LG G3 dün düzenlenen etkinliklerle resmiyet kazandı ve biz de hazırladığımız çeşitli haber ve yazılarla LG’nin 2014 model amiral gemisi hakkındaki detayları aktardık. Bugün İstanbul’da düzenlenen ve LG G3 için gerçekleştirilen küresel lansmanlardan bir tanesi olan toplantıda da bu yeni Android telefonla hemen tanışma fırsatı bulduk. İzlenimlerimiz için devam edin.
Daha LG G3 resmiyet kazanmadan önce hakkında birçok şey yazıldı, çizildi, sızdı. Bu sayede neyle karşılaşacağımızı biliyorduk ve şaşırmadık. Ancak bu durum kesinlikle LG G3’ün heyecan verici bir telefon olmadığı anlamına gelmiyor. Geçen yılın modeli LG G2’nin açtığı tasarım rotasından yoluna devam eden LG G3’te ileriye doğru atılmış olumlu adımların bulunduğunu görüyoruz.
Öncelikle ekrandan başlayalım. 5.5 inç ile LG geçen yıla göre ufak bir büyüklük artışı kaydetmiş. Ancak bu artışın telefonun yüzey alanına ve dolayısıyla ergonomisine olumsuz etkide bulunmaması için gerekli çalışmalar yapılmış. Tıpkı LG G2 gibi G3’te de “çerçevesiz” olarak nitelendirebileceğimiz bir yerleşim görüyoruz. Ekran iki kenar arasında neredeyse uçtan uca uzanıyor. Altta ve üstte ise çok az alanın bırakıldığını görüyoruz. Üstte ahize hoparlörü, kamera ve çeşitli sensörler yer alırken altta da LG tuşu bulunuyor.
5.5 inç ekran sahip olduğu 2560 x 1440 piksel çözünürlük desteğiyle akıllı telefonlar içinde bir ilk olma özelliğini de elinde bulunduruyor. Quad HD ekran sahip olduğu 538 ppi piksel yoğunluğu sayesinde pikselleri fark etmeyi imkansız kılıyor. Keskin, net, pürüzsüz görüntüler ve yazılar eşliğinde LG G3’ü kullanmak daha keyifli hâle geliyor. Ayrıca ekran parlaklığı da yeteri kadar yüksek. IPS teknolojisini barındırması geniş görüş açılarına sahip olmasına da olanak sağlıyor.
LG G3’ün kavisli tasarımı sayesinde telefonu elde tutmak biraz daha rahat hâle geliyor. Ayrıca yukarıda bahsettiğimiz gibi “sıfıra yakın” çerçeveli tasarım da telefonun tek elle tutuşunu kolaylaştırıyor. Telefonun plastik gövdesi ve metalik kaplaması gayet kaliteli duruyor. Fırçalanmış metal görünümünün de LG G3’e ayrı bir hava kattığını belirtmemiz gerekiyor. Koyu gri, beyaz ve altın renklerinin her biri göze hoş görünüyor. Kullanıcılar tercih yapmakta zorlanabilir.
Telefonun üstünde 3.5 mm. kulaklık jakı, altta microUSB portu bulunuyor. İlk kez LG G2’de, sonrasında da piyasaya çıkan diğer G serisi telefonlarda gördüğümüz Sihirli Tuş G3’te daha da geliştirilmiş şekilde karşımıza çıkıyor. Güç butonu olarak işlev gören tuş yuvarlak şekliyle daha kolay basılır hâle getirilmiş. Ayrıca bunun üstüne ve altına yerleştirilen ses tuşları da değişen üst kaplaması sayesinde parmak uçlarıyla daha kolay hissediliyor ve kullanılıyor.
Hazır arkadayken kameradan da bahsedelim. LG G3’te de 13 megapiksel çözünürlüklü bir kamera var. OIS+ adı verilen optik görüntü sabitleme sistemi sayesinde el titremelerinden ve ani hareketlerden daha az etkilenen, böylelikle daha durağan videolar ve net fotoğraflar çekmeye izin veren sistem LG G3’ün kamerasında da mevcut. Ancak bunlardan daha önemlisi kameranın hemen yanına yerleştirilmiş kızılötesi port. Lazer odak sistemi sayesinde LG G3 anında odaklama yapıyor ve net çekim için size sadece ekrana dokunmak kalıyor. Ön inceleme videomuzda göreceğiniz gibi, LG G3’te odaklama gerçekten diğer üst sınıf akıllı telefonlardakinden daha hızlı. Kamera hakkında daha fazla bilgi için detaylı incelememizi beklemeniz gerekecek.
LG G3’te Android 4.4 KitKat yüklü geliyor ve bunun üzerinde LG’ye ait kullanıcı arayüzü bulunuyor. Sadeliğe önem veren, ayrıca diğer üreticilerin kullanıcı arayüzlerindeki sadelik dalgasından etkilenmiş gibi görünen LG’nin gayet yalın, yine de renkleriyle çekici bir kullanıcı arayüzü geliştirdiğini görüyoruz. Quad HD ekranın kalitesi ve parlaklığıyla birleşince, bu kullanıcı arayüzünden yararlanmak epey zevkli olacak gibi görünüyor.
Sanal klavyenin büyüklüğünün ayarlanması, LG’nin yerleşik uygulamaları için farklı renk kodlarının seçilmesi, Smart Notice adı verilen akıllı hatırlatmalar, telefonda depolanan verilerin şifrelenerek koruma altına alınması gibi, LG G3’e özel bazı avantajlar dikkat çekiyor. Bunun yanı sıra LG G2’de ve daha önceki LG Android telefonlarında gördüğümüz QNote, QRemote gibi uygulamalar da telefonda mevcut.
Snapdragon 801 yongasete sahip olan, 2 GB ve 3 GB RAM gibi seçeneklerle sunulacak, aynı zamanda 16 ve 32 GB gibi iki farklı dahili hafıza seçeneğiyle gelecek LG G3 performans anlamında herhangi bir baş ağrısı yaratmıyor gibi görünüyor. Her ne kadar ekran büyük bir güç tüketicisi gibi görünse de, LG’nin yaptığı optimizasyon sayesinde hem 300o mAh kapasiteli batarya idareli şekilde kullanılıyor, hem de telefonun performansına olumsuz bir etki gerçekleşmiyor.
LG G3 ile geçirdiğimiz kısa süre içinde elde ettiğimiz izlenimler genel olarak bu şekilde. Tabii ki, daha yorum yapılacak, hakkında fikir belirtecek çok şey var, ancak bunlar için LG G3’ün test merkezimize gelmesini beklememiz gerekiyor. Şimdilik sizi LG G3’ün kareleriyle baş başa bırakalım. Ayrıca ön inceleme videosu da birkaç saat içinde yayında olacak.
