Her ne kadar şu sıralar Huawei P40 serisinin dikkatleri üzerine çeken, en iyi performansı sunan modeli P40 Pro olsa da, bu seriye adını veren akıllı telefon da ondan aşağı kalmayan özelliklere ve yeteneklere sahip. Her şeyden öte, bu telefonun iki önemli özelliği var. Birincisi daha uygun fiyatlı olması, ikincisi da daha küçük boyutlarla gelmesi. Bunlar sayesinde alıcı bulması muhtemel. Bir süredir deneyimlediğimiz bu akıllı telefonla ilgili izlenimlerimiz ve yorumlar Huawei P40 inceleme yazısı ve videosunda yer alıyor.
Huawei P40 inceleme: Tasarım
Huawei P40 da geçen yılın P30 modeli gibi kompakt telefon isteyenleri hedefliyor. Yüzey alanı bakımından iki telefon aşağı yukarı aynı büyüklüklere sahip olsa da, P40 modeli 8.5 milimetre ile dikkate değer miktarda daha kalın. Üstelik ağırlık bakımından da, 175 gram ile biraz daha ileride bulunuyor. Bu artışlara rağmen, Huawei P40 hâlâ küçük ve avuç içine rahatlıkla sığan ve kullanılabilen bir telefon. Üstelik elinize aldığınızda çok şık duruyor ve kullanım zevki daha yüksek noktada bulunuyor.
Tabii ki, Huawei P40 modeli P40 Pro’dan daha hafif, ince ve küçük yüzey alanına sahip bir telefon. Bununla birlikte P40 Pro’yu daha şık gösteren önemli bir tasarım unsuru, kavisli ön panel yok. P40 Pro’nun ekranı uzun kenarlara doğru kavis yaparken, ekran camı üst ve alt tarafta da kenarlara doğru kavis yapıyor. Bu da telefonu daha şık gösteriyor. P40 modelinde ise düz bir ekran bulunuyor. Buna rağmen, yukarıda da belirttiğimiz gibi, Huawei P40 gayet şık ve hoş bir his veren bir akıllı telefon.
Huawei P40’ın da P40 Pro gibi gümüş orman, siyah ve buz beyazı renk seçenekleri var. Elimizde P40 modeli buz beyazı renginde ve oldukça hoş görünüyor. Arka yüzü bir ayna gibi ışığı yansıtıyor ve ortaya hoş görüntüler çıkıyor. Camla kaplı arka yüzün parmak izine karşı epey cömert olduğunu görüyoruz. Sol üst köşedeki dikdörtgen şekilli kamera modülü dışa doğru epey çıkıntı yapıyor. Telefon düz bir zeminde dururken kullandığınız zaman, dokunuşlarınızla telefonun yerinden oynayacağını göreceksiniz. Kamera modülünün üç adet lense ev sahipliği yaptığını, ayrıca çift LED flaşın da bulunduğunu söyleyelim. Huawei logosu ise yatay eksende yerleştirilmiş.
Telefon sağ kenarında ses tuşları ve güç butonu var. Bunlar normale göre biraz daha yüksek, rahatlıkla erişilebiliyor. Güç butonu üzerinde kırmızı renkli bir çizgi var. Böylelikle el yordamıyla tuşları ayırt etmek mümkün oluyor, kullanım kolaylaşıyor. Alt kenarda USB-C portu, hoparlör, mikrofon, nano SIM ve Nano Memory kart tepsisi bulunuyor. Üst kenarda da ikinci bir mikrofon bulunuyor.
Huawei P40 Pro, IP68 sertifikasıyla belgelenen suya ve toza dayanıklılık özelliğine sahip. Huawei P40 ise bu açıdan daha geride duruyor. Telefonun IP53 sertifikası var. Yani toza ve sıvı sıçramalarına karşı dayanıklı görünüyor.
Huawei P40 inceleme: Donanım ve Performans
Huawei P40 modelinde ekran büyüklüğü geçen yılın P30 modelindekiyle aynı değerde korunuyor. Yani köşeden köşeye 6.1 inç uzunluğunda ekran bulunuyor. Ekranın sol üst köşesinde ise P40 Pro’nun ekranında olduğu gibi hap biçiminde bir ekran deliği var. Bu ekran deliği tam ekranda video görüntülediğinizde veya oyun oynadığınızda, P40 Pro’dakine göre daha fazla dikkat çeken bir alanı kaplıyor. Yine de, bu telefonu kullandığımız süre boyunca bu ekran deliğinin gözümüzü fazla tırmalamadığını söyleyebiliriz.
OLED teknolojili bu ekran yüksek parlaklık ve canlı renkler sunuyor. P40 Pro’nun ekranındaki 90Hz yenileme hızı veya HDR10 desteği mevcut değil. Ayrıca çözünürlük de 1080 x 2340 piksel ile daha düşük seviyede. Ne var ki, ekran daha küçük olduğu için, 422 ppi ile piksel yoğunluğu açısından P40 Pro’nunkiyle aynı seviyeye çıkılabiliyor. Ekranın renk modunu ve sıcaklığını ayarlar içinden değiştirebilirsiniz. Normal ve Canlı gibi önceden belirlenmiş renk profillerinin yanı sıra renk sıcaklığını dilediğinize göre ayarlayabilir, sıcak veya soğuk arasından da seçim yapabilirsiniz. Biz kullanırken Canlı modu tercih ettik. Bu şekilde ekranın sunduğu görsel deneyim en yüksek seviyeye çıkıyor.
Diğer amiral gemisi Huawei telefonları gibi P40’ta da tek bir hoparlör var. Ancak bu hoparlör tahmin edilenden daha yüksek şiddette ve kalitede bir ses çıkışı sunuyor. Bu sayede YouTube’da veya Netflix’te video izlerken harici bir hoparlöre ihtiyaç duymazsınız. Kutudan çıkan kulaklık ise genel olarak ihtiyaçları karşılıyor. 3.5mm kulaklık jakı bulunmadığını için bir USB-C uçlu kulaklık kullanabilir veya USB-C – 3.5mm kulaklık adaptörü edinebilirsiniz. Tabii ki, FreeBuds 3 kablosuz kulaklık da Huawei P40 ile gayet iyi şekilde anlaşıyor.
Huawei P40 da büyük kardeşi P40 Pro gibi Kirin 990 işlemci barındırıyor. Huawei’nin geçtiğimiz sonbaharda duyurduğu bu amiral gemisi işlemci, o zamandan beri çıkan üst sınıf akıllı telefonlarda bulunuyor. Bu işlemci sayesinde Huawei P40, bir amiral gemisi telefona yakışır performansı sunuyor. Gerçekten de telefonun hızı ve akıcılığı P40 Pro ile aynı seviyede. Oyun konusunda da iyi bir grafik çiziyor. Benchmark testlerinde Huawei P40 Pro’nun biraz gerisinde gibi görünse de, aşağı yukarı onunla aynı seviyede sonuçları almayı başarıyor.
Huawei P40’ta 3800 mAh kapasiteli pil bulunuyor. Bu pil günlük genel kullanım senaryosu düşünüldüğünde, bir günü rahatlıkla çıkarabilir. Bu senaryoda birkaç telefon görüşmesi yapma, mesajlaşma, Twitter ve Instagram gibi sosyal ağ uygulamalarını kullanma, internette gezinme, fotoğraf veya video çekme gibi işler bulunuyor. Ekran parlaklığının yüzde 80 seviyesindeyken Wi-Fi üzerinden yaklaşık 8 saat boyunca internetten TV izlemek mümkün oluyor. Ekran parlaklığını azaltarak bu süreyi 10 saatin üzerine çıkarmak mümkün olabilir. Aynı zamanda telefonun pili idareli biçimde kullanımda iki güne varan bir çalışma imkanını da sunacaktır.
P40 Lite’ın kutusundan bile 40W şarj adaptörü çıkarken, Huawei P40’ın kutusundan 18W şarj adaptörü çıkıyor. Ancak telefonun pili düşünüldüğünde bu şarj adaptörü de yeteri kadar hızlı çalışıyor. Yaklaşık yarım saatte yüzde 60’a varan bir doluluğa ulaşırken, 1.5 saat gibi bir sürede de pil tamamen doluyor.
Huawei P40 Pro’da kablosuz şarj ve ters kablosuz şarj gibi özellikler bulunurken Huawei P40 ise bu özellikleri barındırmıyor. Kablosuz şarjın olmaması çok büyük bir kayıp değil, ancak pratiklik sağlıyor. Aynı zamanda bu fiyat çizgisindeki birçok telefonda kablosuz şarj özelliğini görüyoruz. P40 bu açıdan bir kademe geride kalmış oluyor.
Huawei P40 inceleme: Yazılım
Huawei P40’ta Android 10 tabanlı EMUI 10.1 yüklü olarak geliyor. Bu telefon bir Huawei AppGallery telefonu, yani Google Play Store yerine Huawei’nin kendi uygulama mağazası bulunuyor. Aynı zamanda normal bir Android telefonda görmeye alıştığımız Gmail, Google Haritalar, YouTube gibi uygulamalar da bulunmuyor. Huawei’nin kendi mobil servislerinin bulunduğu telefonlarda nasıl bir kullanıcı deneyiminin sunulduğunu daha önce yayınladığımız Huawei P40 lite ve Huawei P40 Pro inceleme yazılarında aktarmıştık. Detaylar için o incelemelere göz atabilirsiniz.
Genel olarak özet geçecek olursak, sanılanın aksine Huawei P40 da diğer Huawei mobil servislerinin yüklü olduğu telefonlar gibi birçok işi rahat şekilde yerine getiriyor. Eğer Google’ın uygulamalarına ve servislerine çok bağlı değilseniz, herhangi bir sıkıntı yaşamazsınız. Gmail ve bunun gibi servislerden yararlansanız bile, kullanabileceğiniz alternatifler bulunuyor. Öte yandan üçüncü taraf uygulama kaynaklarından da Netflix, Facebook, Instagram, Twitter gibi popüler uygulamaları yükleyebilirsiniz. Popüler yerli uygulamalar konusunda ise Huawei AppGallery fazlasıyla yeterli oluyor.
Huawei P40 inceleme: Kamera
Huawei P40’ın arkasında üç tane kamera bulunuyor. Ana kamera 50 megapiksel çözünürlük, f/1.9 diyafram, optik görüntü sabitleme gibi özelliklere sahip. Bu kamera P40 Pro’nun ana kamerasıyla aynı. 16 megapiksel, f/2.2 ultra geniş açılı kamera ve 8 megapiksel, f/2.4 telefoto kamera da ana kamerayı tamamlıyor. Telefoto kameranın optik görüntü sabitleme ve 3 kat optik yakınlaştırma gibi özellikleri bulunuyor.
P40’ta da kullanışlı bir Kamera uygulaması var. Cihazı tutuşunuza göre sağ kenarda veya altta bie yakınlaştırma ayarı var. Burada en fazla 30 kat yakınlaştırma var. Ayrıca 0.5 kat geniş açı ve 3 kat optik zum da ayarlar arasında bulunuyor. Aynı zamanda yapay zekâ destekli sahne modlarını görüyoruz. P40 Pro gibi P40’ta da dolunayda yakınlaştırarak güzel Ay fotoğrafları çekebilirsiniz. P40 Pro ile çektiklerimiz biraz daha iyi gibi görünse de, P40 da fena sayılmaz.
Kamera uygulamasıyla devam edelim. Ekranın bir kenarında sık kulanacağınız flaş, filtre, Uzman AI gibi ayarlar var. Ayrıca Huawei’nin yapay zekâ destekli görüntü motoruna da bir bağlantı var. Burası kare kod ve benzeri araçları taramak için ideal görünüyor. Pro modu kontroller açısından zengin. RAW fotoğraf kayıt imkanı burada var. Ayrıca birçok çekim modu da Huawei P40’ta mevcut. Eğer 50 megapiksel çözünürlüklü fotoğraflar çekmek isterseniz, bunun için de gerekli olan Yüksek Çözünürlük modu burada.
Belki Huawei P40 Pro kadar gelişmiş kamera yetenekleri yok. Ancak Huawei P40 da güzel fotoğraflar çekme konusunda büyük kardeşinden geri kalmıyor. Yeterli ışık koşulları altında canlı, parlak, göze hoş gelen fotoğraflar çekebilirsiniz. Eğer canlı tonlar hoşunuza gidiyorsa, P40’ın çektiği fotoğraflar hoşunuza gidecektir. HDR performansı da iyi. Portre çekimlerde yüz üzerinde pürüzsüzleştirme biraz fazla yapıyor. Bu durum detaylarda kayıplara neden oluyor. Ancak portre çekimlerde detaylardan çok genel güzelliğe bakıldığı için, bunun çok da önemi yok.
Süper Makro modu sayesinde P40 süjeye epey yakınlaşarak fotoğraf çekmeyi sağlıyor. Bu şekilde yapılan çekimlerde netleme gayet iyi. Genel makro performansını da beğendiğimizi söyleyebiliriz. Düşük ışıktaki performansa gelince, P40 burada da iyi işler çıkarıyor. Varsayılan çekim modunda pozlama biraz yüksek tutuluyor. Bu durum parlaklığı artırsa da, biraz gürültü etkisi yaratıyor. Pozlamayı azaltmak biraz daha iyi sonuçlar verecektir. Öte yandan fazla aydınlatılmamış kapalı mekanlardaki çekimlerde parlaklık açısından iyi, hafif gürültü etkisi de göz ardı edilebilir.
Telefoto lens de iyi işler çıkarıyor. Düşük ışıkta, 3 kat yakınlaştırma ile çekilen fotoğraflarda gürültü etkisi biraz yüksek. Her ne kadar telefoto lenste de optik görüntü sabitleme sistemi olsa da, telefonu mümkün olduğu kadar sabit tutmak yerinde olacaktır.
Önde 32 megapiksel, f/2.0 kamera ve Uçuş Süresi kamerası var. Bu durum portre çekimlerde donanımın yardımıyla alan derinliğinin iyi şekilde yakalanmasını sağlıyor. P40 ile çekilen selfie fotoğrafları sizi memnun edecektir. Yüz güzelleştirme kullanıldığında kusurların örtülmesi konusunda da P40 başarılı görünüyor.
Video tarafında da saniyede 60 kareye varan hızda 4K çekimine kadar farklı formatların desteklendiğini görüyoruz. En üst formatta yapılan çekimlerde bile durağanlık gayet iyi, profesyonel video kameralardakini aratmıyor. Ancak kamerayı yatay eksende hareket ettirdiğinizde geçişlerde biraz tutukluk var, bunun da görüntü sabitleme sisteminden kaynaklandığını tahmin ediyoruz. Ses kayıt kalitesi de gayet iyi.
Huawei P40 inceleme: Sonuç
Huawei P40 Pro göz alıcı tasarıma ve üstün yetenekli kameralara sahip bir telefon. Aynı zamanda o telefonun ekranı da beğenimizi kazanmıştı. Ancak o telefona sahip olmak için yaklaşık 12 bin TL ödemek gerekiyor. Huawei P40 ise 8499 TL’lik fiyatıyla, o telefonun beğendiğimiz birçok yanını sunmayı başarıyor. Fiyatı zaten amiral gemisi telefonlarınkiyle aynı seviyede, verdiği his de aynı doğrultuda olmayı başarıyor.
Düz ekranı tercih edenler, çok büyük telefon kullanmayı arzu etmeyenler için Huawei P40 “tam isabet” niteliğinde bir telefon olacaktır. Telefonu avuç içinde kavrayıp kullanmak büyük bir keyif veriyor. Üstelik en azından arka tarafı görünüş itibarıyla P40 Pro’yu büyük oranda tutturmayı başarıyor. Huawei’nin her iki telefon için de aynı renk seçeneklerini getirmiş olması iyi olmuş.
Performans konusunda P40, P40 Pro’dan geri kalmıyor. Pil tarafında ise bir günü rahatlıkla çıkaracak performansı sunuyor. Oyun konusunda da ihtiyaçları fazlasıyla karşılayan bir telefon. Android deneyimi diğer markalı akıllı telefonlardakinden farklı, ancak Google’sız bir Android deneyimine alışmak çok da zor değil. Kamera sistemiyle de her koşulda memnun edecek fotoğraflar ve videolar çekilebiliyor.
3500 TL cebinizde kaldığı takdirde daha küçük boyutlu bir telefon kullanacaksınız. Ancak daha iyi bir suya ve toza dayanıklılık sunan gövdeden, kablosuz şarj özelliğinden, daha yüksek çözünürlüklü kavisli ekrandan, daha yetenekli bir kamera sisteminden vazgeçmiş olacaksınız. Ne var ki, bir üst sınıf Android telefon kullanmanın hissini yaşayacağınızı söyleyebiliriz.
