Geçen yılın şubat ayında, bizzat katıldığımız bir etkinlikte Huawei’nin ilk katlanabilir telefonu Mate X’in tanıtımına tanıklık etmiştik. O zamanlar bu cihazı ancak bir camın arkasında görebilmiş ve ön inceleme videosunu da bu şekilde hazırlamıştık. Bu katlanabilir telefonun 2019 yazında piyasaya çıkması bekleniyordu, ancak Samsung’un ilk katlanabilir telefonuyla yaşadığı sorunlar Huawei’nin de frene basmasına neden olmuş ve Mate X ancak yıl sonunda, genel olarak Çin’le sınırlı kalan bir coğrafyada satışa çıkmıştı. Bu yılın başında ise Huawei, yine aynı yerde ve aynı tarihte Mate X’in takipçisi olan Mate XS’i tanıttı. Görünüm olarak hemen hemen aynı olsa da, daha sağlam olduğu belirtilen bu katlanabilir telefon, zamanının gereklerine güncellenmiş bileşenlerle birlikte tanıtıldı. Türkiye’ye 29 bin 999 TL’lik fiyatıyla giriş yapan bu katlanabilir telefonu birkaç gün kullanma imkanı bulduk. Huawei Mate XS inceleme yazısında, elde ettiğimiz izlenimleri aktarıyoruz.
Amiral gemisi telefonlarda alıştığımız bazı tasarım unsurları var. İnce profil, cam ve metal birleşimi tasarım, sağlam ekran camı, suya ve toza dayanıklılık akla ilk gelenler olarak sayılabilir. Huawei Mate XS de fiyatı ve sahip olduğu donanım bileşenleriyle bir amiral gemisi telefon seviyesinde olsa ve hatta fiyatıyla bu çizginin epey üzerine çıksa da, saydığımız bu tasarım unsurları Mate XS’te bulunmuyor, hatta her açıdan tam tersi nitelikleri barındırıyor.
Öncelikle Huawei Mate XS ağır bir telefon. 300 gr. ağırlığıyla, günümüzün 200 gr. civarında olan akıllı telefon ağırlık ortalamasının yaklaşık yüzde 50 oranında üstüne çıkıyor. Kalınlık konusunda da, cihaz katlı durumda olduğunda sahip olduğu 11 milimetrelik değeri dikkate alarak normale göre kalın olduğunu söyleyebiliriz. Ancak açıldığı takdirde, 5.4 milimetrelik kalınlığıyla ince olarak nitelendirilen tabletlerden bile daha ince hâle geliyor.
Mate XS temel olarak alüminyumdan yapılmış bir gövdeye sahip. Ekranı ise katlanmayı mümkün kılmak amacıyla plastikten yapılmış. Bu açıdan günümüzün üst sınıf telefonlarından ayrılıyor. Camın sertliğine alışmış olanlar için plastik ekran fikri biraz garip gelebilir, ancak kullanırken aradaki farkı çok fazla hissetmediğimizi söyleyebiliriz. Huawei, ekranın üstüne koruma amaçlı bir film de yerleştirmiş. Bunu çıkarmamanızı tavsiye ederiz. Bu film kolaylıkla çiziliyor gibi görünüyor. Umarız Huawei, bunun için yedek koruyucu filmleri de telefonu satın alanlara sunuyordur.
Ayrıca telefonun ekranını korumak amacıyla, cihazın kenarlarını saran, ayrıca kenarları yükselterek telefon bir yüzeye konulduğunda ekranın yüzeyle tamasını engelleyen bir tampon da eklenmiş. Hatta elimize gelen test ürününde bu tampon telefona takılmıştı. Huawei, bu tamponun telefona sıkıca tutunması için yapıştırıcı da kullanmış. Bu tampon sayesinde kenarlar ve menteşe bölümü de koruma altına alınıyor. Aynı zamanda, kalınlığı biraz artırsa da, telefonun kavramasına olumlu katkıda bulunuyor. Karmaşık bir yapıda olması nedeniyle Huawei Mate XS’te suya ve toza dayanıklılık gibi, günümüzün üst sınıf telefonlarında görmeye alıştığımız bir özellik de bulunmuyor. Huawei, telefonun içine toz kaçmaması için gerekli önlemleri almış. Su konusunda da sizin dikkatli olmanız gerekiyor.
Huawei Mate XS, kapalı durumdayken şeffaf silikon kılıfla kullandığımız iPhone 11 Pro Max ile hemen hemen aynı genişliğe sahip oluyor. Boyu ise biraz daha yüksek. Sonuç olarak standart bir telefon biçimindeyken, kalın ve geniş olmasına rağmen çok rahatsız edici ve kullanımı zor bir biçimi yok. Açıldığı zaman ise yeteri kadar büyük ekranlı bir tablete dönüşüyor ve günümüzün tabletlerine göre daha ince ve rahat kullanılabilir bir hâle giriyor. Özellikle açıldığı zaman arkada bulunan ve kameraya ev sahipliği yapan bölüm bir kabza görevi görüyor, tablet hâline gelen katlanabilir telefonun rahatça kavranmasını sağlıyor.
Mate XS’in ekranını açmak için arka tarafa, kamera grubunun hemen altına yerleştirilmiş düğmeye basmanız gerekiyor. Bu mekanik düğme sayesinde ekranı gövdede tutan mekanizma serbest kalıyor ve ekran dışa doğru açılıyor. Mate XS’i açık durumdayken bazı arkadaşlara incelemesi için verdiğimizde, ekranı dışa doğru katlamak yerine içe doğru katlamaya çalıştılar. Bu nedenle cihazı kullanmaya başlamadan önce ekranı tanımak ve katlama mekanizmasının nasıl olduğunu iyice öğrenmek gerekiyor. Cihaz kapalı durumdayken ekranın kanatları birbirine tutunuyor ve arada bir boşluk oluşmuyor.
Huawei Mate XS’in ekranı 8 inçlik köşeden köşeye uzunluğa sahip. Ekran çözünürlüğü 2200 x 2480 piksel ve 414 ppi ile gayet yeterli bir piksel yoğunluğu sunuyor. Ekranın görüntü oranı 1:1’e yani, kare formatına çok yakın. Bu durum uygulamaları kullanırken, bir şeyler okurken çok sorun yaratmıyor. Sadece Android uygulamalarının genelinin büyük ekranlara göre optimize edilmemesi gibi bir sorunun varlığı nedeniyle, uygulamalar büyük ekranın sunduğu alandan tam anlamıyla yararlanmıyor. OLED ekranın sunduğu parlaklık ve renk canlılığı çok iyi seviyede. Öyle ki, Mate XS açık durumdayken video izlemek veya oyun oynamak çok keyifli oluyor. Tahmin ediyoruz ki, bu cihazı satın alanlar eğlence için bu cihazı kullanırken katlı kullanmayı tercih etmeyecektir.
Cihaz katlı durumdayken ön tarafta 6.6 inç, 1148 x 2480 piksel çözünürlüklü ve 19.5:9 görüntü oranlı bir ekran kullanılabilir oluyor. Bu da üst sınıf akıllı telefonların sunduğu ekran parametreleriyle aynı seviyelerde bulunuyor. Arkada da 6.3 inçlik köşeden köşeye uzunluğa sahip olan ekran bölümü mevcut, ancak bu ekran sadece kamera kullanımı sırasında etkin bir şekilde kullanılıyor. İstediğiniz zaman cihazın arkasındaki ekrana geçiş yaparak kullanıcı arayüzünde bu ekran üzerinden gezinmek gibi bir imkan sunulmuyor.
Mate XS’in plastik ekranının üzerindeki koruyucu filmin çizilmelere karşı biraz hassas olduğunu söylemiştik. Plastik yüzey tahmin ettiğimizden daha sağlam gibi görünse de, Huawei Mate XS’i cepte veya çantada taşırken anahtar, madeni para ve benzeri sert veya kesici nesnelerle bir arada tutmamanızı tavsiye ederiz. Ekran açılmış durumdayken menteşe bölümünün olduğu yerde çok hafif bir kırışıklık göze çarpıyor, ancak bunun da daha çok ekran yüzeyindeki yansımadan kaynaklandığını belirtelim.
Yukarıda ekranın açık durumdayken 1:1’e yakın bir görüntü oranına sahip olduğunu belirtmiştik. Bu durum video izlerken altta ve üstte hatırı sayılır miktarda kalın siyah bantların görünmesine neden oluyor. Ancak bu durumun video izleme deneyimine çok büyük bir gölge düşürdüğünü söyleyemeyiz. Yüksek çözünürlüğü ve derin siyahları, canlı renkleriyle bu cihazda video izlemek büyük keyif.
Huawei bu telefonda tek bir hoparlöre yer vermiş. Ancak diğer amiral gemisi telefonlarında olduğu gibi, bu tek hoparlör stereo ses sunan hoparlör sistemleriyle yarışacak kadar güçlü ve dolgun bir ses veriyor. USB-C portunu kullanarak kulaklık da bağlayabilirsiniz, ancak en güzeli Huawei’nin FreeBuds 3 veya FreeBuds 3i gibi kablosuz kulaklıklarını tercih etmek olacaktır. Bu kulaklıklar EMUI 10 ile yüklü gelen cihazla kolay şekilde bağlantı imkanı sunuyor ve pratik biçimde kullanma fırsatı sunuyor.
Huawei, teknik özellikler bakımından bu telefonu üst sınıf akıllı telefonlarıyla aynı seviyede sunuyor. Cihazda 7nm+ mimarisiyle geliştirilen ve Huawei Mate 30 Pro ve Huawei P40 Pro gibi en yeni amiral gemisi telefonlarında da gördüğümüz Kirin 990 işlemci var. Bu işlemcinin 5G desteği de mevcut. Sekiz çekirdekli işlemci Mali-G76 MP16 GPU’yu da barındırıyor. 8 GB RAM ve 512 GB dahili hafıza da diğer özellikleri arasında bulunuyor. Ayrıca Huawei’nin Nano Memory bellek kartlarıyla depolama alanını artırabilirsiniz.
Huawei Mate XS, daha önce deneyimlediğimiz Kirin 990 işlemcili telefonlarla aynı seviyede bir performans sunuyor. Cihaz hızlı ve kullanıcı arayüzünde akıcı bir deneyim sunuyor. Ekranı katlayıp açtığınızda kullanıcı arayüzü değişiklikleri de hızlı şekilde gerçekleşiyor. Web sitelerinde ve uygulamalarda akıcı biçimde kaydırma yapılıyor. Oyun konusunda da iyi bir destek sunuyor.
Plastik bir yüzeyin kullanılması nedeniyle Mate XS’te ekran içi parmak izi okuyucusu yok. Bunun yerine cihazın kenarındaki güç butonuna parmak izi okuyucusu entegre edilmiş. İster kapalı ister açık durumda kullanın, bu güç butonu ile kimlik doğrulaması hızlı biçimde gerçekleştiriliyor.
Pil tarafında 4500 mAh ile günümüz amiral gemisi akılı telefonların standartlarında bir pil kapasitesi sunuluyor. Ancak bir tablet olarak düşünüldüğünde bu pil kapasitesi çok yeterli sayılmayabilir. Yine de, normal yoğunluklu bir kullanımda Mate XS’in pili sabahtan akşama bir günü rahatlıkla çıkarabiliyor. 55W hızlı şarj destekli adaptörü ise bu telefonun güçlü yanlarından bir tanesi. Sadece yarım saatte yüzde 85’e varan bir şarj performansı sergilediği belirtiyor ki, gerçek dünyadaki durum da aşağı yukarı bu şekilde. Kutudan çıkan şarj adaptörüyle telefonu kısa sürede hatırı sayılır miktarda doldurmak mümkün oluyor. Bu nedenle çıkacağınız seyahatlerde Mate XS’in şarj adaptörünü mutlaka yanınıza almanızı öneririz. Kablosuz şarj ise doğal olarak bu cihazda bulunmuyor.
Yazılım tarafında Huawei’nin Android 10 tabanlı EMUI 10 kullanıcı arayüzü bulunuyor. Elimizdeki cihaz bir test cihazı olduğu için üstünde de bir test yazılımı çalışıyordu. Bu nedenle yazılım deneyimi konusunda kesin yargılar belirtmek doğru olmayacaktır. Örneğin, Huawei P40 Pro’da düzgün şekilde çalıştırabildiğimiz güncel Netflix uygulaması bu cihazda çalışmıyordu. Ancak bunun elimizdeki cihazdan kaynaklandığını düşünüyoruz. Mate XS’i satın alanları Huawei P40 Pro incelememizde belirttiğimiz şekilde bir uygulama desteği bekliyor olacaktır. Yerli uygulama desteği konusunda zengin olan Huawei AppGallery’den dilediğiniz uygulamayı indirebilirsiniz. Aynı zamanda APKPure gibi alternatif kaynakları ya da web sitelerini (Facebook, WhatsApp, vb. uygulamalar için) da uygulama dosyalarını indirmek için kullanabilirsiniz.
EMUI 10 kullanıcı arayüzü Mate XS’in neredeyse kare formatında olan ekranına uygun biçimde düzenlenmiş. Ayrıca Ayarlar gibi uygulamalarda da büyük ekranın avantajından yararlanılıyor. Menü ekranın solundaki bir sütunda konumlandırılmış, daha fazla adım ise ekranın daha büyük alana sahip olan sağ kısmında gösteriliyor. Yani Huawei, en azından kendi uygulamalarında ve kullanıcı arayüzünde büyük ekrandan mümkün olduğu kadar iyi şekilde yararlanıyor. Tarayıcı uygulamasında da, büyük ekran formuna geçildiğinde, bir masaüstü internet tarayıcısında olduğu gibi sekmeli arayüze rastlıyoruz.
Kamera tarafına baktığımızda ise Mate XS’in Huawei’nin diğer amiral gemisi telefonlarının çizgisini yakalamaya çalıştığını söyleyebiliriz. Tabii ki, Mate 30 Pro’dan sonra, P40 serisinden önce geldiği için, daha çok ilk telefonun çizgisine yakın gibi görünüyor. Leica optik desteğine sahip olan bu kamera sistemi dört kamera barındırıyor ve bunlar arkada, yukarıdan aşağı doğru sıralanıyor. 40 megapiksel ana kamera f/1.8 diyafram değerine sahip. 8 megapiksel, f/2.4 telefoto kamera sayesinde 3 kat optik yakınlaştırma ve 5 kat hibrit yakınlaştırma sunuluyor. Bu kamera optik görüntü sabitleme desteğine de sahip. 16 megapiksel, f/2.2 ultra geniş açılı kameranın yanında Uçuş Süresi kamera da bulunuyor.
Mate XS ile çekilen fotoğraflara baktığımızda, Huawei’nin üst sınıf telefonlarındaki kamera deneyimini başarıyla yansıttığını görüyoruz. Renklerin canlılığı, görüntülerin parlaklığı memnun edici seviyede. Düşük ışıkta da gürültü miktarı düşük seviyede kalıyor. Yakın çekimlerde de iyi işler ortaya çıkıyor. Çiçek ve bunun gibi renkli nesnelerin çekimlerinde patlama görmüyoruz. 3 kat optik yakınlaştırma ve 5 kat optik yakınlaştırmada görüntü kalitesinden fazla ödün verilmiyor. Ancak detayların kaybolduğunu söylememiz gerek. Hareketli nesnelerin çekiminde de Mate XS iyi iş çıkarıyor. Portre fotoğraflarda da Mate XS’i beğendik.
Selfie çekimi için de Mate XS’in dört kamerasını kullanabilirsiniz. Eğer selfie çekecekseniz, cihazın arkasını çevirmeniz ve vizör olarak da ekranın arkada kalan kısmını kullanmanız gerekiyor. Çektiğiniz fotoğrafların ön izlemesini vizör alanının hemen altında görebilirsiniz. Bu açıdan arkada kalan ekran verimli biçimde değerlendiriliyor. Benzer bir şekilde, bir kişinin fotoğrafını çekecekseniz, ikili ekran görünümünü açarak o kişinin de kendisini arkada kalan ekranda görmesini ve pozunu belirlemesini sağlayabilirsiniz.
Video tarafında da saniyede 60 kare hızına varan 4K video kaydı yapılıyor. Optik görüntü sabitlemenin varlığı sayesinde durağan video çekimleri yapılıyor. Ses kaydı da kaliteli. Video çekimi sırasında otomatik netleme de iyi şekilde gerçekleştiriliyor. Sonuç olarak profesyonel video kameralarınkini aratmayan bir video kalitesi yakalanıyor.
Bu kadar yüksek para verip satın alınan bir ürünün kamera sisteminin iyi olması beklenirdi. Neyse ki, Huawei Mate XS’in bu beklentiyi dört kamerasıyla rahat şekilde karşıladığını görüyoruz.
Sonuç olarak, 29 bin 999 TL’lik Türkiye fiyatıyla Mate XS herkesin satın alabileceği bir telefon değil. Öncelikle bütçe konusunda herhangi bir sıkıntınızın olmaması gerekiyor. Eğer girdiğiniz ortamlarda dikkat çekmeyi seviyor, aynı zamanda yeni teknoloji eğilimlerini ilk kullananlardan olmayı seviyorsanız, Huawei Mate XS tam size göre bir ürün. Katlanabilir ekranlı telefonlar içinde gördüğümüz en iyi ekran uygulamasının olduğunu söylememiz gerekiyor. Bu cihaz hem akıllı telefon hem de tablet deneyimini rahatlıkla veriyor. Kamera, performans, pil, ekran gibi unsurlar açısından da bir amiral gemisi telefon deneyimini sunuyor.