İngiltere Rekabet ve Piyasalar Kurumu (CMA), Apple ve Google’ın mobil ekosistemlerindeki pazar gücünü incelemek amacıyla “stratejik pazar statüsü” (SMS) soruşturmaları başlattığını duyurdu. Bu incelemeler, geçtiğimiz yıl kabul edilen ve Ocak ayında yürürlüğe giren Dijital Pazarlar, Rekabet ve Tüketiciler Yasası (DMCCA) çerçevesinde yürütülüyor.
Söz konusu yasa, dijital pazarların düzenlenmesi amacıyla CMA’ya özel şirketleri stratejik pazar statüsüne sahip olarak tanımlama yetkisi veriyor. Böylelikle, aşırı piyasa hakimiyetine sahip olduğu değerlendirilen şirketlere yönelik rekabeti artırıcı çözümler ve müdahaleler önerilebiliyor.
CMA, geçtiğimiz hafta SMS yetkileri kapsamında ilk soruşturmasını başlatarak Google Arama hizmetinin yaklaşık yüzde 90 civarındaki pazar payını incelemeye aldığını duyurmuştu. Yetkililer, ikinci bir soruşturmanın da Ocak ayında başlayacağını ifade etmişti. Şimdi ise bu yeni yetkiler, Apple ve Google’ın tarayıcılar, uygulama mağazaları ve işletim sistemleri gibi mobil ekosistemlerindeki hakimiyetlerini değerlendirmek için kullanılacak.
Yeni yetkiler doğrultusunda CMA, bir pazarda aşırı hakimiyet kurduğu düşünülen şirketleri SMS statüsü ile etiketleyebiliyor. Bu statü, rekabetin geliştirilmesi için şirketlere yönelik düzenlemeler ve müdahaleler yapılmasının önünü açıyor.
Bugün yapılan açıklamaya göre, soruşturmalar kapsamında ilgili taraflar, yorumlarını iletmek üzere üç haftalık bir süreye sahip. Sürecin tamamlanmasıyla birlikte, soruşturmanın sonuçlarının 22 Ekim 2025 tarihinde kamuoyuyla paylaşılması bekleniyor.
İngiltere daha dengeli bir rekabet ortamı oluşturmayı hedefliyor
DMCCA ile CMA’ya verilen bu yeni yetkiler, özellikle büyük teknoloji şirketlerinin dijital pazar üzerindeki etkilerinin sınırlandırılmasını hedefliyor. Apple ve Google gibi şirketler, mobil ekosistemlerindeki baskın pozisyonları nedeniyle uzun süredir eleştiri konusu oluyor. CMA’nın bu kapsamda gerçekleştirdiği incelemeler, dijital pazarlarda daha dengeli bir rekabet ortamı oluşturulması için atılmış önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Soruşturmanın sonuçları, sadece Apple ve Google için değil, aynı zamanda dijital teknoloji ekosisteminde faaliyet gösteren diğer büyük şirketler için de emsal niteliği taşıyabilir. Bu süreç, kullanıcılar ve geliştiriciler açısından daha adil bir dijital ekosistemin oluşturulmasına katkıda bulunabilir.
İngiltere, bu yeni düzenlemelerle dijital pazarlardaki rekabeti artırmayı ve tüketici haklarını güçlendirmeyi hedeflerken, Apple ve Google’ın bu süreçte nasıl bir yanıt vereceği merak ediliyor.
