IFTTT, teknolojiyle yakından ilgilenen kullanıcıların favori uygulamaları arasında yer alıyor. Ancak uygulama henüz ortalama kullanıcıları kucaklayabilmiş değil. Yeni bir otomasyon kültürüne öncülük eden uygulama, Nesnelerin İnterneti konseptinin büyümesini ve sınırlarını genişletmesini sağlayacak potansiyeli de taşıyor.
Daha önce otomasyon uygulaması Flow ile IFTTT’nin karşısına çıkan Microsoft, şimdi de araştırma birimi tarafından geliştirilen yeni bir proje ile IFTTT’ye rakip olmaya hazırlanıyor. “Conditional Action Programmer” (Koşullu Hareket Programlayıcısı) adını taşıyan platform, kısaca CAP olarak adlandırılıyor. Halen deneysel bir yapıda olan Microsoft CAP, kullanıcıların gerçekleştirilmesini istedikleri görevleri daha günlük bir konuşma diliyle yazmalarını sağlıyor.
Aslında IFTTT ve benzeri otomasyon platformlarını anlamak oldukça kolay. Kullanıcılar bu uygulamalardan koşula bağlı olarak bir eylem gerçekleştirmelerini istiyor. Örneğin, bir hava durumu uygulaması yağmur olasılığının arttığını söylediğinde bunun SMS yoluyla kullanıcıya veya bir başkasına iletilmesi sağlanabiliyor. Otomasyon uygulamalarının neredeyse tamamında kullanıcılara belli koşulları belli aksiyonlarla birleştirerek “tarifler” oluşturmaları isteniyor.
CAP bu noktada diğer otomasyon platformlarından ve “uzak akrabası” Microsoft Flow’dan ayrılıyor. Kullanıcılar seçili koşullar ve aksiyonlar listesinden seçim yapmak yerine görevi sesli bir komut verir gibi yazıyor. Kullanıcılar görevi yazdıktan sonra başka bir ekrana yönlendiriliyor ve bu ekranda göreve dair ince ayarlar yapılabiliyor.
Microsoft CAP bilgisini kullanıcılar sayesinde artıracak
Microsoft CAP henüz emekleme aşamasında bir platform. Ancak bu durum Microsoft’un araştırma ekibini CAP’i genel kullanıma açmaktan alıkoymuyor. Şirket böylelikle hem uygulamayı test etmeyi hem de kullanıcılardan gelecek bilgilerle uygulamanın bilgisini ve kelime hazinesini geliştirmeyi amaçlıyor.
CAP şu anda basit bir web arayüzü sunsa da, aynı zamanda bir Android uygulamasına sahip gibi gözüküyor. Hatta konum bazlı koşullar gibi bazı bağlantıların sadece Android’e özgü olması bekleniyor. Ancak henüz Android uygulaması ortaya çıkmadığı için bu bilgilerinden doğruluğundan emin olmak mümkün gözükmüyor.