Sanal gerçeklik birçok açıdan büyük potansiyel barındırıyor, ancak sanal dünyaya dalış yapmak genellikle PC’ye bağlı bir çözüm gerektiriyor. Intel Project Alloy bu noktada farklılıklar sunuyor. Bu herşey dahil VR başlığı kablolara bağlı olmadan, tüm işlemsel gücü ve pili içinde barındırarak kullanıcılara bilgisayardan veya yardımcı bir cihazdan bağımsız şekilde VR deneyimi yaşama fırsatı sunuyor.
Günümüzde üst sınıf VR başlıkları, örneğin Oculus Rift ve HTC Vive gibiler yardımcı bir PC’ye kabloyla bağlanmayı gerektiriyor. Bu şekilde istenen sanal gerçeklik deneyimi sağlanabiliyor. Üstelik bağlanan PC’lerin de belirli bir işlemsel ve grafik gücüne sahip olması da gerekiyor. Halbuki Intel’in Alloy adını verdiği projede herhangi bir harici kaynağa bağlı kablolar olmadan, işlemsel gücü ve pili doğrudan cihazın içine yerleştirerek bağımsız bir VR deneyimi elde etmek mümkün oluyor. Tabii ki, kullanıcı görüntüyü başka bir ekrana yansıtmak isterse, o durumda kabloya ihtiyaç duyulabilir. Böylelikle Intel Project Alloy ile Samsung Gear VR benzeri bir deneyim elde ediliyor. Ancak Samsung’unkinden çok daha büyük bir işlemsel gücü elinde barındıran ve yine Samsung’un çözümünün aksine yardımcı cihaz gerektirmeyen bir çözüm yakalanıyor.
Ne var ki, bu tür tasarım bazı soruları da beraberinde getiriyor. Örneğin donanımın rakiplerinden daha ağır olması muhtemel. Ayrıca işlemcinin ve pilin oluşturacağı ısının kullanıcıyı etkilemeden nasıl dışarı atılacağı da cevabı beklenen sorular arasında bulunuyor. Intel’in bu sorunları engelleyecek başlık tasarımını nasıl geliştirdiğini zamanla göreceğiz.
Project Alloy’un rakiplerinden en büyük farkı Intel RealSense teknolojili kameraların entegrasyonu oluyor. Bu, başlığın etraftaki nesneleri ve sınırları algılaması için oda içine ek sensörler eklenmesini gereksiz kılıyor. Halbuki HTC Vive, çevreye yerleştirilen ek sensörler sayesinde ortam algılamasını gerçekleştiriyor.
Intel CEO’su Brian Krzanich, Project Alloy’un bu şekilde “çoklu oda izlemesi” yapabildiğini söylüyor. Yani, Alloy üzerindeki sensörleri kendisiyle birlikte her yere taşıdığı için, farklı odalarda ek kuruluma gerek duymadan kullanılabiliyor. Bu da onu rakiplerine göre çok daha pratik bir VR çözümü hâline getirecektir.
RealSense kameralar sadece çevredeki nesnelerin başlığa uzaklığını algılamakla kalmıyor, ayrıca bunların dijital görüntülerini de sanal boşluğa yerleştiriyor. Böylelikle mutfağınızdaki bir masaya doğru yürüdüğünüzde, bunun başlık içindeki görüntüye de anında eklenmesi mümkün oluyor.
Ne var ki, RealSense’in derinlik algılaması henüz çok sağlam değil, nesnelerin görünüşü pürüzsüz şekilde eklenmiş sanal unsurlardan daha çok Photoshop’tan kabaca yapılmış kırpmalara benziyor. Intel’in bu yolda da adımlar atmayı sürdürmesi gerekiyor.
Real Sense’in etraftaki nesneleri görselleştirme ve bunları Project Alloy’un sanal ortamına getirme yeteneği bir başka ilginç olasılığı da beraberinde getiriyor. Ellerinizi kumanda gibi kullanabilirsiniz. Her bir parmak izleniyor ve altı derecelik açılarla hareket ettirilebiliyor. Ellerinizin dijital olarak işlenmiş hâlini sanal dünyada da referans olarak görmeniz mümkün olabilir.
Bu demek oluyor ki, gelecekte herhangi bir kumanda butonuna tıklatmadan, sadece bir nesneyi sanal ortamda tutarak; örneğin gerçek elinizi sanal nesneleri tutarmış gibi konumlandırarak kumanda işlemini gerçekleştirmek mümkün olacak.
Sanal dünyaya dijital dönüşümle aktarılan gerçek dünya nesneleri Project Alloy’a bir başka ilginç yeteneğin kapılarını da açıyor, o da yakınsamış gerçeklik veya birleştirilmiş gerçeklik olarak Türkçe’ye çevrilebilir.
Elinize sanal bir nesne alın, eğer başlığın RealSense kameralarına yeteri kadar yakın tutarsanız, bu da dijital olarak sanal dünyaya işlenecektir. Bu, bir anlamda geriye dönük artırılmış gerçeklik süreci olarak değerlendirilebilir.
Bu süreç iyileştirildikçe, daha karmaşık girişlerin yapılması, gerçek dünyadan nesnelerin doğrudan sanal gerçeklikle birleştirilmesi mümkün olacaktır. Örneğin elinize bir fırça alarak sanki gerçekten yapıyormuş gibi, detaylı boyama işlemleri yapabilirsiniz.
Intel Project Alloy, 2017’nin ikinci yarısından itibaren Intel iş ortaklarının erişimine açılacak. Bu da, bireysel tüketicilere yönelik gerçek dünya ürünlerini 2018 veya sonrasında göreceğimiz anlamına geliyor.
Project Alloy tabanlı ürünlerin fiyatıyla ilgili olarak şu anda bir tahmin yapmak doğru değil. Ürünlerin fiyatı genellikle entegre edilen işlemci gücüne bağlı olacaktır. Bununla birlikte her duruma veya keseye uygun tek çözümlerin de sunulduğunu görebiliriz.