LG, 2015’in ikinci yarısında çıkardığı V10 ile birlikte her yarı yıl başına bir amiral gemisi telefon gibi yeni bir felsefeyi başlatmıştı. 2016’da bu felsefe; şubat ayında tanıtılan G6 ve eylül ayında tanıtılan V20 modelleriyle devam etti. LG V10 ve G5’in çeşitli unsurlarının birleştiği bir telefon olarak nitelendirebileceğimiz LG V20; çift ekran, çift arka kamera, ses ve fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekecek çeşitli özelliklerle birlikte geçtiğimiz yılın son günlerinde Türkiye piyasasına giriş yaptı. Bir süredir deneyimlediğimiz bu telefonla ilgili detayları LG V20 inceleme yazısında bulabilirsiniz.
LG V20 inceleme: Tasarım
LG V20’nin tasarımı V10’dan epey farklı görünmekle birlikte, geçen yılın ilk yarısının amiral gemisi olan G5’ten bazı unsurlar olduğu gibi alınmış. Bu da V20’nin büyütülmüş ve köşeleri biraz daha dikleştirilmiş bir G5 olarak algılanmasına neden olabilir. Arkaya baktığınızda çift arka kamera düzenini ve parmak izi okuyuculu güç butonunun G5’ten olduğu gibi alındığını göreceksiniz. Ancak V20’nin G5’ten daha çekici durduğunun altını önemle çizmek gerekiyor. Detaylarda göreceğiniz bazı unsurlar V20’yi biraz daha şık hâle getiriyor. Ön yüzde, ekranın alt tarafında kalan kısmın epey daraltılmış ve hafif açı verilmiş olması bunun örneklerinden bir tanesi. Ayrıca arka yüzün uzun kenarlarının kenar profiliyle buluştuğu çizgilere doğru hafif kavis yapması hem cihazı olduğundan daha ince gösteriyor, hem de rahat bir tutuş sağlıyor.
V20’nin tuş dizilimi G5’tekine benziyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, arka yüzde parmak izi okuyucusu yerleştirilmiş güç butonu bulunuyor. Bu tuş rahatlıkla kavranıyor ve derinliği de oldukça iyi. Parmak izini saniyeler içinde tanıtabilir, ekran kilidini hızlı şekilde açabilirsiniz. İşaret parmaklarınızı tanıtmanız yeterli olacaktır. Ancak parmak izi okuyucusunun arka yüzde yer alması, V20 bir yüzey üzerinde dururken erişimi zorlaştırıyor, bu durumda alternatif kimlik doğrulama yöntemlerinden yararlanmanız gerekiyor. Güç butonunun üst kısmında çift kamera, çift LED flaş, lazer otomatik odak gibi bileşenler yer alıyor. Bunlar dışa doğru epey çıkıntı yapıyor.
LG, pilin kullanıcılar tarafından çıkarılabilir olmasına önem vermeyi sürdürüyor. G5’te modüler yapı kullanılmıştı. V20’de ise daha geleneksel bir yaklaşım tercih ediliyor. Metal arka kapak, sağ kenarda alta doğru yerleştirilmiş düğme yardımıyla sabitlendiği yerden çıkarılabiliyor. LG bu düğme mekanizmasıyla arka kapağın biraz daha sağlam olmasını garanti altına almak istemiş olmalı. Arka kapak çıkarılabilir olsa da, bu kapak kullandığımız süre boyunca, defalarca çıkarıp takmamıza rağmen oynama yapmadı. Kapağı kaldırdığınızda 3200 mAh kapasiteli pili göreceksiniz. microSD ve nanoSIM kart yuvaları ise pil yatağının hemen üstünde. Bellek veya SIM kart değişimi için pili çıkarmak, dolayısıyla V20’yi kapatmak gerekiyor.
V20’nin alt kenarında USB-C portu, mikrofon, 3.5 mm kulaklık jakı ve hoparlör yer alıyor. Sol kenarda, rahatlıkla erişilebilecek bir noktada ses tuşlarını görüyoruz. Üst kenarda ise ikinci mikrofon ve kızıl ötesi port bulunuyor. Kızıl ötesi port sayesinde V20 ile TV, ev eğlence sistemi, klima gibi cihazları uzaktan kumanda etmek mümkün hâle geliyor.
LG, V20’de G5’e göre biraz daha kaliteli malzeme kullanmış gibi görünüyor. G5’te metal gövdenin üstüne yapılmış olan kaplama kolaylıkla çiziliyordu. Üstelik kaplama nedeniyle G5 sanki plastik bir telefon izlenimi veriyordu. V20’de de temel malzeme metal, ancak bu sefer metalden yapıldığını fazlasıyla hissettiriyor. LG, V20’de uçaklarda kullanılan, askeri testlerden başarıyla geçmiş bir tür alüminyum kullanıyor. Üst ve alt kenarlara eklenen polikarbon malzemeyle de düşmelere karşı daha iyi direnç göstermesi sağlanıyor. LG V20’ye düşme testi uygulamadık, ancak cihazın hem ön yüzünü kaplayan Gorilla Glass 4 ekran camının hem de metal ve polikarbon yüzeylerinin çizilmelere karşı epey dayanıklı durduğunu söyleyebiliriz.
LG V20, 5.7 inçlik ekrana sahip olması nedeniyle doğal olarak geniş bir yüzey alanına sahip. Ancak LG’nin ekran çerçevesini epey dar tutması sayesinde, kendisiyle aynı seviyede büyüklüğe sahip ekran barındıran telefonlara göre daha rahat taşınıyor, tek elle kullanması da daha rahat. Buna ince profilinin de olumlu etkide bulunduğunu söylemek gerekiyor.
LG V20 inceleme: Ekran
LG V20’nin ana ekranı, yukarıda belirttiğimiz gibi 5.7 inç köşeden köşeye uzunluğa sahip. 2560 x 1440 piksel çözünürlüklü IPS Quantum panel 513 ppi gibi yüksek bir piksel yoğunluğu sunuyor. Yüksek parlaklıklı ekranın görüş açıları da epey geniş. Ayrıca renkler bakımından da epey zengin. Bu da LG V20’yi, amacına uygun şekilde film izlemek veya YouTube videolarını seyretmek için fazlasıyla elverişli hâle getiriyor. Ekranın parlak güneş ışığı altında sunduğu görüş de iyi seviyede. Böylelikle dışarıda bir şeyler izlemek veya kamerayı kullanmak daha kolay hâle geliyor.
Ana ekrandan daha çok ilgi çeken unsur ise ikinci ekran oluyor. Ana ekranın hemen üstünde, 2.1 inç, 160 x 1040 piksel çözünürlüklü ikincil ekran bulunuyor. Bu ekran çoğunlukla V10’dakine benzer şekilde işliyor. Ancak yazı ve grafiklerin büyüklüğü, aynı zamanda kontrast ve parlaklık bakımından selefindekine göre biraz daha ileride görünüyor. Ana ekranın uzantısı gibi işleyen bu ikincil ekran saat, tarih, bildirimleri gösteriyor. Ayrıca favori uygulamalar, araçlar, kamera uygulaması açık olduğunda kamera kontrolleri veya çizim uygulaması açık olduğunda bu uygulamaya ait seçenekler gibi birtakım farklı unsurları gösteriyor.
İkincil ekran işlevsellik bakımından çok büyük fark yaratmıyor. LG V20’yi kullandığımız süre boyunca ikincil ekrandan favori uygulamaları açmayı pek düşünmedik. Ancak ekran kapalıyken el fenerini açmak için hızlı araçları kullandığımız oldu. Onun dışında ikincil ekranda adınızın veya sevdiğiniz bir sözün sürekli gösterilmesi imkanını sunan özellik daha kullanışlı oluyor. Ayrıca ana ekran kapalıyken ikincil ekranın normale göre daha düşük ışık şiddetinde çalışmaya devam etmesi; saat, tarih, bildirim gösterimi yapması kullanışlı oluyor.
LG V20 inceleme: Ses
LG V20’yi tanıtırken ses özelliklerinin altını önemle çizmişti. V20’yi kullandığımızda gördük ki, bunda çok haksız sayılmaz. V20’de tam dört adet dijital-analog dönüştürücü yer alıyor. Kulaklık jakına kulaklık bağladığınızda Hi-Fi Quad DAC ayarı etkinleştiriliyor. LG V20’nin kulaklık çıkışını Apple’ın EarPods kulaklıkları, HTC’nin One M7, M8 gibi cihazlarıyla verilen kulak içi kulaklıkları ve LG V20’yi şimdilerde satın alanlara hediye edilen Bang & Olufsen kulak içi kulaklıklarla test ettik. Her üç kulaklıkta da ses şiddeti epey yüksek, bas ve tizler oldukça dengeli. Hi-Fi Quad DAC açıldığında ses şiddeti biraz daha artıyor, alçak frekanslar biraz daha güçlendiriliyor, ses daha dolgun ve doyurucu hâle geliyor.
Ayarlar’da, Ses ayarları içinde Hi-Fi Quad DAC ayarını en çok rahat ettirecek şekilde ayarlamanız mümkün oluyor. Buradan sağ ve sol ses kanallarının kontrollerini ayrı ayrı yapabilir, aynı zamanda 75 kademeli ses kontrolü sayesinde ses şiddetini geniş bir aralıkta kontrol edebilirsiniz. LG V20’nin ses çıkışı gerçekten çok yüksek ve bu durum bizim gibi yüksek sesle müzik dinlemeyi sevenler için fazlasıyla memnun edici. AIFF, ALAC, DSD ve FLAC gibi kayıpsız müzik formatlarının desteklenmesi de ses tutkunlarının yüzünü güldürecek bir başka önemli ayrıntı.
LG V20’nin alt kenarında yer alan tek hoparlör, görünüşün aksine oldukça yüksek şiddette ve dolgunluğu yüksek bir ses çıkışı sağlıyor. Akıllı telefon standartlarına göre oldukça iyi seviyede olduğu söylenebilir, ancak iPhone 7, HTC 10 gibi stereo hoparlör sahibi cihazların verdiği etkinin biraz gerisine kaldığını belirtmek gerekiyor. Keşke LG bu telefonda stereo hoparlörlerle yer verip ses konusunda sunduğu yüksek donanımı taçlandırsaydı.
Ses tarafındaki üstün özellikleri ses kaydını da kapsıyor. Dahili HD ses kayıt yeteneğine sahip olan V20, 24-bit/192kHz FLAC formatında ses kaydı gerçekleştirebiliyor. Telefonda yer alan HD Video kaydedicisi uygulaması Normal, Konser ve Özelleştirilmiş olmak üzere üç farklı kayıt modu sunuyor. Normal mod basit şekilde, herhangi bir ses ayarına müdahale etmeden ses kaydı yapmaya izin veriyor. Ses kaydını 3GP formatında gerçekleştiriyor.
Özelleştirilmiş ise sağ ve sol kanal, kazanç ve bunun gibi çeşitli ayarları kayıt esnasında değiştirmeye izin veriyor. Bu modda kayıtlar FLAC gibi kayıpsız formatta gerçekleştiriliyor. Ses kayıtları daha sonra Adobe Audition gibi profesyonel ses yazılımlarında düzenlenebiliyor. Konser ise herhangi bir şarkının müziğini V20’ye bağlı kulaklıktan dinleyip o sırada sözlerini V20 ile kaydetme imkanı sunuyor. Böylelikle stüdyo ortamındakine benzer bir ses kayıt deneyimi gerçekleştiriliyor. LG V20 ile yapılan ses kayıtları gerçekten normal bir akıllı telefondakine göre çok daha kaliteli. Hem ses şiddeti, hem bas ve tiz seviyesi bakımından profesyonel ses kayıt cihazlarına yakın, hatta bazılarından daha iyi olduğu söylenebilir. Örneğin gazeteciler, röportajlarını V20 ile rahatlıkla gerçekleştirebilirler.
Video kayıtlarında da yüksek kaliteli ses kayıt yeteneğinden yararlanmak mümkün. Video ayarlarından Hi-Fi ses kaydını etkinleştirebilirsiniz. V20’nin mikrofonları kırpma olmaksızın 132 desibele kadar şiddette ses kaydı gerçekleştirebiliyor. Halbuki çoğu telefon 120 desibele kadar idare edebiliyor. Video kaydı sırasında Hi-Fi ses kayıt ayarlarını açabilir, rüzgar uğultusunu filtreleyebilir, telefonun gerisinde veya önünde bulunan nesnelerin sesinin daha yüksek şiddette çıkmasının sağlayabilirsiniz. Video kaydı tarafında sunulan bu özelliklerin oldukça etkileyici olduğunu belirtmek gerekiyor.
LG V20 inceleme: Donanım, Performans ve Pil
LG V20’de Qualcomm’un Snapdragon 820 işlemcisi bulunuyor. 2.15 GHz saat frekansına sahip bu işlemciye 4 GB RAM eşlik ediyor. AnTuTu ve GeekBench 4 benchmark testlerinde bu telefon ortalamanın epey üstünde puanlar elde ediyor. Ancak iPhone 7, Samsung Galaxy S7 gibi telefonların gerisinde kalıyor. Özellikle GeekBench 4 benchmark testinde Galaxy S7 ve benzeri, aynı seviyede donanımlara sahip telefonların skor bakımından neden geri kaldığını merak ediyoruz.
Benchmark test sonuçları biraz geride gibi görünse de, gerçek hayattaki duruma baktığımızda LG V20’nin gayet hızlı ve akıcı şekilde işlediğini görüyoruz. LG’nin özelleştirilmiş kullanıcı arayüzünde gezinti hızlı şekilde sağlanırken, çoklu görev performansı da oldukça iyi seviyede. Üst seviyedeki oyunları da herhangi bir gecikme veya düşük çerçeve hızı olmaksızın, gayet kaliteli şekilde oynama fırsatı sunuyor. Isınma konusunda da bir sorun çıkarmadığını, ağır yük altında bile optimum sınırlar içinde kaldığını söyleyebiliriz.
LG V20’de 64 GB dahili hafıza bulunuyor. Bu da fotoğraflar, videolar ve diğer dosyalar için yeteri kadar alanın bulunduğu anlamına geliyor. Daha fazla depolama alanı isteyenler için microSD kart yuvası da mevcut. Üstelik Google Fotoğraflar gibi bulut depolama odaklı servisleri kullanarak içerikleri her an ulaşacak şekilde bulutta depolamanız ve bu şekilde microSD kart kullanmadan 64 GB’lık alanı daha verimli şekilde kullanmanız mümkün olabilir.
V20’de 3200 mAh kapasiteli bir pil bulunuyor. Diğer çoğu üst sınıf akıllı telefondan farklı olarak, G5 gibi V20’de de pilin kullanıcılar tarafından çıkarılması mümkün oluyor. Bu, yedek pil taşımayı ve prize bağlayıp şarj etmenin mümkün olmadığı durumlarda yedek pille ek çalışma süresinin sağlanması mümkün oluyor. Yüksek çözünürlüklü, büyük ve yüksek parlaklıklı ekran, üst seviye işlemci ve en önemlisi ikinci bir ekranın bulunması V20’nin çalışma ömrünün, sahip olduğu pil kapasitesiyle aynı seviyede pil kapasitesine sahip olan cihazlara göre biraz daha düşük çıkmasına neden oluyor. Ancak genel olarak LG V20’yi normalin biraz üstünde bir yoğunlukta kullandığınızda bile sabahtan akşama bir günü rahatlıkla çıkaracaktır. Hızlı şarj desteği sayesinde kısa sürede V20’nin birkaç saat rahatlıkla çalışmasını sağlayacak gücü depolayabilirsiniz. Örneğin sadece 20 dakikada yüzde 30’luk bir pil doluluk seviyesine ulaşmak mümkün oluyor.
LG V20 inceleme: Yazılım
LG V20, Android 7.0 Nougat yüklü olarak tanıtılan ilk Android telefonu olmuştu. Ancak LG’nin UX 5.0+ özelleştirilmiş kullanıcı arayüzü sayesinde saf Android Nougat kullanıcı arayüzüne göre biraz daha farklı, daha çok LG G5’te gördüğümüz tarzda bir kullanıcı arayüzü kullanıcıları bekliyor. Saptanmış şekilde uygulama menüsünün bulunmadığı, uygulamaların ve widget’ların ana ekran panellerinde dizildiği bu kullanıcı arayüzünü epey kullanışlı bulduğumuzu söylemeliyiz. Eğer eski tür uygulama menülü düzeni tercih ediyorsanız, LG UX 5.0+ size bunu da sunuyor.
LG’nin üstünde en fazla durduğu özelliklerden bir tanesi In Apps adlı uygulama içinde arama yapma imkanı sunan bir özellik oluyor. İlk kez V20’de sunulan, daha sonra diğer Nougat telefonlarında olması da beklenen bu özellik sayesinde telefonda yüklü olan rehber, kişi, e-posta gibi yerleşik uygulamaların içeriklerinde, aynı zamnda Google Play Store’dan yüklediğiniz diğer uygulamaların içeriklerinde de arama yapmak, sonuçları hızlı şekilde listelemek mümkün oluyor. Bir kişi kaydını veya e-posta iletisini ararken In Apps epey kullanışlı oluyor. Ancak çoğu zaman In Apps’in varlığını unuttuğumuzu, açıp kullanmadığımızı söylemeliyiz.
Bunun dışında Nougat ile gelen bölünmüş pencere özelliği V20’nin büyük ekranında epey kullanışlı oluyor. İster düşey, ister yatay yönde kullanın, aynı anda iki uygulamayı açmak, bu iki pencere arasında sürükle-bırak yöntemiyle içerik taşımasında bulunmak epey kullanışlı oluyor. Bildirimler üzerinden doğrudan aksiyon alma ve yine bildirimleri doğrudan bildirim üzerinden sessize alma veya engelleme gibi özellikler de oldukça kullanışlı.
İkincil ekran, çeşitli uygulamalarda menü seçeneklerini göstermesiyle verimliliği artırıyor. Örneğin HD Ses Kaydedicisi ya da Çek+ not alma uygulamalarında ikincil ekranın olduğu yere baktığınızda çeşitli menü seçeneklerinin sunulduğunu göreceksiniz. Bildiirm tepsisinden erişilen Hızlı Ayarlar da monokrom görünümü ve sunduğu geniş ayar yelpazesiyle epey kullanışlı. Ekran paylaşımı ve dosya paylaşımı gibi kestirmeler de burada yer alıyor. Ayarlar uygulaması da sekmelere ayrılmış görünümüyle bir hayli düzenli duruyor.
LG V20’de Google’ın Gmail, Haritalar, YouTube gibi uygulamaları yüklü olarak geliyor. Ayrıca LG’nin de LG Health, QuickRemote, SmartWorld gibi uygulamaları yüklü şekilde bulunuyor. Yönetim adı verilen bir klasör altında da telefonun en çok ihtiyaç duyulan güç tasarrufu, pil kullanımı, bellek, depolama gibi ayarlarına kısayollar bulunuyor. LG V20’yi Türk Telekom veya Turkcell hattınızla kurduğunuz takdirde, bu mobil operatörlerin mobil uygulamaları kurulumdan sonra otomatik olarak yükleniyor. Bu arada LG, Önerilen Uygulamalar klasörü altında Facebook, Evernote ve Instagram uygulamalarını da yüklü şekilde sunuyor. Ancak bu uygulamaları ilk kez kullanmak istediğinizde büyük ihtimalle güncellemek zorunda kalacaksınız.
LG V20 inceleme: Kamera
G5 gibi V20’de arkasında iki adet kamera barındırıyor. Bunlardan bir tanesi olan standart 16 megapiksel kamera, optik görüntü sabitleme özelliğine de sahip. Bunun yanı sıra 135 derecelik görüş açısına sahip, 8 megapiksel geniş açılı lens de yer alıyor. Gün ışığında veya yeterli aydınlatmanın olduğu iç ortamlarda V20 ile gayet keskin ve net fotoğraflar çekiliyor. Lazer otomatik odak sistemi sayesinde netleme de epey hızlı şekilde yapılıyor. Çekilen fotoğraflara bakıldığında detayların oldukça zengin olduğu, renklerin doğallığı dikkat çekiyor. Düşük ışıklı ortamlarda çekimlerde gürültü ve bulanıklığın düşük seviyede olduğunu da belirtmek gerekiyor.
İlk kez LG G4’te sunulan, G5’te biraz daha geliştirilen manuel kontrolleri LG V20’de de görüyoruz. Bu sayede beyaz dengesi, pozlama telafisi, deklanşör hızı, odak gibi unsurları elle ayarlamak, çekimi isteğinize göre farklılaştırmak mümkün oluyor. Aslında manuel kontrolleri kullanarak, her ayarın otomatik olarak yapıldığı otomatik moda göre çok daha etkileyici kareler yakalayabilirsiniz.
8 megapiksel çözünürlüklü ikinci sensör, tıpkı G5’te olduğu gibi geniş açılı çekim yapma imkanı sağlıyor. Kamera arayüzünün üst kenarına göreceğiniz, içindekilerin ağaca benzediği bir ve üç adet şeklin yer aldığı ikonlar sayesinde dar ve geniş açılı çekim modları arasında geçiş yapabilirsiniz. Geniş açılı modda 135 derecelik görüş açısına ulaşmak mümkün oluyor, ancak çekim 8 megapiksel ile sınırlandırılıyor. İki kamera arasında geçiş yaparak yakınlaştırma yapmak da mümkün oluyor, ancak yakınlaştırma ve uzaklaştırma yaptığınızda nesne sınırlarında yeşil renkli bozulmalar gözleniyor. Yazılımdan kaynaklandığını düşündüğümüz bu problemin güncellemeyle giderileceğini düşünüyoruz. Geniş açılı çekimlerinde netlik, parlaklık ve kalite açısından iyi olduğunu söyleyebiliriz. Toplu fotoğraf çekimleri için geniş açılı lens epey kullanışlı oluyor.
V20’nin önünde yer alan 5 megapiksel kamera da epey geniş açıya sahip. Bu, selfie fotoğraflarına daha fazla kişinin rahatlıkla sığdırılması demek. Ön kamerayla çekilen fotoğrafların netlik ve parlaklık bakımından iyi seviyede olduğu görülüyor. Yüz güzelleştirme aracı sayesinde daha güzel görüneceğiniz selfie çekimler yapmanız da mümkün oluyor.
Video tarafında LG V20’nin saniyede 30 kare hızında 4K video çekimi yaptığını görüyoruz. Bunun yanı sıra saniyede 60 kare hızında 1080p gibi, bizim oldukça sevdiğimiz, çekimlerin daha doğal çıktığı video çekim modu da mevcut. Aynı zamanda 21:9 sinema formatında video çekimi de gerçekleştirebilirsiniz. V20, optik görüntü sabitlemenin yanı sıra elektronik görüntü sabitleme sisteminden de yararlanıyor. Jiroskop ve çekim sonrası işleme süreciyle birlikte daha durağan, profesyonel video kameraların tadında çekimler yapılabiliyor. Ses bölümünde de belirttiğimiz gibi, Hi-Fi DAC ses kaydını açık hâle getirerek, çekim sırasında ses kaydını daha kaliteli yapabilir, rüzgar uğultusunu filtreleyebilir ya da hangi taraftaki nesnelerin veya kişilerin sesinin daha ön plana çıkarılacağını belirleyebilirsiniz. Kameranın video çekimi sırasında odaklamayı hızlı şekilde yaptığını da söyleyebiliriz.
LG V20 inceleme: Sonuç
LG V20 hem bir önceki yılın V serisi ilk telefonu V10’dan hem de 2016’nın başında çıkan G5’ten daha iyi bir telefon olduğunu açık şekilde ortaya koyuyor. Tasarımı ve malzeme kalitesiyle üst sınıf akıllı telefon hissini fazlasıyla veriyor. Bunun yanı sıra büyük ekran barındırmasına rağmen ergonomiyi de mümkün olan en iyi seviyeye kadar korumaya çalıştığını görüyoruz. Ultra yüksek çözünürlüklü ana ekran hem telefonu genel amaçlar için kullanırken, hem de film veya YouTube videolarını izlerken fazlasıyla rahat ettiriyor. İkincil ekran belki çok büyük bir fark yaratmıyor, ancak işe yaradığı belirli durumlar bulunuyor. Kamera bakımından da LG V20’nin beğendiğimiz G5 çizgisini devam ettirdiğini, ihtiyaçları fazlasıyla karşıladığını görüyoruz. V20’yi rahatlıkla birincil kamera olarak kullanılabilirsiniz. Pil konusunda da sabahtan akşama bir günü çıkaracağını, yarı yolda bırakmayacağını söyleyebiliriz. Performansı da üst düzey akıllı telefondan beklenen seviyede.
V20’nin esas beğenimizi kazanan noktası ses özellikleri oluyor. Eğer ses tutkunuysanız, kaliteli ve yüksek sesli müzik dinlemeyi seviyorsanız, LG V20 tam size göre. Mono hoparlörünün, her ne kadar yüksek şiddette ve dolgun bir çıkışa sahip olsa da, bu telefonun seviyesinin altında kaldığını görüyoruz. Buna rağmen kulaklık çıkış şiddeti oldukça yüksek. Denediğimiz her kulaklıkta V20 iyi sonuç veriyor. Bunun yanı sıra yüksek kaliteli ses kayıt özellikleri, video çekimlerinde de ses kaydını yönetme imkanı fazlasıyla memnuniyet verici.
LG V20 tam anlamıyla bir multimedya telefonu. Ekranı, kulaklık çıkışı, daha iyi bir alternatif sunulabileceğini düşünmemize rağmen hoparlörü ile V20, sıklıkla seyahat eden ve seyahatleri sırasında bir şeyler izlemeyi veya dinlemeyi sevenler için yanlarından ayırmayacakları bir arkadaş olacak.