Huawei Mate 50 Pro
Huawei Online Mağaza’dan satın alın
Merakla beklenen Huawei Mate 50 Serisi, sonbahara girilirken tanıtılmıştı. Serinin dikkat çekici üyelerinden biri olan Mate 50 Pro da, fazla vakit kaybetmeden Türkiye’de satışa çıktı. Huawei Mate 50 Pro, şık tasarımı kaliteli ve sağlam malzemelerle birleştiriyor. Buna kaliteli ve yüksek görsel deneyim sunan ekran, yetenekli kameralar, güncel ve güçlü bir işlemci gibi bileşenler ekleyerek ortaya üst sınıf akıllı telefonlardan beklediğimiz bir deneyim çıkarıyor. Huawei Mate 50 Pro inceleme yazısı ve videosunda, yaklaşık bir haftadır ana telefonlarımızdan bir tanesi olarak kullandığımız bu cihazla ilgili öne çıkan özellikler, sunduğu deneyim ve yorumlar yer alıyor.
Huawei Mate 50 Pro ile ilgili resmi detaylar bu bağlantıda:
Huawei Mate 50 Pro inceleme: Tasarım
Huawei Mate 50 Pro, Mate serisinin klasik tasarım çizgilerini taşımakla birlikte, bu telefonun 8.5 milimetre ile seleflerine göre daha ince bir profille geldiğini görüyoruz. Aynı durum yüzey alanı için de geçerli. Mate 40 Pro ile aynı genişliğe sahip olsa da, ondan biraz daha kısa. Huawei, Mate 30 Pro‘dan sonra bu telefonda da ekran deliği yerine çentiğe yer vermiş ve buraya ön kameranın yanı sıra yüksek güvenlikli ve derinliği de algılayan yüz tanıma sistemini yerleştirmiş. Arkada yine Mate serisi telefonların simgesi olan dairesel kamera modülünü görüyoruz. Huawei, dört kamerayı yine bir matris formunda yerleştirmiş. Dairenin kenarlarını ise Clous de Paris desenli, metal bir çerçeve sarıyor. Çivili dokusuyla kamera modülü biraz daha öne çıkıyor.
Mate 50 Pro’nun üç farklı renk seçeneği bulunuyor. Bu üç renkten siyah ve beyaz, önde ve arkada normal camla geliyor. Turuncu rengin arkası ise vegan deri kaplı, önünde ise Huawei’nin Kunlun adlı, kendi geliştirdiği ve yüksek dayanıklılığa sahip bir cam bulunuyor. Huawei bize test için siyah renkli modeli gönderdi. Siyah rengin ağırlığını iyi şekilde yansıtırken, parlak arka yüzeyi de telefonun çekiciliğini biraz daha artırıyor. Bununla birlikte telefonun önü ve arkası parmak izi ve kiri tutma konusunda bir hayli cömert davranıyor. Huawei, kutuya bir adet şeffaf silikon kılıf yerleştirmiş. Telefonun arkasının daha temiz kalması ve kullanırken biraz daha rahat etmek istiyorsanız, bunu kullanabilirsiniz. Biz telefonu kılıfsız kullanmayı tercih ettik. Bu arada önde ise ekran koruyucu film yapıştırılmış biçimde geliyor.
Huawei, artık amiral gemisi telefonların aranan ve vazgeçilmez özelliklerinden olan suya ve toza dayanıklılık özelliğini de karşılıyor. IP68 ile belgenen bu dayanıklılık sayesinde Mate 50 Pro’yu suya düşürmek, üstüne sıvı dökmek veya sağanak yağış altında telefon görüşmesi yapmak sorun olmaktan çıkacaktır.
Alt kenara baktığımızda, burada USB-C portunu, hoparlörü, nano SIM ve Nano Memory kart tepsisini ve mikrofonu görüyoruz. Üst kenarda ise ikinci mikrofon ve kızıl ötesi port bulunuyor. Sol kenarda herhangi bir tuş veya giriş-çıkış yok. Sağ kenarda ise ses tuşları ve güç düğmesi, sağ kenarın üst kısmına yerleştirilmiş. Bu tuşlar yumuşak, rahatlıkla basılıyor. Üstelik derinlikleri de yeterli. Telefonu tutarken avuç içinizde hareket ettirmeden rahatlıkla erişir ve kullanabilirsiniz. Ön tarafta ise ekran yüzde 91’lik bir gövde oranına ulaşıyor. Burada, söylediğimiz gibi bir çentik var. Mate 30 Pro ile karşılaştırıldığında ekran çerçevesi daha geniş. Çentik bölümünde kameralar ve yakınlık sensörü var. Öte yandan burada ahize ve ikinci hoparlör de bulunuyor.
Huawei Mate 50 Pro inceleme: Ekran ve Ses
Huawei Mate 50 Pro’da 6.74 inçlik OLED ekran var. Ekran çözünürlüğü 2616 x 1212, bu da 428 ppi gibi bir piksel yoğunluğuna karşılık geliyor. 19.5:9 ile daha uzun formda bir ekran var. Ekranın keskinliği ve netliği fazlasıyla iyi. 120 Hz yenileme hızının etkisini kullanıcı arayüzünde gezinirken veya web sitelerinde yukarı-aşağı kaydırırken görüyorsunuz. 300 Hz dokunma örneklendirme özelliği ise oyunlarda ekrana dokunuşlarda hamlelerinizin daha seri biçimde yapılmasına yardımcı olacaktır. Yüksek yenileme hızı ile birleştirildiğinde daha gerçekçi bir oyun keyfi elde edebilirsiniz.
1440 Hz karartma, telefonun uzun süreli kullanımında gözde meydana gelebilecek yorgunluğun önüne geçerken, Huawei ekranda yeni bir piksel deseni kullanıyor. Eşkenar dörtgen dizilimi ve OLED ekranın kullanımı birlikte değerlendirildiğinde, geniş görüş açılarında renklerde indirgenme çok düşük düzeyde kalıyor. Ekran DCI-P3 renk gamı desteğine sahip, bu da 1 milyarlık bir renk desteği demek. Çektiğiniz fotoğraflar veya videolar gözünüzün gördüğü seviyede bir gerçekçilikle gösterilir. İnternette veya sosyal medyada baktığınız fotoğraflar için de aynı durum söz konusu. Ekran ayarları içinde Renk modu ve sıcaklığı bölümü var. Buradan istediğiniz gibi ayarlamaları yapabilirsiniz. Biz genel olarak Normal modu açık tuttuk. Bu durumda görüntülenen içeriğe göre sRGB veya P3 arasında geçiş yapılıyor. Bu modda renkler biraz daha sıcak tarafa kayıyor. Canlı seçildiğinde beyaz rengin biraz daha soğuk tarafa kaydığı görülürken renklerin canlılığı da artıyor. Yüksek parlaklık ve renk desteği, HDR içeriklerin bu ekranda iyi biçimde deneyimlenmesine olanak sağlıyor. YouTube veya Amazon Prime Video gibi servislerde bu destekten iyi şekilde yararlanmanız mümkün olacaktır.
Sürekli açık ekran özelliği uzun zamandır Huawei’nin birçok akıllı telefonunda gördüğümüz bir özellik ve Mate 50 Pro’nun OLED ekranında da mevcut. Huawei, daha önce sunmuş olduğu farklı şablon ve desenleri sunmanın yanı sıra, şimdi bazı temalarda, arkadaki duvar kağıdının ana desenini içeren ekran simgelerini sunuyor. Telefon uyku durumundayken ekranda gördüğünüz desen, ekranı açtığınızda hoş bir efektle genişleyerek duvar kağıdını tamamlıyor. Bu küçük detayın epey hoşumuza gittiğini söylemeden geçmeyelim.
Ekranın üst kısmındaki çentiğin alanı çok geniş değil. İnce ve dar olması, tam ekranda video izlerken veya oyun oynarken fazla alanın işgal edilmemesini sağlıyor. Bu tür senaryolarda da göz tırmalamıyor. Mate 50 Pro’nun büyük ekranında video izlemek bir hayli keyifli. Ekran kenarlara doğru kavis yapıyor. Kavis açısı çok yüksek olmadığı için kenarlarda renk ve ışık kaybı az düzeyde kalıyor. Telefonu tutarken ekranda yanlış dokunmaların olması durumuyla pek karşılaşmadık.
Ses tarafına geldiğimizde, biri alt kenarda, diğeriyse ahize bölümünde öne bakan olmak üzere toplam iki hoparlör bulunuyor. Bu ses sistemi stereoya yakın bir çıkış veriyor, alttaki hoparlörün gücü biraz daha yüksek seviyede hissediliyor. Çevresel ses etkisi fazlasıyla iyi, derinlikli bir çıkış var. Müzik dinlerken enstrümanlar ve vokaller anlaşılır seviyedeyken basların etkisi de fark ediliyor. En yüksek ses şiddetinde ise tizlerde patlama yok. Kısacası, harici bir hoparlöre ihtiyaç bıraktırmadan, tek başına film izlemek veya müzik dinlemek için ihtiyaçlara rahatlıkla cevap verecektir.
Mate 50 Pro’da da 3.5mm kulaklık jakı yok. Kutudan da kulaklık çıkmıyor. En güzeli, “Süper Cihaz” özelliğini taşıyan Huawei FreeBuds serisi kulaklıkları tercih etmek olacaktır. Elimizdeki Huawei FreeBuds Pro 2 ile Mate 50 Pro’yu hızlı ve kolay biçimde bağladık. Daha sonra da Kontrol Paneli içindeki Süper Cihaz kutusu içinden ses çıkışını kulaklığa kolayca aktarmak mümkün oluyor.
Huawei Mate 50 Pro inceleme: Performans ve Pil
Huawei Mate 50 Pro’da Snapdragon 8+ Gen 1 4G işlemci var. Bu işlemciye 8 GB RAM ve 256 GB dahili hafıza eşlik ediyor. Huawei’nin özel NM kartlarıyla depolama alanını 256 GB’ye kadar artırma imkanınız var. Çoğu kullanıcı için 256 GB fazlasıyla yeterli olacaktır. Bununla birlikte Huawei Cloud’ın kapsamlı desteği sayesinde çektiğiniz fotoğrafları veya videoları bulutta yedekleyebilir veya sık kullanmadığınız dosyaları buluta taşıyarak telefonda yer açabilirsiniz. Telefonda Huawei Cloud uygulaması var, bunun sayesinde buluttaki tüm içeriklerinize rahatlıkla erişmeniz, bunları açmanız mümkün oluyor. Üstelik Huawei MateBook Serisi dizüstü bilgisayarınız veya başka bir markaya sahip PC’niz varsa, PC için Huawei Mobile Cloud uygulamasıyla bu dosyalara her yerden erişebilirsiniz.
Snapdragon 8+ Gen 1, Qualcomm’un en yeni yonga seti ve bir amiral gemisi telefondan beklenen performansı sunmakta başarılı. Kullanıcı arayüzünde akıcı bir gezinti yapılıyor, -1 ekranındaki haber akışı içinde yeni içerikler hızlıca yüklendiği için kaydırırken gözle görülür bir takılma yok. Web sayfalarının yüklenmesi veya sayfa içinde kaydırma da akıcı biçimde yapılıyor. Oyun konusunda da Mate 50 Pro iyi bir deneyim sunuyor. Yüksek profilli oyunları bile Mate 50 Pro’da yüksek grafik kalitesi ve akıcılıkta oynamanız mümkün olacaktır. Isınma konusunda da Mate 50 Pro, yoğun işlerde bile makul sıcaklık aralığında kalmayı başarıyor.
Pil tarafına geldiğimizde, Mate 50 Pro’da 4700 mAh kapasiteli bir pil bulunuyor. Bu pil, normal yoğunluklu bir kullanımda 24 saate varan bir kullanım sağlayacaktır. Dışarıda geçirdiğiniz yoğun bir iş gününde de sabahtan akşama bir günü rahatlıkla geçirmenize izin verecektir. Huawei, pilin çok az kaldığı durumlarda iletişimden yoksun kalmamanız için Acil modu adlı bir özelliği sunuyor. Bu mod, pil yüzde 1 seviyesine düştüğünde 15 dakika arama veya 12 SMS mesajı göndermeyi sağlayan bir kapasiteye erişmeyi sağlıyor. En azından telefonunuzun pilinin bittiğini başkalarına haber vermek açısından bu modun işe yarayacağı zamanlar olacaktır.
Şarj tarafında da Mate 50 Pro’nun göz alıcı bir performansı var. Telefon 66W Huawei SuperCharge desteğine sahip. Huawei, kutudan çıkan 66W güç adaptörü ile sadece 37 dakikada tam doluluğa ulaşabileceğinizi belirtiyor. Gerçekten de etkileyici ve pratikte de bunun yansımasını görebiliyoruz. Mate 50 Pro’nun pili tamamen bitmiş ve cihaz kapalı durumdayken 66W güç adaptörü ile şarja başladığımızda, yarım saatte yüzde 90 seviyesine ulaştık. Üstelik bu sırada telefon açık durumda ve her türlü iletişim ve veri senkronizasyonu aktif hâldeydi. Mate 50 Pro’nun bu göz alıcı performansı, prize olan bağlılığınızı çok aza indirgeyecektir.
Kablosuz şarj özelliğinin bulunduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Üstelik 50W Wireless Huawei SuperCharge desteği var. Bunu destekleyen bir kablosuz şarj aksesuarıyla kablolu şarj ile karşılaştırılabilir seviyelerde bir şarj hızına ulaşabilirsiniz. Bunun dışında Qi protokolünü destekleyen aksesuarları veya kablosuz şarj matlarını kullanabilirsiniz. Kablosuz ters şarj özelliği de mevcut. Özellikle Huawei Watch GT 3 ve bunun gibi akıllı saatinizi ya da Huawei FreeBuds Pro 2 gibi kulaklığınızı Mate 50 Pro ile, ihtiyaç duyduğunuz anda şarj edebilmeniz güzel oluyor. Bunun yanı sıra acil durumlarda kablosuz şarj özellikli diğer telefonları şarj etmek için de Mate 50 Pro’yu kullanabilirsiniz.
Huawei Mate 50 Pro inceleme: Yazılım ve Güvenlik
Huawei Mate 50 Pro, Huawei’nin EMUI 13 yazılımıyla yüklü gelen ilk akıllı telefonlardan biri oluyor. Yakın zamanda yayınladığımız Huawei MatePad Pro 12.6 (2022) incelemesinde, bu tablette yüklü gelen HarmonyOS 3 ile gelen başlıca yenilikleri mercek altına almıştık. Huawei, orada irdelediğimiz yenilikleri, EMUI 13 çatısı altında akıllı telefonlara getiriyor. Başlangıcı da Mate 50 Serisi ile ve dolayısıyla Mate 50 Pro ile yapıyor.
Mate 50 Pro, daha önceki EMUI telefonlarında gördüğümüz kolay anlaşılır ve kullanışlı kullanıcı arayüzünü barındırıyor. -1 ekranı bir bakışta pek çok bilgiyi veya aracı görmenize imkan sağlıyor. Huawei, genişletilmiş klasörleri kullanarak bir bakışta uygulamalarınızı daha rahat görmenizi ve açmanızı sağlayacak bir gruplandırmayı veya organizasyonu yapmanıza imkan sağlıyor. Ekranın sol tarafından aşağı sürükleyerek bildirim paneline ulaşabilirsiniz. Sağından aşağı sürüklediğinizde ise Kontrol Paneli karşınıza çıkıyor. Bu alan kolay anlaşılır bir düzenle geliyor. Parmak dostu kutucuklar ve simgeler kontrolü kolaylaştırıyor. Çalma kontrolleri, Wi-Fi veya Bluetooth gibi hızlı kontroller ve Süper Cihaz kutucuğu göze çarpan ilk unsurlar arasında bulunuyor. Ekran parlaklığını hemen yapmanıza izin verecek bir kontrolü de burada ilk bakışta görebilirsiniz.
EMUI 13 ile birlikte Ana ekranı biraz daha düzenli bir görünüme kavuşturabilirsiniz. Huawei’nin Servis araçları adını verdiği, özellikle yüklü olarak gelen Huawei yapımı uygulamaların sahip olduğu çeşitli bileşenler var. Bunları araç takımları veya widget’ların biraz daha gelişmiş ve EMUI arayüzüyle daha uyumlu araçlar olarak nitelendirebilirsiniz. Servis araçları şimdi kombolar hâlinde Ana ekrana yerleştirilebiliyor. Ana ekran düzenleme sayfasına girip buradan Servis araçları bölümüne girdiğinizde, Araç komboları şeklinde bir seçenek göreceksiniz. Buna tıklattığınızda karşınıza Huawei’nin belirli temalara göre oluşturduğu komboları göreceksiniz. Bunları ana ekrana yerleştirebileceğiniz gibi kendi kombolarınızı da oluşturma imkanınız var. Üstelik mevcut Servis araçlarının yanı sıra, yüklediğiniz uygulamaların sunduğu hızlı aksiyonları da bunlara yerleştirmeniz mümkün. Bu şekilde Ana ekranda sıkça yaptığınız işlere daha kolay ve hızlı şekilde erişebilir ve bunlara hemen başlayabilirsiniz.
Öte yandan Servis araçlarını Ana ekrana yerleştirmeseniz bile, bunlara kolay biçimde erişmenize imkan sağlayan bir yöntem var. Telefon, Mesajlar, İnternet Tarayıcısı, Kamera gibi uygulamaların simgelerinin altında birer çizgi göreceksiniz. Bunlar, söz konusu uygulamaların Servis araçlarının olduğunu gösteriyor. Bu tür uygulamaların ikonlarının üstünde yukarı doğru sürüklediğinizde, uygulama ikonu genişleyecek ve Servis aracı karşınıza çıkacaktır. Tek elle kullanımda bile bu imkandan rahatlıkla yararlanılabiliyor.
Mate 50 Pro’nun büyük ekranı aynı anda iki uygulamayı bölünmüş pencerelerde kullanma konusunda rahatlık sağlıyor. Üstelik telefonun işlemcisi ve RAM’i, ekranda aynı anda ikiden fazla uygulamayı kullanma konusunda da geniş bir hareket alanı veriyor. Böylelikle daha karmaşık yapıdaki işleri telefonunuzdan yürütebilirsiniz. Ekranın sağ veya sol kenarlarından ortaya doğru sürükleyip beklettiğinizde göreceğiniz kenar çubuğu sık kullanılan uygulamalara veya tüm uygulamalara hızlıca erişmeyi sağlıyor. Ayrıca bu çubuğun tepesinde SuperHub adında bir seçenek daha göreceksiniz. SuperHub, kopyalama panosunun daha gelişmiş bir versiyonu. Bir uygulamadan diğerine kopyalamak istediğiniz bir metni veya fotoğrafı buraya sürükleyerek tutabilirsiniz. SuperHub, kullanılmadığı durumlarda ekranın bir kenarında küçük bir çekmece olarak durmaya devam edecektir.
Uygulamalar veya oyunlar konusunda da Mate 50 Pro’da alıştığınız düzeni devam ettirmeniz mümkün olacaktır. Bu telefonda Huawei Mobil Servisleri var. Huawei; bulut depolama, eş zamanlama, ofis ve harita uygulamaları, arama motoru ve benzeri tüm alanlarda boşlukları iyi şekilde doldurarak sağlam bir ekosistem oluşturmuş. Uygulama mağazası için de bu geçerli. Huawei AppGallery, aradığınız uygulamaları bulma ve bunları yükleme konusunda size fazlasıyla yardımcı oluyor. Popüler yerli uygulamaların bulunabilirliği konusunda bu mağazanın çok zengin olduğunu biliyoruz. Özellikle kullanıcılar için önemli olan bankacılık ve finans uygulamaları AppGallery’de mevcut. Finans kategorisinde liste bir hayli zengin. Aynı durum Eğlence ve bunun gibi diğer kategorilerde de geçerli. TV+, BluTV, Gain ve bunun gibi uygulamaların da mağazadan kolaylıkla indirebilirsiniz.
Netflix, Disney+, Amazon Prime Video, Spotify, Instagram, Twitter, Facebook, WhatsApp gibi uygulamaları yüklemek için de Huawei AppGallery’den ayrılmanıza gerek yok. Yüklemek istediğiniz uygulamanın adını arama kutucuğuna yazın, istediğiniz sonuç karşınıza çıkacaktır. Daha sonra Yükle düğmesine tıklatarak kurulumu başlatın, karşınıza çıkacak bir ekranda Yükle düğmesine tıklamanız yeterli olacak ve sonrasında uygulama yüklü hâle gelecektir. Bu yolla yüklediğimiz uygulamaları rahatlıkla kullandığımızı belirtelim.
Google uygulamaları veya Google Play Store erişimi de zahmetsiz şekilde gerçekleştiriliyor. Bunun için Huawei AppGallery’den reklamsız versiyonunu ücretsiz olarak indirebileceğiniz GSpace uygulaması var. Bu, bir üçüncü taraf mağaza ve Google Play Store’a kolay biçimde erişim imkanı sağlıyor. Uygulamayı AppGallery’den kurduktan sonra ilk kez açtığınızda, birkaç izni vermeniz gerekiyor. Daha sonra Google Play Store başta olmak üzere Google uygulamalarını ve Play Store’daki popüler uygulamaları göreceksiniz. Başlamak için Google Play Store simgesine tıklatın ve Google Hesabınız ile giriş yapın. Artık YouTube, Google Haritalar, Google Drive, Google Fotoğraflar, Starbucks, Letgo, DSmart GO gibi uygulamaları kurabilir ve bunları bir Android telefonda olduğu gibi kullanabilirsiniz. Bu uygulamaların sıklıkla yararlandığınız işlevlerinin büyük bir çoğunluğunu GSpace ile kullanmak mümkün oluyor. Örneğin YouTube’da Premium hesap sahibiyseniz, ekran kapalıyken videonun sesini duymak veya videoyu küçük bir pencerede, ana ekranda veya başka pencerelerde oynatmak mümkün. Google Haritalar da düzgün biçimde çalışıyor. Üstelik GSpace ana sayfasındaki uygulamaların kısayollarını Mate 50 Pro’nun Ana ekranına ekleyebilir ve bunlara sanki telefonda doğal olarak yüklü uygulamalarmış gibi erişebilirsiniz.
Petal Haritalar da Mate 50 Pro’da yüklü gelen uygulamalar arasında bulunuyor. Huawei’nin Türkiye’deki Ar-Ge ekibinin de geliştirilmesine büyük katkıda bulunduğu bu uygulama başka bir harita uygulamasına gerek bıraktırmıyor. Kolay anlaşılır arayüzü ve haritaları var, yol tariflerinde farklı rota seçenekleri çıkarılıyor ve bunlar arasından en isabetlisini kolayca seçmek mümkün oluyor. Navigasyon sırasında ana ekrana dönebilir veya başka uygulamayı açabilirsiniz. Bu esnada navigasyon küçük bir pencerede gösterilmeye devam ediliyor. Öte yandan Petal Haritalar, grup kurarak tüm üyelerle konum paylaşımı yapma veya istediğiniz bir kişiyle konumu paylaşma gibi imkanları da sunuyor.
Güvenlik tarafında ise Huawei Mate 50 Pro iki farklı biyometrik kimlik doğrulama yöntemi sunuyor. Bunlardan biri ekran içi parmak izi okuyucu. Bu birim çok hızlı çalışıyor, parmağınızı ekrana bastırıp bekletmeden, hafif bir dokunuşla kilitli ekranı geçebilirsiniz. Yüz tanıma da, 3D ToF sensörün varlığı sayesinde derinlik bilgisini de kullanıyor. Bu da iki boyutlu fotoğrafla sistemi kandıramayacağınız anlamına geliyor. Yani pratiklik ve güvenlik bir arada sunuluyor. İki sistemi aynı anda kullanabilirsiniz, bu farklı durumlar için daha fazla esneklik anlamına da gelecektir.
Öte yandan gizlilik tarafında EMUI 13 ile birlikte daha fazla kontrol imkanı getiriliyor. Huawei’nin bu konuda diğer üreticilere göre daha ileride olduğunu görüyoruz. Hangi uygulamanın mikrofon, kamera, konum gibi sistem bileşenlerine belirli bir sürede hangi sıklıkta erişebildiğini görme imkanına sahipsiniz. Bunun dışında uygulamaların bu bileşenlere erişimini tek tek ve toptan biçimde sınırlandırma imkanınız da var. Görüntü gizliliği de dikkat çekici yeniliklerden. Çekmiş olduğunuz fotoğrafların kimliği niteliğindeki EXIF bilgilerine veya konum verilerine erişimi sınırlandırma imkanınız var. Böylelikle bir fotoğrafı başkalarıyla paylaştığınızda, hangi cihazla, ne zaman veya nerede çekildiği bilgisini belirlemek mümkün olmayacaktır.
Huawei Mate 50 Pro inceleme: Kamera
Huawei genellikle kamera teknolojiler tarafındaki yenilikleri öncelikle P Serisi akıllı telefonlarında sunmayı tercih eder. Ancak Mate 50 Serisi bu açıdan fark yaratıyor ve Huawei’nin kamera teknolojileri ve deneyimleri tarafında bazı yenilikleri ilk kez burada sunduğunu görüyoruz. Öncelikle XMAGE markasını ilk defa Mate 50 Serisinde kullanıyor. Huawei’nin XMAGE’i, “3 milyon mükemmel Huawei mobil fotoğrafı arasından kullanıcıların favori fotoğraf stillerini ortaya çıkartıp Huawei Mobil Fotoğrafçılığın özel logosu olacak olan, liderliğimizi ve bilgi birikimizi ortaya koyan ve aynı zamanda sürekli atılım ve taahhüdümüzü temsil edecek yeni bir marka” olarak tanımlıyor.
Arkada üç tane kamera var. 50 MP Ultra Diyaframlı XMAGE Kamera RYYB sensör, f/1.4 ile 4.0 arasında değişken diyafram ve optik görüntü sabitleme gibi özelliklere sahip. Burada dikkat çeken en önemli noktalardan bir tanesi değişken diyaframın kullanılması. Ortamdaki ışığın şiddetine göre sensöre düşen ışık dinamik biçimde ayarlanıyor, bu aralıkta uygun bir değer belirleniyor. Daha önce sektörde değişken diyaframlı kameralar görmüştük, ancak bunlarda belirli diyafram değerleri var. Mate 50 Pro’nun 50 megapiksel XMAGE kamerasında ise diyafram 1.4-4.0 aralığında herhangi bir değerde gidip gelebiliyor. Böylelikle özellikle arka planın bulanıklaştırıldığı fotoğrafların çekimlerinde, arka plan bulanıklığını tercihinize göre değiştirmeniz mümkün oluyor. Bunu Pro modunda çekeceğiniz fotoğraflarda ayarlama imkanınız var. Öte yandan daha geniş diyafram aralığı portre fotoğraflarda da arka plan bulanıklığının daha doğal biçimde üretilmesine, öndeki süjeyle arka planın ayrımının daha da iyi yapılmasına katkıda bulunuyor.
50 MP XMAGE kameranın yanında 64 megapiksel, RYYB sensörlü, 3.5 kat optik yakınlaştırma imkanı sunan ve 200 kat zum aralığına izin veren, f/3.5 diyafram ve optik görüntü sabitleme özelliklerine sahip olan bir telefoto kamera var. Bir de 13 megapiksel, f/2.2 diyafram değerine sahip ultra geniş kamera bulunuyor. Yakınlık sensörü ve lazer odak sensörü arkadaki kamera grubunu tamamlıyor. Ön tarafta ise 13 megapiksel selfie kamera var. Bu kamera 78 ile 100 derece arasındaki geniş görüş açısıyla grup selfie çekimlerinde avantaj sağlıyor. Önde yer alan ve yüz tanımanın güvenliğini artırmak için de kullanılan 3D ToF kamerası portre çekimlere katkıda bulunuyor.
Huawei Mate 50 Pro ile başlangıcını yaptığı XMAGE markasının hakkını veriyor. Telefonun kameralarıyla farklı ışık koşulları altında çektiğimiz fotoğraflar fazlasıyla memnun edici görünüyor. Dış ortamda, ışığı yeterli ve hatta daha yukarı seviyelere çıktığı durumlarda çektiğimiz fotoğraflarda parlaklık ve renk canlılığı çok iyi seviyede bulunuyor. Yapay zekâ desteği yardımıyla sahnede parlaklık ve renk tonları da otomatik olarak ayarlanıyor. Bunun da sonuçlara olumlu etkisinin olduğunu görüyoruz. Bu arada Snapdragon 8+ Gen 1 işlemcinin yardımıyla yapay zekâ tabanlı algılamanın hızlı olduğunu söyleyelim. Varsayılan olarak 12 megapiksel fotoğraflar çekiliyor. Piksel birleştirme yapıldığı için düşük ışıkta sensöre daha fazla ışık düşmesi ve parlaklığın daha iyi olması sağlanıyor. Bunun farkını loş ışıkta veya neredeyse karanlıkta çekilen fotoğraflarda da görmek mümkün oluyor.
Düşük ışıkta gürültü etkisi düşük, bulanıklık da yok denecek seviyede. Fotoğraf modunda etkileyici gece manzaraları çekebilirsiniz, ancak Gece moduna geçtiğiniz takdirde elde edeceğiniz sonuçlar daha etkileyici olacaktır. Diyaframın f/1.4 gibi yüksek seviyelere çıkması, düşük ışıkta bile parlaklığın ve renk doğruluğunun yüksek seviyede olmasını sağlıyor. Portre çekimlerde süje ile arka planın ayrımı çok iyi seviyelerde bulunuyor. Arka planın doğallığını da beğendik. Burada ek donanımın farkını görüyoruz. Yakın çekimlerde de Mate 50 Pro’nun ana kamerası iyi iş yapıyor. Süjeye daha da yakınlaştığınızda otomatik olarak Süper Çekim Modu açılıyor ve daha detaylı yakın çekim fotoğraflarını, üstelik çözünürlükten ve kaliteden ödün vermeden yapabiliyorsunuz.
Telefoto kameranın performansı da memnun edici. 3.5 kat optik yakınlaştırmada kaliteden ödün vermeden çekimler yapabilirsiniz. Bu tür çekimlerde parlaklık ve netlik iyi, düşük ışıkta da iyi performans gösterdiğini görüyoruz. Aynı durum ultra geniş açılı kamera için geçerli. Üstelik bu üç kameranın renkler açısından tutarlı olması dikkat çeken ve memnun edici bir unsur oluyor.
Önde yer alan selfie kamera da farklı koşullarda net ve parlak fotoğraflar çekiyor. Düşük ışıktaki çekimlerde de parlaklık, netlik ve detaylar iyi seviyede bulunuyor. Ön kamera ile de portre fotoğraflar çekebilirsiniz, bununla arka plan bulanıklaştırmanın arka kamera ile aynı seviyede bulunmadığını görüyoruz. 100 dereceye çıkan görüş açısı sayesinde daha fazla alan kaplanıyor, özellikle grup çekimlerinde bunun yararını göreceksiniz.
Ön kamera video kaydı tarafında 4K’ya kadar çıkabiliyor. 4K çekimlerde ultra geniş açıdan yararlanabiliyorsunuz. Üstelik çekim sırasında yakınlaştırma veya uzaklaştırma yapmanız da mümkün oluyor. Ön kamera ile çekimlerin durağanlığı da memnun edici seviyede bulunuyor. Arka kamera için de durum aynı şekilde. Görüntü kalitesi ve parlaklık iyi. Üstelik Video moduna geldiğinizde burada Parlak ve Canlı olmak üzere iki farklı seçenek var. Bunlardan biri daha aydınlık çekimler yapmayı sağlarken diğeriyse renk doygunluğu daha yüksek videoları sevenlere hitap edecektir.
Bu arada Huawei Mate 50 Pro, HDR Vivid formatında video çekimleri de yapabiliyor. Çin’de geliştirilen bir HDR formatı olan HDR Vivid, mevcut Dolby Vision, HDR10 ve HDR 10+ gibi formatların arasına katılıyor. Video ayarları içinden HDR Vivid’i aktifleştirdiğinizde, çekeceğiniz videolarda renk ve kontrast iyileştiriliyor. Daha canlı renklere ve keskinliğe sahip videolar için bu seçeneği etkinleştirebilirsiniz.
Telefoto kamerada da optik görüntü sabitlemenin bulunması, yakınlaştırma yaptığınızda daha durağan görüntüler elde edeceğinizi ve dikkat noktasında bulunan süjenin kaçırılmayacağını gösteriyor. Video çekimlerindeki ses kayıtlarının kalitesi de çok iyi seviyede bulunuyor. İnsan sesleri yüksek netlikte kaydedilirken stereo ses etkisini de, videoları gerek telefonda gerek başka ortamlarda izlerken iyi şekilde hissediyorsunuz.
Huawei Mate 50 Pro’da ilgi çekici bir video çekimi özelliği var, o da Süper Makro Video modu. Video modundayken süjeye iyice yaklaştığınızda, sağ alt köşede bir makro simgesinin belirdiğini göreceksiniz. Buna tıklatarak daha yakın çekimlere başlayabilirsiniz. Özellikle bir çiçeğe konan arı, bir yaprağa konan böcek gibi detayları yakalamak istediğinizde bu mod fazlasıyla kullanışlı oluyor. İnceleme videomuzda da bir örneğini görebilirsiniz.
Mate 50 Pro’nun Kamera uygulaması daha önce incelediğimiz Huawei telefonlarında gördüğümüz düzeni ve araçları barındırıyor. Pro modu, diyaframı değiştirmenin de aralarında olduğu çeşitli kontrolleri elle yapmaya izin veriyor. İkili Görünüm, Yüksek Çözünürlük ve bunun gibi çekim modları da var. Bir de Çoklu Kamera adlı yeni bir özellik var. Bunu seçtiğiniz takdirde, yakınınızda bulunan ve aynı Huawei Kimliğine bağlı olan Huawei MatePad Pro 12.6 veya bunun gibi bir cihazın kameralarına bağlanabilir ve çekimi o kameralarla yapabilirsiniz. Yönetimi ise Huawei Mate 50 Pro üzerinden gerçekleştirebilirsiniz.
Huawei Mate 50 Pro inceleme: Sonuç
Huawei Mate 50 Pro, geçtiğimiz yıllarda gördüğümüz Mate serisi Pro modellerle karşılaştırıldığında birçok alanda ilerlemelerin kaydedildiği bir telefon. Öncelikle tasarımı ve verdiği hava ile seleflerinin ilerisinde yer alıyor. Ekranı ise geniş bir görüntüleme alanı, yüksek parlaklık ve renk canlılığı sunuyor. Bu ekran telefonu her türlü iş için kullanmayı, oyunu veya video izlemeyi daha keyifli hâle getiriyor. Güçlü ses sistemi de bu keyfi iyi biçimde tamamlıyor. 4G destekli Snapdragon 8+ Gen 1 işlemci ve onun yanındaki donanım bileşenleri, günümüz şartlarında üst sınıf bir telefondan beklediğimiz performası fazlasıyla sunuyor. 4700 mAh kapasiteli pil ise, yoğun kullanımda bile sabahtan akşama bir günü rahatlıkla çıkaracaktır. Zaten 66W Huawei SuperCharge, prize bağlı kaldığınız süreyi çok azaltacağı için pil, Mate 50 Pro’yu kullandığınız süre boyunca sizin için fazla önem taşımayacak. Yazılım tarafında Huawei, kullanıcıların kendilerini rahat etmeleri için elinden geleni yapıyor. Kullanıcı arayüzünde sürekli yeni ve kullanışlı özellikleri sunulduğunu görüyoruz. EMUI 13 ile birlikte gelen yeni Araç Komboları da Ana ekranı daha verimli biçimde kullanmayı sağlıyor. Gizlilik tarafındaki kontroller ve kapsamlı durum analizi ise bu konuda duyarlı olanların fazasıyla hoşuna gidecektir. Kamera tarafında ise Huawei’nin yeni XMAGE markasının hakkını verdiğini görüyoruz. Donanım özellikleri bakımından kağıt üstünde epey iyi duran kamera sistemi, pratikte de memnun edici fotoğraf veya video çekmeyi sağlıyor. Mate 50 Pro’yu özel günlerinizde veya profesyonel işlerde rahatlıkla kullanabilirsiniz. Diğer Huawei cihazlarıyla kolay ve pratik bağlantı imkanı ve onlarla birlikte çok daha fazlasını başarma imkanı sunması da Mate 50 Pro’yu çekici kolan unsurlar arasında bulunuyor.
Huawei Mate 50 Pro
Huawei Online Mağaza’dan satın alın
A450ALL koduyla 450 TL indirim imkanı