Meta CEO’su Mark Zuckerberg, ABD’de görülen antitröst davasında WhatsApp ve Instagram satın alımlarını savunarak dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Vaşington’daki federal mahkemede üç gün boyunca ifade veren Zuckerberg, bu iki uygulamayı yok etmek için değil, daha iyi hale getirmek için satın aldığını belirtti. ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) ise bu satın alımların piyasa rekabetini engellemek amacı taşıdığını savunuyor. Dava, teknoloji dünyasında büyük yankı uyandırmış durumda.
Zuckerberg’in ifadesi boyunca, özellikle WhatsApp’a 2014 yılında ödenen 19 milyar doların gerekçesi sorgulandı. Meta’nın baş avukatı Mark Hansen’in “Bu paraya değdi mi?” sorusuna Zuckerberg’in yanıtı netti: “Yine olsa, yine yaparım.” Bu ifadeyle birlikte Zuckerberg’in yüzünde kısa bir tebessüm belirdi. Meta CEO’su, yatırımın uygulamanın geldiği nokta düşünüldüğünde mantıklı olduğunu dile getirdi.
Mark Zuckerberg, WhatsApp’ı sosyal medya tehdidi olarak görmemiş
FTC’ye göre; Meta, WhatsApp’ı o dönemde hızla büyüyen özel mesajlaşma uygulamalarının sosyal ağlara dönüşmesinden korktuğu için satın aldı. Zuckerberg ise bu ihtimali düşündüğünü ancak WhatsApp’ın Facebook’a ciddi bir rakip olmasının pek mümkün olmadığını söyledi. WhatsApp kurucuları Jan Koum ve Brian Acton’ın reklamlara ve sosyal ağlara karşı tutumlarını hatırlatan Zuckerberg, uygulamanın büyüme hırsının olmadığını ifade etti. WhatsApp’ın kurucularıyla yaptığı görüşmelerin ardından bu uygulamanın genişlemeye çalışmadığını düşündüğünü belirtti.
Mahkemede gösterilen bir e-postada Zuckerberg, Jan Koum için “hırssız” nitelendirmesini kullanmıştı. Buna göre, WhatsApp satın alınmadan hemen önce yeni özellikler eklemek ya da farklı alanlara açılmak gibi bir hedef taşımıyordu. Fakat Zuckerberg, bu satın alımın ardından uygulamaya yeni sosyal özellikler kazandırmak için adım attığını söyledi. Hikâyeler (Stories) özelliği gibi yeniliklerin bu süreçte dahil edildiği ifade edildi.
Bunun yanı sıra, Zuckerberg WhatsApp’ın değerini yalnızca kullanıcı sayısıyla değil, platformlar arası denge açısından da değerlendirdiğini açıkladı. Apple ve Google gibi platformlara olan bağımlılığı azaltma düşüncesiyle WhatsApp’ı stratejik bir hamle olarak gördüğünü belirtti. Uygulamanın sahip olduğu kullanıcı tabanı, mobil işletim sistemleri üreticilerine karşı pazarlık gücünü artırabilirdi. Ancak Zuckerberg, bu beklentinin pratikte ne kadar karşılandığı konusunda net bir sonuç olmadığını da kabul etti.
Duruşmada, WhatsApp’ın satın alındığı dönemde Facebook yönetim kuruluna sunulan bir iç rapor da gündeme geldi. Bu belgede uygulamanın 2024 yılında 2 milyar kullanıcıya ulaşacağı öngörülüyordu. Zuckerberg, bugün gelinen noktada WhatsApp’ın neredeyse 3 milyar kullanıcıya sahip olduğunu açıkladı. Uygulama üzerinden işletmelerle etkileşim sağlayan reklam modelleriyle yıllık 10 milyar dolarlık gelir elde edildiğini de sözlerine ekledi.
Instagram tarafında ise durum biraz daha farklı bir tablo çizdi. Zuckerberg, 2012’de satın alınan Instagram’ın Facebook’a rakip olma ihtimalinden o dönemde endişe duymadığını söyledi. Ne var ki, kullanıcı sayısı zamanla 1 milyara ulaşınca bu durumun değiştiğini dile getirdi. Bu aşamadan sonra Instagram’ın Facebook’tan bağımsız trafik kaynaklarına yönelmesini istediğini aktardı.
Bu yönlendirme, Instagram kurucuları Kevin Systrom ve Mike Krieger tarafından pek olumlu karşılanmadı. Zuckerberg, her iki ismin kısa süre sonra şirketten ayrıldığını doğruladı. Buna rağmen Systrom’un uygulamayı ilk tahmininden daha uzun süre yönettiğini vurguladı. İç belgeler, Instagram’ın satın alındığında yalnızca 10 milyon kullanıcıya sahip olduğunu gösteriyor.
Mark Zuckerberg, Instagram’ın büyümesinde Meta’nın sunduğu kaynakların ve altyapının belirleyici olduğunu savundu. Özellikle spam’le mücadele, sunucu desteği ve kullanıcı ölçekleme konusunda sağlanan katkılar uygulamanın bu seviyeye gelmesinde etkili oldu. Instagram’ın bugün 2 milyardan fazla kullanıcıya ulaşmasının, satın alma sonrası yürütülen stratejilerin sonucu olduğunu belirtti. Meta CEO’suna göre, bu tür yatırımlar uygulamaların kendi başlarına ulaşamayacakları seviyelere çıkmasını sağladı.
Duruşmanın sonunda Meta’nın eski COO’su Sheryl Sandberg de ifade verdi. Sandberg, Instagram satın alınırken Zuckerberg’e “çok fazla ödüyoruz” dediği e-postanın hatırlatılması üzerine düşüncesini değiştirdiğini belirtti. “O zaman yanılmışım, hem de fazlasıyla,” diyerek sözlerini tamamladı. Sandberg’in bu yorumu, Zuckerberg’in savunmasını dolaylı biçimde desteklemiş oldu.