Huawei P50 Pro
Huawei Online Mağaza’dan satın alın
Huawei P50 Pocket
Huawei Online Mağaza’dan satın alın
Huawei 2022 yılıyla birlikte Türkiye’deki akıllı telefon pazarına hareketli biçimde geri dönüyor. Aslında şirket geçen yılın sonlarına doğru piyasaya sunduğu Nova 9 ve Nova 8i ile işaretleri vermişti. Mart ayında ise, uzun zamandır yeni seçenek görmediğimiz üst segment pazarında Huawei P50 Pocket ve P50 Pro gibi iki sağlam seçenek sundu. Şık tasarımları ve yüksek malzeme kaliteleriyle dikkat çeken bu telefonlarda güçlü kamera sistemleri ve Snapdragon 888’in sunduğu yüksek performans mevcut. Aynı zamanda Huawei AppGallery ve şirketin servisleriyle farklılaştırılan bir akıllı telefon deneyimi de her iki telefonda geliyor. Bu iki telefon tercihini Huawei ekosisteminden yana kullananlar için güçlü birer seçenek olacaktır. Huawei P50 Pro ve P50 Pocket inceleme yazısı ve videosunda, bu iki Huawei telefonunu birlikte inceliyor, bir haftayı aşkın zamandır ana telefonlarımız olarak kullandığımız cihazlar hakkında yorumlar ve deneyimlerimizi aktarıyoruz.
Huawei P50 Pro ve P50 Pocket inceleme: Tasarım
Huawei P50 Pro, selefi P40 Pro ile aynı havayı veriyor. Bu cihaz da her iki kenara doğru kavis yapan bir ekrana sahip. İnce ekran çerçevesi sayesinde yüzde 91.2 gibi yüksek bir ekran-gövde oranı sunuyor ve doğal olarak 6.6 inçlik bir telefona göre daha küçük bir yüzey alanıyla geliyor. Arka yüzü de öndeki kavisli çizgilere uyum gösteriyor, simetrik bir yapı elde ediliyor. P50 Pro’nun yüzey alanı P40 Pro’nunkiyle aşağı yukarı aynı olmakla birlikte, Huawei bu cihazı biraz daha inceltmiş. Ayrıca 195 gram ile daha hafif bir telefon var karşımızda. Sonuç olarak Huawei P50 Pro ergonomik, taşıması kolay ve cebe de rahatlıkla sığan bir telefon olmuş. Tek elle kullanımın da rahat olduğunu söyleyebiliriz.
Sağlamlık hissini başarıyla veren bu telefon önü ve arkası camla kaplı, kenarlar ise alüminyumla yapılmış. Ekranın üstünde koruyucu film yapıştırılmış biçimde geliyor, ayrıca Huawei’nin gönderdiği test örneğinin kutusundan şeffaf silikon kılıf çıkıyor. Telefonu deneyimlediğimiz süre boyunca bu kılıfla kullandık. Bu kılıf telefona sıkıca otururken kalınlığı da artırmıyor, sürtünmeli yüzeyi de rahat tutuş sağlıyor. P50 Pro’nun sağlamlığını artıran bir başka unsur ise IP68 sertifikasıyla belgelenen suya ve toza dayanıklılığı. 1.5 metre derinliğe kadar suda yarım saat boyunca dayanabiliyor. Bu da P50 Pro’yu önümüzdeki yaz günlerinde havuz veya deniz kenarında fazla endişelenmeden kullanabileceğinizi gösteriyor.
P50 Pro’nun selefiyle aynı havayı verdiğini söylesek de, bu iki model arasında bazı dikkate değer görsel farklılıklar var. Örneğin bu telefonun ön kamera deliği üstte, ortalanmış biçimde ve tek bir kamera için açılmış. Çok büyük bir alan kaplamıyor, tam ekran deneyimini fazla etkilemiyor. Arkada ise, Huawei’nin daha önce Nova 9’da da gördüğümüz biçimde bir kamera modülü tasarımı var. İki dairesel adadan oluşan, P40 Pro’dakine göre daha büyük boyutlu bir kamera modülü, sol üst köşeye yerleştirilmiş. Huawei logosu ve kamera ile ilgili yazılar ve işaretler, telefon yatay biçimde tutulduğunda bir bas-çek fotoğraf makinesi havası verecek biçimde sıralanmış.
Sağ kenardaki ses ve güç tuşları, tek elle kullanımda zahmetsizce ulaşılacak yerlerde konumlandırılmış. Bunların tuş sertlikleri biraz yüksek ve derinliği de fazla değil. Buna rağmen rahatlıkla kullanılıyor. Alt kenarda USB-C portu, mikrofon hoparlör, SIM ve NM kartlarını barındıran tepsi var. Üst kenarda ise ikinci hoparlör, ikinci mikrofon ve Huawei telefonlarının bir klasiği olan kızılötesi portu bulunuyor. Huawei, telefonun sağ kenarını ise temiz bırakmış.
Huawei P50 Pocket ise, şirketin ilk kez denediği bir katlanabilir telefon formuna sahip. Daha önce içe ve dışa katlanan ekranlara sahip, daha çok klasik bir telefonu tablete dönüştüren tasarımları deneyen Huawei, P50 Pocket ile açıldığında klasik bir akıllı telefon boyutlarında olan, kapandığında ise daha küçük boyutlarıyla cebe veya çantaya daha rahat sığacak bir tasarımı tercih etmiş. Bu tasarımın dikkat çekici noktalarından bir tanesi, boşluksuz ve tam katlanan bir yapının kullanılmış olması. Bu durum telefonun kapalı durumdayken kalınlığını 15.2 milimetre gibi makul dereceye indirirken, telefonun cepte veya çantada taşınırken buradaki tozların ekrana sızıp yapışmasını da engelliyor. Aynı zamanda görsel olarak da daha iyi göründüğünü belirtmek gerekiyor.
Telefon açıldığında 6.9 inçlik bir ekran elde ediliyor. Ekranın ince çerçevesi sayesinde yüzde 85.1 gibi bir ekran-gövde oranına erişiliyor, bu kadar büyük boyutlu bir ekran nispeten rahat tutulabilir bir gövdeye yerleşmiş oluyor. Bununla birlikte 21:9 gibi bir görüntü oranının tercih edilmesi, telefonun daha dar ve uzun bir yapıya gelmesini sağlıyor ki, bu da ergonomik açıdan avantaj sağlıyor. Açık durumdayken 7.2 milimetrelik gövde kalınlığı da bir akıllı telefon için fazlasıyla iyi. 190 gram ağırlığıyla da akıllı telefon ortalamalarının üstüne çıkmadığını görüyoruz. Telefonun kenarlarını alüminyum çerçeve sarıyor, dış kısmında ise cam kullanılmış. Huawei, her bir renk için dışta farklı desenler kullanmış ve telefona daha zengin gösteren bir hava vermiş. Bizim elimizdeki renkte dışta kullanılmış kare tasarım da bu telefonu gerçekten hoş gösteriyor. İç tarafta doğal olarak daha esnek bir malzeme kullanılmış, ancak ekran yüzeyi çok yumuşak değil, sanki camla kaplı bir ekran kullanıyormuş gibi bir yüzey hissi vermeyi başarıyor. Yine de, Huawei P50 Pocket’ın ekranına fazla bastırmamalı, anahtar ve benzeri sivri uçlu cisimleri uzak tutmalısınız. Zaten Huawei de bunu kutuya eklediği özel notta ve cihazı kullanmaya başlamadan önce ekranda gösterdiği mesajla hatırlatıyor.
P50 Pocket karmaşık bir yapıya sahip olsa da, bu telefon IP53 ile belgelenen suya ve toza dayanıklılığa sahip. Yani sıvı sıçramalarına karşı dayanıklılık söz konusu. Yağmur altında konuşmalarınızı rahatlıkla yapabilirsiniz. Ya da parkta gezerken ve çimlerin sulandığı bir sırada üstüne su sıçrarsa, P50 Pocket’a bir şey oldu diye endişelenmenize gerek olmayacaktır.
Huawei P50 Pocket’ın sağ kenarında ses tuşları ve güç düğmesi var. Güç düğmesine parmak izi okuyucu entegre edilmiş. Bunların derinliği yeterli, sertliği ortalamadan biraz yüksek, ancak oynama yapmaması güzel. Rahatlıkla kullanılabilecek noktalara yerleştirilmiş. Telefon kapalı veya açık durumdayken rahatça erişiliyor. Alt kenarda USB-C portu, iki adet ızgara var. Üst kenarda ise mikrofon bulunuyor. Sol kenarda, üste doğru yerleştirilmiş nano SIM ve NM kart tepsisi mevcut. Açık durumda arkada, kapalı durumdayken üste gelecek şekilde ise üç kamera ve bir LED flaş barındıran kamera modülü ve onunla aynı boyutlarda ve dairesel biçimde olan ikinci ekranı görüyoruz. Bu ikinci ekranın P50 Pocket’a sağladığı çeşitli avantajlar var ki, onlara birazdan değineceğiz.
Bu arada Huawei, tıpkı P50 Pro’da olduğu gibi, P50 Pocket’ta da kutuya şeffaf bir kılıf yerleştirmiş. Sert plastikten yapılmış bu kılıf iki parça, her bir parçasını P50 Pocket’ın alt ve üst taraflarına teker teker giydiriyorsunuz. Kılıf telefona sıkıca tutunuyor, üst kısımlarındaki hafif yapışkan şeritler de telefona sıkıca oturmasına yardımcı oluyor.
Huawei P50 Pro ve P50 Pocket inceleme: Ekran ve Ses
Huawei P50 Pro’da 6.6 inç, 2700 x 1228 piksel çözünürlüklü ekran var. 450 ppi ile ortalamanın üstünde bir keskinlik ve netlik sunuluyor. P40 Pro’ya göre önemli gelişmelerden biri, ekranın 120 Hz yenileme hızına sahip olması. Bu yenileme hızı, ekrandaki içeriğe göre dinamik biçimde belirleniyor, böylelikle pil ömrü de gözetiliyor. Ancak ekran ayarlarına girip sürekli 120 Hz olacak biçimde ayarlamanız veya standart 60 Hz yenileme hızını tercih etmeniz mümkün. OLED ekran derin siyahları, yüksek parlaklığı ve geniş görüş açılarıyla yüksek bir seyir zevki vadediyor. DCI-P3 renk gamı destekleniyor, 1.07 milyar renk desteği sunuluyor. Bu durum yüksek dinamik aralıklı içeriklerin P50 Pro’nun ekranında tüm canlılığı ve gerçekçiliğiyle gösterileceği anlamına geliyor. Üstelik bu telefon bir kamera telefonu ve çekilen görüntülerin ekranda ne doğrulukta yansıtıldığı önemli. İşte P50 Pro, yüksek profilli ekranıyla bu önemli kriteri yerine getiriyor. Ekran ayarları içinde Renk modu ve sıcaklığı için özel bir bölüm var. Burada Normal’i seçtiğinizde görüntülenen içeriğe bağlı olarak sRGB veya P3 renk alanı otomatik olarak uygulanıyor. Eğer telefonu kullanırken daha canlı ve doygun renkleri tercih ederseniz, Canlı renk modunu tercih edebilirsiniz. Ayrıca Huawei, renk sıcaklığını dilediğiniz gibi değiştirmenize de izin veriyor.
P50 Pocket’ın katlanabilir ekranı ise açıldığında 6.9 inçlik büyüklüğe ulaşıyor. 1188 x 2790 piksel çözünürlükle 442 ppi gibi, P50 Pro’nunkine yakın, yeterli keskinliği ve netliği rahatlıkla sunan bir OLED ekran var. OLED teknolojisi sayesinde içte ve dışta rahat kullanım elde ediliyor, geniş görüş açıları da mevcut. P50 Pro’nun ekranı gibi, bu telefonun katlanabilir ekranı da P3 renk gamını destekliyor, 1.07 milyar renk desteği sunuyor. Ekran ayarları içinden Renk modu ve sıcaklığı özelleştirilebiliyor. Yüksek parlaklık değeri sayesinde içte ve dışta rahat kullanım sağlıyor, yüksek dinamik aralıklı (HDR) videoları ve fotoğrafları başarılı şekilde gösteriyor. Bu katlanabilir ekranın diğer yüksek profilli özellikleri arasında 120 Hz yenileme hızı da bulunuyor. İçeriğe göre dinamik olarak değişen yenileme hızını seçebileceğiniz gibi, 60 ile 120 Hz arasında sabit yenileme hızlarından birini seçebilirsiniz. Dinamik yenileme hızı kullanım ve pil ömrü arasında iyi bir denge elde etmenizi sağlayacaktır.
Bu telefonun katlandığında boşluksuz bir yapıya sahip olduğunu söylemiştik. Buna izin veren menteşe yapısı, P50 Pocket’ın ekranının açıldığında bombesiz, düze yakın bir yüzey elde edilmesini sağlıyor. Ekrana karşıdan bakıldığında katlanma izi hiç görünmüyor diyebiliriz, yanlardan bakıldığında da çok belli olmuyor. Ayrıca menteşe bölümündeki hafif bir çukurluğun dışında tamamen düz bir ekran hissi verdiğini de belirtmeliyiz.
P50 Pocket’ın dışında ikinci bir ekran olduğunu söylemiştik. 1.04 inçlik boyutlara sahip olan bu ekran da OLED teknolojisine sahip. Özellikle dışarıda kullanımlarda telefonu açmadan, tek bir bakışta saati, bildirimleri veya gelen aramaları rahatlıkla görmeyi sağlıyor. Üstelik Huawei, bu kapak ekranında hoş duracak çeşitli animasyonlara sahip dış ekran temalarını sunuyor. Bunlara Dış ekran ayarları içinden erişebilirsiniz. Üstelik daha fazla temayı içeren özel bir tema mağazası da mevcut. Ayrıca bu dış ekrana çeşitli servis araçlarını da yerleştirmeniz mümkün. Kamera, Ayna, Mevcut Hava Durumu, Takvim ve Bugünün programı gibi kullanışlı araçlar var. Bunların arasında gezinti dış ekrana dokunarak ve sürükleyerek rahatça gerçekleştiriliyor. Kamera aracı kullanışlı, telefonun kapağını açmadan, ana kameralarını kullanarak selfie fotoğraf veya video çekmenizi sağlıyor, kamera açıkken ekranda yukarı veya aşağı sürükleyerek fotoğraf ve video modları arasında geçiş yapabilirsiniz. Ayna ise, ihtiyaç duyduğunuzda P50 Pocket’ı tamamen açmadan kullanabileceğiniz pratik bir aynayı elde etmenizi sağlıyor. Ayrıca UV ışın sensörü ile cilt analizi yapıyor, yüzünüze güneş kremi sürdüğünüzde bunun cildinizdeki etkilerini bizzat P50 Pocket ile görmenizi sağlıyor. Önümüzdeki yaz günlerinde epey yararlı olacak bir özellik olduğunu söyleyebiliriz.
Hem P50 Pro hem de P50 Pocket sahip oldukları bu yüksek profilli ve büyük ekranlarla internette gezinme, çekilen fotoğraflara bakma ve video izleme gibi işlerde beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Her iki telefonun büyük ekranlarının üst kısmında bulunan kamera deliği ise tam ekranda oyun oynarken veya video izlerken göz tırmalamıyor. Sonuç olarak her iki telefon da ekran donanımları açısından yüksek multimedya deneyiminin şartlarını yerine getiriyor.
Söz konusu ses olduğunda da bu telefonlar başarılı. Her ikisinde de çift hoparlör mevcut. Ses çıkış şiddetleri ortalamanın üstünde, dengeli bir ses frekansı dağılımı var. Çok yüksek seste tizler patlama yapmazken baslar da kendini hissettiriyor. Çevresel ses etkisi ve dolgunluk da iyi seviyede. Harici bir hoparlöre ihtiyaç duymadan her iki telefonda da keyifle müzik dinleyebilir veya video izleyebilirsiniz. İki telefonun da kulaklık jakı yok. En güzeli Huawei’nin FreeBuds serisi kulaklıklarından birini tercih etmek olacaktır. FreeBuds Pro, FreeBuds 4, FreeBuds Studio gibi, daha önce incelemelerini yayınladığımız kulaklıklar bu telefonlarla iyi deneyim sunacaktır. Ayrıca bunlar Huawei’nin deyimiyle “Süper Cihaz” sınıfına giriyor. P50 Pro ve P50 Pocket ile kolay eşleştirme ve hızlı bağlantı kurma imkanı sunuyor.
Huawei P50 Pro ve P50 Pocket inceleme: Performans ve Pil
Her iki telefonda da Qualcomm’un 4G destekli Snapdragon 888 işlemcileri bulunuyor. Türkiye’de bu iki telefonun 8 GB RAM ve 256 GB dahili hafızalı versiyonları sunuluyor. Huawei’nin özel NM kartlarıyla depolama alanını, 256 GB’ye kadar kapasiteye sahip kartlarla daha da artırmak mümkün. Bununla birlikte telefonların mevcut depolama alanları çoğu kullanıcı için yeterli olacaktır. Üstelik Huawei’nin bulut tabanlı depolama sistemi Huawei Cloud, fotoğraflarınızı, videolarınızı veya diğer belgelerinizi bulutta depolamaya da izin veriyor, bu açıdan esneklik sunuyor. İhtiyaç duyarsanız bu seçeneği de değerlendirebilirsiniz.
Snapdragon 888 işlemci genellikle 2021’de çıkmış amiral gemisi telefonlarda gördüğümüz bir işlemci olsa da, P50 Pro ve P50 Pocket’ın amiral gemisi seviyesinde bir performans elde etmelerine yardımcı oluyor. GeekBench 5 benchmark testinde elde ettiğimiz tek çekirdek ve çok çekirdek puanları da, pratikteki sonuçları destekliyor. 8 GB RAM de çoklu görev için yeterli, aynı anda 5-6 uygulamayı, önceki hâllerini koruyarak açmak, işlere kalınan yerden devam etmek mümkün. Oyun konusunda da P50 Pro ve Pocket, beklentileri karşılıyor, PUBG Mobile ve benzeri yüksek profilli oyunları da keyifli biçimde oynamaya izin veriyor.
P50 Pro ve P50 Pocket’da kullanılan Snapdragon 888 işlemciler sadece 4G destekli, bu nedenle her iki telefonda da 5G desteği bulunmuyor. Bu durum şu anda 5G şebekelerinin faaliyete geçmediği ülkemiz için fazla önemli görünmüyor. Bununla birlikte 1 Gbps seviyelerinde veri indirme hızlarına izin veren LTE desteğine, diğer bir deyişle 4.5G desteğine sahip. Bu da Türkiye’deki 4.5G şebekelerinin sunduğu yüksek veri indirme ve yükleme hızlarından tam anlamıyla yararlanabileceğiniz anlamına geliyor.
Pil tarafına geldiğimizde, Huawei P50 Pro’da 4360 mAh, P50 Pocket’ta ise 4000 mAh kapasiteli piller bulunuyor. Huawei, pil optimizasyonu konusunda gelişmiş araçlar ve yöntemler sunan bir şirket. Daha önce deneyimlediğimiz Huawei telefonlarının pil kullanımı konusunda nasıl iyi tablo çizdiğini biliyoruz. Bu durum iki yeni amiral gemisi telefona da taşınıyor. Her ikisini de bir haftadır ana telefonlarımız olarak kullanıyoruz ve tek bir şarjla bir günün üstüne çıkan, ikinci günü bile çıkaran kullanımlara eriştik. Normal yoğunluklu bir kullanımda ikisinin de sabahtan akşama bir günü çıkaracağını, hatta kullanımın çok yoğun olmaması durumunda ikinci günün de çıkarılabileceğini söyleyebiliriz. Huawei P50 Pocket gibi bir katlanabilir telefonun, bu pil performansıyla etkilediğini söylesek yanlış olmayacaktır. Huawei, bu telefonun tek bir şarjla 15.7 saate kadar video oynatma, 22 saate kadar konuşma ve 472 saate kadar bekleme süresi sunduğunu belirtiyor. Pratikteki deneyimlerimiz de bu argümanları destekliyor.
Her iki telefon da hızlı şarj desteğine sahip, ancak bu destekler değişiklik gösteriyor. P50 Pro’da 66W hızlı şarj desteği var ve kutudan buna uygun bir şarj adaptörü çıkıyor. Ayrıca bu telefon 50W hızlı kablosuz şarj desteğine ve ters kablosuz şarj yeteneğine de sahip. Telefonun kutusundan çıkan güç adaptörüyle sadece 15 dakikada yüzde 50’luk doluluğa erişilebilirken, bir saatin altında bir sürede ise telefon tamamen şarj oluyor. P50 Pocket ise 40W hızlı şarj desteğine sahip ve kutudan da bu güç çıkışını destekleyen bir adaptör çıkıyor. Her ne kadar P50 Pro seviyesinde olmasa da, P50 Pocket da başarılı bir şarj performansı sergiliyor. Sadece 15 dakikada telefonun yüzde 35’i şarj olurken, yarım saatte yüzde 66’sı doluyor. Tam doluluğa ise bir saati biraz aşan bir zamanda ulaşıyor.
Bu iki Huawei telefonunun Wi-Fi 6 desteğine sahip olduğunu belirtmeden geçmeyelim. Böylelikle daha geniş kapsama ve yüksek yerel ağ hızlarına erişim izni veren teknolojiden yararlanma imkanı veriyor. Öte yandan çift bant Wi-Fi desteği, Bluetooth 5.2, NFC gibi özellikler de her iki cihazda mevcut. P50 Pro dört bant, P50 Pocket ise üç GPS bandı desteğini bünyesinde barındırıyor.
Huawei P50 Pro ve P50 Pocket inceleme: Yazılım ve Güvenlik
Huawei P50 Pro ve P50 Pocket, EMUI 12 ile yüklü olarak geliyor. Huawei, akıllı saat ve tablet gibi diğer mobil tüketici elektroniği ürünlerinde HarmonyOS işletim sistemine geçiş yapsa da, Çin dışında sattığı akıllı telefonlarında EMUI kullanımını sürdürüyor. Bununla birlikte EMUI 12, birçok kullanıcı arayüzü unsuruyla daha önce MatePad 11 ve MatePad Pro‘da deneyimlediğimiz HarmonyOS 2.1’den farklı görünmüyor. Ekranın üst kısmında, ön kameraların sağından aşağı doğru sürüklediğinizde yeni Kontrol Paneline, solundan aşağı sürüklediğinizde ise bildirimlere erişebilirsiniz. Kontrol Paneli, birçok kontrolü tek bir bakışta görmeye olanak sağlıyor. Üstelik büyük kutularla kullanımı da bir hayli kolay. Burada Huawei’nin Device+ olarak adlandırdığı ekosisteme bağlı cihazlarla kolay bağlantı kurma imkanını sağlayan bir bileşen de bulunuyor. Ayrıca aynı Huawei hesabına bağlı cihazları burada görmek mümkün oluyor.
Device+, HarmonyOS ile birlikte gördüğümüz, yukarıda da belirttiğimiz gibi eşleştirilmiş ve yakınlardaki Huawei cihazlarıyla kolay bağlantı kurmayı sağlayan bir alan. Huawei akıllı telefonu, bilgisayarı, tableti, hoparlörü, kulaklığı yakınlardaysa, bu Device+ paneli üzerinden onlarla kolaylıkla bağlantı kurmak mümkün oluyor. Bu sayede ses çıkışını bir kulaklığa veya hoparlöre yansıtabilir, Huawei MateView monitörlere hızlıca görüntü yansıtma işlemini yapabilirsiniz. Ayrıca yakındaki Huawei bilgisayarlarına veya tabletlerine bağlanıp Çoklu Ekran İş Birliğini hemen başlatmak da imkan dahilinde bulunuyor.
Çoklu Ekran İş Birliği, Huawei akıllı telefonlarının ayırt edici özelliklerinden bir tanesi. Eğer P50 Pro veya P50 Pocket’ın yanında bir Huawei tableti veya dizüstü bilgisayarınız varsa, iş akışlarınızda bu cihazları daha yakın biçimde kullanabilirsiniz. MateBook E veya başka bir Huawei bilgisayarını ya da MatePad Pro gibi bir Huawei tabletini kullanırken, P50 Pocket veya P50 Pro’nun ekranını bu cihazlara yansıtabilir, aynı anda birden fazla uygulama penceresini ekranda açarak çalışmalarınıza telefonunuzu dahil edebilirsiniz. Bağlı cihazlar arasında kopyalama panosu paylaşımı da ortak çalışmayı daha da güçlendiriyor.
Son birkaç yıldır çıkan Huawei telefonlarında Google uygulamaları ve servisleri yok. Bunun yerine Huawei mobil servisleri ve Huawei AppGallery uygulama mağazası var. Geçen üç yıllık zaman içinde Huawei’nin mobil cihaz deneyimini iyi noktaya getirecek adımları attığını gördük. Google’ın çoğu hizmetinin Huawei tarafında muadilleri var. Petal Haritalar, hızlı gelişim gösteren ve Türkiye’de de iyi çalışan bir harita servisi. Petal Search, yine Haritalar gibi geliştirme çalışmalarına Türkiye’deki Ar-Ge merkezinden de yoğun katkı sunulan, kısa zamanda büyük gelişim gösteren bir arama motoru. Bu, sadece internette bir şeyler bulmak için değil, AppGallery’de sunulmayan Netflix, Facebook, WhatsApp, Instagram ve bunun gibi popüler uygulamaları bulma ve yükleme konusunda da yardımcı oluyor. Söz bu uygulamalardan açılmışken, Huawei’nin AppGallery dışından yüklenmiş uygulamaların güncellenme süreçlerini basitleştirecek adımlar attığını da görüyoruz. AppGallery’deki güncellemeler içinde sadece bu mağazadan indirilmiş olanların değil, Petal Search gibi alternatif yollardan yüklenmiş uygulamaların güncellemeleri de gösteriliyor. Bunun dışında Petal Search’ün birçok kullanışlı özelliği var ki, bu özel makaleye göz atmanızı tavsiye ederiz.
Huawei AppGallery de giderek zenginleşen bir uygulama mağazası. Belki WhatsApp, Facebook, Instagram gibi herkesin telefonuna mutlaka indirdiği uygulamalar yok, ancak Snapchat, TikTok gibi popülerler burada mevcut. Üstelik Türkiye, AppGallery konusunda şanslı ülkelerden biri. Huawei Türkiye’nin yoğun çalışmaları sayesinde yerli uygulamalar bakımından bu mağaza fazlasıyla zengin. Birçok online bankacılık ve finans uygulamasını; BluTV, Exxen, S Sport Plus, TV+ gibi multimedya uygulamasını; BiP ve benzeri mesajlaşma uygulamalarını AppGallery’de görüyoruz.
Güvenlik tarafında ise Huawei P50 Pro’nun ekranına optik parmak izi okuyucu yerleştirmiş. Bu sensör normal tutuşta baş parmağınızın rahatlıkla temas edebileceği bir noktada. P50 Pro’yu deneyimlerken çoğunlukla bu birimi kullandık ve ekran kilidini hızlıca geçtik. P50 Pocket ise kenara yerleştirilmiş güç düğmesine entegre edilen parmak izi okuyucusunu taşıyor. Bu birim de telefon açık veya kapalı durumdayken kilidi hızlıca açmaya izin veriyor.
Huawei P50 Pro ve P50 Pocket inceleme: Kamera
Huawei için “P” serisi fotoğrafçılığa odaklanan özel kamera telefonlarını barındıran bir seridir. Huawei’nin kamera tarafındaki ilerlemelerini öncelikle bu serinin amiral gemisi üyelerine yansıttığını görürüz. Benzer bir durum P50 Pro ve P50 Pocket için de geçerli.
Özellikle P50 Pro, bu iki telefon arasında kamera özellikleri bakımından biraz daha öne çıkıyor. Bu telefonun arkasında dört tane kamera var ve bunlar şu önde gelen özelliklere sahip: 50 MP True Chroma (f/1.8, OIS), 40 MP True Chroma (Siyah-beyaz, f/1.6), 13 MP Ultra Geniş Açı Kamera (f/2.2), 64 MP Telefoto (f/3.5, OIS), AF desteği, 100x Zoom. XD Fusion Pro Süper Renk Filtre Sistemi. Lazer ışınıyla odaklama. Ayrıca P50 Pro’nun önünde 13 megapiksel, f/2.4, otomatik odak özellikli bir selfie kamera bulunuyor.
P50 Pocket’ın arkasında ise şu özelliklere sahip üç tane kamera var: 40 MP True-Chroma (F/1.8), 13 MP Geniş açı (F/2.2), 32 MP Ultra Spectrum (F/1.8), 4K video kaydı, Full HD 960 FPS ağır çekim. Bu telefonun içindeki katlanabilir ekranının üst kısmında ise, deliğe yerleştirilmiş 10.7 megapiksel kamera var. Bu kamera f/2.2 diyafram değerine sahip.
Huawei P50 Pro’nun biraz daha yüksek profilli kamera özelliklerine sahip olduğunu görüyoruz. Buna rağmen her iki telefon da yüksek kalitede ve memnun edici seviyede fotoğraflar ve videolar bekliyorduk ki, çektiğimiz fotoğraflar ve videolar da bunu ortaya koyuyor. Yeterli ışık koşulları altında P50 Pro ve Pocket parlaklık ve renk canlılığı açısından doyurucu fotoğraflar ortaya koyuyor. Düşük ışıkta ise düşük gürültülü, parlaklığın ve renk doğruluğunun iyi seviyede olduğu fotoğraflar çekiliyor. Çok karanlık ortamlarda uzun pozlama ile renklerin ve birçok detayın ortaya çıkarıldığı fotoğraflar da çekilebiliyor. Bu tür fotoğraflarda uzun pozlamanın getirdiği hareket bulanıklıkları olsa da, düşük gürültü dikkat çekiyor. Gece çekimlerinde kullanabileceğiniz Gece modu, başarılı manzara çekimlerine olanak sağlıyor. Arzu edenler için ayarların otomatik yerine elle yapıldığı bir Pro modu da her iki telefonda mevcut. Portre çekimlerde her iki telefonun da ön plandaki süjenin sınırlarını belirlemede iyi iş çıkardığını görüyoruz. Her iki telefonda aynı özelliklere sahip ultra geniş açılı kamera var. Bu kameranın renk sıcaklığının ana kameraya göre biraz daha soğuk tarafa kaçtığını görüyoruz. Bununla birlikte düşük ışıktaki çekimlerde bu kamera da netlik ve parlaklık açısından iyi sonuçlar veriyor.
P50 Pro’da uzun zaman sonra siyah-beyaz lensin yeniden kullanıldığını görüyoruz. Bu, süje sınırlarının daha iyi biçimde belirlenmesine ve netliğin artırılmasına yardımcı oluyor. Düşük ışıktaki portre çekimlerinde de yararını göreceksiniz. Öte yandan her iki telefonun ana kameralarının HDR performansı da iyi seviyede bulunuyor. Özellikle P50 Pro, ters ışıkla çekilen sahnelerde bile detayları iyi şekilde ortaya koyacak sonuçlar veriyor. Yakın çekimlerde her iki telefon da Süper Makro Çekim’den yararlanma imkanı sunuyor. Böylelikle süjeye daha yakın ve net fotoğraflar çekilebiliyor.
Huawei P50 Pocket ile çekilen fotoğrafların orijinal versiyonları burada
Her iki telefon da yakınlaştırma yaparak fotoğraflar çekmeye izin verecek ek donanımları barındırıyor. P50 Pocket 10 kata kadar yakınlaştırmaya izin verirken, P50 Pro 100 kat yakınlaştırma imkanı sağlıyor. P50 Pro bunu, sahip olduğu periskop yapılı lense borçlu. Öte yandan bu 64 megapiksel telefoto kameranın optik görüntü sabitlemeye sahip olması, yüksek yakınlaştırma sırasında telefonun daha dengeli durmasını ve net fotoğraflar çekmesini sağlıyor. 100 kata kadar yakınlaştırma pek pratik olmasa da, uzaktaki bir detayı görmek istediğinizde yeterli netlikte fotoğraflar sunuyor.
Her iki telefonun selfie kameraları gerek normal ışıkta gerek düşük ışıkta işlerini iyi şekilde yapıyor. Karanlıkta selfie çekimleri sırasında parlak ekranı bir kamera ışığı gibi kullanmak avantaj sağlıyor. Çekilen fotoğraflar netlik ve parlaklık açısından tatmin edici. Bu arada P50 Pocket’ın fiziksel yapısı, arka kameralarla selfie çekimini pratik hâle getiriyor. Böylelikle daha yetenekli arka kameraları kendi fotoğraflarınızı çekmek için kullanabilirsiniz. Bunun için dış ekran yeterli bir vizör vazifesi görüyor. Öte yandan başka bir kişiyi çekerken, onun kendisini görmesi için dış ekranı da kullanabilirsiniz. Kamera uygulamasında bunu etkinleştirmeyi sağlayan bir kontrol bulunuyor.
Huawei P50 Pro ile çekilen fotoğrafların orijinal versiyonları burada
Video tarafına geldiğimizde, hem P50 Pro hem de P50 Pocket’ın saniyede 60 kare hızında 4K’ya kadar farklı çözünürlüklerde ve kare hızlarında videolar çekebildiğini görüyoruz. Optik görüntü sabitlemenin varlığı, P50 Pro ile 4K çekimlerinde bile tatmin edici durağanlığın elde edilmesine olanak sağlıyor. Bununla birlikte her iki telefonda, 1080p formatında çekime izin veren True-Steady çekim modu da mevcut. Bu mod ile gerçekten çok durağan, el hareketlerinin ve titreme etkisinin en aza indirildiği, profesyonel video kameraların tadında video çekimleri yapılıyor. Bunun dışında ağır çekim video sevenler için 960 fps gibi epey yavaşlatılmış bir hızda çekimleri 1080p kalitesinde yapmak memnun edici oluyor. Ses kayıt kalitesi de iyi seviyede. Öte yandan Huawei P50 Pocket’ın tasarımı, telefonu kolaylıkla bir yere yerleştirip hızlandırılmış çekim videolar hazırlamaya izin veriyor. Sonuç olarak Huawei P50 Pro ve P50 Pocket ikilisi, sadece özel günler için değil, profesyonel seviyede işler için de hem fotoğraf hem de video çekimi tarafında iyi işler çıkarıyor.
Huawei P50 Pro ve P50 Pocket inceleme: Sonuç
Huawei P50 Pro ve P50 Pocket, diğer Huawei telefonları gibi şimdiye kadar alıştığınızdan farklı bir kullanıcı deneyimi vadediyor. Google servislerine çok bağımlı olmayanlar için alışmak kolay olacaktır. Bununla birlikte Huawei, daha önce Google Play Store ve Google servislerinin yüklü olarak geldiği telefon kullanmış olanlar için, onların kendilerini rahat ve evinde hissetmelerini sağlayacak çeşitli araçlar sunuyor. Öte yandan Huawei, güçlü bir ekosistem kurma yolunda ilerliyor. Huawei P50 Pro veya Pocket ikilisiyle başlangıç yaptıktan sonra, ileride satın almayı düşündüğünüz bilgisayar, tablet, kulaklık, akıllı saat, vb. cihazları da Huawei’den seçerek, tüm bu cihazların kesintisiz biçimde iletişim kurmasına ve farklı deneyimler sunmasına imkan sağlayabilirsiniz.
Huawei P50 Pro, biraz daha klasik akıllı telefon tasarımını tercih eden, güçlü kameraları isteyen kullanıcıları hedefleyen sağlam bir kamera telefonu. P50 Pocket ise şıklığı ve farklılığı ön planda tutan, yenilikleri hemen ayak uydurmayı ve bunu başkalarıyla paylaşmayı sevenlere hitap ediyor. P50 Pocket, malzeme kalitesi ve boşluksuz tasarımı ile piyasadaki diğer katlanabilir telefonlardan ayrılıyor. Dışarıdaki özel tasarımı da telefonun bir lüks ürünü olduğu havasını veriyor. OLED ekranı zengin ve canlı renkleriyle seyir zevkini artırıyor. P50 Pro ise, daha önce alıştığımız P serisi amiral gemisi telefonların havasını yansıtmayı sürdürüyor. P50 Pocket’ın katlanabilir ekranı ile birçok özelliği paylaşıyor ve sahiplerine hem içerik tüketimi hem de üretimi için elverişli bir ortam sağlıyor. Snapdragon 888 ise bir amiral gemisi telefondan beklenen performansı sunuyor. Her ikisinin de pili, normal yoğunlukta kullanımda bir günü rahatlıkla çıkarırken hızlı şarj performansları da her biri için memnun edici seviyede bulunuyor.
Kamera özellikleri bakımından Huawei P50 Pro biraz daha önde. Bununla birlikte P50 Pocket’ın kameralarıyla yapabildikleri de bir amiral gemisi telefondan beklenen seviyede bulunuyor. Söylediğimiz gibi, eğer önceliğiniz iyi kameraları olan bir telefon ise, P50 Pro sizin için daha isabetli bir seçim olacaktır.
Huawei P50 Pro
Huawei Online Mağaza’dan satın alın
Huawei P50 Pocket
Huawei Online Mağaza’dan satın alın