EğlenceManşetler

King Arthur: Knight’s Tale inceleme: Kral Arthur PC’de sizi efsanevi maceraya çağırıyor

King Arthur: Knight's Tale

48 video oyunu, 31 filmde doğrudan veya dolaylı olarak yer buldu yuvarlak masanın (round table) hükümdarı, şövalyelerin lideri, bir İngiliz efsanesi Kral Arthur. Knights Tale, Orta Avrupa menşeli Neocore Games’in geliştirdiği, modern oyun dünyasında geliştirilen ilk ciddi Kral Arthur oyunu olarak PC’de sizi yeni bir efsanevi maceraya çağırıyor. Ve King Arthut: Knight’s Tale hikayesinde Kral Arthur kahraman değil…

Oyunda ana karakterimiz Sir Mordred; Camlann muhaberesinde King Arthur’u öldürürken hayatını kaybediyor. Lady of the Lake her iki ruhu da canlandırıp, Arthur’un ruhunun yıkıma uğrattığı krallığı yeniden ayağa kaldırmak için Sir Mordred’in ruhunda hayata geri dönüyoruz ve her şeyi normale döndürme macerası yani King Arthur: Knights’ Tale oyunu başlıyor. Krallığı toparlarken esir düşmüş, kaçmış veya yakalanmış 10’dan fazla yan karakterle çeşitli görevlerde etkileşime girip tercih ettiklerimizi daimi veya geçici olarak savaş kadromuza katıp, güçlenerek ilerliyoruz.

Detaylarda kaybolmadan önce bu oyunun hangi oyun türlerine benzediğini ve hangi oyunları sevenlerin bu oyundan keyif alacağını belirtmekte fayda var. Çünkü oyun herkesin keyif alabileceği bir oyun değil, özel bir tür.

Oyun karakter gelişimi üzerinden ilerleyen, combat ağırlıklı, ana ve yan görevlerle lineer bir şekilde ilerleyen, 4 ana bölümden (act) oluşan, oldukça uzun bir oyun süresine sahip sıra tabanlı bir rpg oyunu. Oyunun tarzı Baldur’s Gate III, Dragon Age serisine benzerlik göstermekle birlikte bu oyunlara göre çok daha RPG elementlerinin devre dışı olduğu, diyalogların mümkün olduğu kadar az ve etkisiz olduğu bir oyun. Dragon age ve Baldur’s Gate III’e combat sistemi, karakterlerin kullanımı benziyor.

King Arthur: Knight's Tale
Görev haritası görünümü. Her görevde haritada neyin ne olduğu saklı, ilerledikçe açılıyor, sarı kırmızı bayraklı alanlar görevin olduğu bölgeyi temsil ederken, kamp ateşi simgeli bölgelerde dinlenerek ekibe sağlık veya zırh takviyesi yapılabiliyor (tek kullanımlık / bir kamp ateşi birden fazla kullanılmıyor)

Sıra bazlı combat’ın varlığı X-com’vari bir oyun yapıyor KA:KT’yi ve aynı zamanda karakterlerde ölümün baki olması, yani ölen karakterin oyunda fonksiyonunun ölümle birlikte bitmesi alınacak her kararın bir bedelinin olduğunu hatırlatıyor aynı X-Com’lar gibi. Yine X-Com’lar gibi “Ironman” sistemi ile ilerleyip, yaptığınız hataların “bir önceki save’ime geri döneyim” lüksünü ortadan kaldırarak tek save ile ilerlenen versiyonu var ki bu da oyunda başarıyı imkansıza yakın bir hale getiriyor. Ve oyun bana göre X-Com’lardan daha acımasız. Bunun sebebi de X-Com gibi oyunlarda başarısız olduğunuz bölümde başarısızlığın bedelini ödeyip ilerlemek mümkünken bu oyunda çoğu görevde karakterlerin minimum 4’te 1’i, bazen 4’te 2’sinin hayatta kalması gerekiyor, eğer iyi bir yerde save almadıysanız 20+ saatlik oyun zamanınız tıkanma yaşayacağınız anlarda çöpe gidebilir ve oyuna yeniden başlamak zorunda kalabilirsiniz.

Oyun acımasız! Bu türü sevenler bu tarz zorluklara, challenge’lara alışkın ve genel olarak bu iyi bir özellik olarak algılanabilir, bu türü sevenler tarafından oyun bir nebze daha kolay erişilebilir olabilirdi. Şahsen 20 saat üzerinde oynadığım 2 save’imi çöpe atıp (mecburiyetten) oyunu 3 kere oynadım. Bu arada haziran ayında gelen son patch ile birlikte daha dengeye geldi gibi ama orta zorlukta bile yüzde 95 oranında iyi karar aldığınız bir serüvende 20+ saatiniz yüzde 5’lik hata veya ihmal nedeniyle çöpe gitmemeli.

King Arthur: Knight's Tale
Grafiklerin Nvidia Geforce RTX 3060 ekran kartı, en üst ayarlarda, maksimum zoom’lu hali. Grafik detayları 2022’den ziyade 2016 yapımı bir oyunu andırıyor.

Oyun oynanışı ile ilgili detaylar

Oyunda aynı anda 4 + görev bazlı olarak o göreve has olarak gruba katılan 1 karakterle birlikte 5 karakteri kontrol ediyorsunuz maksimum olarak. Camelot adı verilen merkez şehirde kazanılan paralarla ve inşa malzemeleri ile (building materials) birlikte yapılacak genişletmelerle birlikte karakterlerinizi geliştiriyorsunuz. Görevden göreve koşarak sırayla act’leri bitirip finale geliyorsunuz. Bu süreçte de sürekli karakter gelişimi, yeni karakter eklenmesi, ölen karakterlerin ortadan kaybolması vb. gelişmeler oluyor. Oyun daha önce de belirttiğim gibi combat ağırlıklı.

Ve King Arthur’u da kaliteli bir yapım olarak sunan en büyük özelliği ise combat mekanikleri. Combat’ın zorluk dengesi zor’a yakın olduğu için mükemmel bir dengede diyemeyiz ama yeteneklerin kullanımı, yapay zekanın akılcıl hamleleri ile her bir combat anı oldukça zorlayıcı oluyor ve sonuç stratejik hamlelerin etkinliğine bağlı olarak değişiyor. Oyunun combat’ta X-com’dan ve onun gibi oyunlardan ayrılan en büyük özelliği vuruşlarda yüzde oranının olmaması. X-com’da yüzde 60 ile rakibi muhtemelen vuracağınızı biliyorsunuz veya yüzde 85 oran bile rakibinizi vuracağınız belirtilse bile, yüzde 15’lik oran gerçekleşip atışı kaçırma durumunuz olabiliyor ve bu oranlar oyunu oynayışınızı çok etkiliyor. Olasılık hesabı var bu tür oyunlarda. X-Com’larda, Gears: Tactics’te vb. bu gibi oyunlarda.  KA:KT’de ise ağırlıklı olarak melee ağırlıklı karakterler var ve burada eğer vuruş menzilinde ise rakip, yüzde 99 oranında vuruşu sağlıyorsunuz (oranı ben yazdım kafadan, öyle bir oran belirtilmiyor oyunda). Uzaktan saldırılarda da (büyü veya ok) yine aynı şekilde vuruş oranı yüzde 100’e yakın.

King Arthur: Knight's Tale
Görevlerde görev sonlarında ağırlıklı olmak üzere görüntüdeki gibi diyaloglar ve bunlara vereceğiniz cevaplara göre şekillenecek bir hikaye var. Oyunda seçim tamamen size ait gibi görünse de bir çok yerde ne seçerseniz seçin sonuç aynı oluyor.

Oyunun combat’taki en önemli mekaniği armor olayı yani zırh. Çoğu karakter şövalye olduğu için tank (rpg oyunlarından aşina olanlar bilir, rakibin vereceği zararı üstüne çeken, kalkan görevi gören ağır zırhlı defansif karakterler) gibi oynanıyor, damage’ı üstüne çekiyorlar, zırh düzeyleri yüksek, yüksek oranda düşmanın verdiği tahribatı absorbe edebiliyorlar. Düşmanlarda da düşman tipine göre zırh oranları var ama şövalyeler kadar yüksek zırhları olmuyor. Buradaki problem, daha doğrusu oyunu zorlayıcı yapan durum örnek olarak 15 birim zırh’ı varsa bir karakterin, zırh bittikten sonra sağlığı düşmeye başlıyor. Bu normal garip bir durum değil ama sağlık (hit points) bitince karakteriniz ölmüyor. Vitality birimi var yani yaşama gücü. Bu yaşama gücü biterse karakter temelli olarak ölüyor. Ve vitality zarar gördükçe ve uzun süreli / kısa süreli tramvalar, hastalıklar ve sakatlıklar başlıyor. Örnek: daha fazla vuruşları ıskalama şansı, aksiyon puanının düşmesi (action point), sağlığın azalması vb. bir sürü şey.Bu hastalıkları / sakatlıkları gidermek için Camelot’ta Katedral ve Hospice’de (bakımevi) bir süre zaman geçirilmesi gerekiyor. Bu geçirilecek zaman rahatsızlığın şiddetine ve sizin tedaviyi kısaltmak için altınlarınızdan feragat edip etmeyeceğinize de bağlı.

King Arthur: Knight's Tale
Savaş ekranı sıra bazlı olarak ilerliyor. Her karakterin skill’leri var, her biri için AP (action point / aksiyon puanı) harcıyorsunuz, puanınız bitince diğer karakterleri yönetiyorsunuz ve sonunda sıra rakibe geçiyor. Karakterlerimizin üzerindeki zırh işareti zırh puanını temsil ediyor. Darbelerde önce zırh azalıyor, sonra + ile gösterilen Hit Points kısmı ve sonrasında da temelli hastalıklara veya sakatlıklara sebep olabilecek kalp ile gösterilen Vitality kısmı düşüyor. Düşmanlardaki sistem de aynı. Her bir düşman ortadan kaldırılana kadar savaş devam ediyor. Kaçmak veya teslim olmak oyunda mümkün değil.

Genel olarak zırh gittikten sonra sağlık bar’ı çok çabuk inmeye başlıyor, özellikle ilerleyen bölümlerde bu oldukça sıkıntı yaratmaya başlıyor. Yapay zekanın iyi olması oyunu daha da zorlayıcı hale geliyor keza yapay zeka ağırlıklı olarak damage’ı çeken tank’ın etrafını sarıp tüm atak puanlarını bir karakter üzerinde saldırıya harcıyor genelde. Bu tarz oyunlarda genelde yapay zekanın farklı karakterlere saldırmasını ve hatta soru işareti barındıran mantıksız hamleleler yapmasını izleriz. Bu oyunda bu yok. Tek karaktere odaklanıyorlar ve çok ciddi darbeler indiriyorlar. Dolayısı ile her karakterin 2 adet iksir taşıma hakkını çoğunluklukla ikisini de sağlıkla ilgili iksirlere ayırmak daha faydalı kanımca. Ne zaman bir iksiri başka bir ihtiyacı gideren bir iksir olarak kullansam her zaman pişman oldum oyunda. O yanıma almadığım sağlık iksiri hep pişmanlık yarattı. Ölen karakterler baki, geri gelmiyorlar ki bu karakter oyunda çok emek verdiğiniz ve çok kullandığınız bir karakter ise yapılan hatalar büyük pişmanlık yaratıyor.

Savunma anlamında oyunda yapabileceğiniz fazla bir şey yok. X-com’vari oyunlarda damage’den kaçınmak için siper arkasına saklanılıyor, burada da çok nadir de olsa siper olacak yerler var (genelde ağaçlar) ama oyundaki karakterlerin çoğu melee olarak dövüştükleri için yakın mesafeye girmek zorunda kalınıyor, o yüzden de rakibin darbelerine açık olarak bekleniyor. 4 karakterin 2’si melee 2’si uzaktan saldıran ağırlıklı olarak seçildiği için (genel olarak iyi bir strateji bu çünkü) öndeki 2 şövalye zararın çoğunu üstüne çekenler oluyor. Onların zırhları ve savunma kabiliyetleri zaferin kazanılması için çok önemli. Tank görevi gören Morgred özelinde mesela zararı oldukça iyi absorbe edebiliyorsunuz ama rakibe verdiği zarar minimal. Bu da dps + tank + ranger dengesini her görevde iyi ayarlamanın şart olduğunu bize gösteriyor. Bunu iyi ayarlamazsanız sonucu direk fatura ediliyor AI tarafından. Oyunda 3 tür karakter var, tank, dps yani yüksek oranda zarar veren ama zırhı zayıf karakterler – bunlar ya stealth yani gizlenme özelliğine sahip rogue-vari yakın dövüş karakterleri ya da ok veya yaylı tüfek ile uzaktan zarar veren avcılar – veya büyücüler. Bunların sahaya (saha diye ifade ediyorum çünkü genelde çatışmalar açık alanlarda, tarla benzeri yerlerde oluyor) yerleşimleri maksimum verim vermeleri açısından çok önemli.

King Arthur: Knight's Tale
Oyunun geçtiği evren. Camelot kalemiz, görüntünün aşağısında görebileceğiniz üzere toplamda aktif 12 karaktere sahip olabiliyoruz. Bunları açmak için de bazı gereksinimler var. 3 ile yazılı bölge yan görevi temsil ediyor, mor renkli, ana görevler altın rengiyle belirtiliyor. Genelde ana görevden önce yapacak bir veya iki yan görev mutlaka oluyor. Karakterlerin güçlenmesi için yan görevler şart ama bu görevlerden alacağı hasarlar kalıcı olduğu için yan görevlere gidecek karakterleri iyi seçmek gerekiyor.

Combat sistemini detaylıca anlattım çünkü oyunun çoğunluğundaki mesele bu. Combat dışında görevler ana ve yan görev olarak ikiye ayrılıyor bir de diyalog seçimi ile tercih ettiğiniz menü üzerinden ilerleyen görevler var bunlar size faydalar sağlayabiliyor (karakter sadakati, para) seçimlerinize göre. Yan görevler mutlaka yapılması gereken görevler, eğer yan görevleri atlarsanız ana görevde level’ınız düşük kalacaktır ve bu zorlayıcı oyunda başarısızlığı erkenden tadabilirsiniz. Yan görevlerde dikkat edin, bunları hafife alıp, tercih etmediğiniz ve iyi gelişim göstermemiş karakterlerinizi kullanırsanız bu görevleri başaramayabilirsiniz ve bu görevlerden hasarlı bir şekilde çıkmanız ana göreve ve sonrasındaki ilerleyişe o anda farkında olmadığınız kadar büyük bir darbe vurabilir. (başıma geldi çok) Görev yapısı olarak ana görevler yan görevler ile benzer, görev yükleniyor, bir harita üzerinde ortalama 20 dakikada verilen görevi gerçekleştiriyorsunuz. Fırsat buldukça grubunuza katılmak isteyen gönüllü karakterleri kadronuza katın, ne kadar çok karakter o kadar fayda. Bu oyunda aksiyon puanları hiçbir zaman yeterli gelmeyecek, özellikle oyunun sonlarına doğru düşman karakterleri can ve zırh olarak çok üst seviyeye çıkıyor, oyunun başlarını ve ortasını çok iyi geçirmezseniz son savaşları kazanma şansınız yok. Bu oyunda vuruşu ıskalama gibi bir barem olmadığı için şansın yeri sıfır. Takıldığınız bir yeri yeterli can ve atak gücüne sahip olmadığınız için geçemiyorsanız 10 kere de tekrar etseniz muhtemelen geçemiyorsunuz. Bu da yukarıda belirttiğim oyunun acımasız yanlarından biri.

King Arthur: Knight's Tale
Camelot. Krallığımız. Karakterlerimizi iyileştirdiğimiz, güçlendirdiğimiz, eşya alıp sattığımız, özel eşyalar ürettiğimiz yer. Görevlerden kazanılan altınlar burada işe yarıyor.

Oyunda item sistemi rün’ler üzerinden ilerliyor (büyü). Çatışmalarda ganimetlerden elde ettiğiniz ve rpg oyunlarının klasik – beyaz-yeşil-mavi-mor-altın renkleri ile kalitesine göre ayrılan rün’leri ile silahlarınızı güçlendirebiliyorsunuz. Zırhınızı da aynı şekilde. Dilerseniz Camelot’taki tüccardan da satın alabilirsiniz bunları. Oyunda her rpg’de olduğu gibi bir envanter ekranı ve yetenek ağacı var. Yetenek ağaçları açıkça belirtilmeyen sınıflara göre ayrılıyor. Açıkça normalde guard / tank / rogue / warrior v.b. tanımlamalar olur rpg oyunlarında ama burada o yok. Kalın zırhlı bir şövalye görüyorsanız o tank sınıfında oluyor ve alacağı yetenekler kalabalığı kontrol etme, defansif yetenekler oluyor genelde. 4 adet tankınız varsa biraz ayrıştırabilirsiniz birbirlerinden bunları ama aşağı yukarı birbirlerinin ikamesi olacaklar. Bir göreve başlarken “tank” olarak “şu” karakteri alayım veya “bu” karakteri alayım diye sınıflandıracaksınız beyninizde. Rpg oyunlarının klasiği olarak, kalabalığı kontrol edecek, zararı üstüne çekecek tank, yüksek oranda tahribat verecek yakın dövüş uzmanı veya hunter (avcı) türünde karakterler ve büyücü sınıfında karakterlerle dörtlü bir grubu kontrol ediyorsunuz.

King Arthur: Knight's Tale
Katedral. Savaş yaralarını burada iyileştirebiliyoruz. Ücretsiz olarak iyileştirme seçeneğini seçersek iyileşme daha uzun sürüyor. Küçük bir altın bedeli karşılığında karakterleri daha hızlı iyileştirmek mümkün

Oyunun teknik kısmına gelirsek; grafikler, dokular orta düzeyde. Maksimum grafik detayları ayarlarında oyun 2016 yapımı bir oyunu andırıyor. Bu tarz oyunlarda oynanış ön planda olduğu için çok fazla takılmadım, yine bu türü sevenlerin de çok üstünde duracağı bir konu olacağını sanmıyorum. Ama oyunun genel kalitesini aşağıya çekiyor tabi ki. Harita tasarımları ne çok iyi ne çok kötü, birbirlerine benzer alanlar var, oyunun uzunluğu biraz daha kısaltılsaydı daha iyi olabilirdi, benzer haritaları daha az görürdük. Animasyonlar genel olarak iyi ama karakter skill’leri birbirine çok benzer, çok tekrar edici. Yani oyunun göze hitap eden kısmı sınırlı, ortalama düzeyde. FPS düzeyinde bir sıkıntı yaşamadım, yine oyunun göze çarpan bug’ı veya hatası gözüme çarpmadı. Olduysa da çok küçük bir bug olmuştur, yazı boyunca aklıma gelmedi.

King Arthur: Knight's Tale
Karakter Ekranı. Eşyalar ve silah ve zırh büyüleri ile (rune) zırh veya saldırı gücünü arttırmak mümkün oluyor. Her karakter 2 adet iksir taşıyor, yüzük vb. aksesuarlar da ek katkı sağlıyor. Yetenek kısmı karakterlere özel olarak ayarlı değil maalesef, oynayış türüne göre tank, dps karakter veya büyücü olarak üçe ayrılıyor yetenek ağaçları, her tank’ın yetenek ağacı aynı. Yapacağınız seçimlere göre birbirlerinden ayrıştırabilirsiniz karakterlerinizi ama yetenekleri yine benzer olacaktır

Sonuç

King Arthur sürükleyiciliği yüksek, tekrar edici ama aynı zamanda tatmin edici bir oyun. Karakterlerin gelişimi, güçlenmesi, yeni karakterlerin katılımı, combat’ın önemli ölçüde oyuncuyu zorlaması ve hikayenin ilerleyişi özellikle oyunu kaybedene kadar (ki oyunu ilk açışınızda özellikle orta düzey ve üzerinde bitirirseniz tebrik ederim) geçen süreçte oldukça keyif veriyor. Teknik olarak eksiklikleri var, tekrar eden yerleri ve geliştirilmesi gereken yerleri var ama vaat ettikleri ve verdikleri bir biriyle örtüşen, bu türü sevenler için iyi bir yapım olmuş. Oldukça makul bir ücretle Steam’de satılıyor, meraklısına mutlaka tavsiye ederim. Oyuna bir puan vermem gerekirse 10 üzerinden 7,5 civarı bir puan makul görünüyor diyebilirim.

Bu oyun kime hitap ediyor / benzediği oyunlar & oyunun türü

Tür: Karanlık fantezi evreninde geçen sıra bazlı RPG / strateji oyunu

Benzerlik gösterdiği oyunlar: Dragon Age Serisi, X-Com Serisi, Baldur’s Gate III

 

Hangi platformlar için var

PC / Steam üzerinden erişilebilir.

 

Sürükleyicilik / Tekrar Oynananabilirlik

Sürükleyicilik yüksek. Tekrar oynanabilirlik oyunu bitirmiş iseniz iyi düzeyde değil çünkü her şey bire bir aynı ilerliyor ama başarısızlık varsa yani ana senaryoyu tamamlayamadan bitti ise oyun tekrar oynanabilirliği orta düzeyde. Eğer çok ilerleyip belli bir eşiği geçtiyseniz en başa dönüp her şeyi bire bir aynı yapmak sıkıcı ama yine de oyunu bitirmek için birkaç kez denenebilir.  Orta düzey zorlukta oyunu bitirme süresi 60+ saat ortalama yan görevlerle birlikte.

 

Oyuna ayrılacak zaman (Zaman Tüketimi)

Zaman tüketimi yüksek (oyunu bitirmek) ama bu tarz oyunları istediğiniz zaman açıp kısa sürelerle oynayabildiğiniz için zaman dostu diyebiliriz. Oyunu her an durdurup save alabiliyorsunuz, istediğiniz an çıkabiliyorsunuz. Arada girip, 20- 30 dakika oynanıp çıkılabilecek türden bir oyun.

 

Fiyat / Performans oranı (TL fiyatı)

Mükemmel. Güncel Steam fiyatı 67 TL. 500 TL üzerinde satılan AAA yapımların bile kimi zaman 10 saat oyun süresi vaat ettiği bir dönemde 67 TL değerindeki bir oyun 60’dan fazla saat vaat ediyor. Ayrıca geçtiğimiz ay The Chained God adında mini senaryo modu eklendi, toplamda 2 saat süren bu eklenti tamamen ücretsiz olarak sağlandı. Yapımcı güncellemeler ile oyunu sürekli güncel tutuyor. Bu da fiyat / performans oranını yükselten değerler.

 

Yapımcının Künyesi

Neocore Games, Kuruluşu 2005 yılında olan, ağırlıklı olarak PC için oyun geliştiren orta Avrupa menşeli oyun yapımcısı. The Incredibles Adventures of Van Helsing serisinin, Warhammer 40,000 Inquisitor, Crusaders ve King Arthur I ve II oyunlarının yapımcısı.