Geçtiğimiz eylül ayında Berlin’de düzenlenen IFA 2014’ün gündemi en yoğun şirketlerinden biri olan Huawei, ana akımın bir parçası haline gelen büyük ekranlı telefon pazarını da boş geçmemiş ve Mate7 adını verdiği modelini de görücüye çıkarmıştı. Ekim ayı içinde çeşitli pazarlarda satışa sunulan Huawei Mate7, ocak ayı itibarıyla Türkiye’de de raflardaki yerini alacak. 1920 x 1080 piksel çözünürlüğündeki 6 inç ekranı ve metal bir kasaya sahip olan akıllı telefon, yüzde 83’lük gövde-ekran boyutu oranıyla dikkat çekiyor. Bu oran Huawei Mate7’ye pazar liderliğini de getiriyor.
6 inç’lik bir ekrana sahip olmasına rağmen, Huawei Mate7 elin içine rahatlıkla oturuyor. Ekran boyutunun büyük olması tek elle kullanımda somut bir probleme yol açmıyor. Bu durumda ekranı saran çerçevenin oldukça dar olması önemli bir rol oyunuyor. 7.9 mm. kalınlığındaki metal kasa, tartıda 185 gram çekiyor. Kağıt üstünde bu ağırlık biraz fazla gelse de, elde herhangi bir sıkıntıya yol açmıyor.
Huawei Mate7’in metal kasası yekpare bir tasarıma sahip olduğu için cihazın arka kapağını açmak ve pilini çıkarmak mümkün olmuyor. Bu nedenle mikro SIM kart ve microSD kart yuvaları cihazın sol yanında üst kısma yerleştirilmiş. Bu yuvaları açmak için gerekli olan özel iğne Huawei Mate7’nin kutusundan çıkıyor. Cihazın sağ kenarında ise güç tuşu ve ses kontrol tuşları bulunuyor. Kulaklık jak’ı üst kenarında olan akıllı telefonun alt kısmında ise microUSB girişi yer alıyor.
Huawei Mate7’nin arka panelinde 13 megapiksel oto fokus özellikli kameraya ek olarak, LED flaş, NFC anteni ve parmak izi tarayıcısı bulunuyor. Rakip cihazlardan farklı olarak, Huawei Mate7’nin parmak izi tarayıcısı parmak izini her açıdan algılayabiliyor. Bu da telefon ters tutulsa dahi parmak izinin okunmasını sağlıyor. Kullanıcılar diledikleri takdirde cihaza beş parmaklarını da tanıtabiliyor ve her parmak izinin farklı bir kilidi açmasını mümkün kılabiliyor. Kısacası parmak izi tarayıcısı daha gelişmiş bir güvenlik sağlıyor, bu bilgilerin güvenli biçimde saklanması için Huawei Mate7’de özel bir yonga setinin de bulunduğunu belirtmek gerekiyor.
13 megapiksellik arka kameranın üzerinde bulunan NFC anteni kasada çok hafif bir çıkıntı yapsa da, bu çıkıntı cihazın duruşunda herhangi bir soruna yol açmıyor. 13 megapiksellik arka kameraya cihazın ön yüzünde ise, tıpkı Huawei G7’de olduğu gibi, 5 megapiksel ön kamera eşlik ediyor. Çinli üreticinin ”selfie” akımına kayıtsız kalmadığı bu yıl içinde piyasaya sürdüğü telefonlar sayesinde rahatlıkla anlaşılıyor. Tek tuşla çekim özelliği sayesinde kamera uygulamasını açmadan Huawei Mate7 ile fotoğraf çekilebiliyor.
Huawei Mate7 kutusundan Android KitKat işletim sistemiyle çıkıyor. Bu işletim sistemini Huawei’nin büyük ekranlı akıllı telefonlara özel olarak tasarladığı Emotion UI 3.0 kullanıcı arayüzü tamamlıyor. Stok Android deneyiminden fazla uzaklaşılmadığı hissini veren bu arayüz, bazı yönleriyle akıllara Apple’ın mobil işletim sistemi iOS’i de getiriyor. 64-bit işlemciye sahip olan Huawei Mate7, Android 5.0 Lollipop ile birlikte gelecek yeniliklere en hazır akıllı telefonlar arasında yer alıyor.