İncelemelerManşetler

iMac 21.5 inç Retina 4K (2017) İncelemesi

imac 21.5 inç

Apple’ı yakından takip edenler iyi bilir. Şirket masaüstü veya dizüstü bilgisayarlarının tasarımında sıklıkla değişiklik yapmaz. Birkaç yılda bir MacBook veya iMac serilerinde tasarımın değiştiği görülür. En son geçen yıl bu zamanlarda MacBook Pro serisi yepyeni bir tasarımla karşımıza çıkmış, bu tasarım 2017 model dizüstü bilgisayarlara da taşınmıştı. iMac’te ise en son 2012 yılında önemli bir değişiklik gördük. O zamandan beri Apple’ın 21.5 ve 27 inç ekranlı monitör bilgisayarları aynı tasarımla geliyor. Tabii ki, içindeki bileşenler zamanın ruhuna uygun şekilde güncellenmeyi, güçlü şekilde karşımıza çıkmayı sürdürüyor. Epeydir deneyimlemekte olduğumuz 21.5 inç Retina 4K ekranlı, 2017 model iMac için de aynı durum geçerli. Bu iMac inceleme yazısında, Apple’ın 2017 yazına girerken yenilediği masaüstü veya monitör bilgisayarıyla ilgili izlenimlerimizi bulacaksınız.

iMac 21.5 inç Retina 4K (2017) video inceleme

iMac 21.5 inç Retina 4K (2017) inceleme: Tasarım

Giriş bölümünde de belirttiğimiz gibi, iMac’lerde en son büyük tasarım değişikliği 2012 yılının sonlarında gerçekleşti. DVD sürücüsünün kaldırılmasıyla birlikte profil daha da incelmişti. O tasarım aynı şekilde korunmaya devam ediyor. Ofisimizde bulunan 2013 model iMac ile bu 2017 model iMac’i yan yana koyup önden baktığımızda ayırt etmemiz neredeyse imkansız. Yıllardır aynı kalmasına rağmen, iMac yine en çekici monitör bilgisayarlardan bir tanesi olmayı başarıyor. Metal gövdesi, önde ve arkada bulunan siyah renkli Apple logoları, konik biçimde kenarlara uzanan arka paneli, geniş sayılabilecek açısı sayesinde ekranın düşey yönde hareketine de izin veren ayağı ile iMac, oldukça kullanışlı. Dizüstü bilgisayarların aksine, masaüstü veya monitör bilgisayarları taşımak kolay değildir. Ancak 21.5 inç ekranlı iMac hem boyutları hem de ağırlığı itibarıyla taşımaya biraz daha elverişli bir ürün gibi görünüyor. Eğer büyükçe bir poşet veya çantanız varsa, iMac’i bunun içine yerleştirip farklı ortamlara taşıyabilirsiniz. Biz, deneyimlediğimiz süre boyunca iMac’i ev ve ofis arasında bu şekilde taşıdık.

Arkadan bakıldığında, sol alt köşeye denk gelecek şekilde portlar yerleştiriliyor. Çalışma esnasında ise bu portlar size göre sağ alt köşede, arkada bulunuyor ve el yordamıyla da rahatlıkla erişmeniz mümkün oluyor. 2017 model iMac’lerle birlikte bağlantı seçenekleri biraz daha zenginleşiyor. Apple dört adet USB 3.0 portunun yanına iki adet de yüksek hızlı Thunderbolt 3 portu ekliyor. USB-C formundaki bu portlar ile saniyede 40 Gbps’ye varan veri iletim hızlarına ulaşmak mümkün oluyor. Bu da iMac’e yüksek depolama kapasitesine ihtiyaç duyan kullanıcılar için daha hızlı veri transferi imkanı sağlayan USB-C veya Thunderbolt 3 portu harici diskleri bağlama fırsatı veriyor. Aynı zamanda bu Thunderbolt 3 portları harici monitörleri bağlamak için de kullanılıyor. SDXC kart yuvası, Gigabit Ethernet portu ve kulaklık jakı da diğer bağlantı seçenekleri arasında bulunuyor. Bağlantı elemanlarının hemen yanında güç bağlantı noktası yer alırken, aynı doğrultuda diğer uca ilerlediğinizde açma-kapatma düğmesini görüyorsunuz.

Eğer iMac’lerin arkada bulunan USB portlarına erişmek sizin için zahmetli olacaksa, o hâlde bir USB dağıtıcı satın alarak, bir tane USB portu üzerinden, ön tarafa, size bakacak şekilde daha fazla USB porta sahip olabilirsiniz. Bu şekilde sıklıkla kullandığınız harici disk, USB parmak sürücü ve benzeri cihazları bağlamanız da daha kolay olacaktır. Thunderbolt 3 portları ise daha önceki modellerde gördüğümüz Thunderbolt 2 portlarının yerini alıyor. Yukarıda belirttiğimiz gibi, monitör bağlantısı bu portlar üzerinden sağlanıyor. Yeni nesil monitörlerde Thunderbolt 3 veya USB-C portu bulunabiliyor, ancak VGA, DVI veya HDMI gibi bağlantı yolları için adaptörlere ihtiyaç duyacaksınız. Veya Thunderbolt 3 – DisplayPort kablosu da tercih edebilirsiniz.

21.5 inç iMac’in kutusundan Magic Keyboard 2 klavye ve Magic Mouse 2 fare standart olarak çıkıyor. Kablosuz bağlantı özelliğine sahip olan bu aksesuarlarla birlikte Lightning – USB kablosu çıkıyor. Apple’ın yeni nesil klavye ve faresinin güzel taraflarından bir tanesi, dahili pile sahip olmaları. Kutudan çıkan kablo yardımıyla bu aksesuarları iMac’e bağlayıp şarj edebilirsiniz. Üstelik sadece bir dakikalık bağlama bile birkaç saat çalışmayı sağlayacak kadar gücü sağlıyor. Bununla birlikte kablo bağlantısı sayesinde eşleştirme de saniyeler içerisinde tamamlanıyor.

Önceden beri kullanmakta olduğumuz 2013 model iMac için daha sonra Magic Keyboard 2 ve Magic Mouse 2 edinmiştik. Bu yeni ürünle gelen klavye eskisine göre biraz daha rahat bir yazma imkanı sunuyor gibi geldi. Belki bunda yeni olmasının da etkisi vardır, ancak tuş yüzeyleri biraz daha pürüzsüz, aynı zamanda tuş sertliği de biraz daha yüksek şekilde ayarlanmış. Tuşların derinliği çok fazla değil. Genel olarak bu klavye rahat şekilde yazı yazma imkanı sağlıyor. Ayrıca üst satırda yer alan fonksiyon tuşları sayesinde Mac’te çeşitli kontrolleri de klavye üzerinden gerçekleştirmeyi sağlıyor.

Magic Keyboard 2’nin Türkçe Q veya F klavye seçeneklerinin bulunduğunu ve satın alırken ikisinden bir tanesini seçebileceğinizi belirtelim. Eğer isterseniz, Apple’ın bu yıl çıkardığı, kablosuz bağlantı özellikli sayısal tuş takımlı Magic Keyboard 2’yi de tercih edebilirsiniz.

Magic Mouse 2 fare ise bir Mac’i kontrol etmek için en kullanışlı yöntem olarak nitelendirilebilir. Ergonomik yapısı, optimum sertlikte ayarlanmış ve kolaylıkla kullanılabilir tuşları, kullanıcı arayüzü içinde kaydırma, sürükleme ve dokunma hareketleriyle gezinmeyi sağlayan dokunmatik yüzeyiyle Magic Mouse 2 fare de aradığımız rahatlığı bize sunuyor.

iMac 21.5 inç Retina 4K (2017) inceleme: Ekran

Bu yeni iMac modelinin en fazla konuşulması gereken yanlarından bir tanesi 21.5 inçlik, 4096 x 2304 piksel çözünürlüklü ekranı. Bu ekran Mac’te çalışmanın verimliliğini ve keyfini çok daha ileri seviyelere taşıyor. Apple’ın Retina 4K olarak nitelendirdiği bu ekran, yüksek piksel sayısı sayesinde çok keskin yazı ve grafiklerin sunduğu görsel zevki yaşama imkanı sağlıyor. Bu deneyime Retina ekranlı MacBook Pro sayesinde uzun zamandır aşinaydık, ancak ilk kez iMac’te de Retina ekran deneyimini tatma imkanı bulduk. Doğrusu, o zamana kadar 2013 model 21.5 inç iMac’in 1920 x 1080 ekran yeteri kadar yüksek çözünürlüklü görünüyordu. Ancak bu Retina 4K ekranı görünce, gözlerimizin gördüklerinin şimdiye kadar hiçbir şey olmadığını anladık. Yüksek piksel yoğunluğu her türlü uygulamada çalışırken gözlerin daha rahat etmesini de sağlıyor.

2017 model iMac’in geçen yıl çıkan MacBook Pro’ların ekranlarından aldığı bir özellik de iyileştirilmiş renk desteğiyle ilgili. Ekran sRGB renk gamının yüzde 100’ünü kapsarken Adobe renk gamının yüzde 86’sını ve DCI-P3 renk gamının da yüzde 98.6’sını kapsıyor. iMac hem eğlence hem de iş için kullanışlı bir araç. Bu kadar yüksek renk doğruluğuna sahip bir ekran filmlerin veya dizilerin daha gerçekçi görünmesine imkan sağlayacaktır. Öte yandan özellikle grafik ve video yapım gibi işlerde uğraşanlar da, yüksek renk aralığı desteği sayesinde çalışmalarda renklerin gerçekçi olduğundan daha emin şekilde ilerleyeceklerdir. Örneğin, DSLR veya ileri seviye akıllı telefon kameralarıyla çekilen RAW fotoğraflar üzerinde çalışırken bu yüksek renk desteğinin avantajını hissedebilirsiniz.

Ekranın bir başka özelliği de yüksek parlaklığı. Apple, ekran parlaklığını 500 nit seviyesine yükseltmiş. Yine uzun zamandır elimizde olan mevcut iMac’ten örnek vereceğiz. Bu şekilde ekran parlaklığının ne kadar yükseltilmiş olduğunu daha iyi şekilde anlamak mümkün oluyor. Aynı odada iki bilgisayarın da ekran parlaklığını en yüksek seviyeye çıkardığımızda, parlaklık açısından 2017 modelin ekranının neredeyse iki kat daha yüksek parlaklık sunduğunu görüyoruz. Bu yüksek parlaklık özellikle iMac’te film izlerken ya da çok aydınlık bir odada çalışırken daha rahat bir seyir ve çalışma rahatlığı elde etmenizi sağlayacaktır. Bu arada her zaman olduğu gibi, ekran parlaklığı bulunulan ortamın ışık şiddetine göre otomatik olarak ayarlanıyor. Örneğin, şu yazıyı yazdığımız sabah vaktinde, güneş yavaş yavaş yükselip ışığı odayı doldurmaya başladığı andan itibaren, iMac’in ekran parlaklığının yavaş yavaş arttığını hissedebiliyoruz. HDR teknolojisinin giderek daha fazla gündeme geldiği, Apple’ın bile iTunes filmlerinde 4K HDR seçeneğini sunmaya başladığı bir ortamda ekranın HDR desteğini sunduğunu görmek güzel olurdu.

iMac 21.5 inç Retina 4K (2017) inceleme: Donanım ve Performans

Elimizdeki 21.5 inç, 2017 model iMac Retina 4K modelinde 3.4 GHz, Intel Core i5-7500 işlemci bulunuyor. AMD’nin 4 GB VRAM’li Radeon Pro 560 ayrık grafik işlemci birimi, 8 GB DDR4 RAM (4+4), 1 TB kapasiteli Fusion Drive da diğer donanım bileşenleri arasında yer alıyor. iMac’i deneyimlediğimiz süre boyunca ana iş istasyonu olacak şekilde ayarladık, günlük işlerimizde kullandığımız tüm uygulamaları bu bilgisayara yükledik.

Core i5 işlemci internet üzerinden yüksek çözünürlüklü filmleri izleme, internette gezinme, e-posta kontrolü, Photoshop’ta grafik oluşturma ve düzenleme, Premiere Pro’da video prodüksiyonu yapma, Pages’da doküman hazırlama gibi işler için yeterli gücü ve performansı sunuyor. 8 GB RAM de normal bir kullanıcı için yeterli olacaktır. Ne var ki, bizim gibi aynı anda birçok uygulamayı, hatta Safari ve Chrome gibi iki farklı internet tarayıcısında onlarca sekme açan bir kullanıcıysanız, o zaman 8 GB RAM’den daha ötesine ihtiyaç duyduğunuzu hissedeceksiniz. Bu nedenle bir iMac satın almayı düşünüyorsanız, belki işlemci seçeneğini Core i5 olarak temel seviyede tutabilirsiniz. Ancak RAM’i 8 yerine 16 GB ve hatta 32 GB olarak ayarlamanız ileride daha rahat şekilde çalışmanızı sağlayabilir.

1 TB’lık Fusion Drive hibrit sabit disk sürücü veya SSHD olarak da biliniyor. Bu, küçük boyutlu ve hızlı bir SSD önbellek diskiyle büyük kapasiteli ve daha yavaş çalışan bir sabit diskin birleşiminden oluşuyor. SSD sayesinde sık kullandığınız uygulamalar önbelleğe alınıyor ve bunların daha hızlı şekilde açılması, aynı zamanda sistemin daha hızlı şekilde başlatılması sağlanıyor. Saf SSD’den oluşan bir depolama sistemi çoğu kullanıcı için daha tercih edilesi olabilir, aslında Apple 256 GB, 512 GB ve 1 TB’lık SSD seçeneklerini sunuyor. Ne var ki, 1 TB’lık bir SSD için 3000 TL ek ödeme yapmanız gerekiyor. Fusion Drive sistemini uzun zamandır kullanıyoruz ve doğrusu herhangi bir sıkıntısını da görmedik. iMac sahiplerinin de bir sıkıntı yaşayacaklarını düşünmüyoruz.

Benchmark testleri hakkında elimizde fazla karşılaştırma verisi yok. Ancak GeekBench 4 ile gerçekleştirdiğimiz testi, başka incelemelerin aynı yazılımla gerçekleştirdiği testlerle karşılaştırdığımızda aşağı yukarı aynı sonuçları elde ettiğini gördük. Bunları o incelemelerin karşılaştırma listelerindeki diğer ürünlerin sonuçlarıyla kontrol ettiğimizde, 2017 model iMac’in performans açısından gerçekten ileride olduğu görülüyor.

21.5 inç iMac’in güçlendirilmiş bir tarafı da hoparlörleri. Aslında iMac’ler ses konusunda her zaman iyi seviyede olmuştur, ancak 2017 model ürünlerde daha güçlü, çevresel ses etkisi daha yüksek, basların daha yoğun olduğu bir ses çıkışı sunuluyor. iMac’inizle bir filmi, herhangi bir ek ses sistemine ihtiyaç duymadan rahatlıkla izleyebilir veya evinizde parti vermeyi düşünüyorsanız, sadece iMac’in dahili hoparlörleriyle rahatlıkla idare edebilirsiniz.

Bu arada iMac’te, ekranın hemen üstünde FaceTime HD kameranın bulunduğunu belirtmeden geçmeyelim. Yani iOS veya Mac cihaz sahibi arkadaşlarınızla, aile bireylerinizle veya diğer yakınlarınızla FaceTime üzerinden görüntülü görüşmeleri HD kalitesinde gerçekleştirebilirsiniz.

iMac 21.5 inç Retina 4K (2017) inceleme: Yazılım

21.5 inç Retina 4K iMac piyasaya ilk çıktığında macOS Sierra yüklü olarak sunuluyordu. Ancak artık macOS High Sierra zamanı ve yeni modeller de bu yeni sürümle birlikte geliyor. macOS High Sierra inceleme yazısında Apple’ın masaüstü işletim sisteminin yeni versiyonu ile gelenleri detaylı şekilde incelemiştik. Yeni sürüm hakkında detaylı fikri o yazı sayesinde elde edebilirsiniz.

macOS High Sierra ile birlikte yeni bir dosya sistemi, harici grafik kartı desteği ve Fotoğraflar uygulamasına eklenen yeni düzenleme araçları gibi özellikler geliyor. iMac sahipleri de yeni sürümle birlikte bu avantajlardan yararlanma fırsatı elde ediyor. Bunun dışında bilgisayarınızı ilk kez kurduğunuzda Apple’ın Mail, Takvim, Anımsatıcılar gibi temel uygulamalarını, bunun yanı sıra Pages, Keynote, Numbers gibi ofis ve iMovie, GarageBand gibi üretkenlik uygulamalarını yüklenmiş şekilde görüyoruz.

macOS genel olarak esnek kullanıcı arayüzü, farklı masaüstü görünümlerinde çalışma, bunların arasında kolaylıkla geçiş yapma imkanı; uygulamaları tam ekranda veya bölünmüş pencere görünümünde kullanma fırsatı gibi özellikleriyle epey kullanışlı bir işletim sistemi. iMac kullanıcıları da bunlardan yararlanma fırsatı buluyor.

Geleceğe dönük güncellemeler hakkında konuşacak olursak, Apple’ın hem mobil hem de masaüstü işletim sistemi sürümlerinde destek kapsamını çok geniş tuttuğunu biliyoruz. 4-5 yıl önce çıkmış cihazlar bile Apple’ın en son sürümlerine yükseltme fırsatı elde ediyor. 2017 model iMac’in gelecek birkaç yıl boyunca çıkacak macOS güncellemelerini alacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

iMac 21.5 inç Retina 4K (2017) inceleme: Sonuç

Dışarıda çalışan kişiler için MacBook Pro daha uygun bir seçim, ancak daha çok evde veya iş yerinde kullanım için bir makine arıyorsanız, o hâlde iMac daha doğru bir tercih olacaktır. 21.5 inç Retina 4K iMac mağazada, 27 inç iMac’in yanında biraz küçük görünebilir. Ancak onu satın alıp eve getirdiğinizde ve masaya yerleştirdiğinizde, gayet yeterli büyüklüğe sahip olduğunu ve rahat çalışma alanı sunduğunu göreceksiniz. 21.5 inç ekranda Retina 4K çözünürlük sayesinde hem çalışırken hem de eğlenirken yüksek bir görsel deneyim sizi bekliyor.

Performans açısından da Apple’ın monitör bilgisayarı beklentileri karşılıyor. Tabii ki, bir iMac satın almadan önce ne yaptığınızı, neye ihtiyacınız olduğunu iyi belirlemeli ve satın alacağınız ürünün konfigürasyonunu ona göre yapmalısınız. İşlemci, RAM gibi donanımları baştan belirlemeniz yararınıza olacaktır, çünkü daha sonra bu ürünün için açıp yükseltme yapma imkanınız pek bulunmuyor. Apple’ın özelleştirme noktasında aralığı geniş tutması güzel. Örneğin elimizdeki model için işlemciyi Core i7’ye, RAM’i 32 GB’ye kadar yükseltmek mümkün. 1 TB Fusion Drive yerine 1 TB SSD’yi bile seçme imkanı bulunuyor. Tabii ki, her bir yükseltme ek maliyet getiriyor. Bu nedenle, söylediğimiz gibi, iMac’i satın alırken ihtiyaçlarınızı iyi belirleyip, geleceği iyi düşünüp ona göre karar vermeniz iyi olacaktır.

Hem iMac hem de MacBook Pro; Apple’ın bilgisayarları yüksek fiyatlı ürünler. Ancak bir iMac satın almak, geleceğe yönelik bir yatırım olarak düşünülebilir. Başlangıçta karşınıza yüksek bir maliyet çıkıyor, hatta daha yüksek konfigürasyon bileşenleriyle rakam daha da yükseliyor. Ne var ki, yüksek fiyattan satın aldığınız bu bilgisayar önümüzdeki birkaç yıl boyunca ihtiyaçlarınızı rahatlıkla karşılayacak seviyede oluyor, sizi yeni bir modele geçiş yapma arzusu veya isteği uyandırmıyor. Üstelik Apple’ın gelecekte sunacağı yeni macOS sürümlerini de alma imkanına sahip oluyorsunuz.