Teknoloji

Meta’nın sosyal platformlarında Topluluk Notları dönemi başladı

meta

Meta, Facebook, Instagram ve Threads gibi önde platformlarında ABD’de yaşayan kullanıcıları için geçerli olan gerçeklik kontrolü sistemine resmen son verdi. Bu kararın ardından, artık içeriklerin doğruluğunu kontrol eden bağımsız kuruluşlar platformda görev almayacak. Şirketin politika yöneticilerinden Joel Kaplan, bu geçişin pazartesi günü tamamlanacağını duyurdu. Böylece Meta’nın uzun süredir sürdürdüğü doğruluk denetimi süreci yerini yeni bir topluluk modeline bırakmış oldu.

Bu kararın gerisinde, Mark Zuckerberg’in yıl başında yaptığı açıklamalar dikkat çekiyor. Zuckerberg, gerçekl,k kontrolü programının zamanla “aşırı sansüre” yol açtığını ve bu nedenle sistemin artık işlevini yitirdiğini ifade etmişti. Meta’nın aldığı bu kararla birlikte, artık ABD’deki kullanıcılar içeriklerin doğruluğu konusunda sadece algoritmalara ve kullanıcı yorumlarına güvenmek durumunda kalacak. Doğruluk kontrolünü profesyonel kurumlara değil, kullanıcıların katkılarına dayandırmak ise dikkat çeken bir dönüşüm.

Meta, doğrulama sorumluluğunu kullanıcıya bırakıyor

Meta, gerçeklik kontrolü sistemini kaldırırken yeni bir doğrulama yaklaşımını devreye sokuyor. Şirket, “Topluluk Notları” adını verdiği bu yeni sistemle, kullanıcıların içeriklere açıklayıcı notlar eklemesini mümkün kılıyor. Bu sistemin ilk aşaması şubat ayında gönüllü kullanıcı başvurularıyla başladı. Mart ayında ise X (eski Twitter) platformundaki algoritma temel alınarak test süreci başlatıldı.

Topluluk Notları sistemi henüz geniş çapta aktif hale gelmiş değil. Ancak Meta, notların önümüzdeki haftalarda Facebook, Instagram ve Threads gönderilerinde görünmeye başlayacağını açıkladı. Kaplan, bu notların içeriklerin erişimini kısıtlamayacağını da özellikle vurguladı. Bu da kullanıcı katkılarının yalnızca bilgilendirme amacı taşıyacağını, ceza içermeyeceğini gösteriyor.

Meta, bu değişikliği yalnızca ABD için geçerli olacak şekilde planlıyor. Şirket, sistemin ABD dışındaki ülkelerde nasıl uygulanacağına dair şu ana kadar net bir açıklama yapmadı. Bu belirsizlik özellikle Avrupa Birliği ve Brezilya gibi yerlerde kaygı uyandırıyor. Çünkü bu bölgelerde dijital dezenformasyonla mücadele ciddi bir düzenleme konusu.

Gerçeklik kontrolünün kaldırılması, Meta’nın daha önce attığı bazı adımlarla paralellik gösteriyor. Şirket bu yılın başında çeşitlilik ve kapsayıcılık politikalarını da rafa kaldırmıştı. Buna ek olarak, nefret söylemiyle ilgili kısıtlamalarda da gevşeme yaşanmıştı. Tüm bu gelişmeler, Meta’nın politikalarında sağa kayış yaşandığı yönündeki yorumları güçlendiriyor.

Meta’nın yönetim kuruluna Trump’a yakınlığıyla bilinen bir ismin eklenmesi de dikkat çekmişti. Bu değişim, içerik politikalarının gelecekte nasıl şekilleneceğine dair soru işaretlerini artırdı. Toplumsal kutuplaşmanın yükseldiği bir dönemde, şirketin bu tarz adımlar atması birçok kesim tarafından eleştiriliyor. Özellikle seçim dönemlerinde, doğruluk denetiminin önemi bir kez daha gündeme geliyor.

ABD’de dezenformasyonun yayılma riski hâlâ yüksek. Meta’nın profesyonel denetimi bırakıp topluluk katkısına yönelmesi, bu riski daha da artırabilir. Fakat şirket, kullanıcıların katkısıyla bilgi kalitesini koruyabileceğini düşünüyor. Yine de, bu modelin uzun vadede ne kadar işe yarayacağı belirsizliğini koruyor.

Topluluk Notları sistemi kullanıcıları sorumluluk almaya teşvik ediyor. Ancak herkesin katkısı eşit düzeyde doğru ve güvenilir olmayabilir. Bu nedenle, sistemin denetimi ve kalite kontrolü ayrı bir önem kazanıyor. Meta’nın bu konuda nasıl bir mekanizma kuracağı henüz açıklanmadı.

Meta’nın gerçek kontrolü sonlandırması, sosyal medya platformlarında bilginin nasıl yayıldığına dair önemli sorular doğuruyor. Bilginin denetimi artık şirketlerden çok kullanıcılara bırakılmış durumda. Bu, içerik güvenliği açısından bir fırsat olabileceği gibi ciddi riskler de taşıyor. Yine de dijital okuryazarlık düzeyinin yükselmesi, bu tür yeni sistemlerin başarısını doğrudan etkileyecek en önemli unsur olarak öne çıkıyor.