Meta, Avrupa Birliği kullanıcıları için WhatsApp ve Messenger platformlarında önemli bir değişikliğe hazırlanıyor. Şirket, üçüncü taraf mesajlaşma uygulamalarıyla entegre olacak yeni bir sistem geliştiriyor. Bu yenilikle birlikte kullanıcılar, farklı platformlardan gelen mesajları tek bir gelen kutusunda görebilecek veya isteğe bağlı olarak bu mesajları ayrı tutabilecek. Bu özellik, Avrupa Birliği’nin Dijital Pazarlar Yasası (DMA) kapsamında getirilen düzenlemelere uygun olarak geliştirildi.
Meta, “dijital kapıcı” olarak tanımlanan büyük teknoloji şirketlerinden biri olduğu için, AB’nin rekabet düzenlemeleri çerçevesinde bu tür değişiklikler yapması gerekiyor. Şirket, WhatsApp ve Messenger’ı, iMessage, Telegram, Google Mesajlar ve Signal gibi popüler üçüncü taraf mesajlaşma uygulamalarıyla uyumlu hale getirecek. Kullanıcılar, bu entegrasyonla birlikte farklı uygulamalardan gelen mesajları yönetme konusunda daha fazla esnekliğe sahip olacak.
Yeni mesajlaşma özellikleri ve çıkan zorluklar
Meta’nın duyurduğu bu değişiklikler sadece üçüncü taraf uygulamalarla mesajlaşma entegrasyonuyla sınırlı kalmayacak. Şirket, WhatsApp ve Messenger’da yer alan mesajlaşma deneyimini daha zengin hale getirmek için çeşitli yeni özellikler ekliyor. Kullanıcılar, üçüncü taraf mesajlaşma uygulamalarından gelen mesajlara tepki verebilecek, doğrudan cevaplayabilecek, yazma göstergelerini ve okundu bilgilerini görebilecek. Ayrıca, Meta, kullanıcıların hangi uygulamalarla entegrasyon sağlayabileceklerini bildiren yeni bildirim sistemleri de geliştiriyor.
Bu gelişmelerin yanı sıra, Meta’nın uzun vadeli planları arasında grup sohbetleri oluşturma özelliği de bulunuyor. 2024 yılında kullanıma sunulması planlanan bu özellik sayesinde, kullanıcılar üçüncü taraf mesajlaşma uygulamalarıyla grup sohbetleri oluşturabilecek. Dahası, 2027 yılına kadar sesli ve görüntülü aramalar da üçüncü taraf uygulamalarla entegre hale getirilecek. Bu özellik, mesajlaşma platformları arasındaki sınırları daha da esneten bir adım olarak öne çıkıyor.
Ancak bu entegrasyonun önünde bazı zorluklar da mevcut. Meta, WhatsApp ve Messenger’daki güvenliği sağlamak adına üçüncü taraf uygulamalarla çalışırken gizliliği korumak zorunda. Bunun için Meta, mesajların güvenliğini sağlamak adına Signal Protokolü’nü kullanacak. Diğer mesajlaşma uygulamalarıyla uyumluluğu sağlamak için, bu protokolün üçüncü taraf geliştiricilere de sunulması gerekecek. Meta, bu protokolü talep eden geliştiricilere sağlayacağını belirtmiş durumda, ancak bu entegrasyonun sorunsuz işlemesi için diğer uygulamaların da aynı güvenlik standartlarını karşılaması gerekecek.
AB yasalarının etkisi ve Meta’nın gelecek planları
Meta’nın üçüncü taraf entegrasyon çalışmaları, Avrupa Birliği’nin Dijital Pazarlar Yasası kapsamında yürürlüğe giren düzenlemelerle hız kazandı. Bu yasa, büyük teknoloji şirketlerinin rekabeti engellememesi ve diğer platformlarla uyumlu hale gelmesi için çeşitli kurallar getiriyor. Meta, bu düzenlemelere uyum sağlamak için WhatsApp ve Messenger üzerinde önemli değişiklikler yapıyor.
Bu yeni düzenlemeler, kullanıcı deneyimini önemli ölçüde değiştirecek. Özellikle Avrupa’daki kullanıcılar, WhatsApp ve Messenger’da daha fazla esneklik ve entegrasyon olanaklarına sahip olacak. Kullanıcıların farklı platformlar üzerinden gelen mesajları tek bir yerden yönetebilmesi, mesajlaşma deneyimini daha sorunsuz hale getirebilir. Ancak bu değişikliklerin nasıl karşılanacağı ve uygulamanın yaygınlaşma hızı, Meta’nın diğer platformlarla kuracağı iş birliklerine ve bu platformların da benzer güvenlik standartlarına uyum sağlamasına bağlı olacak.
Meta’nın uzun vadeli planları arasında üçüncü taraf uygulamalarla tam uyumluluk sağlamak ve mesajlaşma platformlarını daha açık bir ekosisteme dönüştürmek yer alıyor. Şirket, bu entegrasyonları sadece mesajlarla sınırlı tutmayıp sesli ve görüntülü arama gibi daha kapsamlı özellikleri de eklemeyi hedefliyor. Bu sayede WhatsApp ve Messenger, kullanıcılar için daha geniş kapsamlı bir iletişim platformu haline gelebilir.
Meta’nın bu yenilikleri, sadece Avrupa Birliği’nde değil, küresel düzeyde mesajlaşma platformlarının geleceği üzerinde de önemli etkiler yaratabilir. Özellikle teknoloji dünyasında rekabetin arttığı bu dönemde, platformlar arası entegrasyon kullanıcılar için bir tercih nedeni haline gelebilir.
