iPad mini, Apple’ın geçtiğimiz sonbaharda yenilediği ürünlerden bir tanesi olmuştu. Böylelikle bu tablet, iki buçuk yıl sonra donanım açısından büyük bir güncelleme almıştı. Daha önce klasik iPad’lerin tasarımına sahip olan Apple’ın kompakt tableti, 2021 yenilemesi ile birlikte Apple’ın iPad Pro ve Air tabletlerinin çizgisine taşınmıştı. Düzleştirilmiş kenarları, yuvarlatılmış köşeleri ve ona uyum sağlayan köşeleriyle birlikte, biraz daha büyüyen ekranı; aynı zamanda inceltilmiş ekran çerçevesiyle 6. nesil iPad mini, seleflerine göre farklı bir deneyim vadediyor. Tabii ki, Apple’ın ikinci nesil Pencil kalemi için destek vermesi ve küçük gövdesinde kaleme yer açması da unutulmamalı. Birkaç aydır bu kompakt Apple tabletini çantamda sürekli taşıdığım ve yanımdan pek ayırmadığım bir cihaz olarak kullanıyorum. iPad mini 6 inceleme yazısı ve videosunda, bu zaman zarfında elde ettiğim izlenimler ve yorumlar yer alıyor. Bu tableti satın alma konusunda kararsız kalanlar için inceleme epey yararlı olacaktır.
iPad mini 6 inceleme: Tasarım
Apple, altıncı nesil iPad mini ile birlikte tasarımda radikal bir değişiklik yaptı. Yeni kompakt tabletin tasarımını daha önce iPad Pro ve Air modellerinde kullandığı tasarımla aynı çizgiye getirdi. Yani, inceltilmiş ekran çerçevesi ve köşeleri yuvarlatılmış ekran, düzleştirilmiş kenarlar ve düz bir arka panel yeni tasarımın başlıca unsurları arasında yer alıyor. Yeni tasarımla birlikte iPad mini’nin kalınlığı hafif artıyor, önceki tasarımın kenarlara doğru incelen yapısı nedeniyle daha ince bir his vermesi durumu da ortadan kalkıyor. Eni aynı kalan, boyu kısalan tablet, incelen ekran çerçevesi sayesinde 8.3 inç gibi daha büyük bir ekranı gövdesine sığdırmayı başarıyor.
Apple’ın tabletin enini aynı tutması önemli. Bu sayede tableti önceden olduğu gibi geniş ceket ceplerine sığdırmak mümkün oluyor. Dışarı çıktığım bazı günlerde iPad mini’yi de yanıma aldım ve yağmurluğumun büyük cebinde bu kompakt tableti rahatlıkla taşıdım. Apple, tabletin ağırlığını selefininkine göre 7 gram azaltmış, 293 gram ile iPhone 13 Pro Max’in ağırlığına yakın olarak nitelendirebileceğimiz bir değerin varlığı söz konusu. Bu ağırlık ve boyutları, iPad mini’nin bir şeyler okurken veya izlerken elde ağırlık hissi ve yorgunluk yaratmamasına katkıda bulunuyor.
Apple, iPad mini’ye Pro ve Air’ın tasarımını getirmenin yanı sıra, o tabletlerle uyumlu olan ikinci nesil Apple Pencil’ı kullanma imkanı getirmiş. Bunun için kalemin tutturulup şarj edilebileceği bir alan bile var. Kalem ile tabletin boyu birbirine çok yakın olduğu için, sağ kenar tamamen Apple Pencil’a ayrılmış. Bu nedenle daha önce kenarda olan ses tuşları üst kısma, sola doğru alınmış. Ses tuşlarının bu yeni yerine alışmak biraz zaman alsa da, zaman geçtikçe ses ayarını rahatlıkla yaptığımı söylemeliyim. Üstelik tableti tutuşunuza göre hangi tuşun ses açma veya kısma işlevini yerine getireceği de otomatik olarak ayarlanıyor.
Yine üst kenarda, sağa doğru yerleştirilmiş güç düğmesi var. Ve bu güç düğmesi iPad Air’da olduğu gibi Touch ID parmak izi okuyucusunu barındırıyor. Tuşun büyüklüğü, iPad Air’dakiyle hemen hemen aynı, bu da rahat biçimde kullanılmasına olanak sağlıyor. Tableti tutuşunuza göre hangi parmağınızın bu tuşun üstüne rahatça geleceğini belirleyebilir ve o parmak izlerinizi iPad mini’ye ekleyebilirsiniz. Bu şekilde tableti pratik biçimde kullanabilirsiniz. Tablet, stand kılıfı yardımıyla bir yerde yatay biçimde dururken Touch ID’ye erişmek biraz zahmetli olsa da, onu da çok fazla dert etmediğimi söylemem gerekiyor.
Altıncı nesil iPad mini’nin Air ve Pro gibi daha üst sınıf Apple tabletlerinden aldığı bir özellik de USB-C portu oluyor. Bu port üzerinden şarj işlemi gerçekleştirilirken, giderek daha da yaygınlaşan USB-C destekli aksesuarları bir adaptör olmadan da kullanma imkanı veriyor. Bu port USB 3.1 desteğine sahip ve 5Gbps’lik bir veri aktarım hızına teoride erişebiliyor. Tabii ki, bir adaptör yardımıyla A tipi USB uyumlu cihazlarınızı da kolaylıkla bağlamanız mümkün oluyor. Teknoblog YouTube kanalı için hazırladığım bazı videolarda ses kaydı için iPad mini’yi kullanıyorum. Elimdeki USB mikrofonu bir adaptör yardımıyla tablete bağlıyor ve GarageBand ile ses kaydını zahmetsizce alıyorum. Selefinden farklı olarak bu yeni tabletin 3.5mm kulaklık jakı barındırmaması bir kayıp olarak nitelendirilebilir. Bu noktada Apple’ın da sattığı 3.5mm-USB-C jaklarından edinmeniz iyi olacaktır. Eğer elinizde MacBook varsa, zamanı geldiğinde bilgisayarınız için de kullanışlı bir aksesuar olabilir.
Arka tarafta tek bir 12 megapiksel kamera ve onun yanına yerleştirilmiş LED flaş bulunuyor. Apple logosu arka yüzü tamamlıyor. Apple, bu tabletinde daha farklı ve eğlenceli renklere de yer veriyor. Uzay grisi, yıldız ışığı, pembe ve mor gibi dört farklı renk var. Benim elimdeki ürün mor renkte. Daha önce ön inceleme yazısı ve videosunda da belirttiğim gibi, bu tabletin mor renginin tonlarını anlamak için ortamdaki ışığın fazla olması gerekiyor. Aksi takdirde bir gümüş renkli iPad mini’ye sahip olduğunuz hissine kapılabilirsiniz. Bu farklı ışık ve renk hilesinin hoş bir tasarım detayı olduğunu söylesem yanlış olmaz.
iPad mini elde tutup kullanması hoş bir tablet, ancak daha güvenli biçimde taşımak ve istediğiniz her yerde masaya koyup bir şeyler izlemek veya görüntülü görüşmeler yapmak için Apple’ın sattığı klasik kapaklı stand kılıfı tavsiye ederim. Bu kılıfın elinizdeki tabletin rengine uyacak farklı renkleri de bulunuyor.
iPad mini 6 inceleme: Ekran ve Ses
Yukarıda belirttiğim tasarım değişiklikleri sonucunda iPad mini 6 ekran büyüklüğü bakımından iPad mini 5’in önünde yer alıyor. Bu tablette 8.3 inçlik köşeden köşeye uzunluğa sahip Liquid Retina IPS LCD ekran var. Buradaki Liquid takısı ekranın yuvarlatılmış köşelerine yapılan bir gönderme niteliğini taşıyor. Bunun tablete hoş bir görünüm kazandırdığını söyleyebilirim. Ekranın görüntü oranı 3:2 ile günümüzde daha çok tercih edilen bir oranla değiştirilmiş, buna bağlı olarak çözünürlükte de değişiklik var. 1488 x 2266 ile daha yüksek çözünürlüklü bir ekran var. 327 ppi ile iPad mini 5’in ekranının piksel yoğunluğu hafif de olsa geçilmiş. Bu ekran boyutlarında bir tablet için fazlasıyla keskin ve net bir ekran var.
500 nit maksimum ekran parlaklığı içte ve dışta kullanım için yeterli. Bununla birlikte HDR içerikleri destekleyecek bir parlaklık yok. Yine de, yüksek kontrastı ve DCI-P3 renk gamı desteğinin sonucu olarak sunulan canlı renkleriyle her türlü kullanım için yüksek bir görsel deneyim ve zevk sunan ekran var karşımızda. Bu arada Apple’ın cihazlarında bir klasik olan, çevredeki ışığın sıcaklığına göre ekranın renk sıcaklığını otomatik olarak ayarlayan True Tone da mevcut. Bu tablette bir şeyler izlerken veya fotoğraflara bakarken HDR desteğinin yoksunluğunu çok aramadığımı söyleyebilirim. Benzer bir durum ekranın yenileme hızının 60 Hz ile sınırlı olması için de geçerli. Eğer daha önce 120 Hz ekranlı bir cihaz kullandıysanız, aradaki fark sizin için dikkate değer olabilir, ancak 60 Hz standart yenileme hızlı bir ekran kullanmış olanlar için ProMotion desteğinin bulunmaması çok da önemli değil.
Ses tarafında ise iPad mini 6, iPad Air gibi iki adet hoparlör barındırıyor. Böylelikle yatayda kullanımda stereo ses etkisini iyi şekilde veriyor. Tableti düşey yönde tuttuğunuzda da aldığınız ses çıkışı tatmin edici olacaktır. Kompakt bir tablet için beklenenden daha yüksek ve doyurucu bir ses çıkışı mevcut. Baslar iyi şekilde hissedilirken tizlerde aşırıya kaçılmıyor, orta frekanslar da bastırılmamış. Çevresel ses etkisini de hissetmek mümkün oluyor. Çevresel etki demişken, AirPods Pro, AirPods 3 veya Max kulaklıklarla Uzamsal Ses desteğinden de yararlanabileceğinizi belirtelim. Netflix’te bir şeyler izlerken veya Apple Music’te bir şeyler dinlerken bu Uzamsal Ses’in ses zevkini daha da yukarılara çıkardığını söylemem gerekiyor. Tüm Apple cihazlarını kullanırken Uzamsal Ses’i açtığımı bu noktada söylemeden geçmeyeyim.
Sonuç olarak iPad mini, diğer Apple tabletlerine göre daha küçük bir ekran barındırmasına rağmen, hareket hâlindeyken iyi bir seyir zevki sağlıyor. Aynı durumun oyun için de geçerli olduğunu söyleyeyim. Yatay veya dikey tutuşta ekrandan maksimum faydayı elde etmeniz mümkün olacaktır.
iPad mini 6 inceleme: Performans ve Pil
Apple iPad mini’de 5nm tabanlı A15 Bionic işlemciye yer veriyor. iPad mini için özelleştirilmiş bu işlemci altı adet CPU ve beş adet GPU çekirdeği barındırıyor. Her ne kadar Apple açık biçimde belirtmese de, bu tablette 4 GB RAM var. Bu, 3 GB RAM’li iPad mini 5’e göre bir ilerleme anlamına geliyor. 64 GB ve 256 GB olmak üzere iki depolama alanı seçeneği var. Tabletle fazla fotoğraf ve video çekmeyeceğiniz, ayrıca daha çok YouTube, Netflix gibi ortamlardan bir şeyler izleyeceğinizi düşünecek olursak, 64 GB yeterli görünüyor. Ancak uygulama veya oyun yükleme konusunda sınırınızın olmamasını isterseniz, o hâlde biraz daha fazla ödeyerek 256 GB kapasiteli versiyonu tercih edebilirsiniz.
iPad mini’nin de sadece Wi-Fi ve Wi-Fi + Hücresel versiyonları mevcut. Eğer iPhone kullanıyorsanız, kişisel erişim noktası özelliğini kullanarak çoğu yerde internet bağlantınızı iPad mini ile paylaşabilirsiniz. Aynı imkan Android telefonlarla da mevcut. Ancak bunlarla uğraşmak istemiyorsanız veya bu kompakt tableti anneniz, babanız veya çocuğunuz için düşünüyorsanız, onların her yerde Wi-Fi’ye bağlı kalmadan bağlantı kurması için hücresel versiyonu tercih edebilirsiniz. Hücresel versiyonlarda nano SIM kart yuvasının bulunmasının yanı sıra eSIM desteği de mevcut.
iPad mini’nin A15 Bionic işlemcisi bu tabletin seri biçimde işlemesini sağlıyor. Kullanıcı arayüzünde akıcı bir gezinti yapabilir, uygulamaları ve oyunları hızlıca açabilirsiniz. Ekranda aynı anda birden fazla uygulamayı kullanma, bunların arasında Sürükle-Bırak ile kopyalama yapma gibi işlerde de bu tablet başarılı. Sonuç olarak, kullandığım süre boyunca iPad mini ile ilgili performans sıkıntısı yaşamadığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
Pil tarafına geldiğimizde, bu tablette 19.3 Wh kapasiteli pil var. iPad mini 5’tekine göre pil kapasitesi hafif de olsa artmış. Apple, bu tabletin tek bir şarjla Wi-Fi üzerinden 10 saate kadar internette gezinme veya video izleme imkanı sunduğunu belirtiyor. Hücresel bağlantı destekli tablette ise, hücresel bağlantı üzerinden 9 saate kadar internette gezinme ve video izleme imkanının sunulduğu belirtiyor.
Tabletin kullanım zevkini artıran ekranını genellikle maksimum parlaklıkta kullanmak isteyeceksiniz. Bu, pilin doğal olarak daha çabuk boşalmasına neden oluyor. iPad mini 6’yı genel olarak bir buçuk günlük aralıklarla şarj ettiğimi söyleyebilirim. Bir şeyler izleme, internette gezinme, Apple Pencil ile notlar alma gibi klasik bir kullanım yoğunluğunda bu düzen benim için en uygunu görünüyor. Tabii ki, kullanım alışkanlıklarınıza bağlı olarak değişecektir, ancak günün büyük bir bölümünü dışarıda geçiren çalışanlar ve öğrenciler için tabletin bir gün yetecek bir pil ömrünü sunacağını söyleyebilirim.
Yeni iPad mini’de USB-C’nin varlığının bir avantajı da başka cihazları kabloyla şarj etme imkanı oluyor. Bu durum tableti ihtiyaç duyulan anlarda bir powerbank cihazına dönüştürüyor. Daha küçük pil kapasitesi onu, iPad Pro veya Air’a göre bu amaçlar için kullanım açısından daha az pratik hâle getiriyor. Yine de, acil durumlarda cebinizde veya çantanızda bir powerbank gibi de işleyebilecek tabletin olduğunu bilmek güzel. Tabii ki, yanınızda uygun kablonun bulunması şartıyla…
iPad mini 6’nın kablosuz bağlantı tarafında Wi-Fi 6 desteğine de sahip olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Çift bant, yani 2.4 GHz ve 5 GHz bantları destekleniyor. 5G, bu iPad mini’nin en önemli yeniliklerinden biri. Her ne kadar Türkiye’de 5G desteği olmasa da, yurt dışına çıktığınız zaman ya mevcut hattınızla ya da orada satın alacağınız bir hat ile, bulunduğunuz bölgede bulunması hâlinde 6 GHz altı 5G desteğinden yararlanabilirsiniz.
iPad mini 6 inceleme: Yazılım ve Apple Pencil
iPad mini 6 kutusundan iPadOS 15 ile yüklü olarak geliyor. iPadOS 15 ile birlikte Apple’ın tabletlerine getirdiği birtakım dikkate değer yenilikler var. Örneğin Ana ekranda uygulama ikonları ve araç takımlarını, yani widget’ları bir arada kullanabilirsiniz. Tabletin yatay veya düşey kullanımına göre widget’ların ve uygulama ikonlarının yerleşimi ve boyutları da düzenleniyor. Öte yandan Split View, Slide Over gibi çoklu görev araçlarının daha rahat kullanımı için ekranın üst kısmına eklenmiş yeni bir menü düğmesi göreceksiniz. Doğrusu, iPad mini’nin ekranı diğer Apple tabletlerine göre daha küçük olduğundan, aynı anda ekranda iki veya üç uygulamayı kullanmayı pek istemeyeceksiniz. Ancak yemek tarifi için ölçü çevirisi yapmak gibi çok özel durumlarda bu tarz çoklu görev kullanımına başvurduğumu söyleyebilirim.
Bunun dışında iPadOS 15 ile birlikte gelen birçok yenilikten iPad mini 6 sahipleri yararlanabiliyor. Yenilikler hakkında daha fazla bilgi almak için iPadOS 15 inceleme yazımıza ve videomuza göz atmanızı tavsiye ederim.
Apple, iPad Air ve Pro ile birlikte klavyeli kılıf veya Magic Keyboard gibi aksesuarlarını da sunuyor. Fiziksel klavyeli bu kılıflarla iPad ile yazı yazmak daha kolay hâle geliyor. Klasik iPad için bile sunulan özel bir klavyeli kılıf mevcut. Ne var ki, Apple iPad mini için böyle bir aksesuar sunmuyor. Bluetooth 5.0 desteği, istediğiniz Bluetooth klavyeyi bağlamanıza izin veriyor, ancak bunun da taşıma konusunda pratiklik sağladığı söylenemez. Sanal klavye, yatay tutuşta bir e-posta iletisi yazmak için yeterli kullanışlılığı sağlar, ancak bu inceleme yazısı gibi, 2000 kelime üstündeki metinleri uzun süre boyunca iPad mini ile yazmak istemeyeceksiniz.
Başlarda iPad mini 6’nın ikinci nesil Apple Pencil desteğiyle birlikte geldiğini söylemiştim. iPad mini 5 ise birinci nesil Apple Pencil’ı destekliyordu. İkinci nesil kalem desteği, kalemle yazı yazarken veya çizim yaparken elde edilen deneyim ve performanstan çok, kalemin tablet ile birlikte nasıl taşındığını ve şarj edildiğini etkiliyor. Birinci nesil Apple Pencil’ı tabletle birlikte taşımak mümkün değildi, şarj etmek için Lightning portuna takmanız gerekiyordu. Bu da, çantadan taşırken kalemi şarj edemeyeceğiniz anlamına geliyordu. Halbuki şimdi, kalemi kenara tutturmanız yeterli. Bu şekilde Apple Pencil’ı kaybetmeden muhafaza edebilir ve kullanılmadığı durumlarda şarj ederek her zaman tam dolu biçimde kalmasını sağlayabilirsiniz.
iPad mini’nin ekranı Apple Pencil ile kullanım için yeterli bir alanı sunuyor. Avuç içini ekrana dayayarak rahatça yazı yazabilir ve bir fiziksel kalem-defter kullanım hissini yaşayabilirsiniz. Notlar uygulaması başta olmak üzere, çeşitli uygulamalarla pratik bir kullanım sağlıyor. Özellikle görüntünün üzerine ses okuduğum YouTube videolarını hazırlarken bir senaryo oluştururum ve sahneleri önceden belirlerim. Çekim sırasında sahnelerin kontrolü için iPad mini’yi kullanıyorum ve Apple Pencil ile çekimi biten sahneleri işaretliyorum. iPad mini bu iş için boyutları ve ağırlığıyla büyük kullanışlılık sağlıyor.
iPad mini’nin sanal klavyesinin uzun metinlerin yazımı için pek kullanışlı olmadığını söylemiştim. Aslında Apple’ın geçen yıl iPadOS 14 ile birlikte getirdiği Apple Pencil ile metin girişi özelliği bu noktada epey kullanışlı. Bu özellik, herhangi bir metin girişi alanına kalemle yazmanıza izin veriyor. El yazınız otomatik olarak düz metne çevriliyor. Ne yazık ki, bu özellik henüz Türkçeyi desteklemiyor, bu nedenle kullanım imkanı da sınırlı kalıyor. Umarız Apple, ilerleyen sürümlerde bu özellik için Türkçe dil desteğini de getirir.
iPad mini 6 inceleme: Kamera
Her tablet incelemesinde söylediğimiz gibi kamera, tabletler için dikkat edilen başlıca unsurlar arasında değildir. Ancak pandemiyle birlikte görüntülü görüşmelere ve online toplantılara verilen önemin artması, tabletlerin ön kameralarını da daha önemli hâle getirdi. Apple, iPad mini 6’nın FaceTime kamerasını, diğer tabletlerinde olduğu gibi düşey tutuşta ekranın üst kısmına gelecek biçimde yerleştirmiş. İnce ekran çerçevesine sığan FaceTime kamera 12 megapiksel çözünürlük, 120 derece görüş açısı, f/2.4 diyafram gibi özelliklere sahip. Saniyede 25, 30 veya 60 kare 1080p HD video kaydı yapabilirken sinematik tarzda video sabitleme imkanı da mevcut.
Ancak bu FaceTime kamerasının en önemli özelliği, FaceTime ve Zoom görüşmelerinde Ana Sahne adı verilen bir özelliği kullanma imkanı sağlaması. Ana Sahne, bir veya birden fazla kişinin olduğu karelerde kişinin ekrana otomatik olarak ortalanmasını sağlıyor. Ayrıca sesin geldiği yöne doğru otomatik yakınlaştırma yapıyor. Bunu yaparken fiziksel bir döner kamera sistemi kullanmıyor. Geniş açılı lens ve yüksek çözünürlük destekli sensör yapay zekâ yardımıyla görüntü kalitesinden minimum kayıpla iyi bir görüntüyü karşı taraf sunuyor. Ana Sahne, tableti yatayda tuttuğunuzda karşı taraf için pek de ideal olmayacak bir sahne görünümünün de önüne geçmeyi sağlıyor. Ancak tableti elinizde hareket ettirip etraftaki bir şeyleri göstermek istediğinizde, bu sırada bir de konuşmaya çalıştığınızda, iPad mini’nin ön kamerası göstermek istediğiniz yerine sizi sahneye almaya çalışabilir.
Arkadaki tek kamera da bir tablet için yeteri kadar güçlü sayılır. 12 megapiksel çözünürlük, f/1.8 diyafram, saniyede 24, 25, 30 veya 60 kare 4K video kaydı, saniyede 25, 30 veya 60 kare 1080p HD video kaydı, otomatik görüntü sabitleme gibi özellikleri var. iPad mini’nin boyutları ve ağırlığı da hesaba katıldığında, bu arka kamera günlük hayatta kullanım için daha uygun görünüyor. Çekilen fotoğrafların da kalitesini, parlaklığını ve renk canlılığını iyi bulduk. Düşük ışıktaki çekimlerde de performans fena sayılmaz. iPad’lerde sıklıkla başvurulduğunu düşündüğüm belge tarama işlemlerinde de bu tabletin arka kamerası başarılı bir iş çıkarıyor.
iPad mini 6 inceleme: Sonuç
iPad mini 6; ekran, tasarım, kamera, port gibi birçok açıdan günümüzün beklentilerine ve eğilimlerine uygun güncellemeleri almış bir tablet. Sahip olduğu başlangıç fiyatı düşünüldüğünde, Apple’ın bu tabletine iPad Air ile Pro’nun sahip olduğu belirli unsurları eklemesi memnun edici. Bu, tüketicilerin bu kompakt tableti daha fazla gönül rahatlığı ve kararlılıkla tercih etmesine yardımcı olacaktır.
iPad mini 6, değişen tasarımına rağmen ceket ceplerine yine sığıyor. Ekranı, her yerde taşınabilirlikten ödün vermeden iyi bir seyir zevki elde etmeyi sağlıyor. Ses sistemi de, video veya oyun keyfini tamamlayıcı önemli unsurlardan bir tanesi. A15 Bionic işlemci fiyatı 10 bin TL’ye yakın bir tabletten beklenen yüksek performansı sağlıyor. İkinci nesil Apple Pencil desteğinin eklenmesi, kalemin şarjı ve taşınması için büyük avantaj sağlıyor. Ekranda notlar almak ve çizim yapmak için iPad mini, daha büyük ekranlı kardeşleri kadar iyi bir deneyim sunuyor. iPadOS 15, bu tabletin verimliliğini artırırken, önümüzdeki birkaç yıl boyunca Apple’ın sunacağı güncellemeleri bu tabletin alacağını bilmek de güzel. Kameraları da, bir tablette bulunmasını beklediğimiz kameraların çok daha üstünde bir performans grafiği sergiliyor.
iPad mini 6 ile şu sıralar hâlâ piyasada bulunabilen iPad mini 5 arasında kararsız kalanlar için tercihlerini yeni tabletten yana kullanmalarını tavsiye ederim. Arada dikkate değer bir fiyat farkı olabilir, ancak bunun karşılığında daha uzun süre boyunca güncelleme desteği, yenilenmiş ve daha pratik kullanım, daha büyük ekran ve daha yüksek performanslı işlemci gibi artılara sahip olacaklar. Eğer tablette daha fazla yazı yazacağınızı, daha profesyonel ve üretkenlik odaklı işler için bir tablet kullanacağınızı düşünüyorsanız, bütçenizi biraz daha genişleterek başlangıcı M1 işlemcili iPad Air ile yapmanızı tavsiye ederim.