Eylül ayında tanıtılan Huawei Mate 30 serisi, Huawei’nin son yıllarda çıkardığı diğer amiral gemisi telefonların aksine, uluslararası ölçekte oldukça alçak bir uçuş gerçekleşiyor. Mate 30 serisi, güçlü özelliklerine rağmen, bunlardan ziyade Google servislerinin yokluğuyla konuşulmuştu. Yine de, Mate 30 serisinin güçlü ve gelişmiş Android telefonlar barındırdığı gerçeği değişmiyor. Huawei P40 da bu geleneği sürdürecek gibi görünüyor. P40 serisinin fark yaratan özelliği ise grafen pili olacağa benziyor.
Akıllı telefonlarda kullanılan bileşenlerde son yıllarda önemli aşamalar kaydedilmiş durumda. Ancak lityum-iyon piller çok uzun süredir herhangi bir değişim geçirmiş değil. Pil teknolojisi konusundaki çalışmalar, büyük ölçekte güvenliği riske atmadan pilleri daha kompakt hâle getirme konusuna odaklanıyor.
Pek çok üretici, pillerde ana madde olarak grafenin kullanılmasının önemli bir değişimi beraberinde getireceğine inanıyor. Huawei, bu konuda ilk adımı atmaya hazır şirketlerden biri gibi görünüyor.
Grafenin pillerin içinde kullanılan standart likit kimyasallardan daha kararlı olduğuna ve elektriği daha hızlı şekilde ilettiğine inanılıyor. Aynı alanın içine daha fazla madde yerleştirme konusunda daha güvenli bir tercih olarak değerlendirilmesi, grafeni akıllı telefon pilleri için de uygun bir madde hâline getiriyor. Grafenin akıllı telefon pillerinde kullanılmasına yönelik çalışmalar henüz deneysel aşamada ve pahalı olsa da, bu durum Huawei’nin cesur bir adım atmasını engellemeyeceğine benziyor.
Huawei P40 önemli değişiklikleri beraberinde getirecek
Huawei P40’la ilgili ilk dedikodulardan birinde, şirketin telefonda pil kapasitesini artırmak adına grafen batarya kullanacağı söyleniyor. Akıllı telefonda 5500 mAh kapasiteli bir pilin bulunacağı ve bu pilin lityum iyon eşleniğinin sadece yüzde 70’i kadar büyük olacağı belirtiliyor. Huawei’nin 50W şarj teknolojisiyle bu pilin 45 dakika içinde tamamen doldurulabileceği de konuşulanlar arasında yer alıyor.
Huawei P40 önemli değişiklikleri beraberinde getireceğe benziyor. Ancak Huawei’nin ABD’nin yaptırım kararı nedeniyle Amerikan malı bileşenlere erişemediğini belirtmek gerekiyor. Google servislerine erişememek de Huawei’nin uluslararası pazardaki gücünü korumasını riske ediyor. Yine de, şirket yaptığı yeniliklerle potansiyel müşterilerinin aklını çelebilmeyi hedefliyor. P40’ın çıkışına kadar Google servislerine erişimin sağlanması ise Huawei’nin işini fazlasıyla kolaylaştıracaktır.
