Apple 18 Ekim tarihinden itibaren yeni iPhone modelleri; iPhone 11, iPhone 11 Plus ve iPhone 11 Pro’yu Türkiye’de satışa sunuyor. Şirket bununla birlikte geçen yılların telefonlarından iPhone XR, iPhone 8 ve iPhone 8 Plus’ı satışa sunmaya devam ediyor. Bu saydığımız son üç akıllı telefon modeli, yeni modellere göre daha düşük fiyatlarıyla bir iPhone sahibi olmak isteyenler için daha makul imkanlar sunuyor. Yeni iPhone’lar kadar bu daha eski iPhone modellerinin de ilgi görmeye devam edeceğini düşünüyoruz.
Geçen yıllarda tanıtılmış ve hâlâ satışta olan bu üç iPhone modeli içinden iPhone 8 Plus’ı mercek altına almakta fayda görüyoruz. 2017’nin sonlarına doğru tanıtılan bu iPhone modeli, en çok ilgi gören modellerden bir tanesi oldu. Teknoblog YouTube kanalında da en çok izlenen videolar arasında “iPhone 8 Plus Kutu Açılışı” ve “iPhone 8 Plus İncelemesi” videoları yer alıyor. Bu videolara gelen yorumlara göz atarken, bir izleyiciden gelen uzun kullanım videosu inceleme talebi, bu yazıyı ve videoyu hazırlama konusunda bizim için teşvik edici oldu.
Çıkışının üzerinden iki yıl geçen ve iOS 13 güncellemesini alan iPhone 8 Plus nasıl bir performans ve deneyim sunuyor? Bu özel iPhone 8 Plus inceleme yazısı ve videosunda sorunun cevabını veriyoruz.
Tabii ki, bu inceleme klasik bir inceleme kadar uzun olmayacak. Daha önce gerçekleştirdiğimiz iPhone 8 Plus inceleme yazısında bu telefonun tasarımından ekranına ve diğer özelliklerine kadar birçok detayı fazlasıyla vermiştik. Bu inceleme daha çok performans ve deneyim odaklı olacak.
iPhone 8 Plus’a geri dönüş, daha sonra deneyimlediğimiz iPhone X, XS Max ve XR gibi Face ID’li ve Touch ID’si telefonlardan sonra farklı bir deneyim oldu. Kullanmaya alıştığımız Face ID’nin yerine yeniden Touch ID’ye, yani parmak izi okuyucusuna geri döndük. Öte yandan uzun zamandır unuttuğumuz 16:9 görüntü oranlı ekran, geniş ekran çerçeveleri gibi unsurlar da yeniden karşımıza çıktı.
Öncelikle Touch ID’den başlayalım. iPhone’larda bulunan parmak izi okuyucusu sektörün en iyi performans gösteren bileşenlerinden bir tanesiydi. iPhone 8 Plus’ın da Touch ID’nin en iyi iterasyonlarından bir tanesini barındırdığını biliyoruz. iOS 13 güncellemesinden sonra da iPhone’un parmak izi okuyucusu gayet akıcı ve hızlı bir şekilde çalışıyor. Parmak izi okuyucusuna geri dönmeyi hiçbir şekilde yadırgamadığımızı söylemeliyiz.
iPhone 8 Plus’ın 5.5 inç ekranı, 16:9 görüntü oranı ve 1080p çözünürlüğü ile klasik bir akıllı telefon ekran deneyimi sunuyor. Bu akıllı telefonun çıkışından sonra, neredeyse sıfır çerçeveli, çentikli ekran barındıran telefonları daha sık görür olduk. iPhone 8 Plus ise, bu telefonlara göre biraz daha klasik tasarım ve ekranla karşımıza çıkıyor. Tabii ki, geniş ekran çerçevesi, özellikle ekranın üst ve alt kenarında kalan geniş alanlar nedeniyle bu telefon, barındırdığı ekrana göre epey geniş bir yüzey alanına sahip. Karşılaştıracak olursak, 6.5 inç ekranlı iPhone 11 Pro Max ile hemen hemen aynı yüzey alanına sahip.
iPhone 8 Plus’tan sonra kullandığımız telefonlar sayesinde büyük gövdeli telefonlara epey alıştığımız için, bu telefona geri dönüşü hiçbir şekilde yadırgamadık. Yeni telefonu olarak bu 2017 model iPhone’u seçenler de boyutlara alışmak konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamayacaktır.
5.5 inç IPS LCD ekran yeterli bir görüntü alanına sahip. Artık piyasada gördüğümüz telefonlar çok daha uzun ve nispeten dar biçimlerde karşımıza çıkıyor. Bu durum internette gezinirken, bir şeyler okurken tek seferde kaydırma yapmadan daha çok içeriği ekranda görmeyi sağlıyor. Ancak videolar genellikle 16:9 görüntü oranında olduğu için, onları izlerken ekran alanının sunduğu avantajdan tam anlamıyla yararlanmak mümkün olmuyor. iPhone 8 Plus’ın klasik 16:9 ekranı bu açıdan avantajlı. YouTube’da, Netflix’te veya başka herhangi bir kaynakta, hâlâ en çok karşılaştığımız video formatı 16:9. Bunları da görüntüde herhangi bir kırpılma olmadan, tam ekranda izlemek mümkün oluyor.
Şimdilerde bir iPhone 8 Plus tercih etmeyi düşünenlerin en fazla dikkat edeceği hususlardan bir tanesi de performans olacaktır. Ne de olsa karşımızda iki yaşını doldurmuş bir akıllı telefon var. Genel kanı, zaman geçtikçe gelen güncellemelerle birlikte telefonun performansının daha da düşeceği şeklindedir. Ne var ki, iOS 13 güncellemesinden sonra bile, Apple A11 Bionic işlemcili iPhone 8 Plus’ın gayet akıcı bir performans sunduğunu ve hızlı olduğunu görüyoruz. Kullanıcı arayüzünde geçişler takılma olmaksızın gerçekleşiyor, uygulamalar ve oyunlar genel olarak hızlı şekilde açılıyor. Web sitelerinin yüklenmesi ve sayfa içinde kaydırmalar için de aynı yorumda bulunabiliriz.
GeekBench 5 performans testi de pratikteki durumu doğruluyor. Gerçekleştirdiğimiz testte cihazımız 935 tek çekirdek ve 2533 çok çekirdek puanı elde etti. Bu sonuçlarla GeekBench’in iPhone 8 Plus ortalamasının geçildiğini görüyoruz. iOS 13’ün performans anlamında bu telefona olumlu yönde katkılarda bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Pil tarafına gelecek olursak, önceki izlenimlerimize benzer bir çizginin devam ettirildiğini görüyoruz. Normal yoğunluklu bir kullanımda iPhone 8 Plus bir günü biraz aşan bir kullanım sunuyordu. Aynı durumun iOS 13 güncellemesi ve aradan geçen bir buçuk yıllık sürenin (Kullandığımız iPhone 8 Plus, Nisan 2018’de çıkan Product(RED) ürünüdür.) ardından hemen hemen geçerli olduğunu görüyoruz. İki şarj arasında 24 saate yakın bir süre var. Bu da çoğu kullanıcı için yeterli olacaktır. Kablosuz şarj ve hızlı şarj da bu telefonda bulunan güncel özelliklerden. Tabii ki, ikincisi için kutudan çıkan adaptörün dışında, daha yüksek güç çıkışına sahip bir adaptör tercih etmeniz gerekiyor.
Geçtiğimiz ay yayınlanan iOS 13 güncellemesi iPhone 8 Plus’a da geldi. Bu yeni sürümle birlikte bu telefon için de Koyu mod ve bunun gibi başlıca özellikler sunuldu. Yenilikler sayesinde iPhone 8 Plus güncel bir telefon olma özelliğini koruyor. Bunun yanı sıra Fotoğraflar uygulamasına gelen dahili fotoğraf ve video düzenleme araçları da iPhone 8 Plus’ta gayet düzgün biçimde çalışıyor. Yukarıda sözünü ettiğimiz performans tarafındaki olumlu duruma iOS 13’ün de önemli katkılarda bulunduğunu tahmin ediyoruz.
Kamera tarafına baktığımızda, arkada 12 megapiksel çözünürlüklü iki adet kameranın bulunduğunu görüyoruz. Ana kamera f/1.8 diyafram ve optik görüntü sabitleme gibi özelliklere sahip. İkinci kamera ise f/2.8 diyaframa sahip telefoto kamera ve 2 kat optik yakınlaştırma imkanı sunuyor.
Apple, her yeni iPhone modeliyle birlikte kamera tarafında önemli ilerlemeler kaydediyor. Özellikle 2019’da çıkan iPhone 11, iPhone 11 Pro ve iPhone 11 Pro Max modelleriyle hem geniş açılı fotoğraf hem de düşük ışıkta performans konusunda önemli adımların atıldığını görüyoruz. Henüz bu yeni modelleri deneyimleme fırsatını elde etmedik, ancak rastladığımız fotoğraf örnekleri Apple’ın en son iPhone modelleriyle iyi iş çıkardığını ortaya koyuyor. Bizim kamera konusundaki izlenimlerimiz için biraz daha sabretmeniz gerekiyor.
iPhone 8 Plus’ın arka kamera sistemi de gayet iyi iş çıkarıyor. Düşük ışıkta sergilediği performans memnun edici. Portre modu da arka planı bulanıklaştırma konusunda gayet başarılı. iOS 13’ün gelişinden sonra Kamera uygulaması hâlâ gayet hızlı şekilde işlemeyi sürdürüyor. Deklanşörü, çekim hızı da gayet iyi. Fotoğraf ve video konusunda iPhone 8 Plus sahiplerinin memnun kalacağını tahmin ediyoruz.
iPhone 8 Plus’ın 64 GB kapasiteli versiyonu 5999 TL, 128 GB kapasiteli versiyonu da 6449 TL’lik fiyat etiketiyle satılıyor. Karşılaştıracak olursak, 64 GB kapasiteli iPhone XR, 6449 TL; 64 GB kapasiteli iPhone 11 ise 7299 TL’lik fiyat etiketine sahip. iPhone 8 Plus, saydığımız bu iki daha güncel iPhone modeline göre biraz daha büyük bir gövdeyle geliyor. Ancak klasik iPhone tasarımını, ekran görüntü oranını ve parmak izi okuyucusunu barındırıyor. Fiyatlara bakıldığında iPhone 8 Plus’tan daha güncel modelleri tercih etmek için bütçeyi fazla zorlamak gerekmiyor. Üstelik piyasada var olan daha yeni iPhone modelleri tercih etmenin, güncellemeleri alma konusunda biraz daha avantaj sunacağını düşünürüz. Yine de, iPhone 8 Plus’ı, ya da ondan biraz daha küçük ve daha ucuz olan iPhone 8’i tercih edenleri yüksek performansın beklediğini belirtelim. Pil ömrü konusunda da sıkıntı yaşamayacaklardır.
Teknoblog’un satış ortaklıkları vardır. Bunlar, editoryal içeriği etkilemez, ancak Teknoblog, satış ortaklığı bağlantıları üzerinden satın alınan ürünler için komisyon kazanabilir.
