LG’nin geçtiğimiz ayın başlarında New York’ta düzenlediği bir etkinlikle tanıttığı LG G2 fazla vakit kaybetmeden Türkiye’ye geldi. Geçmişte LG’nin üst sınıf telefonlarının dünya çapında tanıtılmasıyla Türkiye’de piyasaya sürülmesi arasında birkaç ay geçiyordu. Aradaki makasın iyice kapandığını görmek sevindirici. Bugün gerçekleştirilen tanıtım toplantısında LG G2’yi yakından inceleme fırsatı bulduk. Detaylı incelemesini çok yakında Teknoblog’da yayınlayacağız, ancak öncesinde ilk izlenimlerimizi sizinle paylaşalım.
LG’nin telefonlarında kullandığı True HD IPS+ LCD ekranı seviyoruz, G2’de de aynı ekranı görmek memnun edici. Bu ekran iyi görüş açıları sunuyor, ayrıca parlaklığı da fazlasıyla yüksek. Özellikle karanlık ve loş ortamlarda ekran parlaklığını en yüksek seviyeye getirirseniz, gözünüz rahatsız bile olabilir. 5.2 inç’lik boyut ile Optimus G’dekine göre daha da büyüyen bir ekran olmasına karşın telefonun yüzey alanı aynı oranda büyümüyor. Bunda LG’nin ekranın etrafındaki çerçeveyi mümkün olduğu kadar dar tutmasının rolü var. Böylelikle ekranın kenardan kenara uzanması sağlanmış. Tabii ki, LG bunun için ekran yapısında bazı değişikliklere gitmiş, ekranın lojik devreye bağlanmasını sağlayan konnektörü ikiye bölüp boyutlarını küçültmüş ve böylelikle ince bir çerçeve elde edilmiş. LG G2’ye önden baktığınızda ekranın neredeyse alanın tamamını kapattığını göreceksiniz.
LG G2 de kavisli köşelere ve arka kenarlara sahip bir telefon. 8.9 mm.’lik kalınlık ile bu telefonu ne çok ince ne de çok kalın sınıfına sokabiliriz. Ancak kalınlığın arkaya doğru yavaş yavaş arttığını söylemek gerek. Yani LG G2’nin kenarları bu değerden daha ince. Arkadaki kavisli yapı da telefonun tutuşunu daha da rahat hâle getiriyor. Bir başka rahatlık da LG’nin “sihirli tuş” adını taktığı güç butonu. LG G2’yle yakından ilgilenenler bilir, bu telefonda güç ve ses tuşları arkada, kamera altında yer alıyor. Böylelikle bu tuşları telefonu tutarken arkada boşta duran işaret parmağıyla kullanmak çok daha rahat oluyor. Üstelik tek elle kullanırken kenarlarda veya üstte yer alan tuşlara basmak için telefonu elde hareket ettirme zorunluluğu da ortadan kalkıyor.
Güç ve ses tuşları arkaya gidince LG G2’nin kenarlarında pek bir şey kalmıyor. Sadece sol kenarında microSIM kart tepsisi görüyoruz. Hoparlörler, microUSB portu ve 3.5 mm. kulaklık jakı da altta bulunuyor. Üstte de mikrofon ve kızılötesi port yer alıyor. LG G2’de 3000 mAh kapasiteli bir bataryanın bulunduğunu da belirtmek gerekiyor. Tabii ki, bu kadar yüksek kapasiteli bir pile yer verilmesi G2’de microSD kart yuvasının yer almaması gibi bir sonucun doğmasında da önemli rol oynayabiliyor. Ancak 16 GB ve 32 GB’lık dahili hafızalar çoğu kullanıcı için yeterli olabilir.
Snapdragon 800 işlemcinin varolduğu ilk akıllı telefon olan LG G2’de, Qualcomm’un en yeni üst sınıf işlemcisi işini iyi şekilde yapıyor gibi görünüyor. Arayüz geçişleri hızlı, uygulamalar seri şekilde açılıyor. Bir tane oyun denedik, o da fena bir performans göstermiyordu, ancak net bir yargıya varmak için kendi incelemelerimiz sırasında oynadığımız oyunlara bakmamızda fayda var.
LG G2 ayarında bir telefonun 16 GB kapasiteli bir versiyonu için 1599 TL’lik peşin satış fiyatı epey iddialı duruyor. Telefonun bu fiyata karşılık ne ölçüde memnun eden bir performans sunduğunu da ilerleyen günlerde yayınlayacağımız detaylı incelemeyle aktaracağız. Bu arada LG G2’nin Turkcell tarafından da satışa sunulduğunu belirtmeden geçmeyelim.
