LG’nin şubat ayı içinde Türkiye’de piyasaya sürdüğü LG G Flex’i İstanbul’da düzenlenen LG InnoFest 2014 etkinliğinde görme fırsatı elde ettik.
Bu Android telefonunun şüphesiz en önemli özelliği, 6 inç köşeden köşeye uzunluğa sahip ekranının kavisli bir yapıya sahip olması ve esneyebilmesi. P-OLED ekran 1280 x 720 piksel çözünürlüğe sahip. 6 inç büyüklükteki bir ekranda bu çözünürlük 245 ppi gibi bir piksel yoğunluğuna denk geliyor. Tabii ki, karşımızdaki ekranın piksel yoğunluğu Full HD çözünürlükteki bir 6 inç’lik ekranınkine göre düşük, LG G Flex’i görmeden önce bu konuda kafamızda soru işaretleri vardı. Ancak telefonun ekranını gördükten sonra bu soru işaretleri dağıldı, çünkü 720p çözünürlükte bile ekran etkileyici görünüyor, pikselleri çok farketmiyorsunuz.
Öte yandan P-OLED ekranın parlaklığı yüksek seviyede, renkler açısından da canlılığın yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Ekranın kavisli olması da, sizin üzerinizde yaratacağı etkiyi biraz daha artırıyor. İster uygulamaları kullanırken ister film izlerken, kavisli ekran sayesinde yaptığınız işe daha fazla kanalize olmanız mümkün oluyor.
Kavisli ekranın varlığı dolayısıyla LG G Flex’in gövdesi de hafif yuvarlak bir profile sahip. Tabii ki, ekran cam yerine plastik substrat içerdiği için telefonu esnetmek mümkün oluyor. LG G Flex’i eline alıp inceleyenlerin yaptığı şeyi biz de yaptık, G Flex’i yüz üstü yatırarak içe doğru bastırdık ve profilinin düzleşmesini sağladık. Sonuç olarak, karşımızda esneyebilen bir telefon var. Kavisli yapı telefonla konuşturken yüzünüze daha iyi oturmasını sağlıyor. Ayrıca G Flex’i omuz ve baş arasına sıkıştırdığınızda da telefonun kayıp gitmesi gibi bir durum söz konusu olmuyor.
Kavisli yapı dışında LG G Flex’in LG G2 tadında bir telefon olduğunu söyleyebiliriz. Sağlam bir plastik gövdeye sahip olan telefonun arkası kendi kendini onarabilen bir malzemeyle kaplı durumda. Bu da anahtar çiziği gibi küçük çiziklerin kendi kendine onarılmasını, telefonun arkasının temiz görünmesini sağlıyor. Tabii ki, derin çiziklerin kendi kendine onarılmasını beklememek gerekiyor. İlk kez LG G2’de rastladığımız, güç ve ses tuşlarının arkaya yerleştirilmesi olayını G Flex’te de görüyoruz.
LG G Flex’te Android 4.2.2 Jelly Bean çalışıyor. Bunun üstünde LG’nin özelleştirilmiş kullanıcı arayüzü bulunuyor. LG G2’den alıştığımız deneyim hemen hemen burada da karşımıza çıkıyor, ancak kavisli ekranın kullanımını öne çıkaracak ufak tefek dokunuşlar da söz konusu. Örneğin cihazın kilit ekranındaki hareketli arka plan görüntüsü siz cihazı yukarı aşağı hareket ettirdikçe değişiyor. Kavisli ekrana baktığınızı düşünecek olursanız, bunun bıraktığı etki de daha fazla oluyor.
Qualcomm Snapdragon 800 işlemci, Adreno 330 GPU, 2 GB RAM, 32 GB dahili hafıza gibi başlıca donanım özelliklerine sahip olan LG G Flex gayet seri çalışan bir telefon gibi görünüyor. Bu telefon performans açısından sahiplerini pek de hayalkırıklığına uğratmayacaktır. 13 megapiksel kamerası da 1080p Full HD video kayıt yapıyor. Bir tane kısa video çekimi yapıp LG G Flex üzerinden izlediğimizde sonucu fena bulmadık, video dengeleme sisteminin varlığı sayesinde biraz daha durağan görüntü elde edilmiş.
LG G Flex ile ilgili anlatacaklarımız şimdilik bu kadar. İlerleyen günlerde LG G Flex’i detaylı incelemeyi planlıyoruz, ancak bildiğiniz gibi bunun gerçekleşmesi elimize test ürünün gelmesine bağlı.
