LG son 2-3 yıldır Android ekosisteminde epey atak bir tavır sergiliyor. Ortaya çıkan satış rakamlarına bakıldığında da bunun karşılığını alıyor gibi görünüyor. Bu arada başarı arttıkça, her yıl yeni nesil amiral gemisi telefonun biraz daha erken tanıtıldığını görüyoruz. LG G2’yi 2013’ün ağustos ayında, LG G3’ü ise Mayıs 2014’te görmüştük. LG G4 ise nisan sonunda, aralarında İstanbul’un da bulunduğu dünyanın çeşitli şehirlerinde lanse edildi. Bu ay içinde piyasaya çıkması beklenen LG G4’ü bir süredir kullanıyoruz. Şimdi sıra deneyimlerimizi paylaşmaya geldi.
Video İnceleme
Sağolsun LG, daha G4 tanıtılmadan önce çeşitli detayları paylaşmıştı ve neyle karşılaşacağımızı biliyorduk. Tabii, bunun üstüne bir de gayriresmi sızıntılar da eklendi. 28-29 Nisan tarihlerinden, yani LG G4’ün resmen tanıtımının günler öncesinde sızan resmi görseller sayesinde LG G4’ün neye benzediğini görmüştük, ne şaşırmış ne de heyecanlanmıştık. LG G3’ten pek de farklı olmayan bir cihaz bizi bekliyordu.
[quote_center]LG G4 TASARIM AÇISINDAN G3’ÜN ÇİZGİSİNDE SAPMIYOR, ANCAK İNCE AYARLARMALAR SAYESİNDE ORTAYA DAHA GÜZEL VE ÇEKİCİ BİR TELEFON ÇIKMIŞ.[/quote_center]
Her ne kadar LG G4 tasarım açısından selefinin çizgisinden gitse de, yapılan ince ayarlamalar sayesinde bu telefon LG G3’ten daha çekici görünüyor. Gorilla Glass 3 ekran camı ön yüzü tamamen kaplıyor. Ayrıca ekranın dışında kalan çerçeve de siyah renkte geliyor. Köşelerin yuvarlaklığı LG G3’tekine göre biraz daha azaltılmış, telefona biraz daha sert görünüm kazandırılmış.
Diğer rakiplerin metali tercih ettiği bir ortamda LG plastiğe bağlı kalmaya devam ediyor. Ayrıca yekpare yapı yerine çıkarılabilir arka kapak ve pil tasarımı tercih edilmiş. LG G4’ün diğerlerinden farkı burada ortaya çıkıyor. Özellikle orta ve üstü seviyedeki, telefonlarının kapasitesini sonuna kadar kullanmayı seven kullanıcılar için pilin değiştirilebilir olması ve microSD kart yuvasının bulunması önemlidir. İşte LG G4 bu iki şartı da sağlıyor. Bunun dışında arka kapakta da seramik görünümlü plastiğin yanı sıra bitkisel tabaklama yöntemiyle üretilen orijinal deri seçeneği de sunuluyor. Plastik kapaklar içinde seramik beyaz, metalik gri, parlak altın gibi renk seçenekleri sunulurken, deri kapaklar kahverengi, siyah, kırmızı ve gök mavisi renklerle birlikte geliyor.
[quote_center]EĞER ORİJİNAL DERİ KAPLI ARKA KAPAĞA SAHİP BİR LG G4 TERCİH EDERSENİZ, TELEFONUNUZU KUTUSUNDAN ÇIKARDIĞINIZDA YENİ BİR OTOMOBİL SATIN ALDIĞINIZ HİSSİNE KAPILABİLİRSİNİZ.[/quote_center]
Plastik kapak seramik veya metalik görünümlerle biraz daha çekici hâle getirilmeye çalışılmış, ancak LG G4’ü sıradanlıktan kurtarmıyor. Halbuki deri kapağı seçtiğiniz takdirde, biraz daha üst sınıf akıllı telefon kullandığınızı hissedeceksiniz.
Gerçekten de deri arka kapak LG G4 deneyimini farklılaştırıyor. Eğer LG G4’ün deri kapaklısını seçerseniz, telefonun kutusunu ilk kez açıp LG G4’ün arka kapağını kokladığınızda, yeni otomobillerdeki o deri kokusunu hissedeceksiniz. Bu gerçekten hoş bir duygu ve LG G4’ü daha ilk temasta sevmenize neden olacaktır. Farklı renklerdeki deri kapaklar farklı yüzey ve dokularla sunuluyor. Deri kapak kullanıcı deneyimini daha yükseğe çıkarıyor, ancak LG G4’ü kullandıkça deri yüzeyinde çeşitli çizikler, aşınmalar, solgunluklar görmeniz de söz konusu olabilir, bunu da belirtmek gerekiyor.
[quote_center]LG G4’ÜN EKRANI BÜYÜKLÜK VE ÇÖZÜNÜRLÜK BAKIMINDAN LG G3’TEKİ DEĞERLERİ KORUYOR. ANCAK “QUANTUM” EKRAN RENKLERİ DAHA CANLI VE DOĞRU GÖSTERİYOR.[/quote_center]
LG G4’te de geçen yılın amiral gemisi G3’te olduğu gibi 5.5 inç, 1440 x 2560 piksel çözünürlüklü IPS LCD kapasitif ekran bulunuyor. Keskinlik bakımından LG G3’ün ekranından farklı olmayan bu ekran LG tarafından Quantum Ekran olarak adlandırılıyor. “Quantum” sıfatını taşıması boşuna değil, G4’ün ekranı selefininkine göre renkler, kontrast ve parlaklık bakımından daha ileri seviyede görünüyor. İki telefonda aynı görüntünün gösterimi yapıldığında LG G4’ün ekranında renklerin daha gerçekçi ve canlı şekilde gösterildiği anlaşılıyor. Bunda Quantum Ekranın mavi ve kırmızıları daha doygun şekilde göstermesinin büyük payı bulunuyor. Ayrıca parlaklık bakımından da LG G4’ün ekranı iyi seviyede. Parlak güneş ışığı altında yeterli görüş sunan bu ekranı güneş gözlüğü kullanırken görmeniz de mümkün oluyor. Görüş açılarının da epey yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
LG G4’ün 5.5 inç ekranını saran çerçevenin alanı fazla büyük tutulmamış, özellikle uzun kenarların ince çerçeveleri sayesinde ekran neredeyse kenardan kenara uzanıyormuş gibi bir görünüme sahip. Bu tasarım sayesinde LG G4’ü avuç içinde rahatlıkla kavramak mümkün oluyor. İnceltilmiş uzun kenarlar ve kavisli arka yapı da LG G4’ün ergonomisini güçlendiren ayrıntılar. Telefon en ince noktasında 6.3 mm., en kalın noktasında da 9.8 mm.’lik kalınlığa sahip. 9.8 mm.,günümüzün üst sınıf akıllı telefonları için fazla kalın görünüyor. Ancak LG G4’ü kullandığımız süre boyunca nispeten kalın oluşundan fazla şikayetçi olmadığımızı belirtmeliyiz. Bu arada LG G4’e profilden baktığınızda, uzun kenarlarında hafif bir kavisin bulunduğunu fark edeceksiniz. Kavis oranı LG G Flex2’deki kadar fazla değil, ancak telefonu kulağınıza götürdüğünüzde yüzünüze daha rahat oturmasını sağlayacak yeterlilikte.
[quote_center]LG G4’ÜN HAFİF KAVİSLİ PROFİLİ G FLEX SERİSİNDEN ÖDÜNÇ ALINMIŞ. [/quote_center]
LG G4’ün uzun kenarlarında herhangi bir port veya buton görmüyoruz, sadece sağ kenarda alta doğru küçük bir çentik göreceksiniz, bunun yardımıyla arka kapağı yerinden çıkarmak mümkün oluyor. Alt kenarda microUSB portu, mikrofon ve 3.5 mm. kulaklık jakını görüyoruz. Üst kenarda da kızıl ötesi portu ve ikinci mikrofon bulunuyor.
LG ilk kez G2 ile birlikte sunduğu ve Sihirli Tuş olarak adlandırdığı tasarımı epey sevdi ve buna sadece üst sınıf değil, giriş ve orta segment modellerinde de yer veriyor. LG G4’te de güç ve ses tuşlarının arka tarafta, kameranın altına yerleştirildiğini görüyoruz. LG bu tuşlarda oynamalar yapmış, güç butonuna elips şeklini vermiş, ses tuşlarının dokusuna ise fazla dokunmamış. Bu tuşları parmağınızla yoklayarak ayırt etmeniz ve hızlı şekilde kullanmanız mümkün. Sihirli Tuşların üstünde gördüğümüz 16 megapiksel kamera daha görünüşüyle etkilemeyi başarıyor, LG G3’teki kameraya göre fazlasıyla çekici görünüyor. Kameranın solunda lazer otomatik odak sistemi, sağda ise LED flaş ve renk spektrum çözümleyicisi ikilisi bulunuyor. Alt kenara doğru da hoparlör ızgarasını görüyoruz. Bu arada deri kapaklı modellerde hoparlörle aynı hizada, telefonu biraz daha çekici hâle getiren G4 işlemesini görüyoruz.
[quote_center]DEĞİŞTİRİLEBİLİR PİL VE MICROSD KART YUVASI LG G4’ÜN RAKİPLERİNE GÖRE EN ÖNEMLİ AVANTAJI.[/quote_center]
Arka kapağı yerinden çıkardığımızda G4’ün 3000 mAh kapasiteli, çıkarılabilir pilini görüyoruz. Rakiplerin nanoSIM’i tercih ettiği bir ortamda LG’nin microSIM’e bağlı kalmaya devam ettiğini görüyoruz. SIM kart yuvasına erişmek için pili yerinden çıkarmalısınız. Aynı şekilde microSD kart yuvası da SIM kart yuvasıyla üst üste konulduğu için kart değişimi için de pili yerinden çıkarmak gerekiyor.
LG bu yılın başında çıkardığı G Flex2 modelinde Qualcomm’un şu anki en üst seviye işlemcisi olan Snapdragon 810 işlemcisine yer vermişti. Bu işlemciyi HTC One M9, Sony Xperia Z4 Tablet gibi 2015’in ilk yarısında çıkan amiral gemisi mobil cihazlarda da görmüştük. LG G4’te de Snapdragon 810’un bulunacağına dair beklentimiz söz konusuydu, ancak LG bu amiral gemisi telefonu için bir kademe daha alt işlemciyi tercih etti. 1.82 GHz çift Cortex-A57 ve 1.44 GHz dört Cortex-A53 olmak üzere toplam altı çekirdek barındıran Qualcomm Snapdragon 808 MSM8992 yongaset LG G4’ün işlemesini sağlıyor. 64-bit tabanlı yongaset Adreno 418 GPU barındırırken, 3 GB RAM ve 32 GB dahili hafıza bu donanım paketinin diğer üyeleri olarak karşımıza çıkıyor. LG G4’ün 32 GB olmak üzere tek bir versiyonu bulunuyor. Ancak microSD kart yuvası sayesinde depolama alanını daha da artırmak mümkün. LG’nin söylediğine göre pratikte sınırsız kapasitedeki bellek kartlarını LG G4’ün yuvasına takıp kullanmak mümkün. LG’nin rakiplerinin nanoSIM kartı tercih ettiği bir ortamda LG G4’ün microSIM kart ile çalıştığını da belirtmeden geçmeyelim.
[quote_center]LG G4’ÜN BARINDIRDIĞI SNAPDRAGON 808 İŞLEMCİ DİĞER AMİRAL GEMİSİ RAKİPLERDEKİ İŞLEMCİLERE GÖRE BİRAZ DAHA DÜŞÜK PERFORMANS GÖSTERİYOR. ANCAK PRATİKTE BU İŞLEMCİ HER TÜRLÜ İHTİYACA CEVAP VERİYOR.[/quote_center]
LG G4’te yer alan Snapdragon 808 işlemcinin benchmark testlerinde sergilediği performansa baktığımızda, Snapdragon 810 işlemcili cihazlardan veya Exynos 7420 Octa işlemci barındıran Samsung Galaxy S6 ve S6 edge’den daha düşük puanların elde edildiğini görüyoruz. Ne var ki, pratikteki duruma baktığımızda LG G4’ün gayet tatmin edici bir performası olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Kullanıcı arayüzünde gezinti gayet düzgün ve kesintisiz şekilde gerçekleştiriliyor, arayüz elemanları arasında geçiş, uygulamaların açılması epey seri görünüyor. Isınma konusunda da LG G4’ün aşırıya kaçmadığını, oyun oynarken veya kamerayla 4K video çekerken kabul edilebilir sınırlar içinde bir sıcaklığa sahip olduğunu söyleyebiliriz. LG G4 ile yüksek seviyedeki oyunları rahatlıkla oynayabilir, internette gezinirken baş ağrısı çekmezsiniz.
Multimedya noktasında da LG G4’ün gayet tatmin edici bir telefon olduğunu söyleyebiliriz. Snapdragon 808 işlemci ve Adreno 418 GPU, Quad HD ekranı iyi şekilde besliyor ve sonuç olarak ortaya düzgün bir multimedya deneyimi çıkıyor. Arkada yer alan küçük hoparlör belki yüksek ses çıkışı sunmuyor gibi görünebilir, ancak hoparlörden çıkan ses oyun oynarken veya film izlerken yeteri kadar tatmin edici oluyor.
LG G4’ün en büyük rakiplerine baktığımızda inceliğin daha yüksek pil kapasitesine tercih edildiğini görüyoruz. Bunun sonucu olarak sabit pil ve en fazla 2600 mAh civarı kapasiteleri görüyoruz. Halbuki LG için önemli olan daha yüksek pil kapasitesi, bu nedenle LG G4’ün çıkarılabilir plastik veya orijinal deri kaplı kapağının arkasında 3000 mAh kapasiteli bir pil yer alıyor. Pilin çıkarılabilir olması özellikle telefonunu yoğun kullanan ve yeri geldiğinde yedek pille ek güç sağlamayı tercih eden kullanıcıları memnun edecektir.
[quote_center]3000 MAH KAPASİTELİ DEĞİŞTİRİLEBİLİR PİL TEK ŞARJLA BİR GÜNÜN ÜSTÜNDE ÇALIŞMASINI SAĞLIYOR.[/quote_center]
LG G4’ün 5.5 inç Quad HD ekranı pili sömüren en büyük kaynak, ancak Snapdragon 808’in kullanılması pil tüketimi konusunda belirli bir denge yakalanmasına katkıda bulunuyor. Ekran parlaklığının yüzde 60 seviyesinde ve otomatik olarak ayarlandığı, 3G ve Wi-Fi’nin sürekli etkin tutulduğu, arka planda veri senkronizasyonunun aktif olduğu bir durumda; web’de gezinme, birkaç e-posta ve mesaj gönderimi, kamerayla 1-2 video ve birkaç fotoğraf çekimi ve yine birkaç telefon görüşmesi gibi normal yoğunluklu bir kullanım senaryosunda LG G4’ün 3000 mAh kapasiteli pilinin tek bir şarjla 1.5 gün civarında bir kullanım ömrü sunduğunu söyleyebiliriz.
LG G4 kablosuz bağlantı tarafında zengin bir listeye sahip. 802.11a/b/g/n/ac Wi-Fi, Wi-Fi Direct, Bluetooth 4.0 + LE, A-GPS ve GLONASS destekli GPS, NFC, kızılötesi portu, FM radyo gibi özelliklerin LG G4 çatısı altında bulunduğunu görüyoruz. HSPA+ desteği sayesinde mevcut 3G şebekesi üzerinde pratikte 20-25 Mbps civarında veri indirme hızına ulaşmak mümkün oluyor. 2016 yılı içinde 4G faaliyete geçtiğinde de, mevcut LTE Advanced desteği sayesinde çok yüksek hızlarda veri indirme ve yükleme imkanı LG G4 sahiplerini bekliyor. LG G4’ün içinde yer alan ivmeölçer, jiro, yakınlık sensörü, pusula, barometre, renk spektrum sensörü gibi modüller sayesinde bu telefon çevresiyle daha iyi şekilde etkileşim kuruyor.
Yazılım tarafına baktığımızda LG G4’ün görünüş itibarıyla geçen yıl LG G3 ile birlikte sunulmuş olan kullanıcı arayüzünün çizgisinden devam ettiğini görüyoruz. Android 5.1 Lollipop’un yüklü geldiği telefonun UX 4.0 kullanıcı arayüzünde Material Design tasarım dilinin etkilerini görüyoruz. LG, uygulama ikonlarının şeklini istediğiniz şekilde değiştirmenize izin vererek özelleştirmenin sınırlarını biraz daha genişletiyor. Yine pastel renklerin kullanıldığı, e-posta, telefon, rehber gibi uygulamaların kendine özel renk kodlarının bulunduğu kullanıcı arayüzünü görüyoruz.
LG’nin daha önceki akıllı telefonlarında gördüğümüz; ekran üzerinde hızlıca not almaya olanak sağlayan QMemo+ ve ekran üzerinde sürekli asılı kalan Telefon, Hesap Makinesi, Video, İnternet Tarayıcısı gibi küçük uygulamalara erişim sağlayan QSlide özelliğini LG G4’te de görüyoruz. Öte yandan ekran kapalıyken ekrana art arda iki kez tıklatarak uyandırmayı sağlayan Knock On ve yine ekran üzerinde bir şekil çizecek şekilde tıklatarak kilit açmayı sağlayan güvenlik aracı Knock Code da LG G4’te mevcut.
[quote_center]SMART NOTES VE SMART BULLETIN GİBİ ARAÇLARLA LG G4’TEN DAHA YÜKSEK VERİM ALABİLİRSİNİZ.[/quote_center]
Smart Notes adı verilen akıllı notlar biraz daha geliştirilmiş, bu özellik ana ekranda, saat ve hava durumu uygulamasına entegre edilmiş. Hava durumuna ilişkin tavsiyelere ek olarak LG G4’ünüzü daha verimli kullanmanızı sağlayacak çeşitli tavsiyeler ve ipuçlarıyla size yardımcı oluyor. Ana ekranın en solunda yer alan Smart Bulletin bölümünde ise günlük hayatta LG G4’te en fazla iş düşebileceği düşünülen LG Health, Takvim, Müzik, Smart Settings, QUzaktan Kumanda, Smart Tips gibi uygulamaların küçük bileşenleri yer alıyor; bu bölümden söz konusu uygulamalarla ilgili bilgileri görebilir veya bu uygulamalara kısayoldan erişebilirsiniz.
LG G4’te navigasyon ekranın altında yer alan sanal navigasyon kontrolleriyle sağlanıyor. Ayarlar uygulaması içinden Ana ekran dokunmatik tuşlarını düzenleyebilir, arka plan rengini değiştirebilir, mevcut olan geri, ana ekran ve çoklu görev tuşlarının yanına Bildirim, QSlide, QMemo+, Çift Pencere tuşlarını da ekleyebilirsiniz. Çoklu görev ekranına baktığımızda Material Design’ın kart destesi yaklaşımının tercih edildiğini görüyoruz. İster ana ekran dokunmatik tuşlarına ekleyeceğiniz yeni tuşla ister çoklu görev ekranı üzerinden Çift Pencere özelliğini açabilirsiniz. Çift Pencere özelliği sayesinde ekranda aynı anda iki farklı uygulamayı açabilir, böylelikle LG G4’ün 5.5 inç ekranından maksimum faydayı elde edebilirsiniz. Ekran pencerelerinin büyüklüğünü ayarlayabilir, bir pencerenin diğerinden daha büyük görüntülenmesini sağlayabilirsiniz.
[quote_center]ÇİFT PENCERE ÖZELLİĞİ SAYESİNDE LG G4’TE GERÇEK ANLAMDA ÇOKLU GÖREV DENEYİMİNİ YAŞAYABİLİRSİNİZ.[/quote_center]
LG G4’ün sayfalı yapıdaki uygulama menüsü 5 x 5’lik dizilimiyle bir sayfada birçok uygulama kısayolunu görmeye imkan tanıyor. LG’nin kendi geliştirdiği Mesaj, Galeri, Hesap Makinesi, Hava Durumu, Saat, Ses kaydedici, Müzik, E-posta, Takvim, Görevler, QUzaktan Kumanda, QMemo+, LG Health, LG Backup gibi yerleşik uygulamalar LG G4 sahiplerini bekliyor. Ayrıca Google’ın Gmail, Google+, Play Gazetelik, Drive, Fotoğraflar, Hangouts, Dokümanlar, Sheets, Slaytlar gibi uygulamalarını da LG G4’te yüklü olarak görüyoruz. Ayrıca McAfee Security uygulaması sayesinde LG G4’ünüzü emniyet altına alabilir, daha güvenli şekilde kullanabilirsiniz.
Daha LG G4 tanıtılmadan önce LG, bu telefonu kamera özellikleriyle ilgili ipuçlarını geçmeye başlamıştı. Bu nedenle neyle karşılaşacağımızı biraz olsun biliyorduk. LG özellikle F/1.8 diyafram açıklığı değerinde durmuştu. Artık akıllı telefon kameralarında rekabet piksel sayılarında değil, diğer özelliklerde yaşanıyor. Samsung Galaxy S6 ve S6 edge’in F/1.9 diyafram açıklıklı kameralarına LG, G4’ün F/1.8 diyafram açıklığı değeriyle karşılık veriyor.
Diyafram açıklığı lensten geçen ışığın miktarını kontrol etmek amacıyla kullanılır. Bu değer ne kadar küçükse, lensten geçebilecek ışığın miktarı o kadar yüksektir, bu da basit şekilde söyleyecek olursak daha aydınlık ve net fotoğrafların çekilmesi anlamına gelir.
[quote_center]F/1.8 DİYAFRAM AÇIKLIKLI LENS SAYESİNDE DÜŞÜK IŞIKTA DAHA AYDINLIK VE NET FOTOĞRAFLAR SİZİ BEKLİYOR.[/quote_center]
İşte LG G4’ün 16 megapiksel kamerası F/1.8 diyafram açıklığı değeriyle özellikle düşük ışıklı ortamlarda daha net ve keskin fotoğrafların çekilmesine olanak sağlıyor. Altı eksenli optik görüntü sabitleme sistemi de yine düşük ışıklı ortamlarda bulanıklığı azaltılmış kareler yakalamayı, aynı zamanda video kaydı sırasında da daha durağan ve titreşimsiz çekimler yapmayı mümkün kılıyor. İlk kez LG G3’te gördüğümüz lazer otomatik odak sistemi LG G4’ün arka kamerasının hemen yanında yer alıyor. Sensörün diğer yanında çift LED flaşa benzer bir yapı var, ancak aslında burada tek LED flaş ve kızılötesi renk spektrum sensörü bulunuyor. LG G4’ün arka kamerasının görünümü bile karşımızda gelişmiş bir sistemin olduğunu işaret ediyor. Öndeki kameranın da arkadakine yakışır şekilde nispeten gelişmiş olduğunu söyleyebiliriz. 8 megapiksel çözünürlüklü kamera selfie fotoğraf çekmeyi sevenlerin epey hoşuna gidecektir.
Kamera uygulaması geçen yıl LG G3 ile birlikte sunulan ve hoşa giden özellikleri koruyor, buna ek olarak dikkate değer yenilikleri de barındırıyor. LG G4’ün ekranı kapalıyken, arkada kameranın altında yer alan ses kısma tuşuna art arda iki kez basarak Kamera uygulamasının hemen açılmasını, ardından da beklemeden fotoğraf çekilmesini sağlayabilirsiniz. En son hangi kamera aktifse, o kamerayla çekim yapılıyor. Bu arada Kamera uygulaması açıkken de aynı fiziksel tuşu kullanarak çekim yapabilirsiniz. Ayrıca sesle çekim özelliği de mevcut, bu durumda LG G4’e uygun bir konutla seslenmeniz çekimin yapılması için yeterli oluyor.
Basit, Temel ve Manuel olmak üzere üç temel çekim modunun bulunduğunu görüyoruz. Basit modda ekranda herhangi bir çekim tuşu yok; sadece geri, menü ve galeri kısayolları bulunuyor. Fotoğraf çekmek için yapmanız gereken tek şey istediğiniz noktaya dokunarak odaklama, çekim işlemi de otomatik olarak yapılıyor. Köşedeki üç nokta üst üste şekilli ikona dokunarak Temel moda geçiş yapabilirsiniz. Bu modda sağ kenarda fotoğraf ve video çekim tuşları, galeri uygulamasına kısayol ve geri tuşu; sol kenarda ise flaş, ön ve arka kamera arasında geçiş, mod ve ayarlar kısayolları bulunuyor. Basit ve Temel modlar hem ön hem de arka kamera için kullanılabiliyor.
[quote_center]MANUEL MOD SAYESİNDE LG G4’ÜN KAMERASIYLA ÇOK DAHA FAZLASINI YAPABİLİR, AZ DA OLSA DSLR DENEYİMİ YAŞAYABİLİRSİNİZ.[/quote_center]
Manuel mod ise sadece arka kameraya özel; daha çok gelişmiş kullanıcıları ve profesyonelleri hedefliyor. Manuel moda girdiğinizde ekranın alt kenarında beyaz dengesi, manuel odaklama, pozlama telafisi, ISO, deklanşör hızı gibi ayarların yer aldığını göreceksiniz. Tıpkı Lumia Camera uygulamasında olduğu gibi, siz ayarları elle değiştirdikçe ekrandaki görüntü de buna göre ayarlanacaktır. Yani daha çekim yapmadan önce nasıl bir kare çekeceğinizin ön izlemesini yapmış olacaksınız. Yapılan ayarlara ait bilgileri de ekranın üst kısmında görüntüleniyor. Bu arada Manuel modun bir diğer güzelliği de sadece JPEG değil, RAW formatında kayıt imkanı da sunması. LG G4 ile çektiğiniz fotoğrafları RAW formatıyla kaydettiğiniz takdirde bunları Photoshop gibi yazılımlarla daha rahat şekilde düzenleyebilirsiniz.
G4’ün arka kamerasıyla çekeceğiniz fotoğraflar yüzünüzü güldürecektir. Işık koşullarının yeterli olduğu ortamlarda gayet net, renk doğruluğu yüksek kareler yakalayabilirsiniz. Kameranın yanında yer alan kızılötesi renk sensörü gerçekten işini yapıyor, renklerin daha doğru ve doğal görünmesine katkıda bulunuyor. Odaklama noktasında, lazer otomatik odak sisteminin bulunmasına rağmen LG G4’ün arka kamerasının ara sıra hızlı netlemekte sorun yaşadığını, bazen de çekim yaparken istediğimiz noktaya odaklanamadığını gördük.
Düşük ışıkta da LG G4’ün kamerası iyi işler çıkarıyor. Gece, lambayla aydınlatılan odada gerçekleştirdiğimiz yakın çekimlerde bile gayet net, detayların anlaşıldığı fotoğraflar çekme imkanı bulduk. Gece manzara çekimlerinde de canlılık ve parlaklık iyi derecede, ancak Temel modda, yani bütün ayarlar otomatik şekilde yapıldığında çekim yaparsanız, yüksek pozlamaya bağlı olarak hafif gürültü etkisiyle karşılaşabilirsiniz. Ancak Manuel modda, pozlama telafisini düşürerek veya deklanşör hızını artırarak çekim yaparsanız, biraz daha gerçeğe yakın, gürültünün az olduğu fotoğraflar çekebilirsiniz. LG G4’ün Manuel modu gerçekten de telefona artı değer katıyor, kameradan alınabileceklerin sınırlarını genişletiyor. Tam olarak olmasa da, biraz olsun DSLR deneyiminin tadını aldığımızı söyleyebiliriz.
Öndeki 8 megapiksel kamera ile canlı ve parlak selfie fotoğraflar çekebilirsiniz. Güzellik aracı sayesinde yüzünüzdeki leke ve pürüzleri giderebilirsiniz. Geçen yıl LG G3 ile birlikte getirilen Gesture Shot yine var, elinizi kamera karşısında yumruk hareketi yaparak deklanşörü tetikleyebilir ve 3’ten geriye sayarak fotoğraf çekimini sağlayabilirsiniz. Bu yıl LG G4 ile birlikte Gesture Shot’a bir yenilik geliyor. Elinizi art arda iki kez yumruk hareketi yaparak bir yerine dört karenin art arda çekilmesini sağlayabilirsiniz. Çekilen bu farklı karelerin hepsini, ya da sadece istediklerinizi de kaydedebilirsiniz.
Video tarafında LG G4 günümüzün üst sınıf amiral gemisi Android telefonlarından beklenecek şekilde,16 megapiksel arka kamerasıyla 4K Ultra HD video kayıt imkanı sunuyor. UHD video kliplerinin çekim süresi 5 dakika ile sınırlı tutuluyor ve bazı imkanlardan yararlanılamıyor. Bunların arasında video kaydı yaparkan fotoğraf çekimi de bulunuyor. Full HD video kayıt imkanı da hem ön hem de arka kamera için mevcut.
Söz konusu tasarım olduğunda LG G4’ün diğer rakip üreticilerin amiral gemisi telefonlarına göre daha arkalarda yer aldığını söylememiz gerekiyor. LG G4 kalın, malzeme seçiminde metale değil, plastiğe yönelme durumu söz konusu. Ancak orijinal deri kaplı arka kapaklar biraz olsun farklılık yaratıyor, LG G4’ü özel ve lüks hissetmenize katkıda bulunuyor. Çıkarılabilir arka kapak, değiştirilebilir pil, microSD kart yuvası bazıları tarafından önemli artılar arasında sayılabilir, ancak bazı kullanıcılar için de o kadar fazla anlam ifade etmiyor.
[quote_center]LG G4 KULLANICI DENEYİMİ VE MEMNUNİYET BAKIMINDAN RAKİPLERİNİN GERİSİNDE KALMIYOR.[/quote_center]
Yine de, LG G4’ü test ettiğimiz süre boyunca bu telefonu yadırgamadık. Genel olarak Samsung Galaxy S6’yı kullanırken elde ettiğimiz deneyimi ve memnuniyeti bu telefonun da verdiğini söyleyebiliriz. 5.5 inç Quad HD ekran yüksek çözünürlüğü, canlı ve yüksek doğruluklu renkleriyle LG G4’ten kaliteli bir görsel deneyim elde edilmesini sağlıyor. Snapdragon 808 işlemci belki kağıt üstünde en yüksek performansı sergilemiyor, ancak pratikte LG G4’ün bütün ihtiyaçlara cevap vermesine yardımcı oluyor. 3000 mAh kapasiteli pil hem bir günü aşan çalışma ömrü sunabiliyor, hem de değiştirilebilir olması sayesinde yedek pille kullanıma da olanak sağlıyor. LG UX 4.0 kullanıcı arayüzünün sahip olduğu özel araçların telefonu şişirmemesi, buna karşın verimliliği artırması da önemli.
Her şeyden önemlisi, LG G4’ün en sevdiğimiz tarafı kameraları oldu. Arka kamerayla gerçekten etkileyici fotoğraflar çekebilirsiniz. Manuel modun bulunması ve RAW formatında kayıt imkanı LG G4’ün yüksek donanımlı kamerasıyla ilgi çekici, hatta olağanüstü işlerin çıkarılmasına katkıda bulunuyor. Öndeki 8 megapiksel kamera da, selfie çılgınlığının yaşandığı günümüzde kaliteli ve bakmaktan zevk alacağınız karelere imkan tanıyor.
[quote_center]İŞLEMCİ VE MALZEMEDE VERİLEN ÖDÜNLER FİYAT AVANTAJI OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR.[/quote_center]
Tabii, bir de fiyat avantajı var. Malzeme olarak plastiğin, işlemci olarak ise Snapdragon 808’in tercih edilmesi fiyat avantajı olarak geri dönüyor. Diğer büyük üreticilerin amiral gemisi telefonlarının 2500 TL seviyesinden başlayan fiyatlarla sunulduğu bir ortamda LG G4’ün 2199 TL gibi rekabetçi bir fiyattan sunulduğunu görüyoruz. LG G4’ün bu fiyat kırma politikasının ne kadar işe yarayacağını zamanla göreceğiz.