Akıllı telefon pazarında son yıllarda rekabetin dozu iyiden iyiye yükselmiş durumda. Özellikle Çin menşeili üreticilerin sayısının artması, tüm fiyat segmentlerinde dengeleri değiştirdi. Bu değişimden etkilenen şirketler arasında LG’yi de saymak yanlış olmayacaktır. Buna rağmen pes etmeyen Güney Koreli şirket, mümkün olan tüm kulvarlarda mücadelesini sürdürüyor. Q serisi de bu mücadelede LG’nin önem verdiği kozlar arasında bulunuyor. LG Q60 inceleme yazımızda akıllı telefonun teknik özelliklerine ve kullanım deneyimine dair detayları size sunuyoruz.
LG Q60 inceleme: Tasarım
LG Q60’ın tasarım bakımından akıllı telefon pazarındaki mevcut eğilimleri yansıttığını söylemek yanlış olmayacaktır. Ön panelin büyük kısmını kaplayan uzun bir ekrana sahip olan telefon, metal kenarlar ve plastik bir arka panelle tamamlanıyor. Test merkezimize gelen Q60’ın “Yeni Fas Mavisi” olarak adlandırılan ekranıyla oldukça göz alıcı göründüğünü de belirtmek gerekiyor.
LG Q60’ın ekranı, telefonun ön panelinde yüzde 78.8’lik bir alan kaplıyor. Bunun günümüz standartlarına kıyasla düşük bir oran olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Ekran 6.26 inç büyüklüğünde ve 19:9 görüntü oranında olsa da, ekranın etrafındaki çerçeveler standartlara göre biraz daha kalın. Bu kalınlık yan ve alt kenarlarda daha iyi hissediliyor. Ekranın üst kısmında ön kameraya ev sahipliği yapan su damlası şeklinde bir çentik bulunuyor.
LG Q60’ın sol kenarının kalabalık olduğu söylenebilir. Kenarın üst kısmında ses kontrol tuşları yer alıyor. Tam orta kısmında ise dokunulduğunda Google Asistan’ı aktif hâle getiren buton bulunuyor. Bu butonun biraz altında ise nano SIM ve microSD kart tepsisine ev sahipliği yapan yuva yer alıyor. Sağ kenarda ise sadece güç butonu mevcut.
Telefonun üst kenarında da sadece ikinci mikrofon bulunuyor. Alt kenara geçildiğinde ise soldan sağa doğru sırasıyla kulaklık jakı, mikrofon, micro USB girişi ve hoparlör ızgarası yer alıyor. USB-C’nin iyiden iyiye standart hâline geldiği bir ortamda micro USB girişli bir telefon görmenin üzücü olduğu söylenebilir.
LG Q60, uzun ekranı ve yuvarlatılmış köşeleriyle modern bir telefon profili çiziyor. Tartıda 172 gram çeken telefon, elde fazla bir ağırlık hissi yaratmıyor. Ancak özellikle küçük elli kişiler için Q60’ı tek elle kullanmanın biraz zor olduğunu belirtmek gerekiyor. LG bunun için de incelemenin ilerleyen bölümlerinde değineceğimiz Mini Görünüm isimli bir çözüm sunuyor.
LG Q60 inceleme: Ekran
LG Q60, 6.26 inç büyüklüğünde bir IPS LCD panele sahip. Görüntü oranı 19:9 olan bu ekran, 1520 x 720 piksel çözünürlük sunuyor. Piksel yoğunluğu ise 269 ppi. Ekran, daha önce de belirttiğimiz gibi ön panelin yüzde 78.8’lik kısmını kaplıyor.
720p çözünürlüklü 6.26 inçlik ekran, tahmin edilebileceği üzere, pek keskin bir görüntü sunmuyor. Ekranın büyüklüğü multimedya içerik tüketimi için uygun olsa da, yüksek görüntü kalitesi arayanların beklentilerinin karşılanmasının kolay olmadığını açıkça belirtmekte fayda var.
Ekran çözünürlüğünün görece düşük olması, bir şeyler izlemenin yanı sıra bir şeyler okumayı da olumsuz etkileniyor. Büyük ekranda yazıları görmekte bir sıkıntı yaşanmasa da, karakterlerin net olmaması deneyimi aşağıya çekiyor. Ancak ekranın bu standartlarının LG Q60’ın içinde bulunduğu fiyat segmentine uygun olduğunu unutmamak gerekiyor.
Günümüzde pek çok telefonda bulunan çentik, LG Q60’ta da mevcut. Ekranın orta üst kısmında yer alan su damlası şeklindeki çentik, Q60’ın ön kamerasına ev sahipliği yapıyor. Çentikten rahatsız olanlar, Ayarlar menüsü içindeki Yeni İkinci Ekran isimli sekme üzerinden çentiği gizleyebiliyor.
LG’nin bu konuda kullanıcılarına rakiplerine göre biraz daha fazla seçenek sunduğunu belirtmekte de fayda var. Q60 sahipleri, çentiği gizlemek için kullanılan çubuk için siyah renk dışında başka desenleri de seçebiliyor. Bu desenler seçildiğinde çentik daha az gizlense de, telefonun görünümü biraz daha renkli hâle geliyor.
LG Q60’ın ekranını açık havada ve aydınlık ortamlarda görme konusunda pek fazla sorun yaşanmıyor. Doğrudan güneş ışığı altında, doğal olarak, bazı sıkıntılarla karşılaşılsa da, genel itibarıyla dış mekanda pürüzsüz bir deneyim sunuluyor. Telefonun ekranının parlaklığının ortamın aydınlık seviyesine göre otomatik olarak ayarlanabildiğini belirtmekte de fayda var. Telefonun görüntüleme açıları da oldukça iyi. Hemen hemen her açıdan ekran üstündeki yazıları görmek ve okumak mümkün oluyor.
Günümüzde her telefonda bir standart hâline gelen mavi ışık filtresi, LG Q60’ta da “Konfor görünümü” adıyla sunuluyor. Kullanıcılar diledikleri takdirde bu filtrenin devreye girişini bir takvime bağlayabiliyor.
LG Q60’ın büyük ekranını tek elle kullanmanın zor olduğundan yukarıda bahsetmiştik. LG bu zorluğu nispeten yumuşatmak için Mini Görünüm adını verdiği bir özellik sunuyor. Bu özellik aktif hâle getirildiğinde kullanıcılar parmaklarını sanal Geri, Ana Ekran ve Son Uygulamalar tuşları üzerinde sola veya sağa doğru sürüklediğinde ekrandaki kullanılabilir unsurlar küçük bir çerçeve içine yerleştiriliyor. Kullanıcılar bu çerçevenin yerini ve boyutunu değiştirebiliyor. Çerçevenin üstündeki “x” ikonuna dokunulduğunda yeniden normal görünüme dönülüyor.
LG Q60 inceleme: Donanım ve Performans
LG Q60’ın kalbinde sekiz çekirdekli, 2.0 GHz MediaTek Helio P22 yonga set bulunuyor. Bu yonga sete 3 GB RAM ve 64 GB dahili depolama alanı eşlik ediyor. MicroSD kart desteği sayesinde telefonun dahili depolama alana 1 TB daha eklenebiliyor.
LG Q60’ın 64 GB dahili depolama alanının sadece 45,46 GB’lık kısmı kullanıcılara açık. Neredeyse 20 GB’lık bir kısım sistem dosyalarına ve Android işletim sistemine ayrılmış. Bunun piyasadaki diğer Android telefonlara kıyasla yüksek bir sayı olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Q60’ın teknik kadrosu, genel hatlarıyla ortalama bir kullanıcının beklentilerini rahatlıkla karşılıyor. Günümüzde hemen hemen herkesin kullandığı standart sosyal medya, e-posta, multimedya uygulamalarının çalışmasında herhangi bir problem yaşanmıyor. Ancak sistemden daha fazla şey bekleyen uygulamalar konusunda biraz temkinli konuşmakta fayda var.
Arayüzde dolaşırken ve Google Chrome üzerinde bazı yoğun internet sitelerinde gezerken küçük gecikme ve takılmalar fark ediliyor. Çoklu görev ekranındaki uygulama geçişlerinde ve uygulamaların başlangıcında ise bariz bir sıkıntıyla karşılaşılmıyor.
LG Q60, teknik özellikleri itibarıyla bir oyun telefonu değil. Ancak akıllı telefonda bulunan PowerVR GE8320 grafik işlemcisi, ortalama ayarlarla pek çok oyunu rahatlıkla çalıştırabilecek bir kapasiteye sahip. Arena of Valor gibi oyunların çalıştırılmasında, hatta yüksek ayarlarla çalıştırılmasında, herhangi bir problem gözlemlenmiyor. Ancak Asphalt 9: Legends gibi daha fazla kaynağa ihtiyaç duyan oyunlar söz konusu olduğunda işler biraz değişiyor. Telefonda belirgin takılmalar gözlemlenebiliyor.
LG 60’da biyometrik güvenlik çözümü olarak parmak izi tarayıcısı bulunuyor. Pek çok Android telefonda parmak izi tarayıcısının yanında yüz tanıma özelliği de sunulduğu için Q60’ın bu konuda biraz geri kaldığı söylenebilir. Parmak izi tarayıcısı, parmağı algıladığında telefonun kilidini oldukça hızlı şekilde açıyor. Ancak PIN kodu girerek kilit açmak gerektiğinde kullanıcıların dört rakamın ardından bir de onay tuşuna dokunması gerekiyor. Bunun küçük, ancak biraz can sıkıcı bir şey olduğu söylenebilir.
LG Q60, AnTuTu benchmark testinden 72759 puan alıyor. Geekbench 4 benchmark testinden ise tek çekirdekte 780, çok çekirdekte 3475 puanla ayrılıyor. Bu sonuçların LG Q60’ın teknik donanımına ve konumlandırıldığı segmentin standartları çerçevesinde kaldığını söylemek yanlış olmayacaktır.
LG Q60 inceleme: Pil
LG Q60’a ihtiyaç duyduğu enerjiyi 3500 mAh kapasiteli pili sağlıyor. Akıllı telefonun diğer teknik özellikleri de göz önüne alındığında bu pil, kullanıcıların bir günü çıkarması için oldukça yeterli oluyor.
Sosyal medya uygulamalarını kullanmak, biraz mesajlaşmak, e-posta alışverişi yapmak, internette gezinmek, YouTube veya Netflix’te yaklaşık 30 dakika bir şeyler izlemek ve Spotify ile toplamda 2 saat müzik dinlemek gibi eylemlerin bulunduğu ortalama bir kullanım senaryosunda, LG Q60’ın pili yaklaşık 16 saat boyunca şarj edilmeye ihtiyaç duymuyor.
Kullanım yoğunluğunun azalması durumunda Q60’ın pilinin dayama süresi yaklaşık 1,5 gün seviyesine çıkıyor. Yukarıda bahsettiğimiz ortalama kullanım senaryosundaki süreler biraz uzatıldığında veya işin içine oyun girdiğinde bile pil ömrü 12 saatin altına inmiyor.
LG Q60’ta bulunan ve telefon için bir tür yönetim merkezi işlevi gören Smart Doctor uygulamasıyla Pil Kullanımı’na dair istatistikleri görmek ve güç tasarrufunu aktif hâle getirmek mümkün oluyor.
LG Q60 inceleme:Yazılım
LG Q60 kutusundan Android 9 Pie yüklü olarak çıkıyor. Android’in saf versiyonuna kendi yorumunu katmaktan çekinmeyen Güney Koreli üretici, bu geleneği Q60’ta da sürdürüyor. LG’nin uygulama ikonlarında, menülerde yaptığı değişiklikler ilk bakışta fark ediliyor. Bunlara ek olarak, telefonda LG tarafında yerleştirilmiş çeşitli uygulamalar da kullanıcıları karşılıyor.
LG Q60’da uygulama çekmecesi varsayılan olarak kapalı şekilde geliyor. Hem ön yüklü sunulan hem de daha sonra kullanıcılar tarafından indirilen tüm uygulamalar, LG Q60’ın ana ekranına yerleştiriliyor. Ancak kullanıcılar diledikleri takdirde Ayarlar menüsünde Ekran sekmesinde bulunan Ana Ekran seçeneği üzerinden bu tercihi değiştirebiliyor. Dileyenler bu ekrandan EasyHome görünümüne de geçiş yapabiliyor. EasyHome görünümünde yazı tipi daha da büyütülüyor ve uygulamalar basit bir yerleşim içinde gösteriliyor. Bunun özellikle yaşlı kişiler için kullanışlı bir görünüm olduğu söylenebilir.
Neredeyse tüm Android telefonlarda olduğu gibi, LG Q60’ta da kullanıcılara telefonlarını kendi tercihleri doğrultusunda kişiselleştirmeleri için çeşitli araçlar sunuluyor. Bu araçlar içinde en kullanışlı olanı ise telefonun temasını doğrudan değiştirmek. LG Q60’ta kullanıcılara çok fazla tema seçeneği sunulmasa da, LG SmartWorld uygulaması aracılığıyla farklı temaları zorlanmadan bulmak mümkün oluyor.
Google’ın Android uygulamalar, LG Q60’ta da kullanıcıları karşılıyor. Ana ekrandaki Google klasöründe Gmail, Google Haritalar, Google Fotoğraflar, Google Drive gibi uygulamalar bulunuyor. Bunlara ek olarak, Google Lens de Q60’ta ilk andan bu yana mevcut. Google Asistan’a erişim için özel bir tuşun bulunması, Q60’taki Google Asistan etkisinin çok daha baskın şekilde hissedilmesini sağlıyor.
Google’ın bazı uygulamalarının telefonda varsayılan çözüm olarak tercih edildiğini belirtmekte de fayda var. Chrome ana internet tarayıcısı olarak kullanılırken, SMS alışverişi için de Android Mesajlar uygulamasıdan yararlanılıyor.
LG Q60’ın ön yüklü uygulama katalogu sadece Google’ın sunduğu seçeneklerle sınırlı kalmıyor. Facebook ve Instagram da LG Q60’ın ilk andan itibaren kullanıcılara sunduğu uygulamalar arasında bulunuyor. Facebook’tan söz açılmışken, İkili Uygulama özelliğinden bahsetmekte de fayda var. Başka Android telefonlarda da mevcut olan bu özellik sayesinde kullanıcılar çoklu hesap desteği olmayan uygulamaların bir kopyasını cihazlarına indirip ikinci hesaplarını da telefon üzerinde aktif hâle getirebiliyor.
Bunların yanı sıra, cihaz sahiplerinin farklı ana sayfa temalarını, yazı tiplerini, duvar kağıtlarını ve oyunları bulmalarını sağlayan LG SmartWorld de telefonla birlikte gelen uygulamalardan biri.
Ana ekrandaki “Program dosyaları” klasöründe ise FM Radyo, Takvim, Hesap Makinesi gibi araçlar mevcut. Ancak bu araçlar arasında en dikkat çekicisinin Oyun Başlatıcısı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Telefonda yüklü olan oyunları gösteren bir klasör işlevi de gören Oyun Başlatıcısı aracılığıyla oyunları başlatmadan seslerini kısmak veya oyun sırasında gelebilecek bildirimleri en baştan susturmak mümkün. Bunlara ek olarak, Oyun Başlatıcısı ekranının altındaki ikonlar üzerinden Google Play Store içinde oyun araması yapmak veya YouTube’daki popüler oyun yayınlarına ve videolarına ulaşmak mümkün oluyor.
LG’nin Android 9 üzerine yaptığı dokunuşların görsel olmanın ötesinde işlevsel olduğu rahatlıkla söylenebilir. Güney Koreli şirketin Android 9 Pie’a yerleştirdiği dikkat çekici özelliklerden birisi, “Eko Oynatma” adını taşıyor. Bu özellik aktif hâle getirildiğinde ekranın parlaklık seviyesi düşürülüyor. Böylelikle medya içeriklerini oynatırken veya uygulamaları kullanırken sese odaklanılabiliyor. Oynatılacak bir içerik olmadığında ise bu özellik otomatik olarak devredışı bırakılıyor ve sonrasında da ekran kapatılıyor.
LG Q60’ın dikkat çekici özelliklerinden birisi de Link Shot adını taşıyor. Link Shot ile kullanıcılar ekran görüntüsünü aldıkları internet sitelerine Galeri üzerinden hızlı şekilde erişebiliyor. Bunun özellikle internet üzerinde alışveriş yapmayı sevenlerin işine fazlasıyla yarayacak bir özellik olduğu rahatlıkla söylenebilir. Beğendikleri ürünlerin ekran görüntülerini galeriye kaydedenler, daha sonra ekran görüntüsü aracılığıyla ürün sayfasına hızlı bir şekilde erişebilir.
Link Shot’a benzer yapıdaki bir diğer özellik ise Crop Shot adını taşıyor. Crop Shot sayesinde LG Q60 sahipleri çektikleri fotoğraflarda bulunan metin veya benzeri yazılı bölümleri kırparak ekranın üstüne taşıyabiliyor ve bu metinleri başka işlerde kullanabiliyor. Bunun da özellikle kafe ve restoran gibi yerlerdeki Wi-Fi şifrelerinin girişi ve başkalarıyla paylaşılabilmesi için yararlı bir araç olduğu söylenebilir.
LG Q60’ın kullanıcı arayüzünde sanal navigasyon tuşlarıyla geziliyor. Kullanıcılar bu tuşların bulunduğu çubuğun rengini ve tuş dizilimini kendi tercihleri doğrultusunda değiştirebiliyor. Buna ek olarak, Ana Ekran tuşu yukarı doğru kaydırıldığında son kullanılan uygulamaları gösterecek şekilde ayarlanabiliyor.
Daha önce Pil bölümünde bahsettiğimiz Smart Doctor da LG’nin telefonla sunduğu araçlar arasında bulunuyor. Telefon için bir tür yönetim paneli işlevi gören Smart Doctor sayesinde dahili depolama alanınının ve belleğin ne kadarının kullanıldığını öğrenmek ve cihazı tek bir dokunuşla optimize etmek mümkün oluyor. Wi-Fi, parmak izi sensörü, ivme ölçer gibi araçları test etmeyi de sağlayan bu bölümde telefonun daha iyi çalışmasını sağlayacak çeşitli öneriler de sunuluyor.
LG Q60 inceleme: Kamera
Kamera, LG Q60’ın iddialı olduğu konular arasında yer alıyor. Akıllı telefonun arkasında üç lensli bir kamera sistemi bulunuyor. Bu sistemde ana kamera görevini f/2.0 diyafram genişliğine sahip 16 megapiksel çözünürlüklü lens üstleniyor. Bu lense 5 megapiksellik geniş açılı sensör ve 2 megapiksellik derinlik sensörü de eşlik ediyor. LED flaş da kameranın hemen yanında yer alıyor.
LG Q60’ın arka kamerası, ortamdaki ışığın yeterli olduğu senaryolarda, özellikle doğal ışık altında iyi bir performans sergiliyor. Çekilen fotoğraflarda renkler doğal canlılığında görünüyor ve yakınlaştırma yapıldığında da somut bir detay kaybı gözlemlenmiyor.
Ortamdaki aydınlık biraz daha azaldığında ise LG Q60’ın çektiği fotoğraflarda gürültü etkisi biraz daha belirgin hâle geliyor. Bu etki, gün batımında veya gece yapılan çekimlerde biraz daha fazla hissediliyor. Ancak bu noktada devreye yapay zekâ giriyor.
LG Q60’ın kamerasının yapay zekâ modu aktif hâle geldiğinde yakalanan karelere ortamın koşulları doğrultusunda çeşitli dokunuşlar yapılıyor. Bu dokunuşların gerçekten de etkili olduğunu söylemek gerekiyor. Gün batımı sırasında yapay zekâ modu açık ve kapalıyken gerçekleştirdiğimiz çekimler, yapay zekânın gerçekten iyi bir gün batımı karesi yakalamaya yardımcı olduğunu gösteriyor.
LG Q60’ın kamerasının gece ve düşük ışık performansı ise vasatın ötesine geçemiyor. Gece yapılan çekimlerde net kareler yakalayabilmek için telefonu neredeyse hiç hareket ettirmemek gerekiyor. Gece çekimlerinde en ufak titremelerin bile etkisi oldukça somut biçimde fark edilirken, gürültü de daha yoğun şekilde hissediyor.
LG Q60’ın önünde ise f/2.0 diyafram genişliğine sahip 13 megapiksel çözünürlüklü bir kamera bulunuyor. Bu kamera, yazılımın da desteğiyle, başarılı portre selfie’ler çekebiliyor. Ön kamerayla çekilen portrelerde kişiler oldukça belirgin biçimde görünüyor. Ancak renklerin zaman zaman biraz solgun kaldığını ve hafif bölümlerin biraz aşırı pozlandığını söylemek gerekiyor.
LG Q60’ın ön kamerasında selfie’leri daha iyi hâle getirmek için destekleyici çeşitli araçlar da bulunuyor. Bunlardan biri, Snapchat ve Instagram sayesinde artık iyiden iyiye aşina olduğumuz çıkartmalar. Arka kamerada da kullanılabilen artırılmış gerçeklik destekli bu çıkartmalar sayesinde fotoğrafları çok daha renkli hâle getirmek mümkün oluyor. Buna ek olarak, hemen hemen her Android telefonda gördüğümüz yüz güzelleştirme aracı da LG Q60’ta mevcut.
Q60’ın genelinde Android’in üstüne yararlı dokunuşlar yapan LG, bu tavrını kamera uygulamasında da sürdürüyor. Bu yararlı dokunuşlardan birisi YouTube Live. LG Q60 sahipleri, YouTube Live özelliği sayesinde doğrudan telefonlarının kamera uygulaması üzerinden YouTube’daki kanallarında bir canlı yayın başlatabiliyor. Bunun günümüz dünyası için önemli bir kolaylık olduğu rahatlıkla söylenebilir.
LG’nin daha önceki telefonlarında da yer verdiği QLens özelliği Q60’ta da mevcut. Bu özellik sayesinde kullanıcılar QR kodlarını hızlı şekilde okutabiliyor veya Pinterest üzerinde bir görsel arama gerçekleştirebiliyor.
LG Q60’ın hem arka hem de ön kamerasıyla 30 fps’de 1080p çözünürlüklü videolar kaydedilebiliyor.
LG Q60 inceleme: Sonuç
LG Q60, orta sınıf akıllı telefon pazarının klasik bir temsilcisi olarak tanımlanabilir. 3 GB RAM ve genel kamera performansı gibi unsurlar Q60’ın zayıf karınları olarak öne çıksa da, detaylara inildiğinde işler Q60 için biraz daha iyi hâle geliyor.
Malzeme ve işçilik kalitesi yüksek olan LG Q60’ın dokunmatik ekranı oldukça pürüzsüz şekilde çalışıyor. Buna ek olarak, ekranın parlama oranının da rakiplere kıyasla oldukça düşük olduğunu belirtmek gerekiyor. Pil ömrü de LG Q60’ın güçlü yönleri arasında yer alıyor. Uzun pil ömrü, günümüzde kimi kullanıcılar için telefon seçiminde ilk faktör niteliği taşıyor.
LG Q60’ın genel sistem performansının ortalama seviyede kalması, ekranın kontrast oranının düşük ve siyah seviyesinin yüksek olması ve USB-C girişinin bulunamaması ise zayıf noktalar arasında öne çıkıyor.
Orta segmentin tipik bir üyesi olan LG Q60, kullanıcıları standart işlerde yolda bırakmayacak bir performans sergiliyor. Buna şık tasarım ve uzun pil ömrü de eklenince, LG Q60 bir akıllı cihazdan çok yüksek beklentisi olmayanlar için uygun bir seçenek hâline geliyor.
