daha geniş veri limitleri ve gelişmiş güvenlik protokolleri sunarak kullanıcılara çeşitli seçenekler sağlıyor. Ancak kullanıcıların, bu tür hizmetlerin güvenilirliğini ve veri gizliliği politikalarını dikkatle değerlendirmeleri önemli.

Sonuç olarak, Microsoft’un bu kararı, şirketin kullanıcı güvenliğini daha iyi sağlama amacı taşıyan uzun vadeli stratejilerinden biri olarak görülüyor. Şirket, hizmet portföyünü kullanıcı taleplerine uygun şekilde yenileyerek daha verimli bir güvenlik altyapısı oluşturmayı hedefliyor. Bu süreçte kullanıcıların, değişiklikler hakkında bilgilendirilmesi ve gerekli adımları atmaları büyük önem taşıyor.