Son zamanlarda adı casusluk suçlamalarıyla gündeme gelen Huawei, hedefleri konusunda oluşan şüpheleri gidermek için oldukça temkinli bir tavır içine girmişe benziyor. Huawei’nin Polonya ofisinde görev yapan Weijing Wang, geçtiğimiz hafta Polonya’da casusluk suçlamasıyla tutuklanmıştı.
Polonyalı yetkililer tarafından yapılan açıklamada, casusluk suçlamasının doğrudan Huawei’yle bağlantılı olmadığı belirtilmişti. Bu açıklamaya rağmen; Çinli teknoloji devi, Weijing Wang‘in işine son verildiğini duyurdu. Huawei’nin açıklamasında Wang’in şirketin itibarını zedelediği belirtildi. Aynı soruşturmada Wang ile birlikte Orange’ın Polonya ofisinde görev yapan bir Polonya vatandaşı da tutuklanmıştı.
Polonya’da yaşanan olayın zamanlamasının Huawei adına pek de iyi olmadığını söylemek çok yanlış olmayacaktır. Batı hükümetlerinin ve istihbarat kurumlarının hedef kitlesine yerleştirilen şirketin mali işler şefi Meng Wangzhou, ABD’nin yakalama emri nedeniyle Kanada’da tutuklanmış, daha sonrasında ülke dışına çıkış yasağı ve kefaletle serbest bırakılmıştı. Meng’in ABD’ye iadesi ihtimali hâlâ ortadan kalkmış değil. Şüphelerin bu denli yüksek sesle dillendirildiği bir ortamda Polonya’da yaşananların Huawei’nin işini kolaylaştırmadığı bir gerçek.
Polonya’daki olayın potansiyel sonuçları da şimdiden ufukta görünmüş durumda. Polonya İçişleri Bakanı Joachim Brudzinski, Avrupa Birliği ve NATO’ya Huawei ekipmanlarına uygulanacak yasaklar konusunda koordinasyon çağrısında bulundu. Polonya hâlâ Çin’le işbirliğine açık olsa da, AB ve NATO’daki müttefiklerinin Huawei’yle ilgili bir karar vermesini istiyor. Huawei’nin Polonya’nın 5G şebekesinin oluşumunda üstleneceği rolün de yeniden değerlendirilebileceği söyleniyor.
