Son yıllarda Nesnelerin İnterneti kavramını sıklıkla duyuyoruz. Bu kavramın temelinde her türlü nesnenin ağ bağlantısına sahip olması yatıyor. Nesnelerin İnterneti’nin günlük hayatımıza yansımasını farklı alanlarda görmeye başladık. Bunlardan bir tanesi de evlerimiz. Akıllanan ev aletleri sayesinde evlerimizi, uzakta olduğumuz zamanlarda bile kontrol etmek, neler olup bittiğinden haberdar olmak mümkün oluyor. Yurt dışında akıllı ev sistemleri ve aletleri giderek yaygınlaşıyor, ancak Türkiye pazarı bu açıdan henüz olgunlaşmamış, emekleme aşamasında, yeni oyunculara açık. Insteon da bu açığı değerlendirerek pazardan pay kapmayı amaçlayan bir marka. Türkiye’de pek bilinmeyen, ancak yurt dışında epey tanınan bir marka olan Insteon’un akıllı ev sistemleri bir süredir çeşitli mağazalarda satılıyor. Hareket sensöründen, prize, açık kapalı sensöründen termostata kadar farklı ürünleri bulunan Insteon’un, ister paket hâlinde, ister tek tek satın alarak kendi akıllı ev sisteminizi kurmanıza izin veriyor. Insteon’un akıllı ev sistemini bir süredir ofisimizde deniyoruz. Şimdi izlenimlerimizi aktarma zamanı.
Insteon’un Türkiye’deki resmi dağıtıcısı olan Ankaref tarafından hub, hareket sensörü, açık-kapalı sensörü, priz ve 4’lü kumanda gönderildi. Hub, yani merkezi birim cihazı akıllı ev sisteminin merkez bağlantı ve dağıtım noktası görevini görüyor. Bununla birlikte Insteon sistemindeki cihazların, hub’a ihtiyaç duymadan birbiriyle iletişim kurma ve çalışma imkanı bulunuyor.
Insteon’un akıllı ev cihazlarını kurmaya başlamadan önce iPhone veya Android cihazınıza Insteon uygulamasını kurmanız gerekiyor. Uygulamanın dili İngilizce, buna rağmen dil uygulamayı kullanma bakımından bir engel çıkarmıyor. Görsel açıdan çok çekici olmasa da, grafiklerin ağırlıkta olduğu arayüzü sezgisel nitelik taşıyor, kolaylıkla öğreniliyor, yeni bir cihaz eklemek bir hayli kolay.
İşe öncelikle hub cihazını kurmakla başlamak gerekiyor. Bunun için Insteon Hub’ın kablo üzerinden modem ya da ağ yönlendiricisine (router) bağlanmalı. Ankaref’in belirttiğine göre, Wi-Fi üzerinden bağlantı çok yüksek güvenlik taşımadığı için, bağlantı tarafında kablolu bağlantı tercih ediliyor.
Insteon Hub’ın bağlantısını tamamladıktan sonra kurulumunu gerçekleştirmek çok kolay. Cihazın alt kısmında bulunan kare kodu, Insteon uygulaması açıkken akıllı telefonun kamerasına okutmak yeterli oluyor. Bundan sonra gerekli ayarlar sistem tarafından yapılıyor ve Insteon Hub, çevresel aygıtların eklenmesi için hazır hâle geliyor.
Hub’ı kurduktan sonra sıra elimizdeki açık-kapalı sensörü, priz, hareket sensörü ve kumandanın kurulumunu gerçekleştirmeye geldi. Bunların kurulumu da bir dakika gibi kısa sürede tamamlanıyor. Kurulum sırasında bu cihazlar üstündeki düğmeye, uygulamada verilen direktiflere göre basmak gerekiyor. Eğer İngilizce bilmiyorsanız, bu noktada bir sözlüğe ihtiyaç duyabilirsiniz.
Açık-kapalı sensörünü ofisin kapısına, hareket sensörünü de hemen kapının önüne yerleştirdik. Prizi ise çekim yaptığımız odaya yerleştirdik. Hareket sensörü ortamda ışık olduğu zaman, bir hareket algıladığında uygulama üzerinden bildirim gönderecek şekilde ayarlanabiliyor. Ancak ortam karardığında, hareket algılamasının yapılmadığını ve herhangi bir bildirimin gelmediğini gördük. Uygulama içinde bildirim gönderimi herhangi bir zamanla kısıtlanamıyor, “ya açık ya da kapalı” mantığında çalışıyor.
Priz üzerinde yer alan düğmelerle uygulamaya ihtiyaç duymadan, doğrudan elektrik akımını açmanız veya kapatmanız mümkün. Bunun dışında eğer ayarlanabilir duy kullanırsanız, bağladığınız lamba veya aydınlatma sisteminin ışık şiddetini de Insteon uygulaması üzerinden ayarlayabilirsiniz. Insteon uygulaması üzerinden elektrik prizinin hızlı biçimde kapatıp açmanız da mümkün oluyor.
Ankaref’in verdiği ürünler arasında bir de 4’lü Kumanda bulunuyor. Bu kumanda sayesinde akıllı ev sisteminizin cihazlarını veya sahnelerini, Insteon uygulamasına ihtiyaç duymadan hızlı şekilde kontrol edebilirsiniz. Kumandanın üstünde toplam sekiz adet düğme bulunuyor. Bunları sadece dört farklı sistem veya sahne için aç-kapa işlevi yapacak şekilde ayarlayabileceğiniz gibi, toplam sekiz kontrolü de bağlayabilir ve her biri için tek bir düğmeyi açma kapama için kullanabilirsiniz.
Insteon uygulamasında bağlı olan cihazları odalar veya sahnelere göre ayrılmış şekilde görebilirsiniz. Oda görünümü, farklı odalarda bulunan cihazları tek bakışta görmek ve yönetmek açısından epey kullanışlı oluyor. Sahneler ise birden fazla sistem elemanının birbiriyle aynı anda hareket etmesini sağlıyor.
Örneğin evdeki tüm ışıkların veya belirli odalardaki ışıkların akşam olduğunda belli saatte yanmasını ve belli saatten sonra da sönmesini istiyorsunuz. Bunun için bir sahne oluşturmalı ve istediğiniz priz ya da lambaları bu sahneye eklemelisiniz. Bunun ardından takvim özelliğini kullanarak sahnenin hangi gün ve saatlerde etkinleştirileceğini belirleyebilirsiniz. Ankaref’in söylediğine göre, bir hareket kontrolü veya açma kapama sensörü ekleyerek de tetikleme işlemini gerçekleştirmek mümkün oluyor. Böylelikle evin kapısını açtığınız anda evdeki ışıkların açılmasını sağlayabilirsiniz.
Yukarıda Insteon akıllı ev sistemindeki cihazların Insteon Hub olmadan da çalışabildiğini, kendi aralarında sahneler oluşturabildiğini söylemiştik. Bunun için cihazlar üstündeki set tuşlarına basmak gerekiyor. Eğer bulunduğunuz yerde internet bağlantısı yoksa, bu şekilde de kurulumu gerçekleştirebilirsiniz.
Tabii ki, bir akıllı ev denildiğinde akla gelen ilk unsurlardan bir tanesi ısıtma veya soğutma sisteminin kontrol edilmesi olacaktır. Insteon’un akıllı termostat ürünü de Türkiye’de satılıyor. Bu ürün test için elimize gelmiş olmasa da, bahsetmekte fayda var. Çünkü Insteon uygulamasında termostat için açılmış ayrı bir bölüm de bulunuyor. Ankaref’in belirttiğine göre, termostat tek başına kullanılabiliyor. Kendi üzerinde yer alan dört ayrı programla 7 gün 24 saat boyunca çalışabiliyor. Bu programlar Sabah, Evde Yok, Eve Dönüş ve Uykuda olarak sıralanıyor ve bunlar için dört farklı sıcaklık değeri belirlenebiliyor. Termostat sadece kombi sistemleriyle değil, merkezi ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerinde de kullanılabiliyor.
Termostatı da Insteon akıllı ev sistemleriyle sahnelere eklemek mümkün oluyor. Ortamın sıcaklığına göre, bir akıllı prizin akımının açılıp kapatılmasını sağlayabilir, bu şekilde buna bağlı bir elektrik sobasının ortam sıcaklığına göre açılıp kapanmasını sağlayabilirsiniz.
Piyasada satılan, ucuz kapı veya pencere sensörlerine, aynı zamanda su, duman veya gaz dedektörlerine Insteon’un sensörünü bağlayabilirsiniz. Bu şekilde farklı senaryolar için, normale göre daha uygun maliyetlerle akıllı ev çözümleri geliştirebilirsiniz.
Ankaref’in belirttiğine göre, Insteon’un sistemleri Logitech Harmony, Amazon Alexa, Microsoft Cortana, Sonos Speaker, Foscam IP Kamera, Nest Akıllı termostat marka ve ürünleriyle birlikte çalışabiliyor. Apple’ın HomeKit desteğine sahip olan Insteon modelleri de mevcut, ancak bunlar ne yazık ki şu an için Türkiye pazarına uygun değil.
Şu anda Türkiye piyasasında farklı akıllı ev sistemleri var. Ancak bunların büyük çoğunluğu daha evin inşaatı sırasında kurulan, daha kapsamlı, tek parça hâlinde satılan sistemler. Insteon markalı akıllı ev ürünleri ise 20-30 yıllık evlere bile, herhangi bir yıkım veya söküm işlemi uygulamadan, kolaylıkla entegre edilebiliyor. Üstelik sistem bir hayli esnek, Insteon Hub merkezi birimi olsa da, olmasa da, kendi akıllı ev sisteminizi kurmanız mümkün oluyor. Bu arada Ankaref, elektrikle çalışan her bir cihazın elektrik hattı üzerinden haberleşirken, aynı zamanda tekrarlayıcı işlevini gördüğünü belirtiyor. Böylelikle evin veya iş yerinin uç noktalarındaki yerlere ulaşan akıllı sistemler kurulabiliyor.
Yukarıda esneklikten bahsetmiştik ki, Insteon akıllı ev sistemlerinin en önemli özelliği bu. Bütçenize ve temel ihtiyaçlarınıza göre uygun bir akıllı ev sistemi kurabilir, daha sonra da bu sisteme yeni elemanlar ekleyerek onu zenginleştirebilirsiniz. Farklı akıllı ev sistemlerini ve cihazlarını desteklemesi de bu sistemin en büyük artılarından bir tanesi. Kurulum basit olsa da, Insteon uygulamasının biraz daha geliştirilmesi gerekiyor. Türkçe dil desteğinin ihtiyacı bazı noktalarda hissediliyor, aynı zamanda bazı göstergelerin yokluğu nedeniyle kullanıcılar neyi nasıl yaptıklarını anlamakta zorluk çekebilirler.