Apple, 2013 yılının sonlarına doğru iPad mini’nin ikinci nesil versiyonunu sadece Retina ekranla daha beğenilesi hâle getirmekle kalmamış, bu tabletin donanımını da daha büyük ekranlı iPad Air ile hemen hemen eşdeğer kılmıştı. Böylelikle iPad Air ile iPad mini arasında seçim yapmak isteyenlerin sadece büyük ekran isteyip istemediklerine karar vermeleri yeterli oluyordu. Ne var ki, 2014’te iPad Air 2 selefine göre önemli yeniliklerle gelirken, iPad mini 3 ise selefi iPad mini 2’nin üstüne eklenmiş birkaç küçük ayrıntıyla yetinilen bir tablet olarak çıkmıştı. Büyük ve küçük iPad tablet arasındaki makas açılmıştı. 2015 yılında ise Apple, iPad Air 2’yi 9.7 inç segmentinin ana ürünü olarak tutmayı sürdürdü, herhangi bir güncelleme yapmadı. iPad mini tarafında ise beklenen güncellemeleri yaptı ve iki farklı boyut arasındaki farkı kapattı. Karşımızda “iPad Air 2’nin daha kompakt versiyonu” olmayı gerçekten hak eden bir tablet var gibi görünüyor. Peki, gerçekten de öyle mi? Cevabını iPad mini 4 inceleme yazımızda bulabilirsiniz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Video: iPad mini 4 Kutusundan Çıkıyor
Video İnceleme
Aslında uzaktan baktığınızda iPad mini 4 ile selefi iPad mini 3’ü ayırmanız pek kolay görünmüyor. En ve boy açısından iPad mini 4 milim daha önde görünse de, söz konusu kalınlık olduğunda selefine fark atıyor gibi görünüyor. iPad mini 3’ün gövdesinin kalınlığı 7.5 mm.’ydi. Halbuki iPad mini 4, tıpkı büyük kardeşi iPad Air 2 gibi 6.1 mm.’lik bir gövdeyle geliyor. Ağırlık tarafında da yeni tabletin lehine 40 gr.’lık bir avantaj var. Sonuç olarak iPad mini 4, 6.1 mm. ile iPad Air 2’inkiyle aynı kalınlıkta ve 299 gr. veya 304 gr. ağırlıkta gövdesiyle seleflerinden daha ince ve hafif. Bu da tabletin tek elde daha rahat tutulmasını, kullanırken ellerinizin daha geç yorulmasını; aynı zamanda elde ve çantada daha kolay ve zahmetsiz şekilde taşınmasını sağlıyor.
iPad mini 4’ün ekranının altında da Touch ID parmak izi okuyuculu ana ekran tuşu bulunuyor. iPad’lerde parmak izi okuyucusunun pratikliği iPhone’lardakiyle aynı seviyede değil, ancak güvenlik konusunda özen gösteren ve parmak izi okuyucusunun avantajlarından yararlanmak isteyenler için Touch ID iş görecektir. Ekranın üstünde 1.2 megapiksel FaceTime HD kamera bulunuyor. Üst kenarda 3.5 mm. kulaklık jakı ve güç düğmesi, alt kenarda ise Lightning portu, yerleşik stereo hoparlörler bulunuyor. Alt kenarın tasarımı, cihazın incelmesiyle birlikte yeniden düzenlenmiş, iPad Air 2’ninki gibi tek sıra ve daha geniş yuvarlak deliklere yer verilmiş. Buna ek olarak daha önce sağ kenarda yer alan fiziksel ses kapatma veya düşey yön kilidi anahtarı da kaldırılmış. Bunun yerine çift mikrofonu görüyoruz. Onun hemen altında da ses yükseltme ve azaltma tuşları mevcut. Sol kenar yine boş bırakılmış, burada bulunan manyetik mekanizma sayesinde Smart Cover kapağın kuvvetli şekilde tutunması sağlanıyor. Arka yüzde fazla değişen bir şey yok. 8 megapiksel iSight kamera sol üst köşede yer alırken, onun hemen yanında mikrofon bulunuyor. Büyük bir Apple logosu ve iPad yazısı da rahatlıkla dikkat çekiyor. Bu arada, elimizdeki test ürünü Wi-Fi ve LTE kablosuz bağlantı desteklerini bir arada bulunduruyor. Bu nedenle hücresel anten mekanizmasını barındıran bölüm siyah renkli bir kapakla kapatılmış. Ayrıca sağ kenarda da nanoSIM kart tepsisi bulunuyor.
iPad mini 4’ün 7.9 inç ekranı da 2048 x 1536 piksel çözünürlüğe sahip. Bu 326 ppi’lik piksel yoğunluğuna karşı geliyor; görsel ziyafet için yeterli keskinliği ve netliği sunuyor. Gerçekten de yazılar oldukça net, grafikler de oldukça keskin duruyor. Bu arada tıpkı iPad Air 2 gibi iPad mini 4’ün ekranı da laminasyon özelliğine sahip. Yani ekran ve üstündeki cam birleştirilmiş, arada sıfır boşluk var, ekran camın üstünde yüzüyormuş gibi bir izlenim söz konusu.
Bir iPad mini 2 veya iPad mini 3’ü iPad mini 4 ile yan yana getirdiğinizde ilk bakışta belki hiçbir fark göremeyeceksiniz. Ancak daha dikkatli baktığınızda iPad mini 4’te yazıların az da olsa keskin, renk doygunluğunun da biraz daha iyi olduğunu fark edeceksiniz. Bu arada iPad mini 2 veya 3’ün ekranında tıklattığınızda sanki bir boşluk varmış gibi hissettiren ses yerine, iPad mini 4’ün ekranına tıklattığınızda daha tok ve güçlü bir ses alıyorsunuz. Aradaki boşluğun kaldırılmasının bir eseri de bu.
iPad mini 4’ün alt kenarında yer alan stereo hoparlörler oldukça iyi performans sergiliyor. Belki film veya YouTube videolarını izlerken, müzik dinlerken tüm odayı kaplayacak bir ses elde etmiyor olabilirsiniz; ancak iPad mini 4’ün kulaklarınızı yeteri kadar dolduracak, harici hoparlör ihtiyacı hissettirmeyecek hoparlörlere sahip olduğu bir gerçek.
Apple iPad mini 4’ün içindeki donanım bileşenlerinde önemli yükseltmeler yaptı, iPad Air 2’ye epey yakın hâle getirdi, ancak tam olarak onun seviyesine getirmedi. Örneğin iPad Air 2’de Apple A8X işlemci yer alırken, iPad mini 4 için Apple A8 işlemci yeterli görüldü. A8 içinde M8 yardımcı hareket işlemcisi de bulunuyor. Bunun yanı sıra 2 GB RAM de gelişim gösterilen alanlardan bir tanesi. Daha fazla RAM’in varlığı sayesinde özellikle çoklu görev özellikleri rahatlıkla kullanılabiliyor.
GeekBench 3 ile gerçekleştirdiğimiz benchmark testine göre iPad mini 4, Apple A8 işlemcili iPhone 6 ile hemen hemen aynı seviyede, ancak onlardan biraz daha yüksek tek ve çok çekirdek sonuçlarını elde ediyor. RAM farkı sonucun Apple’ın yeni tableti lehine çıkmış olmasını sağlamış olabilir. Apple, A8 işlemcinin A7’den yüzde 30 oranında daha yüksek CPU performansı sunduğunu söylemişti. Geekbench’teki sonuçlar da iPad mini’ler arasındaki performans farkının aynı seviyelerde olduğunu gösteriyor. A8X işlemcili iPad Air 2 ile performans karşılaştırması yaptığımızda iPad mini 4’ün yüzde 10-15 oranında geride kaldığını görüyoruz.
Her ne olursa olsun, iPad mini 4’ün sahip olduğu donanım paketi bu tabletten optimum faydayı sağlamanızı mümkün kılıyor. Kullanıcı arayüzünde gezinti pürüzsüz, web’de gezinti oldukça hızlı, uygulamaları kullanırken herhangi bir takılma veya kilitlenme hissetmiyorsunuz. iOS 9 ile gelen bölünmüş ekran, resim içinde resim gibi çoklu görev özelliklerini de iPad mini 4’te herhangi bir problem yaşamadan kullanmak mümkün oluyor. Asphalt 8 ve benzeri yüksek profilli oyunlarda en iyi şekilde oynanıyor.
Apple, depolama alanı bakımından diğer iOS cihazları gibi iPad mini 4’te de 16, 64 ve 128 GB’lık seçenekleri sunuyor. Eğer “fazla uygulama kullanmam, işim sadece internette gezinmek, birkaç gazete ve dergi uygulaması indirmek” diyorsanız, o hâlde 16 GB’lık başlangıç seviyesi ürün de sizin için uygun olacaktır. Ancak optimum seçimin 64 GB olduğunu düşünüyoruz. Bu arada iPad mini 4 boyutları ve ağırlığı itibarıyla dışarıda daha rahat taşınacak bir ürün. Her yerde her an internete bağlı olmak isterseniz, sadece Wi-Fi değil de Wi-Fi + LTE seçeneğini tercih etmeniz daha mantıklı olabilir.
Apple iPad mini 4’te 19.1 Watt-saatlik bir pilin bulunduğunu görüyoruz. Tabletin incelmesi pil kapasitesinin düşmesine neden olsa da, Apple biraz da iOS 9’un pil tüketimi noktasında getirdiği avantajlar sayesinde eski standartlarını tutturmaya devam ediyor. Katalog değerlerine göre bu pil Wi-Fi üzerinden 10 saate kadar internette gezinme, video izleme veya müzik dinleme, eğer Wi-Fi + Hücresel modelini kullanıyorsanız, hücresel veri ağı üzerinden 9 saate kadar internette gezinme imkanı sunuyor. Günlük hayattaki durumun Apple’ın belirttiği değerlerle paralel olduğunu söyleyebiliriz. Tek bir şarjla iPad mini 4’ü ortalama yoğunluklu bir kullanım senaryosuna göre sabahtan akşama bir gün boyunca rahatlıkla kullanabilirsiniz.
iOS 9, 2015’in sonlarına doğru çıkan bütün Apple iOS cihazlarında olduğu gibi iPad mini 4’te de ön yüklü olarak geliyor. Apple iOS 9 ile birlikte görünen taraftaki değişikliklerden çok, görünmeyen tarafları daha iyi hâle getirmeye odaklanmıştı. Söz konusu iPad olduğunda, iOS 9’un en dikkat çekici özellikleri yeni eklenen çoklu görev yetenekleri oluyor. iPad mini 4 sahipleri bu yeniliklerden sonuna kadar yararlanıyor.
iOS 9’u destekleyen çoğu iPad gibi, iPad mini 4’te de Slide Over, yani ekranın sağ kenarında, bir sütun üzerinde kullanılabilir uygulamalar iPad mini 4’te de çalışıyor. Ancak bundan da ötesi, Split View, yani aynı anda iki iOS uygulamasını ekranda yan yana kullanmayı sağlayan özellik de iPad mini 4 tarafından destekleniyor. Özellikle tableti yatay yönde kullanarak Split View’dan en iyi şekilde yararlanabilirsiniz. Düşey yönde kullanım pek verimli görünmüyor. Resim içinde Resim özelliği sayesinde de bir yandan Safari veya Videolar uygulaması içinde açılmış bir videoyu izlerken ya da FaceTime üzerinde görüntülü görüşme yaparken bir yandan da internette gezinebilir, e-postalarınız, mesajlarınızı kontrol edebilir, sosyal ağları kontrol edebilirsiniz.
Bunun dışında Notlar, Anımsatıcılar, Takvim gibi uygulamalar sayesinde iPad mini 4 dışarıda her yerde her an yanınızda olan bir ajanda hâline dönüşebiliyor. E-posta yazmak da oldukça kolay. Web sayfalarını da Safari üzerinde hızlı şekilde yükleyebilir, aradığınızı kolaylıkla bulabilirsiniz. Bunun dışında iPad mini ile uyumlu birçok uygulama ve oyunun da bulunduğunu hatırlatmadan geçmeyelim.
Bir tabletle fotoğraf çekmek çok pratik görünmüyor, ancak dışarıdan da biraz garip görünüyor. Buna rağmen çevremize baktığımızda bir tabletle fotoğraf çeken birçok insan görüyoruz. iPad mini 4 kompakt boyutları ve hafifliği sayesinde fotoğraf ve video çekimi için daha rahat şekilde kullanılabilecek bir tablet. Neyse ki, Apple da arkadaki iSight kameranın özelliklerini iPad Air 2’ninkinin seviyesine çıkardı, böylelikle iPad mini 4 güvenilir bir kamera alternatifi hâline geldi.
Arkada yer alan iSight kamera 8 megapiksel sensör, f/2.4 diyafram açıklığı, beş bileşenli mercek, karma kızılötesi filtresi, arka aydınlatma sensörü gibi, bir tablet kamerası için ortalamanın üstünde sayılabilecek nitelikler barındırındırıyor. Gelişmiş yüz algılama, pozlama denetimi, 43 megapiksele kadar panorama, arka arkaya çekim modu, dokunarak netleme, zamanlayıcı gibi özellikler de iPad mini 4’ün kamerasında mevcut. Video tarafında da iPad Air 2’ye eşdeğer özellikler görüyoruz. 1080p/30fps HD video kaydı, saniyede 120 kare ağır çekim video, stabilizasyon özellikli hızlı çekim video, video görüntü stabilizasyonu, üç kat video yakınlaştırma gibi özellikler de arkadaki iSight kamerada mevcut.
Işık koşulları yeterli olduğu takdirde iPad mini 4 ile gayet canlı, keskin ve parlak fotoğraflar çekmek mümkün. Çekilen fotoğraflarda keskinlik iyi, detaylar da doyurucu oluyor. Işık koşulları azalmaya başladığında gürültü etkisi hafiften devreye girmeye başlıyor. Zaten bir tablet kamerasından her ortamda en iyi sonucu beklememek gerekiyor. Bu tabletin kamerası daha çok ihtiyaç duyulduğu anda yeterli cevap verecek şekilde tasarlanmış. Gün içinde rastladığınız ilginç bir anı, herhangi bir belgeyi iSight kamera ile rahatlıkla kayıt altına alabilirsiniz. Bununla birlikte Kamera uygulamasında iPhone’larda gördüğümüz, bu arada iPad Air 2 ve iPad Pro’da da olan panorama, hızlı çekim, ağır çekim, sürekli çekim, HDR gibi ayarları görmek de güzel.
Önde de FaceTime kamera bulunuyor. Apple, bu kameranın çözünürlüğünü 1.2 megapikselde tutmuş, ancak f/2.2 diyafram açıklıklı lens sayesinde yüzünüz biraz daha aydınlık görünecek.
2015 yılıyla birlikte Apple’ın farklı amaçlara ve alışkanlıklara sahip kullanıcılara hitap eden farklı iPad seçenekleri oldu. iPad Pro daha üretken kişilere, iPad Air 2 evde veya iş yerinde içerik tüketimi veya genel kullanım amaçlı bir cihaz arayanlara, iPad mini 4 ise dışarıda işlerini büyük ekranda daha rahat ve pratik şekilde yapmak için küçük ve rahat taşınabilir bir tablet isteyenlere hitap ediyor. Daha ince ve hafif oluşu sayesinde iPad mini 4 eskisine göre daha rahat kullanılabilen ve taşınabilen bir tablet hâline geliyor. Her ne kadar içindeki donanım bileşenleri nispeten eskimeye başlamış olsa da, iPad mini 4’te yer alan Apple A8 işlemci fazlasıyla yeterli, önümüzdeki iki yılı da rahatlıkla götürür gibi görünüyor. iPad Air 2 ile aradaki teknik özellik ve tasarım uçurumunun kapatılmış olması da ayrıca memnun edici.
