Apple 2017 yılında iPhone’un onuncu yılı şerefine iPhone X’u çıkarmıştı. Bu akıllı telefonunun gelecek on yılın gideceği yolu işaret ettiğini de söylemişti. iPhone’ların ikinci on yılına başladığımızda Apple’ın söylediği sözün arkasında olduğunu çıkan yeni iPhone’larla görüyoruz. iPhone Xs ve Xs Max, belki geçen yılın telefonunun üstüne tamamlayıcı nitelikte güncellemelerin eklendiği, “S” yılına yakışır birer cihaz olabilirler. Ancak bu iki telefondan iPhone Xs Max geçen yıl tanıştığımız, sınırlarına kadar yayılan çentikli ekran deneyimini, iPhone 8 Plus’ınkine çok yakın yüzey alanına sahip bir gövdede sunuyor. Sonuç olarak büyük ekran tutkunlarının rüyalarını süsleyen cihaz hâline geliyor. 30 Kasım’da Türkiye’de satışa sunulan iPhone Xs Max’in 512 GB kapasiteli ve yeni eklenen altın renkli versiyonunu bir süredir deneyimliyoruz. iPhone Xs Max inceleme yazısında izlenimlerimizi ve merak ettiklerinizi bulacaksınız.
iPhone Xs Max inceleme: Tasarım
Geçen yıl çıkan iPhone X ile birkaç yıl görerek alıştığımız iPhone tasarımında önemli değişiklikler yapılmıştı. iPhone Xs Max ve daha küçük ekranlı kardeşi iPhone Xs, bu tasarım çizgisinin izinden gidiyor. iPhone Xs Max’te 6.5 inç ekran var. Bu ekran, sınırlara kadar yayılan yapısı sayesinde, 5.5 inç ekranlı iPhone 8 Plus’tan biraz daha düşük yüzey alanına sahip bir gövdeyle karşımıza çıkıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, büyük ekranlı telefonlara iyice alıştık, bunları taşımak ve kullanmak eskisi kadar zor gelmiyor. Daha önce “Plus” model bir iPhone kullandıysanız, iPhone Xs Max’e kolaylıkla alışacaksınız. Taşımak ve kullanmak size kesinlikle zor gelmeyecektir.
iPhone Xs Max’in de hem önü hem de arkası sağlam camla kaplı. Ön cam çiziklere karşı epey dayanıklı görünüyor. Cihazı kutusundan çıkarır çıkarmaz deri kılıfında kullanmaya başladığımız için, arka yüzü dış ortamla fazla etkileşim içinde olmadı. Bu nedenle sağlam biçimde duruyor. Kenarlar ise yine paslanmaz çelikle kaplı. Apple Watch’un Türkiye’de satılan paslanmaz çelik versiyonları vardı ve bunlardan bildiğimiz kadarıyla bu materyal çizilmelere karşı biraz hassastı. Aynı durum bu telefonlar için geçerli. iPhone X’da paslanmaz çelik çerçevenin üstünde ışığa tuttuğumuzda belli olan ufak tefek çizikler görmüştük. Ancak bir aydır kullandığımız iPhone Xs Max’in, kılıfın açık ettiği alt kenarında çiziğe rastlamadık. Söylendiği gibi, Apple paslanmaz çelik yüzeyi de biraz daha dayanıklı hâle getirmiş gibi görünüyor.
iPhone Xs ve Xs Max, geçen yıl iPhone X’dan bildiğimiz uzay grisi ve gümüşün yanına altın rengi de ekliyor. Altın rengini seviyorsanız, bu renk seçimi tam size göre olacaktır. Kenarları kaplayan altın renkli metal iskelet arka tarafta da altının tonlarına çalan kırık beyazla buluşuyor. iPhone Xs Max etkileyici bir tasarıma sahip ve gerçekten pahalı bir telefon olduğu görünümünü yansıtıyor. Ancak binlerce lira saydığınız cihaza gözünüz gibi bakacağınızı, en ufak çiziğin bile sizi rahatsız edeceğini düşünüyoruz. Bu nedenle daha en baştan bir kılıf edinmenizi tavsiye ederiz. Kılıflar telefonların güzelliğini gölgeliyor, ancak iPhone Xs Max ile birlikte kullandığımız Apple marka deri kılıf oldukça sağlam ve başarılı. Bu şekilde telefonu rahatlıkla, herhangi bir yeri çizildi derdi olmadan kullanıyoruz.
iPhone Xs ve Xs Max’te suya ve toza dayanıklılık bir adım daha ileri götürülüyor. Bu telefonlar IP68 sertifikalı suya dayanıklılık özelliğine sahip. Yani 2 metre derinlikteki suda yarım saat boyunca bir şey olmadan kalabiliyor. Şu anda kış mevsimindeyiz, yağmurda veya karda bu telefonu suya temas etti endişesi yaşamadan kullanabilirsiniz. Yazın ise deniz veya havuz kenarında suya düştü endişesi taşımadan kullanmanız mümkün olacaktır. Ayrıca üzerinde çay veya kahve dökseniz bile sildiğinizde herhangi bir sorun kalmayacaktır.
Giriş, çıkışlar ve diğer elemanlar bakımından iPhone Xs Max’te herhangi bir değişiklik yok. Ön yüzü büyük bir ekran kaplıyor. Ekranın üst kısmında ise meşhur çentik var. Bu çentik Face ID’ye imkan veren TrueDepth kamera sistemine ve ahize hoparlörüne ev sahipliği yapıyor. Alt kenarda Lightning portunu ve onun yanına yerleştirilmiş iki adet ızgarayı görüyoruz. Bunlardan birinde hoparlör var. Ayrıca mikrofonların bir tanesi de alt kenarda yer alıyor. Ahize hoparlöründe ikinci bir hoparlör bulunuyor. Ses performansına ilerleyen paragraflarda değineceğiz.
Üst kenarda herhangi bir giriş veya çıkış yok, sadece ince bir anten çizgisi görüyoruz. Bu arada aynı çizgiden bir adet de alt kenarda var. Sağ kenarda güç butonu ve nanoSIM kart tepsisi bulunurken sol kenarda da ses kapatma anahtarı ve ses tuşları bulunuyor. Arka taraftaki düzen iPhone X’dan alıştığımız biçimde korunuyor. Sol üst köşede düşey eksende yerleştirilmiş iki adet kamera bulunuyor. Bu iki kameranın ortasında True Tone flaş var. Ayrıca ikinci bir mikrofon da mevcut. Apple logosuna ev sahipliği yapan arka yüzün camla kaplı olması, kablosuz şarj özelliğine imkan sağlıyor.
[tg_gallery_slider gallery_id=”189756″]
iPhone Xs Max inceleme: Donanım ve Performans
iPhone Xs modelinde iPhone X’un 5.8 inç ekranı korunurken, iPhone Xs Max’te köşeden köşeye 6.5 inç uzunluğa sahip bir ekran yer alıyor. Apple’ın Super Retina olarak adlandırdığı ekran, HDR desteğiyle sektörün en iyi renk doğruluğunu, derin siyahlarını, parlaklık ve kontrastını sunuyor. Gerçekten de ekran kapalıyken ekranı çentikten ayırmak için epey dikkatli biçimde bakmak gerekiyor.
1242 x 2688 piksel çözünürlüğüyle 6.5 inç ekran, bir Apple mobil cihazındaki en keskin ekran olma özelliğini taşıyor. Gerçekten de, 19.5:9 görüntü oranlı ekran sunduğu 458 ppi ile piksel yoğunluğunda seviyeyi en yukarı taşıyor. iPhone 8 Plus’ın 401 ppi’lik değerinin de üstüne çıkıyor. Yüksek piksel yoğunluğu sayesinde yazılar oldukça keskin ve net görünürken; fotoğraflar, videolar ve oyunlarda daha detaylı biçimde görüntüleniyor, etkileyiciliği artıyor.
iPhone Xs Max’in ekranı, geniş renk yelpazesine sahip. Apple’ın ekranları için çok iyi bir renk yönetimi uyguladığını biliyoruz. Sonuç olarak renk doğruluğu en üst seviyeye çıkarılıyor. Çektiğiniz fotoğraflara baktığınızda, gerçeğe çok yakın olduğunu siz de kendi gözlerinizle fark edebilirsiniz. Öte yandan geniş renk yelpazesi, yüksek parlaklık ve kontrast, iPhone Xs Max’in ekranını Dolby Vision ve HDR10 içerikleri için de biçilmiş kaftan hâline getiriyor. Telefonun kamerasıyla çektiğiniz HDR fotoğrafları telefonun geniş dinamik aralıklı ekranında en ideal şekilde görüntüleyebilirsiniz. Bunun dışında Netflix, YouTube veya iTunes Store’daki HDR veya Dolby Vision destekli içerikleri iPhone Xs Max ile hakkını vererek izleyebilirsiniz. Buna bir de ekranın büyüklüğünü ekleyin. Yanınızda gerçek anlamda bir sinema taşıdığınızı söylesek yanlış olmaz.
Apple’ın son birkaç yıldır çıkardığı telefon ve tabletlerinin ekranında yer verdiği True Tone teknolojisi iPhone Xs Max’te de mevcut. Telefondaki ortam ışık algılayıcısı sayesinde, etraftaki ışığın renk sıcaklığına göre beyaz dengesi belirleniyor. Böylelikle ekrandaki yazılar veya görüntüler sanki gerçek bir kağıda basılmış gibi görünüyor. True Tone ile gözün daha da rahat etmesi sağlanıyor. True Tone kullanışlı bir teknoloji gibi görünüyor. Ancak fotoğrafları veya videoları kendi renklerinde görmek isterseniz, bu özelliği kapatmanızı öneririz. Neyse ki, Denetim Merkezi’ndeki ışık ayarına hafifçe bastırarak, açılan ekrandan True Tone’u kapatıp açabilirsiniz.
Ekrana hafifçe bastırmak demişken, iPhone Xs ve Xs Max’in ekranında, iPhone XR’ninkinin aksine, 3D Touch teknolojisi yer almaya devam ediyor. Yani, ekran farklı basınç seviyelerini algılıyor ve buna göre belirlenmiş aksiyonları yerine getiriyor. 3D Touch’ın ne kadar kullanışlı bir teknoloji olduğu uzun zamandır tartışma konusu. Ancak uzun zamandır iPhone’ları deneyimleyen bir kullanıcı olarak, 3D Touch’ın işimize çok yaradığını söylememiz gerekiyor. Özellikle Safari’de bağlantıları açma veya klavyeye bastırarak imleci hareket ettirme özelliklerini sıklıkla kullanıyoruz. Neyse ki, iPhone Xs Max bu imkanları sunmaya devam ediyor.
iPhone Xs Max’in 6.5 inçlik büyük ekranının yüksek bir görsel deneyim sunduğunu söyledik. Bu, telefonu mükemmel bir taşınabilir medya oynatıcısı hâline getiriyor. Ekranın sunduğu yüksek görsel deneyim, ses tarafında da destekleniyor. iPhone Xs ve Xs Max ile birlikte Apple’ın hoparlörleri biraz daha güçlendirdiğini, özellikle ahize hoparlörüne yerleştirilmiş ikinci hoparlörün gücünü artırarak stereo ses etkisini iyi bir şekilde yakaladığını biliyorduk. iPhone Xs Max’i kullanmaya başladıktan hemen sonra test ettiğimiz unsurlardan bir tanesi hoparlör sistemi oldu. Gerçekten de, durum söylendiği gibi. Zaten iPhone’ların son birkaç nesli oldukça güçlü ses çıkışı sunmasıyla biliniyordu. Şimdi iPhone Xs Max ile birlikte daha yüksek ve dolgun bir ses çıkışı yakalandığını görüyoruz. Cihazı yatay tutup bir şeyler izlerken ya da müzik dinlerken stereo ses etkisini hissediyorsunuz. Her iki kulağınıza da hemen hemen eşit şiddete sesin dolduğunu hissedeceksiniz.
iPhone Xs Max’te de kulaklık jakı yok. Kutudan Lightning uçlu EarPods kulaklıklar çıkıyor. Bunların ses çıkış şiddeti, bizimki gibi yüksek sesle müzik dinlemeye alışmış kulaklar için yeterli değil. Ancak kutudan artık 3.5 mm – Lightning kulaklık adaptörü de çıkmıyor. Eğer daha önce bir iPhone X, 8, 8 Plus, 7, 7 Plus sahibiyseniz, bu adaptörü bir kenara atmamanızı öneririz. Yeni telefonunuzla birlikte en çok kullanacağınız aksesuarlardan bir tanesi bu olacaktır. Apple’ın 3.5 mm. kulaklık jakını, kablosuz müzik deneyiminin kapısını ardına kadar açmak için kaldırdığını biliyoruz. Şirketin AirPods ile yeni stratejisinde başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Ancak 3.5 mm. kulaklık jakının hâlâ kutuda bulunmaya devam etmesi güzel olurdu. Bunların dışında, iPhone Xs Max’in kulaklık ses çıkış şiddeti epey yüksek. Farklı kulaklıklarla deneyimlediğimizde, gerçekten de yüksek ses şiddetinin, dengeli bas ve tizlerin farkına varıyoruz.
iPhone Xs Max’in kalbinde Apple tasarımı A12 Bionic işlemci bulunuyor. Apple’ın yeni nesil Sinirsel Motorunu barındıran bu işlemci, şirketin belirttiğine göre etkileyici bir performans sunuyor. Gerçek zamanlı yapay öğrenmeden yararlanan bu işlemci, katkısını fotoğraflarda, oyunlarda, artırılmış gerçeklik uygulamalarında ve bunun gibi iPhone Xs Max’in yeteneğiyle fark yarattığı alanlarda gösteriyor. A12 Bionic’in en önemli özelliklerinden bir tanesi 7 nm mimarisini temel alması. Bu da yüksek performansın yanında güç tasarrufunda da önemli ilerlemeler kaydetmesini sağlıyor.
A12 Bionic, altı çekirdekli yapıda geliyor, bunlardan ikisi yüksek performans çekirdeği. Apple’ın belirttiğine göre, Bu sayede A11 Bionic yongasına göre yüzde 15’e varan oranda daha hızlı çalışıyor. Dört adet verimlilik odaklı çekirdek ise güç tüketimini yüzde 50’ye varan oranda azaltıyor. GeekBench 4 sonuçlarına baktığımızda da bunu görüyoruz. iPhone X’un GeekBench 4 CPU benchmark sonuçlarıyla arada çok büyük uçurum bulunmamakla birlikte, Apple’ın belirttiği farkın yansımasını da sonuçlarda görmek mümkün oluyor.
A12 Bionic’in selefi A11 Bionic’e göre GPU tarafında büyük fark sunduğu Apple tarafından belirtilmişti. Öyle ki, dört çekirdekli GPU’nun yüzde 50’ye varan artış sağladığı belirtiliyordu. GeekBench 4’te hem iPhone Xs Max hem de iPhone X’da gerçekleştirdiğimiz Compute testleri sırasıyla 23895 ve 15367 Metal puanları verdi. Gerçekten de Apple’ın belirttiği şekilde bir fark bulunuyor. Bu grafik performans artışı görsel açıdan fazla kaynak gerektiren oyun, video düzenleme uygulamaları gibi alanlarda iPhone Xs Max’in daha verimli şekilde işlemesini sağlıyor.
RAM tarafı Apple’ın fazla değinmediği, özelliklerde değinmediği bir konu. Zaten bunun çok da önemi yok, çünkü iOS bellek optimizasyonunu çok iyi biçimde yaptığı için, çoklu görev performansı düşük miktardaki RAM ile bile yüksek seviyelere çıkıyor. Yine de, iPhone Xs Max’in tüm depolama alanı seçeneklerinde 4 GB RAM bulunduğunu belirtelim. Çoklu görev ekranını açıp arka planda bulunan uygulamalara geçiş yaptığımızda, çoğu uygulamada kaldığımız yerden işimize devam edebildiğimizi görüyoruz.
iPhone Xs ve Xs Max ile birlikte Apple depolama alanı seçeneklerinde değişikliğe gidiyor. iPhone X’daki 64 ve 256 GB seçeneklerinin yanına bir de 512 GB ekliyor. 512 GB, iPhone Xs Max ile çekeceğiniz fotoğraflar ve videolar için hemen hemen hiçbir şekilde yer sıkıntısı çekmeyeceğiniz anlamına geliyor. Ancak daha yüksek depolama kapasitesi, daha yüksek maliyeti de beraberinde getiriyor. iCloud ile bulut tabanlı genişleme imkanının veya Google Fotoğraflar uygulamasıyla yedekleme imkanının bulunduğunu düşünecek olursak, 64 GB kapasiteli giriş seviyesi seçeneği de çoğu kullanıcı için yeterli olacaktır.
Face ID’den geçen yıl iPhone X çıktığı zaman epey bahsetmiştik. Apple’ın, iPhone’lardan kaldırdığı Ana ekran düğmesi ve ona entegre edilmiş parmak izi okuyucusu Touch ID’nin yerini bu yüz tanıma sistemi almıştı. Face ID, Apple’ın TrueDepth adını verdiği kamera sistemini kullanıyor, yüzünüzün üç boyutlu haritasını çıkaran bu sistem sayesinde sizi tanıyarak ekran kilidini açıyor. Bunun yanı sıra iTunes veya App Store satın almalarında da doğrulama işlemi için Face ID’yi kullanabilirsiniz. iPhone Xs Max’te Face ID, iPhone X’dakine göre biraz daha hızlı çalışıyor. Aradaki fark çok fazla değil, ancak iki telefonu yüzümüze aynı anda tuttuğumuzda, iPhone Xs Max’in biraz daha önce davrandığını görebiliyoruz.
Pile gelelim. Pil de RAM gibi, Apple’ın her bir iOS cihazında değerini açık etmediği unsurlar arasında yer alıyor. Neyse ki, farklı kaynaklar sayesinde iPhone’ların pil kapasitelerini öğrenmek mümkün oluyor. GSMArena‘dan öğrendiğimiz kadarıyla, iPhone Xs Max’te 3174 mAh kapasiteli pil bulunuyor. Apple’ın belirttiğine göre bu pil, iPhone X’dan bir buçuk saat daha uzun çalışma ömrü sunarken, 25 saate kadar görüşme, 13 saate kadar internet kullanımı, 15 saate kadar video izleme veya 65 saate kadar müzik dinleme imkanı da veriyor.
Pratikteki duruma baktığımızda, Apple’ın verdiği değerlerle örtüşen bir durumun olduğunu görüyoruz. Normal yoğunluklu bir kullanımda iPhone Xs Max, bir günü rahatlıkla çıkarıyor. Sabah yüzde 100 dolulukla kullanmaya başladığınız telefonu yeniden şarj etme ihtiyacını ertesi gün öğlene doğru hissedeceksiniz. Bu telefon da hızlı şarj desteğine sahip, ancak bu destekten yararlanmak için Apple’ın sunduğu USB-C – Lightning kablosuna ve 18W ya da 30W USB-C güç adaptörlerinden birine ihtiyacınız var. Bizim elimizde geçen yıldan kalma 29W USB-C güç adaptörü var. Onunla gerçekleştirdiğimiz denemelerde iPhone Xs Max’in yarım saat gibi bir sürede yüzde 50 doluluğa ulaştığını, bir buçuk saat gibi de tamamen şarj olduğunu gördük. Kutudan çıkan 5W adaptör ile yaptığımız denemede ise tam doluluğa ulaşması 2,5-3 saat arası sürdü. Hızlı şarjın yanı sıra iPhone Xs Max, kablosuz şarj desteğine sahip. Piyasada Qi kablosuz şarj protokolünü destekleyen birçok aksesuar var. Onlardan bir tanesiyle iPhone’unuzu pratik biçimde şarj edebilirsiniz.
iPhone Xs Max’in hücresel bağlantı tarafındaki en önemli yeniliklerinden bir tanesi de çift SIM desteği. Telefondaki nano-SIM kart yuvasına ek olarak, eSIM teknolojisinden de yararlanılarak ikinci bir hattı kullanma imkanı doğuyor. Ne var ki, Türkiye’de henüz eSIM teknolojisi yok. Türkiye’de satılan iPhone Xs, Xs Max ve XR modellerinde de bu özellik kapalı geliyor. Türkiye’de satın aldığınız yeni iPhone’la yurt dışında, eSIM kullanılan bir ülkede bu imkandan yararlanmak isteseniz bile, buna izin verilmiyor. Apple’ın bize verdiği bilgi bu yönde.
Çift SIM kart desteğinin dışında, her yeni nesil iPhone ile birlikte LTE desteği biraz daha ileri gidiyor. iPhone X’da Kategori 12 LTE desteği varken, iPhone Xs Max’te bu desteğin Kategori 16’ya çıktığını görüyoruz. Böylelikle teoride 1 Gbps’nin üstüne çıkan indirme hızları destekleniyor. Şu anda bu imkanı veren bir şebeke yok, ancak iPhone Xs Max’in kapasitesinin epey yüksek olduğunu bilmek güzel. Bu destek, gelecekte çıkılma potansiyeli olan noktayı da gösteriyor.
iPhone Xs Max inceleme: Yazılım
iPhone Xs Max’te iOS 12 yüklü olarak geliyor. Apple’ın sonbaharda çıkardığı mobil işletim sisteminin en son sürümü, iPhone ve iPad’lere kullanışlı birçok özelliği getirmişti. iOS 12 yayınlandığı zaman detaylı bir şekilde incelemiş, aynı zamanda yeniliklerine de Nasıl Yapılır? ve İpucu videolarımızla yakından bakmıştık. Daha yararlı bilgiyi o içeriklerden elde edebilirsiniz.
Yine de bir özet geçecek olursak, iOS 12 ile birlikte iPhone ve iPad’lerde performans tarafında önemli ilerlemeler kaydedildi. iPhone Xs Max gibi, şu anki en yeni ve güçlü işlemciyi barındıran bir telefonda iOS 12 beklendiği üzere çok iyi performans gösteriyor. Ekran Süresi cihazı ne kadar süre boyunca, nasıl kullandığınızı önüne getirip, gerek gördüğünüzde sınırlandırmalar koymanızı sağlıyor. Mesajlar ise, eklenen kamera efektleriyle daha renkli paylaşımlar yapmayı sağlıyor. Bu arada iPhone X ile hayatımıza giren Animoji ve iOS 12 ile gelen Memoji de iPhone Xs Max’te kullanılabiliyor. Öte yandan FaceTime görüşmelerinde de hem kamera efektlerini hem de Animoji ve Memoji karakterlerini gerçek zamanlı olarak kullanabilirsiniz.
Artırılmış gerçeklik, Apple’ın özellikle iOS 11’den itibaren önem verdiği önemli alanlardan bir tanesi. iOS 12 ile birlikte artırılmış gerçeklik platformu ARKit’in 2.0 sürümü gelmişti. Böylelikle geliştiriciler, başka kullanıcılarla paylaşabilecekleri artırılmış gerçeklik deneyimleri oluşturma imkanına sahip oldu. Bunun yanı sıra Ölçüm uygulaması da, iPhone Xs Max’te yüklü gelen, artırılmış gerçekliğin yoğun biçimde kullanıldığı uygulamalardan bir tanesi. Bu uygulama sayesinde, elinizin altında bir ölçüm cihazı olmadığı zamanda, iPhone Xs Max’inizi kullanarak epey yüksek doğruluklu ölçümler gerçekleştirebilirsiniz.
iPhone Xs Max’in ekran alanı iPhone Xs’inkinden daha fazla. Ancak kullanıcı arayüzü ve uygulamalara baktığımızda, bu büyüklük farkı daha fazla içeriğin ekrana sığdırılmasından daha çok, mevcut içeriğin boyutunun daha da artırılması şeklinde kullanılmış. iPhone Xs Max’i iPhone Xs veya ondan daha büyük ekranlı iPhone XR ile karşılaştırdığımızda; yazı, grafik ve resimlerin biraz daha büyük boyutlu olduğunu görüyoruz. Ekran Büyütme ayarını Standart olarak ayarlamış olsanız bile, ekrandaki yazı ve diğer unsurların büyüklüğü sizin için yeterli gelecektir.
iPhone Xs Max inceleme: Kamera
Her yeni iPhone ile birlikte kamera tarafında dikkate değer ilerlemelerin kaydedildiğini görüyoruz. iPhone Xs ve Xs Max için de durum değişmiyor. Arka tarafta yine iki kamera bulunuyor ve bunlar iPhone X’daki gibi düşey eksende sıralanıyor. Her iki kamera da 12 megapiksel çözünürlükte, bir tanesi geniş açı, diğeri de telefoto kamera. Geniş açılı kamera f/1.8, telefoto kamera ise f/2.4 diyafram açıklığına sahip. Her iki kamera da optik görüntü sabitleme özelliğine sahip. Böylelikle video çekimlerinde yakınlaştırma yaptığınızda görüntünün titremesi fazla olmuyor. 2 kat optik yakınlaştırma imkanı yine mevcut.
Apple, kameraların çözünürlüklerini aynı tutsa da, arka planda dikkate değer değişiklikler yapmış. Öncelikle yepyeni bir sensör kullanılıyor. Bu yeni sensör derin pikselleriyle görüntünün aslına uygunluğunu artırırken, daha büyük boyutlu pikseller de düşük ışıkta daha iyi performans gösterilmesini sağlıyor. Daha büyük boyutlu sensör video sabitleme performansını da iyileştiriyor. Apple A12 Bionic’in yapay zekâ tarafında sunduğu güçten kamera sistemi epey faydalanıyor. Apple’ın Smart HDR adını verdiği sistem, daha hızlı çalışan sensörler, genişletilmiş görüntü işaret işlemcisi ve gelişmiş algoritmalardan yararlanarak fotoğraflarda bulunan gölgeli ve aydınlık alanlara daha fazla detay getirilmesini sağlıyor. Siz çekim tuşuna bastığınızda iPhone’unuz art arda birkaç kare çekiyor ve bunları göz açıp kapayıncaya kadar işleyerek en ideal fotoğrafı ortaya çıkarıyor.
Apple’ın kamera tarafında gösterdiği ilerlemelerin sonuçlarını çektiğimiz fotoğraflarda da görüyoruz. iPhone Xs Max’i deneyimlediğimiz süre boyunca iPhone XR, iPhone X, iPhone 8 Plus gibi modellerle de karşılaştırma yapma imkanı bulduk. Renklerin doğruluğu konusunda iPhone Xs Max’in gerçekten de ileride olduğu görünüyor. Gece çekimlerinde de iPhone Xs Max’te ışık saçılması daha az, renkler daha gerçekçi biçimde yansıtılıyor. Bununla birlikte parti gibi ortamlarda yaptığımız çekimlerde iPhone Xs Max ile çekilen karelerin iPhone 8 Plus’takine göre dikkate değer oranda daha parlak olduğunu gördük. Bunun dışında hem karanlık hem de aydınlık sahnelerin bir arada olduğu karelerde de iPhone Xs Max, Smart HDR teknolojisinin yardımıyla dengeyi çok iyi biçimde yakalıyor; hem karanlık hem de aydınlık alanlardaki detayları yansıtmayı başarıyor.
[tg_gallery_slider gallery_id=”189757″]
Arkada iki kameranın bulunması sayesinde Portre modunu sadece insan yüzlerinde değil, hayvanlarda veya nesnelerde de kullanmak, arka planı bulanıklaştırılmış fotoğraflar elde etmek mümkün oluyor. iPhone Xs ve Xs Max’te Portre moduna şimdi derinlik kontrolü ayarı da eklendi. Çekimden sonra arka plan bulanıklığını istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Arka planı daha da bulanıklaştırmak, fotoğraflarınızı biraz daha etkileyici hâle getirmek elinizde.
Önde yer alan 7 megapiksel çözünürlüklü kamera da Smart HDR teknolojisinden yararlanıyor. Bunun yanı sıra Portre modunu da kullanabilir, çekimden sonra arka plan bulanıklığını değiştirebilirsiniz. 7 megapiksel kamera, her koşulda kaliteli ve yeteri kadar canlı selfie fotoğraflar üretmeyi başarıyor. Performansı sizi memnun edecektir.
[tg_youtube width=”” height=”” video_id=”fl1mtBrXnNg”]
iPhone Xs Max video tarafında da günümüzün beklentilerini karşılıyor. Saniyede 60 kare hızında 4K video çekimi gerçekleştirebiliyor. Optik görüntü sabitlemenin katkısını gerçekleştirdiğimiz çekimlerde görüyoruz. Video çekimleri oldukça durağan, sanki profesyonel video kameradan çıkmış gibi. Öyle ki, iPhone Xs Max’i inceleme çekimlerimizde bile kullandık. Stereo ses kaydı da dikkat çekilmesi gereken bir nokta. iPhone Xs Max’te dört adet mikrofon var ve bu mikrofonlar sayesinde ortamdaki sesler detaylı biçimde yakalanıyor. Rüzgarlı bir havada iPad Pro 11 incelemesi için bir sahne çekimini iPhone Xs Max ile yaptık. Bu sırada rüzgar uğultusu videodaki diğer sesleri hiçbir şekilde kapatmıyor, sokaktaki sesler detaylı biçimde duyuluyor. Stereo hoparlörler de çektiğiniz videoları izlerken ortamdaki seslerin yönünü iyi şekilde tayin etmenize yardımcı olacaktır.
iPhone Xs Max inceleme: Sonuç
Geçen yıl iPhone X çıktığında, bir sonraki adımın bu telefonun daha büyük ekranlı bir versiyonu olacağını az çok tahmin ediyorduk. Ortaya çıkan iPhone Xs Max’in epey başarılı olduğunu belirtmemiz gerekiyor. iPhone X ile nispeten küçük gövdeli bir telefonu kullanmaya alışmış olmamıza rağmen, iPhone Xs Max’e geçmek hiç yadırgatıcı gelmedi, kullanmakta zorlanmadık. Söylediğimiz gibi, eğer bir “Plus” model iPhone kullanıyorsanız, iPhone Xs Max’e çok kısa sürede alışacaksınız.
Büyük, keskin ve parlak ekranı, daha da güçlendirilmiş stereo hoparlör sistemi sayesinde iPhone Xs Max’te bir şeyler izlemek büyük keyfe dönüşüyor. A12 Bionic işlemci, bir amiral gemisi telefondan beklediğimiz performansı sunuyor. Tasarımı ise değerli bir telefon olduğunu açık şekilde yansıtıyor. Buna rağmen bir kılıfla kullanmanızı öneririz. Pil tarafında, genel kriterimiz olan, sabahtan akşama bir günü çıkarmayı rahatlıkla yerine getiriyor. Kamera tarafında da önemli ilerlemeler kaydedilmiş, gerçeğe daha yakın renklere sahip, bununla birlikte netliği ve parlaklığı da zengin kareler yakalanıyor. iPhone Xs Max’i deneyimlediğimiz süre boyunca kullanmaktan büyük zevk aldığımızı söylememiz gerekiyor.
Bu kadar güçlü, değerli görünüme sahip olan ve yetenekli bir telefona sahip olmanın bedeli yüksek. Bütçeniz karşılamaya yetiyorsa ne âlâ, alabileceğiniz en iyi akıllı telefonlardan bir tanesi. Ancak iPhone Xs Max’in hayalini kuruyor, bunun için hesap kitap yapıyorsanız, sunduğu imkan ve özelliklerin ne kadarını kullanacağınızı da düşünmenizi ve kararınızı buna göre vermenizi tavsiye ederiz.