Apple’ın bugün piyasaya sürdüğü iki farklı iPhone modelinden en fazla ilgi çekeni hiç şüphesiz iPhone 5s oldu. Londra’da Regent Caddesi ve Covent Garden’da bulunan iki Apple mağazasının önünde sıraya girenlerin çoğunun tercihinin iPhone 5s olduğunu Twitter ve forumlardan takip etmiştik. Zaten ziyaret ettiğimiz Regent Caddesi mağazasının kapısındaki ilân da bunun doğru olduğunu gösteriyor. Yazıyı yazdığımız şu saatlerde iPhone 5s stokları tükenmiş, ancak iPhone 5c satılmaya devam ediliyor.
iPhone 5s’e olan ilgiyi mağaza içinde bile görmek mümkün. iPhone 5c’nin sergilendiği masalar bir hayli rahat, iPhone 5c’nin farklı renklerini rahatlıkla kurcalamak mümkün oluyor, ancak iPhone 5s modellerinin sergilendiği masalar bir hayli kalabalık, iPhone 5s’ye göz atmak için sıra gözetmek gerekiyor.
iPhone 5s görünüş açısından iPhone 5 ile hemen hemen aynı. Ancak telefonu elimize aldığımızda biraz farklı bir ürün olduğunu hissettirdi, bilmiyoruz belki de yeni bir ürün olduğu için böyle bir hisse kapıldık. Touch ID sensörünün eklendiği yeni ana ekran tuşunun yüzeyi bir hayli yumuşak, etrafındaki halka da telefona ayrı bir hava katıyor. Gerçekten de Touch ID sensörünün hassasiyeti fazlasıyla yüksek, parmağınızı ana ekran tuşuna hafifçe değdirmeniz bile parmak izinizin algılanması için yeterli oluyor. Ana ekranda yer alan Touch ID uygulamasıyla parmak izinin tanıtılması işlemi gerçekleştiriliyor. Bunun için uygulamanın kılavuzluğunda parmağınızı ana ekran tuşuna birkaç kez dokundurup çekmeniz gerekiyor.
Apple iPhone 5s’e de iPhone 5’in Retina ekranını eklediği için görsel deneyim açısından arada çok büyük fark yok. 326 ppi’lik piksel yoğunluğuna sahip bu ekran iyi görüş açısına ve alışılan iPhone deneyimini yansıtacak yeterli görüntü alanına sahip. Telefonun kenarlarındaki tuş ve port dizilimleri de iPhone 5’inkiyle aynı. Apple daha önce siyah ve beyaz olarak adlandırdığı modelleri uzay grisi ve gümüş olarak adlandırmayı tercih ediyor. Bunlara ek olarak altın da üçüncü bir renk seçeneği olarak karşımıza çıkıyor. iPhone 5s ilk tanıtıldığında altın rengini anlamsız bulmuş olanlar olabilir, ancak bu altın renkli modeli çıplak gözle gördüğünüzde ne kadar havalı olduğunu anlamanız mümkün oluyor. Şu anda çoğu mağazada altın renkli iPhone 5s stoklarının kısıtlı olduğu söyleniyor. Altın renk çok arzu edilen, ancak zor bulunan versiyon olabilir. Eğer altın renkli modeli bulamazsanız tavsiyemiz gümüş renklisi olacaktır.
iPhone 5s’i selefinden ayırt etmeye yarayan unsurlardan bir tanesi de arkada barındırdığı True Tone flaşı. Bu flaş farklı renk tonlarında ışık veriyor. Tabii ki, beyaz ışık daha baskın şekilde yayılıyor, ancak flaş aktifken ışığa baktığınızda sarı rengi de farkedebiliyorsunuz. Size tavsiyemiz flaş ışığının rengini görmek için kendinizi fazla zorlamamanız, biz sizin için gerekeni yaptık. Öte yandan kamera uygulaması içinde Slow Motion modu da diğer kamera modlarının arasında dikkat çekiyor. Telefonu incelerken bir slow-motion video çekmeyi de ihmal etmedik. Burada paylaşamıyoruz, ancak tıpkı futbol maçlarında görmeye alıştığımız kalitede yavaş çekim videolar üretiliyor. Slow Mo iPhone 5s’in en çok kullanılan özelliklerinden biri olabilir, özellikle de arkadaş ortamları içindeyken…
Yukarıda iPhone 5s’in görünüş açısından farklı bir ürün hissi verdiğini söylemiştik. Bu yargı biraz subjektif kaçabilir belki, ancak iPhone 5s’in iPhone 5’e göre daha hızlı olduğu ana ekranda sayfalar arasında geçiş yaparken bile anlamak mümkün oluyor. Tabii ki, iPhone 5s’in esas farkı, 64-bit A7 işlemcinin gücünden tam anlamıyla yararlanan uygulamalar çıktığında anlaşılacak.
Touch ID parmak izi okuyucusu, yavaş çekim video, True Tone flaş gibi eklentiler iPhone 5s’i biraz çekici kılıyor, ancak iPhone 5 sahiplerinin daha bir yıllık telefonlarını bırakıp iPhone 5s’e terfi etmelerine gerek yok gibi görünüyor. iPhone 5s ile ilgili daha fazla detayı ileride gerçekleştirmeyi planladığımız detaylı incelemede paylaşmayı planlıyoruz.
