Apple yaklaşık üç yıldır iPhone sahibi olmak isteyenlere iki farklı seçenek sunuyor. Eğer siz de son yıllarda giderek sayıları daha da artan, büyük ekranlı akıllı telefon sever kitle içindeyseniz, sizin için 5.5 inç ekranlı iPhone 7 Plus mevcut. Yok, eğer büyük ekranlı telefonu kullanmanın ve taşımanın zor olduğunu düşünüyorsanız, sizin için de 4.7 inç ekranlı iPhone 7 bulunuyor. Geçmişte iPhone’u ve Plus versiyonunu ayıran tek unsur ekrandı. Ancak 2016 model iPhone’lara baktığımızda aradaki farkın sadece ekran ile sınırlı olmadığını görüyoruz. Yeni iPhone ile ilgili yenilikleri, nasıl bir deneyim sunduğunu detaylı iPhone 7 Plus inceleme yazısında anlatıyoruz. Bu iPhone 7 inceleme yazısı daha çok her iki telefon arasındaki farklara odaklanan, daha küçük ekranlı iPhone’un nasıl bir deneyim sunduğunu ön plana çıkarıp hangisini seçmenin yerinde olacağını bulmaya çalışan bir yapıda olacak. Eğer her iki iPhone arasında kararsız kaldıysanız, sizi iPhone 7 inceleme yazısının devamına alalım.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: iPhone 7 Plus İncelemesi
iPhone 7 inceleme: Video İnceleme
iPhone 7 inceleme: Tasarım
iPhone 7 Plus gibi iPhone 7 de selefleriyle hemen hemen aynı tasarıma sahip. 138.3 x 67.1 x 7.1 mm.’lik boyutlarıyla bu telefon selefi iPhone 6s ile aynı boyutlara sahip. Ancak 138 gr. ağırlık ile selefinden 5 gram daha hafif olduğunu da belirtmek gerekiyor. Her iki telefonun boyutlarının aynı olması, iPhone 6s kılıflarının iPhone 7 için de kullanılabileceği ihtimalini akıllara getirebilir. Ancak iPhone 7’nin arkasında daha büyük bir kameranın bulunması ve buna bağlı olarak çıkıntının biraz daha geniş alanı kaplaması nedeniyle aynı kılıfı kullanmak pek mümkün görünmüyor.
4.7 inç ekran taşıdığı için iPhone 7, büyük kardeşine göre doğal olarak daha küçük bir alan kaplıyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, iPhone 7 kasa büyüklüğü ve ekran boyutu arasında iyi bir denge kuruyor. iPhone 7’yi tek elle kullanmak mümkün, ayrıca cepte de rahat taşınıyor. iPhone 7’yi bir kılıfla kullansanız bile, bu durum değişmiyor.
iPhone 7 de Plus modeli gibi beş farklı renk seçeneğiyle geliyor: Simsiyah, mat siyah gibi yeni renkler, buna ek olarak daha önceden mevcut olan gümüş, altın ve roze altın. Tabii ki, bu yılın renkleri olduğu için simsiyah ve mat siyah daha çekici görünüyor. Ancak simsiyahın yüzey yapısı itibarıyla çizilmelere karşı epey hassas olması, mat siyahı biraz daha tercih edilesi hâle getiriyor. Tabii ki, bu söylediğimiz kılıf kullanmayacaksanız geçerli. iPhone 7’yi bir kılıfla kullanmayı düşünüyorsanız ki, bu noktada Apple’ın deri veya silikon kılıflarını öneririz, istediğiniz renk seçeneğini tercih edebilirsiniz.
iPhone 7 ile birlikte değişen en önemli unsurlardan bir tanesi 3.5 mm. kulaklık jakı. Alt kenarda, eskiden 3.5 mm. kulaklık jakının olduğu yerde şimdi ikinci bir ızgara bulunuyor. Kulaklık jakı olmadığı için, cihazın kutusundan çıkan Earpods kulaklıklar, Lightning portuna takılıyor. Apple, eski Earpods’larınızı iPhone 7 ile kullanmanız amacıyla Lightning-3.5mm kulaklık adaptörünü de kutuya eklemiş. Bu adaptörün her kulaklık ile uyumlu olmadığını, 3.5 mm. girişinin biraz küçük yapılmış olması nedeniyle çeşitli kulaklıklarla sorun çıkardığını bu incelemede de belirtelim. Eğer iPhone 7’ye sahip olacaksanız, kablosuz kulaklık sahibi olma fikrini de yavaş yavaş değerlendirmeye başlamanızda fayda var.
Kulaklığın yerini alan ızgara, ilginçtir ki hoparlör işlevi görmüyor. Apple buraya ızgarayı estetik görünsün diye yerleştirmiş. Ayrıca bu yapı telefonun suya dayanıklılığını garanti altına alan önemli yapılardan bir tanesi oluyor. Buna rağmen iPhone 7 stereo hoparlör sistemi barındırıyor. Hoparlörlerden bir tanesi iPhone 6 ve 6s’te olduğu gibi Lightning portunun sağındaki ızgaranın arkasına yerleştirilmiş. Diğeri de önde bulunan ahize hoparlörüne entegre edilmiş. Böylelikle iPhone 7, selefi iPhone 6s’e göre iki kat daha yüksek şiddette ses ve kulakları daha fazla doyuran bir çıkış sunuyor. Gerçekten iPhone 7 ile ses deneyiminde büyük bir aşama kaydediliyor, müzik dinlerken veya video izlerken harici bir hoparlöre ihtiyaç duymayabilirsiniz.
iPhone 7’nin ekranının altında yer alan Ana ekran tuşu, yeni modelle birlikte önemli bir değişimden geçiyor. Eskinin fiziksel tuşu yerini dokunmaya duyarlı, yine ikinci nesil Touch ID sensörünü barındıran yeni nesil Ana ekran tuşuna bırakıyor. Apple, iPhone 7 ile birlikte kullanmaya başladığı Taptic Engine dokunsal geri bildirim motoru sayesinde bu tuşa klasik bir tuş hissi vermiş. iPhone’u kullanırken Ana ekran tuşuna bastırdığınızda, bu tuşun titrediğini ve size klasik bir tuşa basıyormuş hissini yaşattığını deneyimleyeceksiniz. Doğrusu, iPhone 7’yi elimize ilk alıp test ettiğimizde bunu garipsedik. Ancak zaman geçtikçe bu yeni tuş sistemine alıştık ve epey kullanışlı bulduk. Bu arada Apple’ın Ana ekran düğmesi tık ayarı yapmaya izin vermesi, sizi rahat ettirecek titreşim şiddetini belirleme imkanı sağlaması da alışmaya epey yardımcı oluyor.
Alt kenarda Lightning portu, 3.5 mm. kulaklık jakının yerini alan ikinci ızgara ve hoparlör çıkışı işlevini gören ızgaranın yer aldığını belirtmiştik. Alt kenarda çift mikrofon bulunuyor, bu da iPhone 7’nin telefon görüşmelerinde ve video çekimlerinde daha iyi performans göstermesini sağlıyor. Sol kenarda ses tuşları ve ses kapatma anahtarı, sağ kenarda da güç butonu ve nanoSIM kart yuvası bulunuyor. iPhone 7 ile birlikte anten çizgilerinde de dikkate değer bir değişiklik yapılmış. iPhone 6 ve 6s modellerinde arka yüzeyi enine kesen, altta ve üstteki iki çizgi kenar sınırlarına kaydırılmış. Bu çizgilere cihazın köşelerinde de kavis verilerek süreklilik kazandırılmış. Sonuç olarak yeni yapıyla birlikte iPhone’lar biraz daha çekici görünüyor. Apple, simsiyah renkli modelde bu çizgileri neredeyse kasayla tamamen aynı hâle getirmiş. O renk versiyonunda anten çizgilerini fark etmek neredeyse imkansız. Arka tarafta sol üst köşede 12 megapiksel kamera, ikinci mikrofon ve LED flaş yer alıyor. Apple logosu ve iPhone yazısı arkada dikkat çeken diğer unsurlar arasında yer alıyor.
Yukarıda yüzeysel olarak bahsettik, şimdi biraz daha detaya inelim. iPhone 7 ile birlikte suya ve toza dayanıklılık Apple’ın akıllı telefonlarına resmen gelmiş oldu. IP67 sertifikasıyla belgelenen bu dayanıklılık sayesinde iPhone 7’yi sağanak yağmur altında daha rahat şekilde kullanabilirsiniz. Ya da telefonunuzu su birikintisine, havuza, tuvalete düşürdüğünüzde veya üstüne bir sıvı döküldüğünde bir bezle temizleyip gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Apple, iPhone 7 ile su altında fotoğraf veya video çekilmesini önermiyor, dayanıklılığın o kadar yüksek seviyelere kadar denenmesini istemiyor. Eğer bu denemede bulunur ve cihazınızın başına bir şey gelirse, garanti kapsamı dışında kaldığını belirtelim.
iPhone 7 inceleme: Ekran, Donanım, Performans, Pil
Ekran tarafına yine daha önceki iki nesil üründe olduğu gibi 4.7 inç, 1334 x 750 piksel çözünürlüklü Retina ekranın bulunduğunu görüyoruz. Bu ekran seleflerine göre yüzde 25 daha yüksek parlaklığa ve daha geniş renk aralığı desteğine sahip. Sonuç olarak daha canlı ve parlak görüntüler sunan bir telefonla karşı karşıyayız ve bu da kullanıcı deneyimini kesinlikle artıracaktır. Belki sözünü ettiğimiz bu farkları günlük hayatta fark etmeniz zor, ancak örneğin iPhone 7 ile çektiğiniz fotoğraflara ve videolara bakarken onların hayatın gerçekçiliğine bir hayli yakın olduğunu, ekran sayesinde daha iyi şekilde fark edebilirsiniz. Bunun dışında ekran, parlak ışık altında da cihazı daha rahat kullanmayı sağlıyor. 3D Touch teknolojisi yine mevcut ve bu, iOS 10 ile birlikte eklenen yeni yazılımsal özellikler sayesinde daha fazla kullanım alanı buluyor.
Daha küçük olmasının ve buna bağlı olarak içerikleri daha küçük boyutlu göstermesinin dışında, iPhone 7’nin ekranının iPhone 7 Plus’ın ekranına göre aşağı kalır tarafı yok. Piksel yoğunluğu düşük kalabilir, ancak 323 ppi gibi Retina ekran şartını sağlayan değer bile yeteri kadar keskin ve net görüntülerin sunulmasını sağlıyor. Parlaklık ve renk desteği bakımından iPhone 7 Plus’ın ekranına göre hiçbir fark yok. Bu ekranda da Netflix ve iTunes filmlerini veya YouTube videolarını rahatlıkla izleyebileceğinizi rahatlıkla söyleyebiliriz.
iPhone 7’nin kalbinde de Apple A10 Fusion işlemci var. Sekiz çekirdekli bu işlemcinin dört çekirdeği yüksek performanslı işler için, diğer dördüyse fazla işlemci gücü gerektirmeyen, bu nedenle verimliliğin ön planda tutulduğu işler için kullanılıyor. Altı çekirdekli grafik işlemci birimi de iPhone 6’ya göre üç kata kadar daha iyi bir grafik performansının sunulmasını sağlıyor. iPhone 7 Plus’taki 3 GB RAM’in aksine, iPhone 7’de 2 GB RAM bulunuyor. Ancak bunun genel olarak performansa yansıyan gözle görülür etkisi bulunmuyor. Benchmark testlerinde bu iki telefon hemen hemen aynı sonuçları alıyor. Depolama tarafında da iPhone 7, iPhone 7 Plus gibi 32, 128 ve 256 GB’lık kapasite seçenekleriyle geliyor. Eğer bulut ve internet servislerini aktif olarak kullanıyorsanız, 32 GB’lık kapasite sizin için yeterli olabilir.
iPhone 7, beklediğiniz hızı ve performansı sunmayı başarıyor. iOS 10 kullanıcı arayüzünde gezinti epey hızlı, web sayfaları hızlı şekilde açılıyor, sayfa içinde yakınlaştırma, kaydırma gibi işler hızlı. 3D Touch aksiyonları da seri şekilde yerine getiriliyor. Oyun tarafında da iPhone 7, App Store’da sunulan her oyunu rahatlıkla oynatma kapasitesine sahip. Hatta bazı oyunlarda, yeni Taptic Engine’in avantajından yararlanma fırsatı sunuyor. iPhone 7 ve iPhone 7 Plus kullanıcıları savaş veya silah oyunlarında, ateşleme esnasında telefonlarının titrediğini hissedeceklerdir. Taptic Engine’in katkısıyla oyunların daha heyecanlı olacağı ve gerçekçi his sunacağı aşikâr.
iPhone 7 daha küçük hacme bağlı olarak daha düşük kapasiteli bir pil barındırıyor. Buna rağmen 1960 mAh kapasiteli pilin geçen yılın telefonunda yer alan 1715 mAh kapasitelik pilden daha büyük olduğu da bir gerçek. Daha küçük ekranlı olan telefon, büyük kardeşinin ulaştığı pil ömrüne ulaşamıyor, ancak geçen yıla göre durumun daha iyi olduğunu belirtmek gerek. A10 Fusion işlemcinin ve iOS 10’un katkısı ve az da olsa artan pil kapasitesi sayesinde iPhone 7, Apple’ın belirttiğine göre, iPhone 6s’e göre iki saat daha uzun çalışma ömrü sunuyor. Pratikteki duruma bakıldığında da Apple’ın bu iddiasının boş olmadığı görülüyor. iPhone 7, normal kullanımda sabahtan akşama bir günü rahatlıkla çıkarıyor. Hatta gün sonunda telefonunuzu şarj etmesiniz bile, bir sonraki günde sizi birkaç saat daha götürecek gücü sunuyor. Düşük Güç Modunu etkinleştirerek kalan az miktarda pili daha idareli şekilde kullanmanız da mümkün olacaktır.
iPhone 7 de iPhone 7 Plus gibi Kategori 9 LTE desteğine sahip. Yani saniyede 450 Mbit’e varan indirme hızlarını destekliyor. Böylelikle 2016 model amiral gemisi Android telefonlarla aynı seviyeye geliyor. Mevcut 4.5G şebekelerinde iPhone 7 ile izin verilen en yüksek hızlara ulaşmanız mümkün olacaktır. Bunun dışında 802.11ac gibi, giderek daha da yaygın kullanım alanı bulan, şu anda kullanıcılar tarafından belirli bir erişilebilirliğe ulaşmış olan en hızlı Wi-Fi teknolojisi de destekleniyor. Bu sayede evde veya iş yerinde 802.11ac destekli ağ yönlendiricilerini kullanarak, eğer varsa fiber internet bağlantınızdan mümkün olan en yüksek hızı elde etmeniz mümkün olabilir. iPhone 7’de de NFC desteği var, ancak bu şu an için sadece, Türkiye’de kullanımda olmayan Apple Pay servisi için kullanılıyor. Apple Pay demişken, Touch ID’nin iPhone 6s’teki gibi ikinci nesil teknolojiye sahip olduğunun ve oldukça hızlı şekilde işlediğini belirtelim. Ekran kilidini hızlı şekilde açabilir, iTunes Store veya App Store satın almalarını parmak izinizle doğrulayabilirsiniz. Apple Pay ile Touch ID kullanımı için henüz beklemelisiniz.
iPhone 7 inceleme: Yazılım
iPhone 7’de de iOS 10 yüklü olarak geliyor. Apple’ın “şimdiye kadarki en gelişmiş iOS sürümü” olarak nitelendirdiği iOS 10, iPhone 7 ile birlikte en iyi kullanıcı deneyimi seviyesine ulaşıyor. iOS 10’da 3D Touch destekli aksiyonlar bir hayli fazla yer tutuyor. Peek ve Pop gibi ön izleme ve açma hareketlerinin yanı sıra Hızlı Aksiyonlar ile Ana ekrandaki uygulama ikonlarından en popüler bölümlere ve özet niteliğindeki bilgilere hızlı şekilde ulaşmak mümkün oluyor. Kilit ekranı bildirimleri de 3D Touch sayesinde daha fazla aksiyon alma imkanı sağlıyor. Bunun yanı sıra, iPhone 7’deki Taptic Engine sayesinde iOS 10 genelinde çok daha fazla yerde dokunmaya bağlı titreşimli geri bildirimler almanız mümkün oluyor. Ayarlar’da düğmeleri kapatıp açarken meydana gelen titreşim bunun örneklerinden sadece bir tanesi. Arzu ederseniz, Apple size bunları kapatma imkanı da sunuyor.
iPhone 7 inceleme: Kamera
iPhone 7 Plus’ta yer alan çift arka kamera epey konuşuluyor. iPhone 7 de ise iki yerine bir kamera bulunuyor. Apple bu kompakt modelde sadece 12 megapiksel, f/1.8 diyafram açıklıklı, 28 mm. odak uzaklıklı kameraya yer veriyor. Bu kamera, iPhone 6s’in kamerasıyla aynı çözünürlük değerine sahip olsa ve faz algılamalı otomatik odak özelliğini korusa da, daha geniş diyafram açıklığı ve optik görüntü dengeleme sisteminin eklenmesi sayesinde ondan daha ileri gidiyor. Ayrıca her iki telefonun kameralarını karşılaştırdığımızda, iPhone 7’nin kamerasının biraz daha büyük olduğu görülüyor. Kameranın yanında iki yerine dört LED barındıran, çift renkli flaş ışığı mevcut ve bu da önemli kamera gelişimlerinden bir tanesi olarak göze çarpıyor.
Çift kameranın bulunmaması nedeniyle iPhone 7’nin kamerası optik yakınlaştırma ve portre modu gibi, iki önemli ve yeni iPhone 7 Plus kamera özelliğini barındırmıyor. Ancak buna rağmen, karşımızda oldukça kaliteli ve memnuniyet verici fotoğraflar ve videolar sunacak bir kamera sisteminin bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Daha geniş diyafram açıklığı ve altı unsurlu lensin varlığı sayesinde yüksek hızlı sensöre yüzde 50’ye varan oranda daha faza ışık düşüyor, dolayısıyla daha parlak ve detayların daha fazla olduğu fotoğraflar mümkün hâle geliyor. Daha önce yayınladığımız iPhone 7 ön inceleme yazısında loş ışıkta aynı karenin iPhone 7 ve 6s ile çekilmiş versiyonlarını karşılaştırmıştık. iPhone 7 ile çekilen fotoğrafın diğerine göre biraz daha parlak ve daha detaylı olduğunu, ayrıca yakınlaştırma yapıldığında gürültü etkisine daha az rastlandığını belirtmiştik. Daha sonra çektiğimiz fotoğraflar da bu durumu doğrular nitelikte.
iPhone 7’nin kamerasının daha geniş renk aralığını yakalama yeteneği sayesinde özellikle gün batımı veya doğumu fotoğrafları daha güzel, gökyüzündeki tonlamaların daha fazla yansıtıldığı hâle gelecektir. Bunun yanı sıra yine düşük ışıkta çekilen veya ters ışığın bulunduğu sahnelerde de gölgede kalmış alanlarda bile detayların az ya da çok belirgin olduğu iPhone 7 ile çekilmiş fotoğraflarda dikkatlerden kaçmayan ayrıntılardan bir tanesi oluyor. Kısacası, iPhone 7’de tek kamera olsa da, çekeceğiniz fotoğrafların kalite açısından iPhone 7 Plus ile çekilenlerden aşağıda kalır herhangi bir yanı olmayacaktır. Sadece kaliteyi bozmadan yakınlaştırma ve portre modu gibi iki özellikten mahrum kalacaksınız.
Önde, Plus modelinde olduğu gibi 7 megapiksel çözünürlüklü FaceTime HD kamera yer alıyor. Otomatik görüntü sabitleme ve geniş yelpazede renkleri yakalama gibi yeteneklerle de donatılan bu kamera sayesinde daha detaylı ve gerçeğe yakın selfie fotoğraflar çekebilirsiniz. Retina ekranın tamamının anlık olarak aydınlatılması mantığıyla işleyen Retina Flash özelliği de mevcut. Böylelikle karanlık ortamlarda yüzünüzü biraz daha belirgin kılan özçekim kareleri yakalayabilirsiniz. Ön kameranın 1080p Full HD video kayıt desteği sunması da video günlük çekenlerin epey hoşuna gidecektir.
iPhone 7 ile çektiğiniz fotoğrafları, iOS 10 ile birlikte yenilenen Fotoğraflar uygulaması sayesinde daha düzenli şekilde saklayabilirsiniz. Anlar olarak adlandırılan özellik sayesinde çektiğiniz fotoğraflar tarih veya mekana göre düzenleniyor, hatta otomatik video klip de oluşturuluyor. Böylelikle üçüncü taraf uygulamaya ihtiyaç duymadan düzenli bir fotoğraf ve video kütüphanesi elde edebilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=9Vr2g7q0_kE
Video demişken, iPhone 7 de 7 Plus gibi 4K video kaydı yapabiliyor. Optik görüntü sabitleme sisteminin varlığı videoların daha durağan ve profesyonel video kamera tadında olmasını sağlıyor. Saniyede 60 kare ve 30 kare hızında 1080p video kayıt modu da mevcut. Aynı zamanda Hızlı Çekim moduyla time-lapse olarak adlandırılan, hızlandırılmış videolar çekebilir veya Ağır Çekim moduyla hareketli nesneleri veya hareketin olduğu anları ayrıntıları daha iyi yakalamaya olanak sağlayacak şekilde ağırlaştırarak çekebilirsiniz.
iPhone 7 inceleme: Sonuç
Geçen yıllarda iPhone’un standart ve Plus modelleri arasında seçim yapacak olanların tercih etmesi biraz daha kolaydı. Eğer daha küçük ekran istiyorsanız 4.7 inçliği, büyük ekran istiyorsanız 5.5 inçliği tercih ediyordunuz ve her şey bitiyordu. Ancak bu yıl kamera gibi ayırt edici bir unsur daha çıktı. Buna bir de RAM farkını ekleyebilirsiniz.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, RAM o kadar da önemli bir faktör değil. Her iki telefon görünürde birbiriyle aynı seviyede performans sunuyor. Ekran tarafında da her iki cihazın mümkün olan en iyi görsel deneyimi sunduğunu, netlik ve kalite açısından birbirinden gözle görülür hiçbir farkının bulunmadığını söyleyebiliriz. Söz konusu ergonomi ve kullanım rahatlığı olunca, iPhone 7’nin iPhone 7 Plus’tan daha iyi olduğu bir gerçek. Gözlerin rahat etmesini dikkate aldığımızda ise, daha büyük ekranıyla 7 Plus öne çıkıyor.
Kamera konusunda ise oturup karar vermeniz gerekiyor. iPhone 7 Plus’ın çift kamerası gerçekten cezbedici. iPhone 7 Plus inceleme yazısında da göreceğiniz gibi, hem optik yakınlaştırma hem de Portre özelliği bir hayli kullanışlı ve fotoğraf çekerken işleri kolaylaştırıyor, daha yaratıcı sonuçlar elde etmeyi sağlıyor. Ancak sizin için önemli olan çekilen fotoğraf ve videoların kalitesiyse, iki telefonun kamerasının hemen hemen hiçbir fark sunmadığını söylememiz gerekiyor. iPhone 7 ile de mükemmel fotoğraflar ve videolar çekebilirsiniz.
Küçük ekranlı iPhone’u kullanmak çok daha rahat ve pratik oluyor. Bu nedenle iPhone 7 Plus’ın sahip olduğu artılara rağmen, bizim gönlümüz biraz daha iPhone 7 tarafına kayıyor.