Apple bu yıl iPhone X’u da iPhone 8 ve iPhone 8 Plus ile birlikte tanıtınca, dikkatler daha fazla değişiklik barındıran, ayrıca diğerlerinden daha pahalı olan bu modele kaydı. Buna rağmen iPhone 8 ve iPhone 8 Plus da seleflerine göre önemli değişiklikler içeriyor. Aslında Apple, bu telefonların adlandırmalarıyla birlikte şaşırttı sayılır. Normalde sıra “S” takısı taşıyan modellere gelmişti; iPhone 7S ve 7S Plus’ın çıkmasını bekliyorduk. Ne var ki, Apple bu sefer doğrudan bir sayı artırımına gitmeyi tercih etti. 20 Ekim’den itibaren Türkiye’de satışa sunulan iPhone 8 ve iPhone 8 Plus ikilisinden daha büyük ekranlı olanı bir süredir deneyimliyoruz. iPhone 8 Plus inceleme yazısı ve videosunda izlenimlerimizi aktarıyoruz.
iPhone 8 Plus video inceleme
iPhone 8 Plus inceleme: Tasarım
Apple 2014 yılında geçiş yaptığı tasarım dilini yeni modellerinde de sürdürüyor. iPhone 8 ve 8 Plus, tasarım anlamında iPhone 6 ve 6 Plus’ın açtığı yoldan ilerliyor. Geniş ekran çerçeveleri, kavisli köşeler, yuvarlatılmış kenarlar aynı şekilde korunuyor. Bununla birlikte kullanılan malzemeler bakımından önemli farklılıklar söz konusu. Apple, 7000 serisi alüminyum kullandığını ve bunun da sağlamlığı artırdığının altını çiziyor. Telefonun kenarını saran metal çerçevenin daha da sağlamlaştırıldığına dikkat çekiliyor. Her ne olursa olsun, iPhone’ları kılıfla kullanmayı tercih ediyoruz. Bu nedenle telefonun metal çerçevesinin çizilme ve darbelere dayanıklılığıyla fazla ilgilenmedik. Eğer bu kadar yüksek değere sahip bir telefon satın alıyorsanız, içinizin rahat etmesi için kılıf satın almanız daha iyi olacaktır.
Bu yılın telefonlarındaki en önemli değişiklik arka tarafta. Apple, arka yüzde metal yerine cam kullanıyor. Hem ön hem de arka yüzey özelleştirilmiş ve sağlamlığı artırılmış camla kaplanıyor. Oleofobik kaplama da kir ve parmak izine karşı direnç sağlıyor. Çoğu zaman kılıfla kullandığımız için arka yüzey konusunda yorum yapmak yanlış olur. Ancak her ikisinin de aynı karakterde olduğunu dikkate alırsak ve ön yüzü kaplayan ekran camına göre yorum yaparsak, Apple’ın iddiasının yanlış olmadığını, cam yüzeylerin parmak izi ve kire karşı dayanıklı olduğunu söyleyebiliriz.
Arka yüzün camla kaplanmasının en önemli getirisi kablosuz şarj özelliği oluyor ki, ilerleyen bölümlerde buna daha detaylı şekilde değineceğiz. Öte yandan arka yüze camın gelmesiyle birlikte renk seçenekleri geçen yıla göre biraz daha sadeleştiriliyor. Uzay grisi renk seçeneği geri dönerken, gümüş varlığını koruyor. Altın ise, roze altına biraz daha yakın bir tonda, arka cam yüzü de krem rengi tonlarında karşımıza çıkıyor. Bizim tercihimiz, cam yüzeyde beyazı oldukça berrak göstermesi nedeniyle gümüş oluyor, ancak altın ve uzay grisinin de çekici durduğunu belirtmek gerekiyor.
Geçen yıl, iPhone 7 ve iPhone 7 Plus ile birlikte suya ve toza dayanıklılık özellikleri gelmişti. iPhone 8 ve 8 Plus da bunları barındırmayı sürdürüyor. Böylelikle yeni iPhone’ları da yağmur altında, havuz veya deniz kenarında daha rahat şekilde kullanmak mümkün olacaktır.
iPhone 8 Plus’ın 5.5 inç ekranının etrafını epey geniş bir ekran çerçevesi sarıyor. Bu da doğal olarak telefonun yüzey alanını artırıyor. iPhone 8 Plus’ı tek elle kavramak, bir şeyler okumak sorun değil, ancak rahat bir kullanım için ikinci elin parmaklarına ihtiyaç duyuluyor. Öte yandan arka yüzde camın kullanılması telefonun ağırlığını, iPhone 7 Plus ile karşılaştırıldığında hissedilir şekilde artırıyor. Yine de, ağırlığı 200 grama yaklaşan gövdeyi tutup kullanmanın yorucu olduğunu söylemek doğru olmaz.
Ekranın altında Touch ID parmak izi okuyuculu Ana ekran düğmesini görmeye devam ediyoruz. Parmak izi okuyucusu daha önceki iPhone’larda olduğu gibi hızlı şekilde çalışıyor ve sizi anında Ana ekrana ulaştırıyor. Ön yüzde yer alması sayesinde her an erişilebilir; yemek yerken, başka bir işle uğraşırken parmağınızı düğmeye dokundurmanız kilitli ekranın anında aşılmasını sağlıyor. Bu açıdan Touch ID sistemini pratik buluyoruz. Bunun rahatlığı da iPhone 8 ve 8 Plus’ta sunulmaya devam ediyor.
Alt kenarda Lightning portu, hoparlör ve mikrofon var. Her ne kadar alt kenarda simetrik şekilde iki adet ızgara görsek de, bunlardan sadece bir tanesi hoparlör işlevi görüyor. Diğer hoparlör ön yüzde, ekranın üstünde yer alıyor. Ayrıca ekranın üstünde FaceTime kamera ve sensörleri görüyoruz. Sol kenarda ses tuşları ve ses kapatma anahtarı, sağ kenarda da güç butonu mevcut. Yine sağ kenarda nanoSIM kart tepsisi bulunuyor.
Arka yüze baktığımızda, 12 megapiksel çözünürlüklü iki kameranın sol üst köşede, iPhone 7 Plus’takiyle aynı biçimde yerleştiğini görüyoruz. Bunun yanında ikinci mikrofon ve quad-LED True Tone flaş yer alıyor. Alta doğru indiğimizde Apple logosunu görüyoruz. Geçen yılın metalle kaplı arka yüzünde Apple logosu için kesim yapılmış ve buraya logo özel olarak yerleştirilmişti. Şimdi Apple logosu üstünde de camın kesintisiz şekilde aktığını görüyoruz. Daha da alta ilerlediğimizde, iPhone markası, çeşitli yazı ve ve işaretlerle birlikte görülüyor.
iPhone 8 Plus inceleme: Donanım ve Performans
Ekran büyüklüğü ve çözünürlüğü hem iPhone 8 Plus’ta hem de iPhone 8’de seleflerle aynı tutuluyor. iPhone 8 Plus’ta yine 5.5 inç, 1920 x 1080 piksel çözünürlüklü, LED arka aydınlatmalı IPS LCD ekranı görüyoruz. Apple yine bu ekranı da Retina HD olarak nitelendiriyor. Bu ekran da geniş renk aralığı desteğine ve yüksek kontrasta sahip. Böylelikle fotoğraflar, videoları, oyunları, web sitelerini gayet keskin, net ve canlı biçimde ekleniyor.
Bu yılın iPhone’larıyla birlikte Apple, daha önce iPad Pro’larda yer verdiği True Tone teknolojisini ekliyor. True Tone teknolojisi dört kanallı çevresel ışık sensörü sayesinde ekranın beyaz dengesini ortamdaki ışığın renk sıcaklığına bağlı olarak dinamik biçimde ayarlıyor. Böylelikle görüntüler, özellikle de yazılı metinler sanki gerçek bir kağıda basılmış gibi canlı ve gerçekçi görünüyor. Göz daha az yoruluyor. True Tone, her ne kadar gözle ilgili bir teknoloji olsa da, işini fazla fark ettirmeden yapıyor. Bu teknolojiyi açık tuttuğunuzda görsel deneyiminizde çok büyük farklılıklar hissetmeyebilirsiniz. Ancak True Tone’u kapattığınızda, ekranın renginin normale göre ne kadar farklılaştığını ve gözleriniz için nasıl fark yarattığını anlayacaksınız. True Tone’u Denetim Merkezi içinden de kolaylıkla kapatıp açabilirsiniz.
iPhone 8 Plus’ın ekran parlaklığı yüksek, bu da dışarıda, parlak güneş ışığı altında rahat şekilde çalışmayı, fotoğraf veya video çekerken zorlanmamayı sağlıyor. Yüksek parlaklığın bir sonucu olarak, ekran Dolby Vision ve HDR10 gibi yeni nesil görüntü formatlarını destekliyor. Örneğin, Netflix’te sunulan çeşitli içerikleri Dolby Vision desteği eşliğinde, daha canlı ve gerçekçi renkler eşliğinde izleyebilirsiniz. Netflix’te “HDR” araması yaparak destekleyen içerikleri görebilirsiniz.
iPhone 8 Plus’ın büyük, canlı ve parlak ekranıyla sunduğu görsel deneyim, aynı doğrultuda seyreden işitsel deneyimle tamamlanıyor. Geçen yılın iPhone’larıyla birlikte Apple stereo hoparlörlere geçiş yapmıştı. Bu yılın telefonlarında da biri alt kenarda, diğer ahize hoparlöründe olmak üzere iki adet hoparlör bulunuyor. Hoparlörün ses şiddetinin yüzde 25’e varan oranda artırıldığı Apple tarafından belirtiliyor. Pratikteki deneyimimiz de, Apple’ın iddiasının boş olmadığını gösteriyor. iPhone 8 Plus’ın hoparlöründen çıkan ses bir akıllı telefona göre çok daha yüksek şiddete sahip. Bununla birlikte basları da yeteri kadar hissetmek mümkün oluyor. Tizlerde ise patlama olmuyor. Yalnız, alttaki hoparlör biraz daha güçlü olduğu için sesin bir kanattan daha şiddetli çıktığı hissediliyor. Diğer bir deyişle stereo ses etkisi hafif de olsa bir kenara kayıyor. Yine de, iPhone 8 Plus ile harici bir hoparlöre ihtiyaç duymadan müzik dinleyebilir, video izleyebilirsiniz.
Yeni nesil bir iPhone’dan beklediğimiz başlıca yeniliklerden bir tanesi, tabii ki de işlemci. Apple, bu yılın iPhone’larında A11 Bionic adını verdiği yepyeni bir işlemci sunuyor. Şirketin bir akıllı telefonda yer verilmiş en güçlü ve akıllı yonga olarak nitelendirdiği A11 Bionic’te altı çekirdekli CPU tasarımı ve ikinci nesil performans denetçisi kullanılıyor. Ayrıca yine Apple tarafından tasarlanmış üç çekirdekli GPU da bu işlemciye eşlik ediyor. Her ne kadar Apple tarafından açık şekilde belirtilmese de, iPhone 8 Plus’ta 3 GB RAM bulunuyor.
iPhone 8 Plus’ın sahip olduğu bu donanım paketi, yepyeni bir iPhone’dan beklediğimiz akıcılık ve performansı sunuyor. Telefon hızlı şekilde açılıyor, uygulamalar ve oyunlar hızlı şekilde yükleniyor ve başlatılıyor, kullanıcı arayüzünde gezinti gayet hızlı, web sayfaları da hızlıca açılıyor, kaydırma ve yakınlaştırma da pürüzsüz şekilde yapılıyor. Artırılmış gerçeklik tabanlı oyunlar ve uygulamalar konusunda da, A11 Bionic’in sağladığı gücün yardımıyla gayet iyi bir performans sunuluyor.
Benchmark testleri de iPhone 8 Plus’ın gücünü ortaya koyuyor. GeekBench 4 testinde iPhone 8 Plus, selefi iPhone 7 Plus’a göre yüzde 25 ile 30 arasında daha yüksek bir tek çekirdek performansı ortaya koyarken, çoklu çekirdekte bu oran iki katına çıkıyor. iPhone 8 Plus, A10X işlemcili iPad Pro’yu ve hatta giriş seviyesi MacBook Pro’yu da bu testte geçmeyi başarıyor. Bir başka benchmark testi olan AnTuTu’da da 200000’e yakın puanıyla ilk 5 içinde yer alıyor.
Depolama alanı tarafında Apple’ın bu yıl seçenekleri 64 GB ve 256 GB gibi iki seçenekle sınırlı tuttuğunu görüyoruz. Aslında 64 GB çoğu kullanıcı için yeterli olacaktır, ancak yüksek çözünürlüklü kameraları 4K video ve birçok fotoğrafla, aynı zamanda yüksek kaliteli videolarla değerlendirmek isteyenler için 64 GB’nin bir üstü olan 256 GB daha uygun bir seçenek olacaktır. Keşke Apple 128 GB’yi sunmaya devam etseydi, bu şekilde kullanıcılar için de daha makul bir terfi imkanı olurdu. Daha fazla depolama alanı isteyenlerin eskisine göre biraz daha fazla miktarı gözden çıkarması gerekiyor.
Kablosuz bağlantı tarafında iPhone 8 Plus’ın bugünün ve geleceğin teknolojilerini barındırdığını görüyoruz. 802.11ac Wi-Fi desteği mevcut. Buna yeni duyurulan ve yakın gelecekte çıkacak birçok kablosuz cihazda kullanılacak Bluetooth 5.0’ı ekleyin. GPS desteği de GLONASS, GALILEO, QZSS gibi sistemlerle güçlendiriliyor. LTE tarafında Kategori 12 desteğiyle saniyede 600 megabite varan teorik indirme hızları destekleniyor. Diyeceğimiz o ki, iPhone 8 Plus’ı bugün satın aldığınızda, önümüzdeki birkaç yıl kablosuz ağlara uyum bakımından sorun yaşamadan kullanmanız mümkün olacaktır.
iPhone 8 Plus inceleme: Pil
Normalde pili Donanım ve Performans bölümü altında değerlendiririz. Ancak iPhone 8 Plus’ta bunun için ayrı bir başlık açmakta fayda gördük. Aslına bakarsanız, iPhone 8 Plus’ta 2691 mAh ile selefi iPhone 7 Plus’takine göre daha düşük kapasiteli bir pil bulunuyor. Ne var ki, A11 Bionic işlemcinin sağladığı verimlilik sayesinde bu telefon selefiyle aynı çalışma ömrü değerlerini tutturmayı başarıyor.
Yüzde 60 parlaklıkta, YouTube ile Wi-Fi üzerinden gerçekleştirdiğimiz video testinde iPhone 8 Plus’ın şarjı 1,5 saat gibi bir sürede yüzde 30 azaldı. Bunun dışında genel izlenimlerimize göre, Normal yoğunluklu kullanımda iPhone 8 Plus’ın pili sabahtan akşama bir günü rahatlıkla çıkarmayı sağlıyor. Hatta yatma saatine doğru yüzde 20’lik bir kapasite de kalıyor.
Çalışma ömrü bakımından iPhone 8 Plus mevcut durumu korusa da, kullanılabilirlik ve rahatlık açısından birtakım yenilikleri getiriyor. Arka yüzeyin camla kaplanması ile birlikte ilk kez bir iPhone’da kablosuz şarj özelliğini görüyoruz. Apple, Qi adı verilen açık kablosuz şarj standardını destekliyor. Bu da piyasada bulunan birçok Qi destekli kablosuz şarj ürününü iPhone 8 veya 8 Plus’ı şarj etmek için kullanabileceğiniz anlamına geliyor. Hatta Samsung ve IKEA gibi markaların Türkiye’de sattıkları kablosuz şarj ürünlerini kullanabilirsiniz.
Kablosuz şarj hız bakımından normal şarja göre büyük bir avantaj sunmuyor. Gerçekleştirdiğimiz testte iPhone 8 Plus’ın pilinin yüzde 7’den yüzde 45 doluluk seviyesine ulaşması bir buçuk saat aldı. Bu şarj yöntemi hızdan çok pratiklik açısından kullanışlı görünüyor. Çalışma masanıza, yatağınızın başucuna veya oturma odası sehpasına yerleştireceğiniz bir kablosuz şarj matı sayesinde şarj işlemi sizin için çok daha pratik hâle gelecektir. Bu arada kablosuz şarj iPhone 8 Plus’ı bir kılıfla kullandığınızda da çalışıyor. Tabii ki, kılıfın kalınlığının belirli bir seviyeyi geçmemesi gerekiyor.
Apple 12 Eylül etkinliğinde AirPower olarak adlandırılan bir kablosuz şarj matını da duyurmuştu. Bu aksesuar iPhone, Apple Watch ve AirPods’u aynı zamanda şarj etmeyi sağlayacak. Eğer bu üç cihaza da sahip olacaksanız, AirPower çok pratik bir kablosuz şarj çözümü olacaktır.
Bir de hızlı şarj desteği var. iPhone 8 ve iPhone 8 Plus’ın pilleri, yarım saat gibi kısa sürede yüzde 50 doluluğa ulaşma imkanına sahip. Ne var ki, kutudan çıkan 5 W’lık standart şarj adaptörü ve USB – Lightning kablosuyla bu destekten yararlanmak mümkün değil. 300-400 TL arası bir yatırım yaparak MacBook’un şarjı için kullanılan 29 vatlık güç adaptörüne ve USB-C – Lightning kablosuna ihtiyaç var. Bu iki aksesuarı da edindikten sonra gerçekleştirdiğimiz testlerde gerçekten de iPhone 8 Plus’ın pilinin yarım saatte yüzde 0’dan yüzde 50 doluluğa ulaştığına tanık olduk. Eğer sıklıkla dışarıda vakit geçiren birisiyseniz ve iPhone’unuza iliştirilmiş bir powerbank cihazı taşımak istemiyorsanız, hızlı şarj destekli aksesuarlarla sizin için daha rahat ve kullanışlı bir çözüm olabilir.
iPhone 8 Plus inceleme: Yazılım
iPhone 8 ve iPhone 8 Plus’ta Apple’ın mobil işletim sisteminin en son sürümü olan iOS 11 yüklü olarak geliyor. iOS 11 ile gelen yenilikleri hazırladığımız detaylı iOS 11 inceleme yazısı ve videosunda aktarmıştık. Yeni sürüm hakkında daha detaylı fikir edinmek için bu içeriklere göz atabilirsiniz.
Fotoğraflar uygulamasına gelen yeni Live Photo düzenleme araçları, Kamera uygulamasına gelen QR kod tarama yeteneği, araba kullanırken dikkatin dağılmasını önleyen özel rahatsız etme modu, yepyeni Dosyalar uygulaması sayesinde iCloud Drive ve bağlı diğer bulut depolama servislerindeki dosyalara daha kolay erişim ve düzenleme imkanı iOS 11 ile birlikte iPhone 8 Plus kullanıcılarına sunulan imkanlar arasında bulunuyor.
Denetim Merkezi için ayrı bir paragraf açmak gerek. Büyütülen kontrolleri ve iPhone 8 Plus’ın ekranının 3D Touch desteğinden yararlanan bu kontrol arayüzü sayesinde iPhone 8 Plus’ın birçok ayarını kolay ve pratik şekilde kontrol edebilirsiniz. Bunların arasında iPhone 8 Plus’ın True Tone ekran ayarını kapatıp açmak da bulunuyor. Her ne kadar Wi-Fi ve Bluetooth düğmeleri bu bağlantıları tamamen kapatmak yerine mevcut bağlantıları kesmeye yarasa da, Denetim Merkezi üzerinden hücresel bağlantıyı kapatma veya kişisel erişim noktasını etkinleştirme oldukça kullanışlı. Aynı şekilde düşük güç modu, alarm veya sayaç kurma gibi araçların da buraya yerleştirilmesi memnuniyet verici. Ayarlar üzerinden Denetim Merkezinde bulunan denetimleri özelleştirebilirsiniz.
iOS 11 ile birlikte gelen en önemli yeniliklerden bir tanesi de ARKit olmuştu. Bu yeni uygulama çerçevesi sayesinde iOS cihazlarına artırılmış gerçeklik yetenekleri kazandırılıyor. Geliştiriciler iPhone veya iPad’lerin kameralarını kullanarak bulunulan ortama sanal nesneleri veya bilgileri yerleştirebiliyor, böylelikle bulunulan çevreyle etkileşim kuran ya da daha fazla anlam kazandıran deneyimler elde ediliyor.
iPhone 8 Plus’ın sahip olduğu yüksek işlemci gücü, bu telefonu artırılmış gerçeklik uygulamaları ve oyunları için oldukça elverişli hâle getiriyor. Eğer iOS 11 ile birlikte yenilenen App Store’da gezinirseniz artırılmış gerçeklik tabanlı uygulama ve oyunların ön plana çıkarıldığı bir bölümü göreceksiniz. Burada sunulan seçenekler henüz çok geniş değil. Ancak sunulanları denediğimizde iPhone 8 Plus ile epey hızlı ve gerçekçi deneyimler sunduğunu görüyoruz.
Örneğin IKEA’nın henüz Türkiye App Store’unda bulunmayan artırılmış gerçeklik uygulaması sanal mobilyaları bulunduğunuz ortama, birebir boyutlarıyla yerleştirmeye, sanal oda tasarımı yapmaya izin veriyor. MeasureKit uygulaması nesne veya mesafe ölçümlerini yapıyor. Her ne kadar bazı ölçümlerde hata payı yüzde 10 gibi yüksek değerlere çıksa da, uygulamanın basitliği ve çalışma biçimi etkiliyor. AR Dragon ise cebinizde bir ejderha beslemenizi, onu bulunduğunuz ortamda eğitmenizi sağlıyor. Gelecekte bu alanda eklenecek yeni oyunlar ve uygulamalarla deneyimler zenginleşecektir. iPhone 8 Plus da tüm bunları en iyi şekilde destekleyecektir.
iPhone 8 Plus inceleme: Kamera
iPhone 8 Plus’ın arkasında da iPhone 7 Plus’takiyle aynı biçimde, dışa doğru hafif çıkıntı yapan iki adet kamera bulunuyor. Bu kameralardan bir tanesi geniş açılı, diğeri de telefoto lens özellikli. Geniş açılı olan f/1.8, altı elemanlı lens, optik görüntü sabitleme ve iPhone 7 Plus’takine göre daha hızlı ve büyük bir 12 megapiksel sensör barındırıyor. Telefoto kamera ise f/2.8 diyafram değeriyle optik zum yeteneklerini getiriyor.
Apple yeni telefonlarında yepyeni bir görüntü işaret işlemcisi kullanıyor. A11 Bionic’in sunduğu güçten de yararlanarak sahnedeki kişi, hareket veya aydınlatma koşulları gibi unsurlar algılanıyor ve buna göre fotoğrafların optimizasyonu yapılıyor. Aynı zamanda daha geniş yelpazede renk yakalama desteği, daha hızlı netleme ve daha iyi HDR fotoğraflar da iPhone 8 Plus’ın kamerasının özellikleri arasında bulunuyor.
Daha büyük boyutlu ve hızlı sensör, yeni görüntü işaret işlemcisi ve diğer tüm yeniliklerin etkisini pratikte görmek mümkün. iPhone 8 Plus, beklendiği üzere yeterli ışık koşulları altında gayet canlı, detaylı, renk doğruluğu yüksek ve parlak fotoğraflar çekiyor. Düşük ışıktaki performansına baktığımızda ise, iPhone 7 Plus’a göre bile önemli ilerlemeler kaydettiği görülüyor. Renkler daha detaylı şekilde belli olurken, sahneler biraz daha aydınlık. iPhone’lar düşük ışıklı ortamlarda gerçek ışığa daha fazla önem verir, pozlamayı artırarak sahnenin aydınlatılmasına girişmez. Durum iPhone 8 Plus’ta da böyle olsa da, çekilen karelerin biraz daha aydınlık ve gerçekçi göründüğünü belirtmek gerekiyor. Gece çekimlerinde de gürültü neredeyse yok denecek seviyede.
HDR özelliği de ilerleme gösteren unsurlar arasında bulunuyor. iPhone 8 Plus’ın kamerasında HDR modu otomatik olarak açık şekilde geliyor. Kamera uygulamasında HDR için özel bir ayar bulunmuyor. Eğer isterseniz, fotoğrafın HDR olmayan versiyonunu da saklama imkanınız bulunuyor. Yapılan çekimlerde gölgelerde detayların daha belirgin olduğu, bununla birlikte zıt aydınlatmaların bulunduğu sahnelerde bile ışığın daha dengeli dağıtıldığını görüyoruz.
iPhone 7 Plus’ı özel çekimlerimizde bir DSLR yerine kullandığımız zamanlar sıklıkla olmaya başlamıştı. iPhone 8 Plus ile bu durumun sıklığı biraz daha artacak gibi görünüyor. iPhone 8 Plus’ın doğum günü, düğün ve bunun gibi özel çekimler için tek başına yeterli olacak yeteneklere sahip.
iPhone 8 Plus’ın çift arka kamerası geçen yılın telefonunda olduğu gibi yine Portre modunu kullanmaya olanak sağlıyor. Hatırlatacak olursak, portre modu sayesinde alan derinliği efekti verilmiş, öndeki nesnenin keskin ve net, arka planın ise bulanık olduğu fotoğraflar çekmek mümkün oluyor. Yeni telefonla birlikte Portre modunun performansı daha da iyi hâle geliyor. Özellikle düşük ışıklı ortamlarda daha aydınlık, gürültü oranı düşük portre fotoğraflar çekilebiliyor.
Tabii ki, bu yıl gelen en önemli yenilik Portre Işığı oldu. Geçen yıl bu zamanlar beta safhasında olan Portre modu gibi, ilk zamanlarını beta aşamasında geçiren Portre Işığı sayesinde, yüz bilgisini ve arka alan derinliğini okuyarak farklı ışık efektlerini denemek ve buna göre sonuçlar elde etmek mümkün oluyor.
Portre Işığı altında beş farklı seçenek bulunuyor. Doğal Işık nesnenin görüntüsünü keskinleştirip arka planı bulanıklaştırıyor. Stüdyo Işığı ise nesnenin yüzünün parlak ışıkla aydınlatılarak çekilmesine benzer bir efekt sunuyor. Kontur Işığı eklediği gölgelendirmelerle ön plandaki kişiyi biraz daha keskin hâle getiriyor. Sahne Işığında ön plandaki nesne iyice aydınlatılırken arka plan tamamen karartılıyor. Sahne Işığı Mono ise Sahne Işığı gibi çalışıyor, ancak siyah-beyaz fotoğraf üretiliyor.
Apple’ın belirttiğine göre, Portre Işığı’nın iyi sonuç vermesi için nesnenin arka planının renk bakımından değişken olması gerekiyor. Yani düz, tek renkli bir arka plan önünde çekilmiş Portre fotoğrafı yerine, arkada birçok insanın veya nesnenin bulunduğu, farklı renklerin olduğu bir plan önünde çekilen Portre fotoğrafı, Portre Işığı efektlerinin çok daha iyi şekilde uygulanmasını sağlayacaktır.
Portre Işığı henüz beta aşamasında olsa da, elde edilen sonuçlar bakımından şimdiden etkileyici olduğunu söylemek mümkün. Sahne Işığı moduyla yapılan bazı çekimlerde saçtan veya yüzden kayıplar, istemsiz bulanıklaştırmalar oluyor. Ancak doğal ışık, stüdyo ışığı gibi efektler gayet iyi şekilde, beklendiği gibi ön plandaki nesneyi daha belirgin ve canlı hâle getiriyor. Bu özelliğin gelecek yazılım güncellemeleriyle birlikte daha da iyi hâle geleceğini düşünüyoruz. Portre Işığı sayesinde Instagram için etkileyici paylaşımlar oluşturabilirsiniz.
iPhone 8 Plus video tarafında da önemli yenilikler barındırıyor. Öncelikle Apple yeni bir video kodlayıcısı kullanıyor. Böylelikle daha yüksek çerçeve hızlarına çıkılabiliyor. iPhone 8 ve 8 Plus ile saniyede 60 kare hızında 4K video kaydı yapılabiliyor. Üstelik HEVC gibi yeni nesil, daha yüksek sıkıştırma oranı sağlayan video kodlayıcısı sayesinde bu yüksek çözünürlüklü ve kaliteli videolar daha az yer tutuyor. 1 dakikalık bir 4K/60fps video 350 MB gibi büyüklüğe sahip oluyor ki, bu değer gayet iyi.
Optik görüntü sabitleme sisteminin varlığı sayesinde iPhone 8 Plus ile gayet durağan, profesyonel video kamera tadında videolar çekilebiliyor. Hem 1080p hem de 4K çözünürlükte 60 fps çerçeve hızının desteklenmesi memnun edici. 60 fps videoların daha gerçekçi olmasını sağlıyor, iPhone 7 Plus’ta tercihimiz bundan dolayı 1080p/60fps oluyordu. Şimdi 4K’ya da bu hızın gelmesi sayesinde varsayılan ayar olarak 4K/60fps’yi kullanıyoruz. İkinci kamerada optik görüntü sabitlemenin olmaması, yakınlaştırma yapıldığında el titremelerinin etkisinin hissedilmesine neden oluyor. Ses kaydı bakımından iPhone 8 Plus’ın oldukça başarılı olduğunu belirtmek gerekiyor.
Video tarafındaki bir başka yenilik de ağır çekim video özelliğinde saniyede 240 kare hızında 1080p Full HD video kayıt imkanının gelmiş olması. Bu, çok daha yavaş ve her hareketli anın detaylarının hissedildiği, aynı zamanda daha yüksek çözünürlüklü videoların çekilebilmesi demek.
Ön kamera 7 megapiksel çözünürlüğe sahip. f/2.2 diyafram açıklığı, HDR desteği ve Retina flaş gibi özelliklerle ön kamera düşük ışıkta bile parlak ve canlı selfie fotoğraflar çekmeye olanak sağlıyor. Ayrıca 1080p video desteği barındırması video günlük tutanların hoşuna gidecektir.
iPhone 8 Plus inceleme: Sonuç
Bu yıl iPhone X’un çıkması nedeniyle iPhone 8 ve 8 Plus biraz gölgede kaldı. Ancak Apple bu telefonlarını da amiral gemisi telefonlar olarak nitelendiriyor ve o şekilde pazarlıyor. Gerçekten de, bu telefonlar sahip oldukları özellikler ve iyileştirmelerle amiral gemisi telefon sıfatını sonuna kadar hak ediyor.
iPhone 8 ve iPhone 8 Plus, şimdiye kadar sunulan iPhone tasarımına ve deneyimine alışmış olanlara hitap ediyor. Ana ekran düğmesine ve Touch ID parmak izi okuyucusuna alışan, dikdörtgen şekilli, 16:9 ekranı yeterli bulan kullanıcılar için iPhone 8 ve 8 Plus uygun modeller olacaktır. Tabii ki, bu modellerin iPhone X’a göre fiyat avantajı olduğunu da belirtmek gerekiyor.
True Tone ile görsel deneyim seleflere göre biraz daha iyileştirilirken, A11 Bionic işlemci yeni nesil bir telefondan beklenen yüksek performansı sunuyor. Kablosuz şarj ve hızlı şarj da memnun edici ilerlemeler, ancak bunlardan yararlanmak için ek masrafa girmek gerekecek. Masrafın karşılığını artan pratiklik ve verimlilik olarak alacaksınız. Kameralar tarafında ileri doğru gidiş sürüyor, her iki telefon da özel anların çekilmesi için uygun cihazlar olma yeterliliğine sahip.
Her ne kadar fazla bir değişiklik yok gibi görünse ve terfinin gerekli olmadığı söylense de, iPhone 8 Plus selefi iPhone 7 Plus’la karşılaştırıldığında bile önemli farklılıklar ve ilerlemeler içeriyor. Belki geçen yıl ödemesini yapmaya başladığınız iPhone 7 Plus’ı değiştirmeyi düşünmeyebilirsiniz. Ancak bir iPhone 6 Plus veya 6s Plus sahibiyseniz ve alışkanlıklarınız sizin için önemliyse, bir iPhone 8 Plus’a geçiş yapmayı düşünebilirsiniz.