Hubble Uzay Teleskobu, bir bileşenindeki problem nedeniyle birkaç hafta güvenli modda kaldıktan sonra tam operasyonel kapasiteye geri döndü. Teleskop ilk olarak 19 Kasım’da jiroskoplarından birinde sorun yaşamış ve sonraki günlerde birkaç kez güvenli moda alınmıştı. 23 Kasım’dan beri sürekli güvenli modda kalan Hubble, 8 Aralık Cuma günü yeniden çevrimiçi oldu.
Sorun, teleskobun üç operasyonel jiroskopundan birinden kaynaklanıyordu. Jiroskoplar, teleskobun doğru yönde işaret etmesine yardımcı olan cihazlardır. Teleskopun yalnızca bir jiroskopla çalıştırılması mümkün olsa da, bu durum gözlem zamanının kaybına yol açacak ve teleskopun yeni bir hedefe hareket etmesi daha uzun sürecekti. Şimdi üç jiroskopun da tekrar kullanımda olmasıyla, teleskop bilim operasyonlarına geri döndü.
Teleskop, uzay mekiğinden görüldüğü üzere, Dünya’dan 300 milden fazla yukarıda yörüngede bulunuyor. NASA’nın belirttiğine göre şu anda teleskobun iki ana aleti çevrimiçi durumda ve diğer aletlerin birkaç hafta içinde çevrimiçi hale getirilmesi planlanıyor. NASA’nın konuyla ilgili bilgilendirmesinde, “Hubble’ın iki ana kamerası, Geniş Alan Kamerası 3 ve Gelişmiş Kamera Araştırmaları, Cuma günü bilim gözlemlerine yeniden başladı.” denildi. “Ekip, bu ay içinde Kozmik Kökenler Spektrografı ve Uzay Teleskobu Görüntüleme Spektrografının operasyonlarını geri yüklemeyi planlıyor.”
Hubble, son yıllarda daha yeni ve güçlü James Webb Uzay Teleskobu tarafından biraz gölgede bırakılmış olabilir. Ancak astronomların her iki teleskoba da erişimi önemlidir, çünkü her ikisi de farklı dalga boylarında çalışır. Hubble, temel olarak insan gözü tarafından görülen görünür ışık dalga boyunda çalışır ve ayrıca ultraviyole ve yakın kızılötesi dalga boylarına da duyarlıdır. Bu, Hubble’ın yakın galaksiler veya bulutsular gibi kozmik nesnelerin çarpıcı görüntülerini yakalamasını sağlar.
Öte yandan James Webb, spektrumun kızılötesi kısmında çalışır ve hem yakın kızılötesi hem de orta kızılötesi dalga boylarında çalışan aletlere sahiptir. Bu, onun bizden uzaklaşan ve ışıkları görünür spektrumun dışına kaydığı için kızılötesine dönüşen çok uzak galaksileri görebilmesini sağlar. Bu çok uzak ve dolayısıyla çok eski galaksiler, ışıkları Hubble’ın görebileceği dalga boylarının ötesinde olduğu için Hubble ile gözlemlemek zor veya imkansız olurdu.
Webb ve Hubble tarafından aynı nesnenin görüntülerinin karşılaştırmalarına bakarak, her iki teleskopun da topladığı farklı özellikler ve görüntü türleri hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Ayrıca, bu iki teleskop, etrafımızdaki evrenin daha detaylı resimlerini oluşturmak için birlikte çalışır.
