iPhone 15 Pro İncelemesi

Apple’ın eylül ayının sonlarında Türkiye’de de satışa sunduğu dört yeni iPhone modeli içinde ilgiyi doğal olarak daha çok “Pro” modeller çekiyor. Apple, geçen yıl ilk kez iPhone 14 Pro modelleriyle sunduğu birtakım yenilikleri bu yılın baz iPhone 15 modellerine getirdi. Bununla birlikte bu yılın iPhone 15 Pro ve 15 Pro Max modelleri; malzeme, yepyeni bir fiziksel tuş, A17 Pro işlemci, daha yetenekli bir kamera sistemi gibi yenilikleri ilk kazanan ürünler oluyor. Aslında bu yenilikler, iPhone 15 Pro’nun gerçek anlamda profesyonellere hitap eden bir telefon olduğunun göstergesi de sayılabilir. Aslında en sonda söylememiz gerekeni başta söylemiş olduk. iPhone 15 Pro ve daha büyük ekranlı kardeşi, seleflerine göre önemli yenilikler içeriyor. Peki, bunların pratikteki yansımaları nasıl? Yaklaşık 50 gündür deneyimlediğim, yoğun biçimde kullandım iPhone 15 Pro ile ilgili izlenimlerimi ve yorumlarımı bu inceleme yazısında ve videosunda bulacaksınız.

---

---

iPhone 15 Pro inceleme: Tasarım

Apple, iPhone 15 Pro ile birlikte “Pro” modellerinde yepyeni bir malzemeye geçiş yapıyor. Şimdiye kadar Apple’dan gördüğümüz “Pro” iPhone modellerinde paslanmaz çelik kasa kullanılıyordu. Bu malzeme Apple’ın profesyonel seviyedeki iPhone’larını daha şık göstermenin yanında daha sağlam hâle getiriyordu. Şimdiyse Apple, titanyuma geçiş yaparak sağlamlığı karşılamaya devam ederken daha hafif telefonlar elde etmiş oluyor. Apple’ın iPhone 15 Pro’da kullandığı havacılık sınıfı titanyum, aynı zamanda Mars aracında da kullanılan malzeme. Bu yüksek sağlamlık, hafiflikle birlikte uyum içinde sunuluyor.

iPhone 15 Pro, hemen hemen aynı boyutlara ve hatta biraz daha yüksek kalınlığa sahip olmasına rağmen, 206 grama karşılık 187 gram ağırlık ile selefinden daha hafif gelmeyi başarıyor. Gerçekten de, iki telefonu elime alıp karşılaştırdığımda, 2023 model telefonun daha hafif olduğunu hissedebiliyorum.

Yukarıda iPhone 15 Pro’nun 14 Pro modeline göre biraz daha kalın olduğunu belirttik. Ancak Apple, konturlu kenar tasarımıyla birlikte yeni telefonda daha ince bir kenar çerçevesi kullanıyor. Bu durum iPhone’un daha rahat tutulmasına yardımcı oluyor. Öte yandan ekranın etrafını saran çerçeve de incelmiş. Ekran büyüklüğü aynı kalırken çerçevenin incelmiş olması, yeni telefonun hafif de olsa daha küçük bir yüzey alanıyla gelmesini sağlıyor. Bu unsur ince ve konturlu kenarlarla birleştiğinde, ortaya ergonomi açısından daha ileri giden bir telefon çıkıyor. Tabii, bu ergonomiye hafifliğin katkısını da belirtmeden geçmeyelim.

iPhone 15 Pro’nun titanyumdan yapılmış çerçevesi, özel bir fırçalama tekniğinden geçriilmiş, aynı zamanda kullanılan boya kaplama teknolojisi, boyanın doğrudan titanyuma entegre edilmesini sağlıyor. Öte yandan içerideki tasarım dahilinde yeni bir yapısal çerçeve kullanılıyor ve bu çerçeve de ilk kez tamamen geri dönüştürülmüş alüminyumdan üretilmiş. Apple, bunun iPhone’larda arka cam değişiminin bağımsız olarak yapılmasını sağladığını belirtiyor. Bir iPhone’da en çok tamir edilen parçalardan birinin arka cam olduğunu düşündüğümüzde, şimdi bu yeni malzeme ve yapı sayesinde tamir masrafı tarafında müşteriler için büyük bir avantaj doğuyor.

Telefonun arkasında, Apple’ın belirttiğine göre bir akıllı telefondaki en sağlam cam kullanılıyor. Bu cam mat bir görünüme sahip, yüzeyi de hafif sürtünmeli. Bu sayede iyi bir tutuş sağlıyor. Önde ise daha önceki iPhone modellerinde de gördüğümüz, çatlamalara karşı dayanıklı Ceramic Shield cam kullanılıyor. Bu cam, çizilmelere karşı dayanıklı görünüyor. Telefonu kullandığım süre boyunca ekran camını mümkün olduğu kadar anahtar, bozuk para ve benzeri unsurlardan uzak tutmaya çalıştım. Her ne kadar ağır çizikler hiçbir zaman görünmese de, yansıtma katmanında ufak tefek çizikler, parlak ışığa tutulduğunda görünebiliyor. Bu tür çiziklerin görsel deneyime herhangi bir olumsuzluğu yok, ancak benim gibi çiziklere karşı yüksek alerjiniz varsa, uyguladığım tedbire siz de başvurabilirsiniz. Ön ve arka camın sağlamlığını herhangi bir düşme testiyle doğrulamadım, ancak iPhone’u bir veya iki kere masadan yere düşürdüm. Apple yapımı Mikro Dokuma kılıf kullandığım için gövdede herhangi bir zarar olmadı, ancak ekranı üstüne düşen telefonun ekranında da bir sıkıntı çıkmadı.

Kılıf demişken, Apple bu yıl 2030 nötr karbon hedefine yaklaşmak amacıyla önemli adımlar attı ve bazı ürünlerini karbon nötr hâle getirdi. Şimdiye kadar iPhone’lar için sunulan deri kılıflar da kaldırıldı. Bunun yerine şimdi Mikro Dokuma kılıflar sunuluyor. Apple, inceleme için gönderdiği iPhone 15 Pro ile birlikte bir adet Mikro Dokuma kılıf da gönderdi. iPhone 15 Pro’yu da en baştan itibaren bu kılıfla kullandım. Bu kılıf, üst sınıf bir aksesuar kullandığınızın hissini veriyor. Arka taraftaki kumaşın yumuşak ve hoş bir hissi var. Bu kılıfın yüzeyinin çabucak aşındığı söyleniyordu, ancak benim kılıfta böyle bir olumsuzluğu pek görmedim. Sadece, iPhone 15 Pro’yu ofisteyken sıklıkla McDodo’nun MagSafe standına yerleştirmeye başladım. O standın yuvarlak MagSafe yuvasının dairesel izi, yakından bakıldığında belli oluyor. Bunun dışında kumaş gayet dayanıklı ve sağlam görünüyor. Ancak kenarları saran kılıfın özellikle ön yüze bakan tampon bölümlerinde yavaştan atmalar görmeye başladığımı da belirtmem gerekiyor.

iPhone 15 Pro da, selefleri gibi suya ve toza dayanıklı bir telefon. IP68 sertifikasıyla belgelenen suya ve toza dayanıklılık sayesinde, 6 metre derinliğe kadar suda yarım saat boyunca hiçbir şey olmadan kalabilir. Bu dayanıklılık sayesinde iPhone üstüne bir sıvı dökülmesinden, yağmur altında kullanmaktan korkmanıza da gerek kalmıyor. Her ne olursa olsun, suyun altında çıplak biçimde fotoğraf veya video çekilmesini pek önermiyoruz.

iPhone 15 Pro da dört renk seçeneğiyle geliyor. Apple, malzemenin önemine vurgu yaparak her bir renkte “Titanyum” adını geçiriyor. Renkler Siyah, Beyaz, Mavi ve Natürel olarak sıralanıyor. Bizim inceleme konuğumuz olan mavi renk gerçekten hoş bir görünüme sahip. Bununla birlikte kişisel tercihimin beyaz olacağını da söylemem gerekiyor. Beyaz rengi genel olarak iPhone’lara çok yakıştırıyorum.

iPhone 15 Pro’nun kenarlarındaki yerleşime baktığımızda, alt kenarda USB-C portu, hoparlör ve mikrofon var. Sağ kenarda Yan Tuş, sol kenarda ise ses tuşlarını görüyoruz. Ses tuşlarının üstünde ise, iPhone 15 Pro ve 15 Pro Max ile birlikte ilk kez gördüğümüz Eylem düğmesi var. nano SIM kart yuvası da sol kenarda bulunuyor.

Daha önce yayınladığımız iPhone 15 Pro ön inceleme yazısı ve videosunda da belirttiğim gibi, Eylem düğmesini Kamera uygulamasını hızlı biçimde açmak için ayarladım. iPhone 15 Pro ile geçen yaklaşık 45 günlük sürenin ardından bu seçimden dolayı gayet memnunum. Ancak bazı zamanlarda iPhone’u eskiden olduğu gibi anahtarla hızlı biçimde sessize almanın iyi olacağını da hissettiğim oldu. Neyse ki Apple, Eylem düğmesinin işlevini Ayarlar içinde dilediğiniz gibi ayarlama imkanını sunuyor. Farklı seçenekleri test ederek sizin için hangi Eylem düğmesi ayarının en iyisi olduğunu belirleyebilirsiniz. Sessiz Mod, Odak, Kamera, El Feneri, Sesli Not, Büyüteç, Erişilebilirlik, Kestirme ve Eylem Yok gibi farklı seçenekler var. Eylem düğmesi için şimdiye kadar Apple cihazlarında pek görmediğimiz, kullanıcı arayüzünün diğer unsurlarından farklı bir arayüz kullanılıyor. Aslına bu arayüz, gayet sezgisel ve ayarı ne için yaptığınızı açık biçimde ortaya koyuyor. Eylem düğmesine atadığınız işlevi kullanmak için bu düğmeye hafifçe bastırıp beklemeniz gerekiyor. Bu şekilde yanlış komutların da önüne geçilmiş oluyor.

iPhone 15 Pro inceleme: Ekran ve Ses

Ekran tarafına baktığımızda, daha da incelen çerçevelerin dışında herhangi bir değişikliğin olmadığını görüyoruz. Zaten iPhone 14 Pro’da çok iyi görsel deneyim sunan bir ekran vardı ve Apple bu ekranı yeni telefona da olduğu gibi taşımış. 6.1 inçlik köşeden köşeye uzunluğa sahip olan, 1179 x 2556 piksel çözünürülüklü, 19.5:9 görüntü oranlı ve 461 ppi piksel yoğunluklu LTPO Super Retina XDR OLED ekran, köşelerinde cihazın gövdesine uyum gösterecek biçimde kavis yapıyor. Ekranın üst kısmında, TrueDepth kamera sisteminin yerleştirildiği hap biçiminde bir delik var ve burası Dynamic Island olarak adlandırılıyor. iPhone 14 Pro incelememizde buradan detaylı biçimde bahsetmiştik. Geçen yıla nazaran daha fazla üçüncü taraf uygulamanın burayı kullandığını görüyoruz.

LTPO ekran, dinamik yenileme hızı sayesinde Hep Açık Ekran ve iOS 17 ile birlikte gelen Bekleme Modu özelliklerinden en iyi biçimde yararlanmaya olanak sağlıyor. 120 Hz’lik maksimum yenileme hızı, kullanıcı arayüzündeki geçişlerde ve web sayfalarındaki kaydırmalarda hoş bir akıcılık sağlıyor. Bunun dışında oyunlarda da gerçekçiliği artırdığını görüyoruz. Örneğin, iPhone 15 Pro’nun lansmanında gösterilen ve ekim ayının sonlarında çıkan Resident Evil Village oyunu, bu telefonun ekranında bir sinema filminin gerçekçiliğini sunuyor.

Ekran parlaklığı 2000 nit seviyesine kadar çıkabiliyor. Bu açıdan iPhone 14 Pro’nun ekranıyla aynı seviyede bulunuyor. Dışarıda, parlak güneş ışığı altında iki telefonun ekranını karşılaştırdım ve gerçekten de parlaklık ve görüş açısından arada gözle görülür bir fark olmadığını gördüm. Yüksek parlaklık sayesinde dışarıda gerçekleştirilen video çekimi, navigasyon ve bunun gibi işlerde iPhone 15 Pro’yu rahatlıkla kullanabilirsiniz. Öte yandan, yüksek parlaklığın getirdiği bir başka önemli sonuç HDR10 ve Dolby Vision gibi yüksek dinamik aralıklı görüntü desteği oluyor. Ekranın 1000 nit gibi yüksek tipik parlaklığı sayesinde Netflix, YouTube, Amazon Prime Video gibi servislerde daha canlı renkler ve gerçekçi görüntüler elde edebiliyorsunuz.

iPhone 15 Pro’nun ekranı, 15 Pro Max modelininkine göre düşük olabilir, ancak daha önce kullandığım iPhone 13 Pro ve 14 Pro modellerinden bu ekran büyüklüğüne alışkınım ve her türlü işi rahatlıkla yapmaya yetecek kadar büyüklükte bir ekran var. Film izlemek, oyun oynamak, internette gezinmek, sosyal medya uygulamalarını kullanmak ve bunun gibi tüm aktiviteler için 6.1 inç ekran yeterli oluyor.

Ses tarafında da iPhone 15 Pro güçlü olmaya devam ediyor. Biri alt kenarda, diğeriyse ahize bölümünde, öne bakacak biçimde yerleştirilmiş iki hoparlör var. Öncelikle bu iki hoparlörün ses çıkışı dengeli. Sonrasında ise ses çıkış şiddeti bir hayli yüksek, akıllı telefon ortalamalarının üzerinde. Çevresel ses etkisi, doygunluk ve basların dağıtımı da iyi. Tam uzunlukta bir Netflix filmini bile iPhone 15 Pro’da, büyük bir keyifle izleyebilirsiniz.

Kulaklık tarafında, USB-C portunun gelmiş olmasıyla birlikte, eğer elinizde USB-C uçlu kulaklıklar varsa, onları kullanma imkanına sahipsiniz. Apple da kablolu EarPods kulaklıkların USB-C uçlu yeni bir versiyonunu çıkardı. Ancak artık kablosuz kulaklıklar iyice olgunlaştı ve Apple da AirPods serisiyle bu alanda çok güçlü. Bu nedenle iPhone 15 Pro ile en iyi kulaklık deneyimini AirPods Pro 2 veya AirPods 3. Nesil gibi bir kablosuz kulaklığın sunacağını söyleyebilirim.

iPhone 15 Pro inceleme: Performans ve Pil

Apple, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, en yeni işlemcisini “Pro” modellerinde sunuyor. iPhone 15 Pro ve 15 Pro Max modellerinde A17 Pro çipi görüyoruz. Apple’ın belirttiğine göre, A17 Pro iPhone’un performansında büyük bir adım niteliğini taşıyor. Bu işlemci en yeni 3nm transistör teknolojisini kullanıyor. Altı çekirdekli CPU’nun A16 Bionic’e nazaran yüzde 10 varan performans farkı sağladığı belirtiliyor. Altı çekirdekli GPU ise, selefine göre yüzde 20’ye varan oranlarda daha yüksek grafik performansı sunuyor. Bu GPU sayesinde iPhone’larda ilk kez donanım tabanlı ışın izleme desteği sunuluyor. Neural Engine ise 2 kat daha yüksek performans sergiliyor.

Öte yandan A17 Pro’nun ProRes kodlayıcısı, ekranın ProMotion ve Hep Açık özellikleri için özel işlem motorları bulunuyor. AV1 kod çözücüsü desteği sayesinde, Netflix ve bunun gibi içerik akış servislerinin giderek daha fazla kullanmaya başladığı bu formattan yararlanıyor. 10 Gb/s mertebesine çıkan USB 3 hızlarının desteklendiğini belirtelim ki, bu desteğe bir sonraki USB-C bölümünde daha detaylı biçimde değineceğiz.

iPhone 15 Pro, sahip olduğu bu güçlü işlemcisi sayesinde “Pro” seviyesindeki bir iPhone’a yakışır performansı sunuyor. 120Hz’lik ekranın akıcılığı, kullanıcı arayüzündeki geçişler, oyunların ve uygulamaların açılması gibi işlerde akıcılık çok iyi durumda bulunuyor. Her ne kadar Apple belirtmese de, iPhone 15 Pro modelinde 8 GB RAM bulunuyor. Apple’ın RAM tarafındaki optimizasyonları iyi biliniyor ve sonuç olarak tam paketin çoklu görev performansı iyi derecede bulunuyor. Aynı anda birkaç uygulama arasında, yapılan işleri kaybetmeden geçiş yapmak ve düzgün biçimde çalışmak mümkün. Chrome veya Safari’de bir sürü sekmeyle çalışırken de benzer şekilde, kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Teknoblog’un Instagram hesabında haber hikayeleri paylaşırken veya bunun gibi işlerde iPhone 15 Pro büyük bir akıcılık ve verimlilik sunmayı başarıyor.

A17 Pro’nun en çok reklamı yapılan özelliklerinden bir tanesi, konsol seviyesinde bir oyun deneyimi sunuyor olmasıydı. Yukarıda belirttiğimiz ışın izleme desteği gibi özellikler sayesinde, iPhone 15 Pro ve 15 Pro Max’in destekleyen oyunlarda oyun konsollarını aratmayacak bir gerçekçiliği ve akıcılığı sunacağı belirtiliyordu. Tabii ki, bunun için oyunların da eksiksiz destek sunması gerekiyordu ki, ekim ayının sonlarında çıkan Resident Evil Village oyunu bunlardan bir tanesi. iPhone 15 Pro’da oyun keyfini en iyi şekilde deneyimlemek için Hepsiburada’dan sipariş ettiğim Xbox One S oyun kumandasının eşliğinde bu oyun, iPhone 15 Pro’nun HDR destekli ve 120Hz yenileme hızlı ekranında, sinema tadında bir deneyim ve gerçekçilikle oyun oynamaya izin veriyor.

Her zaman olduğu gibi iPhone 15 Pro’yu selefi iPhone 14 Pro ile çeşitli karşılaştırmalardan geçirdim. Öncelikle aynı anda GeekBench 6 testi yaptım. Testlerde iPhone 15 Pro doğal olarak daha hızlı ve önce bitiriyor. CPU testinde yeni telefon hem tek hem de çok çekirdekte yüzde 10-20 arasında daha iyi performans sergiliyor. GPU testinde ise aradaki fark nispeten daha fazla. Bu da Apple’ın iddialarının benchmark testiyle de doğrulandığını gösteriyor. Premiere Rush’ın varsayılan projesinden aynı anda video oluşturma testinde de iPhone 15 Pro, bir saniye kadar daha hızlı. Bu arada, iki telefonda da aynı uygulamaların ve dosyaların bulunduğunu belirtmeden geçmeyeyim.

Pil tarafında iPhone 15 Pro lehine küçük bir kapasite artışı var. 3274 mAh kapasiteli pil barındıran bu model, Apple’ın A17 Pro sayesinde sunduğu verimlilik optimizasyonlarının sayesinde, parlak ve yüksek çözünürlüklü ekranına rağmen iyi bir performans sergiliyor. Genel kullanımımda tek bir şarjla 24-28 saat arasında değişen çalışma sürelerine ulaşabildim. Bir örnek vermek gerekirse, yüzde 60 dolu biçimde cuma günü saat 16.00’da şarjdan aldığım telefon, ertesi sabah saat 09.00’a kadar yüzde 7’lik bir pil seviyesine geriledi. Bu zaman zarfında ekran 4 saat 49 dakika boyunca açık durumdaydı. Ekran boşta süresi ise 2 saat 57 dakika. Bu kadar yüksek bir ekran süresine rağmen pildeki azalma yüzde 50 seviyesinin biraz üstüne çıktı. Özellikle Instagram ve YouTube arka plan aktivitesi konusunda yoğun bir grafik ortaya koyuyor. Kendi yoğun kullanımımdan yola çıkarak, iPhone 15 Pro’nun tek bir şarjla, internette gezinme, video izleme, kamera kullanma, e-posta kontrolü, sosyal medya uygulamalarını kullanma gibi ana işlerden oluşan bir senaryoda sabahtan akşama bir iş gününü rahatlıkla çıkaracağını söyleyebilirim.

Ortalamanın üstündeki bu pil performansını hızlı şarj performansı da destekliyor. Ancak bu destekten tam anlamıyla yararlanmak için uygun bir güç adaptörü edinmeniz gerekecek. Çünkü kutudan sadece USB-C kablosu çıkıyor. Eğer elinizde bir iPad varsa ve onun da 20W güç adaptörü bulunuyorsa, ek bir yatırım yapmanız gerekmez. Benim elimde MacBook Air’dan 30W’lık bir güç adaptörü var ve onunla yaptığım testlerde pilin sadece 25 dakikada 0’dan yüzde 50 seviyesine çıktığını gördüm. Bir saatte yüzde 87’lik bir kısım dolarken, bir buçuk saat gibi bir sürede pilin tamamı doluyor.

Hızlı şarj desteğinin dışında MagSafe destekli aksesuarlar sayesinde 15W hızlı kablosuz şarj desteğinden yararlanabilirsiniz. Yeni Qi2 kablosuz şarj desteği de iPhone 15 Pro’da bulunacak ve bu protokolü destekleyen aksesuarlarla da aynı seviyede hıza ulaşılabilecek. Öte yandan Qi protokolünü destekleyen, uzun zamandır kullandığınız kablosuz şarj aygıtı varsa, onunla da 7.5W çıkışında, nispeten daha yavaş sürelerde şarj imkanınız var. Bir de USB-C portunun varlığının getirdiği yenilik olarak iPhone 15 Pro, başka cihazları da şarj edebiliyor. Buna iPhone’lar da dahil.

iPhone 15 Pro’nun kablosuz bağlantı teknolojileri tarafında iki dikkate değer özelliğinin bulunduğunu belirtmeden geçmemek gerekiyor. Bunlardan bir tanesi Wi-Fi 6E desteği. Giderek daha fazla seçenek görmeye başladığımız Wi-Fi 6E teknolojisi sayesinde 6 GHz batları üzerinden daha yüksek veri transfer hızlarına ulaşmak mümkün oluyor. iPhone 15 Pro, bu desteği sunan ilk iPhone’lardan biri oluyor. İkinci nesil Ultra Genişbant çipi de önemli yeniliklerden bir tanesi. Bu sayede aynı çipi taşıyan cihazların bulunması için üç kat daha geniş bir menzil destekleniyor. Apple bu imkanı, aynı çipli iPhone’u taşıyan iki kişinin birbirini tam doğrulukta bulması gibi bir özellikle değerlendiriyor.

eSIM desteğinin de bulunduğunu belirtmeden geçmeyelim. Cihazda fiziksel nano SIM kart yuvasının bulunmasına rağmen, eSIM üzerinden hat aktivasyonu yapabilirsiniz. Bununla birlikte hem eSIM hem de nano SIM’i aynı anda kullanarak iPhone’da aynı anda çift hatla kullanma imkanından yararlanabilirisiniz.

iPhone 15 Pro inceleme: USB-C

iPhone 15 Pro’nun en önemli yeniliklerinden bir tanesi USB-C. Bu değişiklikle birlikte iPhone, özellikle profesyonel kullanıcıların iş akışlarında önemli kapılar açıyor. En azından benim için durumun böyle olduğunu söyleyebilirim. Daha önce adaptör kullanmak zorunda olduğum birçok işlemi artık çevresel arabirim cihazını doğrudan telefona bağlayarak gerçekleştirebiliyorum. Bu nedenle USB-C’yi ayrı bir başlık altında detaylandırmak yerinde olacaktır.

Aslında Apple, bu değişikliği daha çok Avrupa Birliği’nin zorlamasıyla yaptı ve tüm iPhone 15 serisi modellerine USB-C portu geldi. Ancak bunun kullanıcıların hemen hemen tamamı için iyi sonuçlar doğuracağını söyleyebilirim. Bununla birlikte birçok kullanıcının yeni kablo yatırımı yapması da gerekecektir. Kutudan bir adet USB-C kablosu çıkıyor, üstelik örgülü kaplamasıyla gayet de üst sınıf duruyor. Ancak eskiden kullandığınız Lightning-USB-A kablosunun yerini alacak bir USB-C-USB-A kablosuna ihtiyacınız olabilir. Bunun için de iyi araştırma yapmanız, gelişigüzel kablo alışverişi yapmamanız yerinde olacaktır.

USB-C portunun gelmesiyle birlikte artık, daha önce Mac veya iPad ile şarj ettiğiniz AirPods, Apple Watch ve bunun gibi aksesuarları ya da cihazları iPhone 15 Pro ile şarj edebilirsiniz. Üstelik bir Android telefonu veya başka bir iPhone’u da iPhone 15 Pro ile şarj etmeniz mümkün. Ancak bu ikinci yönteme çok acil durumlarda başvurmanız yerinde olacaktır, aksi takdirde iPhone 15 Pro’nun kendi şarjı çabuk tükenebilir. Apple Watch’u veya AirPods’u şarj etmek pilin nispeten daha az tükenmesine neden olacaktır. Ancak kendi testlerimde, Apple Watch Series 9’un pilini tamamen şarj etmenin yüzde 30 civarında bir pil seviyesini tükettiğini gördüm. Bu arada iPhone 15 Pro’nun USB-C portu, uygun bir kabloyla 4.5W’lık güç çıkışı sunuyor. Zaten bu şarj hızı da daha çok akıllı saat veya kulaklık gibi aksesuarları makul bir sürede şarj etmek için yeterli olacaktır.

iPhone 15 Pro’da USB-C’ye geçişle birlikte, özellikle Apple markalı bir dizüstü bilgisayar ve tablete sahip olanlar, artık yanlarında tek bir kablo ve adaptör taşıyarak tüm cihazlarını şarj edebilirler. Bununla birlikte USB-C girişi üzerinden şarj olan dizüstü bilgisayar kullanıcıları bu aksesuarlarıyla iPhone 15 Pro’larını şarj edebilirler, ancak bunu yaparken güç değerlerine ve kablonun kapasitesine dikkat etmeleri, bunu iyi bir şekilde gözden geçirmeleri yerinde olacaktır. Acil durumlarda, yanınızda şarj adaptörü ve kablonun olmadığı durumlarda, Android telefon sahibi arkadaşlarınızın kablosunu ve adaptörünü de kullanabilirsiniz.

USB-C portunun iPhone 15 Pro için sunduğu ek avantajlar var. Öncelikle bu telefondaki port USB 3 hızlarını destekliyor. Yani, saniyede 10 gigabitlik veri aktarım hızlarına ulaşmak mümkün oluyor. Kutudan çıkan kablo ise USB 2 mertebesinde hızları destekliyor. Bu nedenle, yüksek veri iletim hızlarından yararlanmak için ayrı bir kablo yatırımı yapmanız gerekiyor. Hepsiburada’dan Ugreen’in USB 3 destekli kablosunu sipariş ettim. Bu kabloyu kullanarak Western Digital’ın USB 3 destekli harici diskini iPhone 15 Pro’ya bağladım. Dosyalar uygulamasında, harici diskteki dosyalar arasında hızlı şekilde geçiş yapmak mümkün olurken, diskteki video dosyalarını da iPhone 15 Pro’dan hızlı bir şekilde açıp izleyebiliyorum.

Profesyonel video çekimleri için iPhone 15 Pro veya 15 Pro Max’i kullananlar için de açılan kapılar var. DisplayPort kablolarını veya USB-C Dijital Video Multiport adaptörünü kullanarak 4K60fps Dolby Vision çıkışı alabilirsiniz. Veya ProRAW veya ProRes videolarını transfer etmek için USB-C portunu kullanabilir, çektiğiniz fotoğraf veya videoları anında bir Mac bilgisayara transfer edebilirsiniz.

iPhone 15 Pro inceleme: Yazılım

iPhone 15 Pro’da iOS 17 yüklü olarak geliyor. iOS 17 inceleme makalemizde, gelen başlıca yeniliklere detaylı biçimde değinmiştik. Bu yeni sürümle birlikte sunulan yenilikleri özetleyecek olursak, Telefon uygulamasında farklı kişiler için oluşturabileceğiniz, bir veya daha fazla sayıda Kişi Posterleri bulunuyor. FaceTime uygulamasında cevap verilmemesi durumunda video mesaj bırakma, Mesajlar uygulamasında yeni bir menü görünümü ve Çıkartmalar gibi yenilikler var. Ana Ekrandaki araç takımları etkileşim kurma imkanıyla uygulamayı açmadan çeşitli işleri yerine getirmeye izin verirken, AirDrop ise iki iPhone arasında dosya transferini, iki cihazı birbirine yakınlaştırarak yapmaya izin veriyor.

iOS 17 ile gelen bir başka yenilik olan Beklemede modu ise, iPhone 15 Pro’nun Hep Açık ekranından en iyi şekilde yararlanıyor. Özellikle çalışma masanızda, benim masamda olduğu gibi MagSafe özellikli bir stand aksesuarınız varsa, bir yandan iPhone’unuzu şarj ederken bir yandan da telefonun ekranında saati, takvimi, sevdiğiniz fotoğrafları, çeşitli araç takımlarından içerikleri görebilirsiniz. Bu özellik sayesinde iPhone bir nevi masa saati hâline geliyor. Çalışırken saatin kaç olduğunu kontrol etmek istediğimde, iPhone 15 Pro’nun olduğu tarafa bir göz çevirmem yeterli oluyor.

iPhone 15 Pro’nun diğer iPhone modelleri gibi geleceğe yönelik iyi bir yatırım olduğunu da belirtmem gerekiyor. iOS 17, 2018 yılında, yani bundan beş yıl önce çıkmış olan iPhone’ları destekliyor, güncelleme bu cihazlara geliyor. Ana güncellemeyi almayan cihazlara bile Apple, ara güncellemeler çıkararak onların güvenli biçimde kalmasına yardımcı oluyor. İşte iPhone 15 Pro’nun da gelecek yıllarda benzer bir yazılım ve güvenlik güncellemeleri desteğine sahip olacağını şimdiden rahatlıkla söyleyebiliriz.

Güvenlik demişken, iPhone 15 Pro’da da FaceID tek biyometrik kimlik doğrulama yöntemi olarak karşımıza çıkıyor. FaceID, beklendiği gibi çok hızlı, sadece cihazı dikey olarak değil, yatay olarak kullanırken de iyi biçimde çalışıyor. Öte yandan, bir Apple Watch sahibiyseniz, gerekli kurulumu yaptıktan sonra iPhone 15 Pro’nun kilitli ekranını akıllı saatinizle açabilirsiniz.

iPhone 15 Pro inceleme: Kamera

iPhone 15 Pro da, selefi gibi 48 megapiksel ana kamera ile birlikte geliyor. Bu kameranın f/1.8 diyaftam, 24mm odak uzaklığı, 1/1.28″, 1.22µm, Dual Pixel PDAF, sensör kaydırmalı optik görüntü sabitleme (OIS) gibi başlıca özellikleri bulunuyor. Ultra geniş kamera ise 12 megapiksel çözünürlük, f/2.2 diyafram, 13mm odak uzaklığı ve 120 derece görüş açısı özelliklerine sahip.

Telefoto kameralar bakımından iPhone 15 Pro ve iPhone 15 Pro Max farklılık gösteriyor. iPhone 15 Pro Max, sahip olduğu daha yüksek hacim sayesinde tetraprism lens tasarımına ev sahipliği yapıyor. Bu sayede 5 kat optik yakınlaştırma imkanı sunuyor. iPhone 15 Pro ise 3 kat optik yakınlaştırma imkanı sunan 12 megapiksel, f/2.8, 77mm telefoto lense sahip. Bu telefoto kamera optik görüntü sabitleme özelliğine sahipken, iPhone 15 Pro Max’teki telefoto kameranın 120mm odak uzaklığı ve sensör kaydırmalı optik görüntü sabitleme gibi özellikleri bulunuyor. Önde ise 12 megapiksel, f/1.9 diyafram, faz algılamalı otomatik odak özelliklerine sahip olan bir selfie kamerası yer alıyor.

Apple, 48 megapiksel ana kameranın yeteneklerini, yazılım tarafında sunduğu bazı yeni teknolojilerle birlikte zenginleştiriyor. Burada Apple A17 Pro’nun katkılarını da yabana atmamak gerekiyor. Ana kamera ile 24 megapiksel varsayılan çözünürlükte fotoğraflar çekiliyor. Bu sayede daha fazla detay yakalanırken düşük ışıkta bile, daha yüksek çözünürlükte fotoğraflar çekilmesine rağmen iyi sonuçlar elde ediliyor. Apple’ın Deep Fusion, Smart HDR, Live Photos ve sıfır deklanşör gecikmesi gibi yazılım tabanlı özellikleri sayesinde, iPhone 15 Pro ile farklı ışık koşullarında fazlasıyla memnun edici kareler yakalanıyor.

iPhone 15 Pro, 24 megapiksel çözünürlükte fotoğraflar çekerken 24mm, 28mm ve 35mm olmak üzere üç farklı odak uzaklığı eşdeğerinde çekimler yapıyor. Aslında bunları hepsini 48 megapiksel gibi yüksek çözünürlüklü bir lensin avantajlarından yararlanarak gerçekleştiriyor, ancak basit biçimde büyütme yapmak yerine, seçilen odak uzaklığı eşdeğerine göre pozlama, renk sıcaklığı ve bunun gibi parametreleri ayarlayarak her bir odak uzaklığı için birbirinden farklı sonuçlar elde etmeyi sağlıyor. Bu lensler arasında geçiş ise kolaylıkla gerçekleşiyor. Bu arada çekim için varsayılan bir odak uzaklığı belirleme imkanınız da var.

48 megapiksel tam çözünürlükte fotoğraf çekmek isteyenler için HEIF ve ProRAW formatlarından yararlanma imkanı bulunuyor. HEIF’in eklenmesiyle birlikte yer konusunda sıkıntısı olanlar biraz daha rahat edecektir. 48 megapiksel tam çözünürlükte fotoğraflar, özellikle manzara fotoğraflarının çekilmesi sırasında büyük katkıda bulunuyor. Bu arada Kamera uygulamasında yer alan yeni bir kontrol sayesinde format ve çözünürlük arasında hızlı şekilde geçiş yapabiliyorsunuz.

Geçen yıl iPhone 14 Pro’da ilk kez gördüğümüz, 48 megapiksel kameranın avantajıyla 2 kat telefoto lens kullanım imkanı sunulması bu yıl da var. 2 kat yakınlaştırma yaptığınız zaman, 48mm odak uzaklığı eşdeğerine geçiş yapıyorsunuz ve sadece ana kamera ile, kaliteden ödün vermeden yakınlaştırma yapıyorsunuz. Bu şekilde 12 megapiksel çözünürlükte fotoğraflar veya 4K videolar çekebilirsiniz. Bu odak uzaklığı, Portre çekimleri için de bir hayli kullanışlı oluyor.

Portre demişken, iPhone 15 Pro ile farklı yakınlaştırma seviyelerinde, etkileyici portre fotoğraflar çekebilirsiniz. Üstelik şimdi, Portre modu ile çekmediğiniz fotoğrafları bile, arka plan bulanıklaştırmasını ayarlayarak portre fotoğraflara dönüştürebilirsiniz. iPhone, normal Fotoğraf modunda insan, kedi, köpek fotoğrafı çekildiği zaman derinlik bilgisini de otomatik olarak toplayarak bunların düzgün bir şekilde portre fotoğraflara dönüştürülmesini sağlıyor. Üstelik portre fotoğraflarını düzenlerken odak noktasını belirleyerek netlik düzeninde de değişiklikler yapabilirsiniz. Photonic Engine, portre fotoğraflarda da çalışarak düşük ışıklı ortamlarda çekilen portre fotoğrafların bile iyi sonuç vermesine olanak sağlıyor.

Ultra geniş kamera ise yeni yansıtma önleyici kaplama, Gece modu ve Smart HDR tarafındaki yeniliklerle birlikte etkileyici fotoğraflar çekmeye devam ediyor. A17 Pro’nun da katkılarıyla düşük ışıkta da iyi sonuçlar elde ediliyor. Üstelik ana kamera ile parlaklık ve tutarlılık da gayet yerinde. Kenarlara doğru görüntü bozulmaları ve esnemeler de düşük seviyede kalıyor. Bazı Teknoblog videolarını çekerken, özellikle masada yakın plan çekimlerde, telefonu kadraja iyi şekilde almak için iPhone 15 Pro’yu kullandım. Ultra geniş kamera ile yaptığım video çekiminde telefonlar, normal şekilleri bozulmadan görüntülenirken renklerin canlılığı ve parlaklık da, daha sonra prodüksiyon aşamasında ek düzenleme yapmayı gerektirmeyecek türden olmuştu.

iPhone 15 Pro, makro çekimlerde de başarılı. Geçen yıl iPhone 14 Pro ile birlikte ilk kez gördüğümüz makro modu bu telefonda da var. Çiçek, böcek ve bunun gibi nesnelere 5 santimetrenin altında mesafelerde yaklaşarak net fotoğraflar çekebilirsiniz. Elde edilen sonuçlar gayet iyi. Bu arada, Kamera uygulaması açık biçimde iPhone 15 Pro’yu elde tutarken, parmağım lense çok yakın olduğu için telefon otomatik olarak Makro moduna geçiş yapabiliyor. Bu durumun bir yazılım güncellemesiyle düzeltilmesi yerinde olacaktır.

Geçen yıllarda iPhone’un Pro ve Pro Max modelleri arasında herhangi bir kamera özelliği farklılığı olmadığı için seçim yapmak daha kolaydı. Ancak bu yıl, telefoto lenslerde farklılıklar var. Yukarıda bu farklılıklara değinmiştim. iPhone 15 Pro, 3 kat optik yakınlaştırma yaparken 15 kata kadar da dijital yakınlaştırmaya izin veriyor. iPhone 15 Pro Max ise 5 kat optik yakınlaştırmaya izin verirken 25 kata kadar dijital yakınlaştırmayı destekliyor. Tabii ki, uzaktan bir şeylerin fotoğrafını veya videolarını sıklıkla çekiyorsanız, iPhone 15 Pro Max bu alanda size daha fazla imkan sunacaktır. Sensör kaydırmalı optik görüntü sabitlemenin bulunması, yüksek yakınlaştırma seviyelerinde bile videoların durağan kalmasına izin verecektir. Özellikle stadyumlardaki spor müsabakalarında veya konser salonlarındaki etkinliklerde iPhone 15 Pro Max, farkını ortaya koyacaktır. Üstelik f/2.8 diyafram, renk canlılığı ve parlaklık tarafında da sonuçların iyi olmasını sağlayacaktır.

Ne var ki, iPhone 15 Pro da 77mm odak uzaklıklı telefoto kamerasıyla yakınlaştırma konusunda gayet iyi görünüyor. Telefonu kullandığım süre boyunca daha yüksek bir yakınlaştırma değerinin eksikliğini veya ihtiyacını hissetmedim. Apple, üç farklı kamera arasındaki geçişleri iyice hızlandırmış ve geçişin belirginliğini azaltmış. Hızlı şekilde, sanki fiziksel objektifli bir kamera kullanırmış gibi hızlıca yakınlaştırma ve uzaklaştırma yapmanız mümkün oluyor.

iPhone 15 Pro’yu kullandığım yaklaşık 50 günlük süre boyunca farklı koşullarda, gerek işte gerek normal hayatta farklı kareler çektim. Yukarıda belirttiğim farklı modları ve yenilikleri test ettim. Ve her birinde iPhone 15 Pro, iyi sonuçlar vermeyi başardı. İdeal ışık koşulları altında parlaklık, renk canlılığı ve doğruluğu çok iyi seviyede bulunurken, düşük ışıktaki çekimlerde de parlaklık ve renk canlılılığı yüksek. Bu telefonda renkler biraz daha sıcak tarafa doğru kayıyor gibi görünse de, gerçeklik seviyesi yine yüksek tarafta kalmayı başarıyor. Portre çekimler, sadece normal ışık koşullarında değil, düşük ışık koşullarında da iyi sonuçlar elde etmeniz sağlıyor. Gece portre çekimlerinde bile arka planla ön planın ayrımı iyi biçimde yapılıyor. Manzara çekimlerinde de sonuçlar iyi, gece modu kullanarak yapılan manzara çekimlerinde de etkileyici sonuçlar yakalanıyor.

iPhone 15 Pro ile iPhone 14 Pro’yu birkaç günlüğüne birlikte kullanarak karşılaştırmalı kareler çektim. Aslına bakarsanız, her iki telefon da iyi fotoğraflar çekiyor. Bazı sonuçlarda iPhone 14 Pro’nun daha iyi olduğunu söyleyebilirsiniz. Ancak iPhone 15 Pro, düşük ışıktaki çekimlerde biraz daha fazla netlik ve detay sunmasıyla ayrılıyor. Gerçekten de, 24 megapiksel fotoğraflarda, düşük ışıkta bile 12 megapikseldekiyle aynı seviyede, hatta bazı durumlarda ondan daha yüksek bir parlaklık elde ediliyor. El hareketine bağlı bulanıklık çok düşük seviyelerde kalırken gürültü etkisinin de düşük olduğunu görüyoruz.

Ön kameraları karşılaştırdığımızda, iPhone 15 Pro’nun burada biraz daha iyi olduğunu gösteriyor. Renklerin sıcaklığı ve parlaklık konusunda 2023 model telefon biraz daha iyi seviyede bulunuyor. Cilt tonu ve detaylarını yansıtmakta da iPhone 15 Pro’nun ön kamerası biraz daha iyi sonuçlar elde etmeyi sağlıyor.

Video tarafında iPhone’lar zaten akıllı telefonlar içinde bir referans noktasıdır. Şimdi iPhone 15 Pro, bu referans noktası özelliğini ele alacak gibi görünüyor. Saniyede 60 kare hızda, 4K çözünürlükte videolar çekebilirsiniz. Bundan daha düşük çözünürlükler ve kare hızları da var. Profesyonel video kaydı yapanlar için 24fps kayıt imkanı da mevcut. Ben Teknoblog için video çekimi yaparken genellikle 4K/30fps formatını tercih ediyorum. Şimdiye kadar farklı inceleme videolarında, özellikle günlük hayat çekimlerinde iPhone 15 Pro’yu kullandım ve ana kameram olan Fujifilm X-H2S ile görüntüler arasında tutarlılık çok fark edilecek düzeyde olmadı. Zaten Apple da, en son MacBook Pro M3 tanıtım etkinliğinde, çekimleri iPhone 15 Pro Max ile yaparak, bu telefonun profesyonel video yapım işleri için rahatlıkla kullanılabileceğini gösterdi. Tabii ki, ek ekipmanlara ve yazılımlara ihtiyaç olabilir, ancak en sonunda esas işi yapan iPhone 15 Pro veya 15 Pro Max olacaktır.

iPhone 15 Pro inceleme: Sonuç

Apple, her yeni “Pro” iPhone modeliyle “şimdiye kadarki en iyi iPhone” ünvanını yeni modeline verir ki, iPhone 15 Pro da bunun boş olmadığını gösteriyor. iPhone 15 Pro, birçok alanda yapılan değişiklikler ve ilerlemelerle birlikte, sadece normal kullanıcılar için değil, profesyonel kullanıcılar için de fark yaratmayı başarıyor.

Tasarımı genel olarak selefleriyle aynı kalsa da, yeni titanyum malzemesiyle şimdi iPhone 15 Pro daha hafif. Bu durum uzun süreli kullanımlarda daha rahat etmenize yardımcı oluyor. iPhone 15 Pro’yu kılıfsız kullanmak güzel, mat cam yüzeyin ve kenarların verdiği his de çok iyi, ancak bu kadar yüksek meblağ ödediğiniz telefonu daha fazla gönül rahatlığıyla kullanmak için bir kılıf edinmek iyi olacaktır. Ekran ise bir koruyucu filme ihtiyaç duymayacaktır, onun için ek yatırım yapmanız pek gerekmez.

Ekranın çözünürlüğü ve parlaklığı iPhone 14 Pro’dakine göre değişmemekle birlikte, video izleme, oyun oynama, kamera kullanımı ve bunun gibi içerik üretimi veya tüketimi odaklı işlerde ihtiyaçlara iyi biçimde yanıt veriyor. Gerek içeride gerek dışarıda, bu ekran çok iyi. Ses sistemi de “Pro” seviyesindeki bir iPhone’a yakışır biçimde.

Apple A17 Pro, bir amiral gemisi iPhone’dan beklenen performansı sunma konusunda gayet iyi. 3nm mimarisi verimlilik ve güç tüketimi konusunda da önemli artılar sağlıyor. Her ne kadar işlemcinin Android ekosistemindeki son model işlemcilere nazaran sunduğu performans konusunda farklı görüşler olsa da, iPhone 15 Pro’da yer alan Apple A17 Pro işlemcinin, bu telefonda her işi yapmak için yeterli performansı fazlasıyla sunduğunu söyleyebiliriz. 1 TB’a kadar değişen depolama kapasiteleri, iPhone 15 Pro veya 15 Pro Max’i profesyonel video çekimleri için kullanmayı düşünenler için de daha rahat karar vermelerine izin verecektir. Pil konusunda da iPhone 15 Pro’nun çizdiği tabloyu beğendik. Geçen zaman zarfında telefonu şarj etme konusunda pek sıkıntı yaşamamış olsam da, tek bir şarjla sabahtan akşama rahatlıkla kullanmayı sağlayacak ve uzun ekran sürelerine ulaşabilecek performansı da farklı seferlerde elde etmeyi başardım. Hızlı şarjın da büyük bir artı olduğunu söylemem gerekiyor.

iOS 17 güncellemesi ile birlikte iPhone 15 Pro, favorimiz olan Beklemede modu ile birlikte verimli bir kullanım sunarken, uzun süreceğini düşündüğümüz güncelleme ve güvenlik yaması desteği, bu telefonun uzun vadeli bir yatırım olduğunu gösteriyor.

Kamera tarafında ise iPhone 15 Pro, profesyonel video kameralar veya fotoğraf makineleriyle boy ölçüşebilecek seviyede sonuçlar çıkarmaya izin veriyor. Günlük hayatta, farklı koşullarda çekeceğiniz fotoğraflar ve videolar için bu telefon fazlasıyla yeterli, hatta daha da fazlasını sunuyor. Özel günlerde, çocuğunuzun ilk fotoğraflarının çekiminde, düğünlerde ve bunun gibi işlerde iPhone 15 Pro’yu veya 15 Pro Max’i rahatlıkla kullanabilirsiniz. Tabii ki, iPhone 15 Pro veya 15 Pro Max’in esas farkı profesyonel seviyedeki işlerde çıkıyor. Hareket hâlindeki çekimlerde bulunan durağanlık, farklı formatlarda ve çözünürlüklerde video çekim imkanı, Mac’e veya başka cihazlara hızlı şekilde aktarım gibi avantajlarla, iPhone 15 Pro veya 15 Pro Max, benim gibi profesyonel video çekim işleriyle uğraşanlar için fazlasıyla işe yarayan bir makine olacaktır.

Eğer bir iPhone 13 Pro veya 14 Pro sahibiyseniz, iPhone 15 Pro’ya geçiş için acele etmenize gerek yok. Ancak iPhone 12 Pro veya daha eski bir iPhone kullanıyorsanız, sizin için iPhone 15 Pro büyük bir güncelleme olacaktır.

Teknoblog'un satış ortaklıkları vardır. Bunlar, editoryal içeriği etkilemez, ancak Teknoblog, satış ortaklığı bağlantıları üzerinden satın alınan ürünler için komisyon kazanabilir.