Otonom araç çözümleri geliştiren ABD merkezli May Mobility, 30 yolcu kapasiteli yeni elektrikli minibüsüyle ürün yelpazesini genişletiyor. Şirket, İtalya merkezli Tecnobus ile yapılan anlaşma kapsamında, bu minibüsleri filosuna dahil ederek şehir içi ulaşım, kampüsler ve havaalanı servisleri gibi çeşitli alanlarda kullanımını hedefliyor. CES 2025 kapsamında duyurulan yeni model, elektrikli motorunu besleyen tamamen değiştirilebilir batarya sistemiyle öne çıkarken, engelli erişimine de uygun bir tasarıma sahip.
May Mobility, şu anda ağırlıklı olarak otonom Toyota Sienna minibüslerini kullanıyor. Bu araçlar, şirketin geliştirdiği otonom yazılım ve donanımlarla donatılarak kampüsler, iş bölgeleri ve kapalı yaşam alanlarında taşımacılık yapıyor. Örneğin, Arizona’daki Sun City gibi emeklilere yönelik kapalı yerleşim alanlarında bu hizmetler aktif olarak sunuluyor.
Ayrıca şirket, Lyft ile yaptığı iş birliği sayesinde otonom araçlarını ride-hailing platformunda da kullanıma sunuyor. Ancak, yeni minibüsler mevcut filodan farklı olarak daha fazla yolcu taşıma kapasitesine sahip. Saatte maksimum 45 mil (yaklaşık 72 km) hızla sınırlandırılmış olmalarına rağmen, bu araçlar özellikle şehir içi toplu taşıma, planlı topluluklar ve kampüs taşımacılığı gibi alanlarda geniş bir kullanım potansiyeline sahip.
Değiştirilebilir batarya teknolojisi, minibüslerin şarj süresini en aza indirerek daha fazla kullanım süresi sunmayı hedefliyor. Bu da araçların operasyonel verimliliğini artırarak şehir içi ulaşım çözümlerine önemli bir katkı sağlıyor.
May Mobility Avrupa’ya açılmayı da hedefliyor
May Mobility, yeni minibüs modelini ilk etapta ABD’de yollara çıkarmayı planlıyor. Ancak şirket, Kanada ve Avrupa pazarlarına da açılmayı hedefliyor. 2026’nın ilk yarısında yola çıkmaya hazır olması beklenen bu minibüsler, otonom sürüş alanındaki artan rekabetin ortasında dikkat çekici bir seçenek olarak görülüyor. Şirket, otonom robotaksi hizmeti sunan diğer girişimlerden farklı bir strateji izleyerek, bireysel kullanıcılar yerine kamu kurumları ve özel işletmelerle yaptığı uzun vadeli taşıma anlaşmalarına odaklanıyor.
Bu yaklaşım, şirketin yerel yönetimlerin endişelerine karşı daha duyarlı olmasını sağlıyor. Özellikle şehirlerde robotaksi hizmetleriyle yaşanan olumsuz deneyimlerin ardından, May Mobility gibi firmaların belediyelerle uyumlu bir şekilde çalışması büyük önem taşıyor.
Otonom sürüş teknolojisinin hala değişim sürecinde olduğu bir dönemde, May Mobility’nin bu hamlesi, sektörde kendine özgü bir yer edinme çabası olarak değerlendiriliyor. Değiştirilebilir batarya sistemi gibi yenilikçi özelliklerle donatılan minibüsler, şehir içi ulaşımı daha verimli ve erişilebilir hale getirme potansiyeline sahip.