ManşetlerTeknoloji

Mark Zuckerberg, Instagram’ın Facebook’a verdiği zararı gizli yazışmalarda kabul etmiş

mark zuckerberg facebook

Meta CEO’su Mark Zuckerberg’in 2018 yılında yöneticilere gönderdiği bir e-posta, sosyal medya devinin iç yapısını ve stratejik korkularını açığa çıkardı. ABD’de yürütülen tekel davası kapsamında kamuoyuna sunulan bu yazışma, Zuckerberg’in Instagram’ın Facebook’a zarar vermesinden ciddi şekilde endişelendiğini gösteriyor. Instagram’ın büyümesiyle birlikte Facebook’un kullanıcı etkileşiminde gözle görülür bir düşüş yaşandığını söyleyen Mark Zuckerberg, bu durumun şirketin geleceğini tehdit ettiğini ifade etmiş.

Zuckerberg’e göre, Instagram’a yeni katılan kullanıcılar Facebook’taki varlıklarını büyük ölçüde azaltıyordu. İç veriler, Instagram’ın yaygınlaşmasıyla Facebook kullanımının istikrarlı şekilde azaldığını ortaya koyuyordu. Zuckerberg, bu durumu “ağ yapısının çöküşü” olarak tanımlamış ve platformlar arasındaki bu dengesizliğin sürdürülemez hale gelebileceğine dikkat çekmiş. Ona göre iki platformun aynı anda büyümesini beklemek, mevcut veriler ışığında fazla iyimser bir yaklaşım olabilirdi.

Mark Zuckerberg, Facebook’un Instagram karşısında güç kaybettiğini kabul etmiş

Bu gelişmeler karşısında Zuckerberg, Instagram’ın Facebook’a zarar vermesini önlemek için bazı önerilerde bulunmuş. Öncelikle iki uygulama arasında daha fazla entegrasyon kurulmasını savunmuş. Böylece Instagram kullanıcılarının Facebook’a geri dönüşü teşvik edilebilirdi. Buna ek olarak, uygulamalar arasındaki sesli ve görüntülü aramaların birleştirilmesi fikri de masaya yatırılmış.

Öte yandan Zuckerberg, içerik üreticilerin hem Instagram hem de Facebook üzerinde eş zamanlı şekilde etkileşim kurmalarını kolaylaştırmak gerektiğini vurgulamış. Bunun yanında, uygulamaların teknik olarak ortak bir sosyal ağ gibi çalışmasını sağlayacak köprülerin kurulması gerektiğini belirtmiş. Özellikle video içerik üreticilerinin her iki platformda da kitlelerini etkin kullanabilmesi gerektiğini dile getirmiş. Bu da Zuckerberg’in, Facebook’un geride kalmaması için teknik çözümler üzerinde ısrarcı olduğunu gösteriyor.

Zuckerberg’in mesajında dikkati çeken bir diğer nokta ise, Instagram ve WhatsApp gibi uygulamalardaki kurucu liderlerin yeni fikir ve ürün geliştirme konusunda şirketi zorladığı yönündeki ifadelerdi. Bu kişilerin projelere karşı direnç göstermesi, Meta’nın büyüme stratejilerinde engel teşkil ediyordu. Zuckerberg, Instagram’daki bu liderliğin projeleri baltalayabileceğini düşündüğü için sorunların açıkça konuşulmasını zor bulmuş. Bu durumun, özellikle Kevin Systrom ve Mike Krieger gibi kurucuların şirkette kalmasını tehlikeye atabileceğini söylemiş.

Her şeye rağmen Zuckerberg’in asıl dikkat çekici önerisi, Instagram’ın tamamen ayrı bir şirket olarak faaliyet göstermesiydi. Böyle bir adımın, Facebook’un büyümesini koruyabileceğini ve şirketin yapısını sadeleştirebileceğini belirtmiş. Ayrıca, bu ayrılığın Instagram kurucularını şirkette tutmak için bir çözüm olabileceğini ifade etmiş. Ne var ki, bu öneri hayata geçirilmedi ve Systrom ile Krieger, aynı yıl içinde Meta’dan ayrıldı.

Mark Zuckerberg, Instagram’ın Facebook’a zarar verdiğini yalnızca içe dönük yazışmalarında değil, aynı zamanda şirket içi stratejilerde de net biçimde ortaya koymuş. Facebook markasının daha görünür hale getirilmesi gerektiğini savunarak, Instagram ve WhatsApp’a “Facebook tarafından” ifadesinin eklenmesini önermiş. Uygulama logolarına kadar bu markalamanın yansıtılması gerektiğini ifade etmiş. Bu da, Zuckerberg’in Facebook’un kamuoyundaki etkisini koruma çabasını açıkça ortaya koyuyor.

Zuckerberg’in bu uyarıları, bugün FTC tarafından açılan tekel davasında adeta bir delil niteliğinde sunuluyor. Komisyon, Meta’nın Instagram ve WhatsApp gibi potansiyel rakipleri satın alarak rekabeti engellediğini öne sürüyor. Zuckerberg’in e-postası ise, şirketin bu satın alımların Facebook’a zarar verebileceğini daha en başından bildiğini ortaya koyuyor. Buna rağmen, uygulamalar entegre edildi ve birlikte büyütülmeye çalışıldı.