Huawei Mate 30 Pro
Huawei Online Mağaza’dan satın alın
Geçen yıl teknoloji dünyasının en önemli gündem maddelerinden bir tanesi Huawei’nin ABD’de karşılaştığı engellemeler ve bunun bireysel tüketici elektroniği tarafına da önemli yansımalarının olmasıydı. Google, ABD yönetiminin kararı neticesinde Huawei’nin Android lisansını iptal edince, Çinli şirket akıllı telefon stratejisini yeniden düzenlemek zorunda kaldı. Mayıs 2019’da alınan karara kadar Huawei için işler yolundaydı. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu pazarlarda pazar payı artıyordu, en son çıkan P30 serisi de iyi ilgi görmekteydi. Google’ın kararı, yeni çıkacak Huawei telefonlarında Android telefonlarının vazgeçilmezi olan Google uygulamalarının ve servislerinin bulunmaması demekti. Yeni dönemin ilk ürünleri Huawei Mate 30 ve Mate 30 Pro oldu. İkinci telefon geçtiğimiz haftalarda Türkiye’de satışa çıktı. Huawei Mate 30 Pro inceleme yazısında ve videosunda Google’sız bir Android deneyiminin nasıl olduğuna bakıyoruz. Aynı zamanda cihazın diğer unsurlarına da göz atıyoruz.
Huawei Mate 30 Pro inceleme: Tasarım
Tasarım konusunda Huawei, rakiplerine göre biraz daha aktif biçimde davranıyor. Huawei Mate 30 Pro da selefi Mate 20 Pro gibi bir önceki nesil ürüne göre tasarım açısından dikkate değer farklılıklar içeren bir telefon. Telefonu elinize aldığınızda dikkati çeken ilk ayrıntı ekranının iki yana doğru ne kadar fazla şekilde kavis yaptığı olacaktır. Bu ekranı “şelale ekran” olarak adlandırabiliriz. Bu şelale benzeri yapı nedeniyle Mate 30 Pro’nun ekranı tamamen kenardan kenara uzanan bir görünüm sergiliyor. Ekranın alt ve üst kısmında kalan çerçeve alanları çok ince. Bununla birlikte Mate 20 Pro’dakine benzer bir çentik de var.
Ekranın kenarlara doğru iyice yayılması, tasarım açısından bazı önemli sonuçları da beraberinde getiriyor. Öncelikle güç düğmesi epey arkaya doğru kaydırılmış ve epey ince. Bu tuş, Mate 30 Pro’daki tek fiziksel birim olma özelliğini taşıyor. Telefonda başka tuş yok. Ses açıp kapatma işini de dokunmatik ekran üzerinden gerçekleştiriyorsunuz. Normalde ses tuşlarını görmeye alıştığımız yerde, telefonun üst yarısında, ekranın kenarlarına hafifçe tıklattığınızda ses ayarı karşınıza çıkacaktır. İster bu ayara dokunarak, isterseniz de parmağınızı ekranın sağ veya sol kenarında yukarı-aşağı hareket ettirerek ses ayarını yapabilirsiniz.
Bu sıra dışı ses ayarı telefonu ekrana bakarken kullanırken pek sıkıntı çıkarmıyor. Ancak telefon görüşmesi yapmak istediğinizde sesi açmak ya da kısmak isterseniz, biraz sıkıntı yaşarsanız. Öte yandan telefonu yatay şekilde kullanırken ses kontrollerininin yeri değişmiyor. Yine aynı bölgeleri ses ayarı için kullanmalısınız. Fotoğraf çekimi yaparken de kamera uygulamasında sanki fiziksel ses tuşları varmış gibi bir deklanşör simgesi ekranın kenarında beliriyor. Buna tıklatarak da pratik şekilde fotoğraf çekebilirsiniz.
Arka tarafa baktığımızda Huawei Mate 30 Pro’nun kendine has bir tasarıma sahip olduğunu görüyoruz. Ortaya yerleştirilmiş daire biçiminde kamera modülü dışa doğru hafif bir çıkıntı yapıyor. İçinde de dört adet kamera var. Bunun etrafına yerleştirilmiş dairesel motif de arka yüz tasarımına ayrı bir hava katıyor. Flaş ise sol üst köşede bulunuyor. Huawei, bu telefonda da arka yüz tasarımını bir fotoğraf makinesine benzetmiş ve yatay kullanımı ön plana çıkarmış.
Cam ve metal birleşimi bir telefon olan Huawei Mate 30 Pro ergonomik bir telefon. Ne var ki, yüzeyi biraz kaygan bu nedenle kullanmakta biraz zorluk yaşayabilirsiniz. Neyse ki, kutudan şeffaf kılıf çıkıyor ve telefonu çoğunlukla da böyle kullandık. Bu kılıf telefonun kalınlığını ve ağırlığını artırmazken yüzeye biraz daha sürtünme eklediği için daha kolay kullanmayı sağlıyor. Telefonu tek elle kavrayıp kullanmak çok sıkıntı çıkarmıyor, gerektiği yerde tek el modunu kullanabilir ve kullanıcı arayüzünü küçülterek ekranın üst kısmında kalan noktalara tek elle erişebilirsiniz.
Huawei Mate 30 Pro’nun alt kenarında tek bir hoparlör var. Bu, telefonun tek hoparlör. Yanında USB-C portu, mikrofon ve SIM kart yuvası var. Ayrıca Huawei’ye özel NM kart da bu yuvaya yerleştiriliyor. Çift SIM kart desteği var. Eğer isterseniz bellek kartı yerine ikinci bir hat da takabilirsiniz. Üst kenarda ikinci mikrofon ve Huawei telefonlarında bir klasik olan kızıl ötesi portu var. Alt ve üst kenarlarda anten çizgileri de mevcut.
Mate 30 Pro da IP68 sertifikasıyla suya ve toza dayanıklı bir telefon olduğunu ortaya koyuyor. Gorilla Glass 6’nın kullanıldığı ön ve arka tabakalar çizilmelere karşı dayanıklı görünüyor. Aslında kılıf kullandığımız için telefonun arkasının herhangi bir çizik veya aşınmayla karşılaşmaması çok normal. Ancak ön tarafta da dikkate değer bir çizik veya aşınma görmedik.
Huawei Mate 30 Pro inceleme: Ekran, Performans, Pil
Huawei Mate 30 Pro da selefi gibi OLED ekrana sahip. 6.53 inç köşeden köşeye uzunluktaki bu ekran yüzde 94.1 gibi yüksek bir ekran-gövde oranıyla geliyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, ekran epey fazla miktarda kavis yaptığı için kenardan kenara yayılan bir yapı söz konusu. Bu kadar yüksek açıdaki bir kavis, kullanıcı arayüzünün bir bölümünün kenarlarda kaybedilmesine neden oluyor. Aynı zamanda kenarlara doğru hafif karartılar da görülüyor. Bu gibi kusurlara rağmen telefonu elde tutup kullanırken kenarlara yanlışlıkla tıklatma gibi bir durum fazla gözlenmiyor. Şelale biçimindeki ekran Huawei Mate 30 Pro’yu çok şık ve hoş gösteriyor. Ancak optimum görsel deneyim için bu kadar kavisli ekranlara gerek yok diye düşünüyoruz.
Mate 30 Pro’nun ekranı 1176 x 2400 piksel çözünürlüğe sahip. 18.5:9 görüntü oranlı ekranın çözünürlüğü Full HD+’ın biraz daha üzerine çıkarılmış ve 409 ppi piksel yoğunluğu var. Bu da keskin ve net görüntüler için yeterli oluyor. Ekranın parlaklığı epey yüksek, dış ortamda da rahat kullanım sağlıyor. DCI-P3 renk gamı destekleyen bu ekran gerçekten de yüksek renk doygunluğuna ve canlılığa sahip. Çektiğiniz fotoğraflara bakarken, internette gezinirken veya video izlerken gözleriniz rahat edecek ve görsel açıdan tatmin olacaktır. HDR10 desteği de mevcut. Ancak bu destekten tat almayı sağlayacak fazla uygulama bulunmuyor.
Ses konusunda ise Huawei P30 Pro’nun çizgisi izleniyor. Telefonda tek bir hoparlör var ve görünürde ahize hoparlörü yok. Telefon görüşmeleri sırasında kemik titreşiminden yararlanılıyor. Sonuç olarak normal bir ahize hoparlörünün performansı yok, ancak telefon görüşmelerinin anlaşılır şekilde gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz. Ses tarafında ise Huawei Mate 30 Pro’nun yeterli bir ses çıkışı sunduğunu görüyoruz. Bir hoparlör olsa da, ekranın da ses çıkışı sırasında katkıda bulunmasıyla berrak ve kulağı dolduran doyurucu bir ses çıkışı sağlanıyor.
Huawei, Mate 30 Pro’dan hemen önce duyurduğu Kirin 990 işlemciyi bu telefona yerleştirmiş. Sekiz çekirdekli işlemci 7nm tabanlı ve bir amiral gemisi telefona yakışacak performansı sunuyor. Gerçekten de, Huawei Mate 30 Pro’yu kullanırken herhangi şekilde ciddi bir tıkanma veya takılma yaşamadık. EMUI 10 kullanıcı arayüzünde gezinti hızlı ve akıcı şekilde gerçekleşiyor.
Oyunlarda da yüksek bir performans var. PUBG Mobile’ı bir şekilde Mate 30 Pro’ya indirdik. En yüksek grafik ayarlarında ve hızında bile rahatlıkla oynanabilecek bir performans sağlanıyor. Isınma konusunda da telefon normal aralıklarda geziniyor, aşırı şekilde ısınmıyor. Benchmark testlerinde de telefonun başlara güreştiğini söyleyebiliriz. AnTuTu sonuçları içinde şu anda ilk 10 sıra içinde yer alıyor.
Huawei Mate 30 Pro, 4500 mAh kapasiteli pille geliyor. Huawei’nin pil optimizasyonu konusundaki yetenekleri malum ve Mate 30 Pro kullanıcıları da bundan yararlanma imkanı buluyor. Telefon yoğun kullanımda bile bir günü rahatlıkla çıkaracak performansı sunuyor. Biz ise deneyimlediğimiz süre boyunca Huawei Mate 30 Pro’yu genellikle 2-3 günde bir şarj ettik.
Mate 30 Pro’yu yoğun şekilde kullansanız ve pil ömrünü kısa tutsanız bile, hızlı şarj desteği sayesinde bu telefon kısa sürede yeniden saatler boyunca kullanım için hazır hâle geliyor. Kutudan çıkan 40W şarj adaptörü yarım saatte yüzde 60’ı aşan bir pil seviyesine ulaşmayı sağlıyor. Sadece kırk dakikada ise yüzde 85’lik bir kısmı doluyor. Tam doluluğa ulaşması ise yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Kablosuz şarj desteği de var ve bu destek de 27W ile epey yüksek. Ancak bundan yararlanmak için uyumlu bir aksesuara ihtiyacınız olduğunu belirtelim.
Huawei Mate 30 Pro inceleme: Yazılım
Huawei Mate 30 Pro tasarım ve performans açısından göz doldurucu olsa da tüketicilerin esas merak ettikleri nokta yazılım tarafında nasıl bir deneyim sunduğu oluyor. Malum, Google Huawei’nin Android lisansını askıya aldı ve bu nedenle Huawei’nin bundan sonra çıkacak Android telefonlarında Google uygulamaları ve servisleri yer almıyor. Huawei Mate 30 Pro da bu yeni dönemin ilk ürünlerinden bir tanesi.
Mate 30 Pro’da alıştığınız bir Android telefon deneyimini bulamayacaksınız. Sık kullandığınız Google uygulamaları olan Gmail, Haritalar, YouTube bu telefonda bulunmuyor. Aynı zamanda Google hesabı ekleyemediğiniz için telefonunuzu hesabınızla eşleştiremiyorsunuz. Doğal olarak uygulama ve oyun indirmek için Google Play Store da yok. Tabii ki, demokrasilerde çare tükenmez. Mate 30 Pro’nun satışa çıkmasından hemen sonra bu telefona Google Play Store’un ve Google servislerinin yüklenmesini mümkün kılan çeşitli hileler ortaya çıktı. Siz de bunlardan bir tanesine başvurabilir ve alıştığınız Google deneyimine kavuşabilirsiniz. Ancak bunun güvenilir olmayan ve biraz karmaşık bir işlem olduğunu belirtelim. Ne yaptığınızı iyi şekilde bilmenizde fayda var.
Biz, Huawei Mate 30 Pro’yu deneyimlediğimiz süre boyunca Google uygulamaları ve servislerinden uzak durmayı, bunun yerine Huawei’nin sunduklarıyla idare etmeyi denedik. Huawei, Google’ın oluşturduğu açıkları kapatıyor ve bunu tahmin ettiğimizden kısa sürede yapmış. Aslında, şirketin ana vatanı Çin’de Google’ın uygulama ve servislerinin kapalı olması şirketin avantajına olmuş. Oradaki politikayı ve stratejiyi küresel pazara uyguluyor.
Ana ekranda Google uygulamalarının eksikliği nedeniyle Huawei uygulamaları ön planda bulunuyor. Daha önce Huawei telefonlarında görmeye alıştığımız araçlar da mevcut. Üstelik Huawei, Google’ınkine benzer bir asistan sayfası da geliştirmiş. Burası henüz emekleme aşamasında bulunsa da, ana ekranın en solunda yer alan panelde sık kullandığınız uygulamalar ve çeşitli haber başlıkları sıralanıyor. Henüz bir arama uygulaması yok, ana ekrandaki uygulama bileşeni internet tarayıcısı üzerinden Google’a açılıyor ve burada arama yapmayı sağlıyor.
Huawei AppGallery adı verilen uygulama mağazasına baktığımızda ise, Huawei Türkiye’nin ülkemizdeki geliştiricileri ekosistemine ekleme konusunda aktif davrandığını görüyoruz. Mağazada birçok yerli uygulama var. Ancak bunların büyük bir kısmı şu an için Google Mobil Servislerine göre ayarlanmış görünüyor. Bazı uygulamalar da en güncel sürümleriyle AppGallery’de yer almıyor. Bu gibi sorunların zamanla düzeleceğini ve geliştiricilerin de güncelleme takvimlerinde Huawei’nin platformunu da gözeteceğini düşünüyoruz. Bu arada harita uygulaması konusunda Google Maps’in eksikliğini yaşayacaklar için Yandex Navigasyon’un AppGallery’de bulunduğunu ve gayet iyi şekilde çalıştığını belirtelim.
Tabii ki, Huawei AppGallery’de sık kullandığınız Instagram, Twitter, Facebook gibi uygulamalar yok. Bunları indirmek için APK Mirror gibi APK indirme sitesini veya APKPure gibi alternatif depoları kullanmak güvenilir gibi görünüyor. Android’in uygulamaları elle yüklemeye izin veren kolaylığı bu noktada işe yarıyor. Neyse ki, Huawei de elle yüklenen bu APK’lar üzerinde otomatik olarak güvenlik kontrolü yapıyor. Ne kadar güvenilir olduğu tartışılır, ancak en azından içiniz rahat edecektir. Başlangıçta popüler uygulamaları APK Mirror sitesinden indirirken, daha sonra bir uygulama mağazası gibi işleyen APKPure esas tercihimiz oldu. Üstelik burası güncelleme işlemlerini de rahat şekilde yapmayı sağlıyor.
Huawei Mate 30 Pro’yu bu hâliyle kullanmak bizi en çok multimedya tarafında zorladı. Netflix ve YouTube gibi iki önemli video uygulamasına erişim yok veya çok kısıtlı. YouTube açığını mobil web sitesi üzerinden belli bir noktaya kadar kapatmak mümkün. Netflix’in indirdiğimiz en son sürüm APK’ları ise düzgün çalışmadı. Bu nedenle Huawei forumlarında dolaşarak uygulamanın geçen yazın ortalarından kalma eski bir sürümünü bulduk. Bu sayede Netflix videolarını izlemek mümkün oluyor, ancak Netflix’in en çok kullandığımız özelliklerinden olan internete bağlı değilken izlemek için indirme özelliğinden mahrum kalıyoruz.
Yukarıda anlattıklarımızın dışında, Huawei Mate 30 Pro Android 10 tabanlı EMUI 10 kullanıcı arayüzüyle geliyor. Aslına bakarsanız, Google uygulamaları ve servislerinin eksikliği dışında, Huawei telefon sahiplerini alıştıkları bir kullanıcı arayüzü ve his bekliyor. Uygulama ikonları, uygulamalar, ayarlar menüsü ve geri kalan her şey Huawei tarzında ve ufak tefek değişiklikler dışında her şey aynı görünüyor. EMUI 10’un gelişiyle birlikte sistem genelinde koyu modu kullanmak mümkün. Huawei’nin MatePad Pro ve MateBook dizüstü bilgisayarlarıyla da bu telefon iyi şekilde anlaşacaktır. Bu arada Otomatik döndürme özelliği başınızın pozisyonunu algılıyor ve kullanıcı arayüzünü buna göre çeviriyor. Bundan böyle yatar hâlde Mate 30 Pro’nun ekranına bakarken otomatik döndürmeyi kapatmanıza gerek olmayacak, çünkü telefon sizin telefona yatarken baktığınızı anladığı için arayüzü döndürmüyor.
Biyometrik kimlik doğrulama yöntemi olarak ekran içi parmak izi okuyucusu başrolde yer alıyor. Bu bileşen gayet hızlı ve pratik biçimde çalışıyor. Bununla birlikte Huawei’nin Mate 20 Pro’da kullandığı Face ID yüz tanıma sistemi Mate 30 Pro’da da var. Aslında yüz tanıma üç boyutlu tarama yaptığı için sadece ön kamerayı kullanarak tarama yapan sistemlere çok daha yüksek güvenlik seviyesine sahip. Hangisi rahatınıza gelirse, onu kullanabilirsiniz. İkisi de güvenlik açısından birbirlerinden pek geride kalmıyor.
Huawei Mate 30 Pro inceleme: Kamera
Kamera tarafına baktığımızda Huawei Mate 30 Pro’nun piksel sayısı tutkunlarını memnun edecek şekilde 40 megapiksel kameralar barındırdığını görüyoruz. Ancak telefon pratikte 10 megapiksel çözünürlüklü fotoğraflar çekiyor, piksel birleştirme işlemi uygulayarak düşük ışıkta performansı yukarı çıkarıyor. P30 Pro’da gördüğümüz periskop kamera bunda yok, optik zum seviyesi çok yüksek seviyelere çıkmıyor. Bununla birlikte telefoto lensin varlığı sayesinde 3 kat optik yakınlaştırma mevcut.
Öncelikle arka kamera özelliklerinden bahsedelim: 40 megapiksel, f/1.6 diyafram ve 1/1.7″ piksel boyutlu ana kamera optik görüntü sabitleme özelliğine de sahip. Ultra geniş açılı kamera da 40 megapiksel sensöre sahip. Aynı zamanda f/1.8 diyafram açıklığını ve 1/1.54″ büyüklüğünde pikselleri barındırıyor. Telefoto kamera da ana kamera gibi optik görüntü sabitlemeye sahip. Aynı zamanda f/2.4 diyafram açıklığı ve 1/4.0″ piksel boyutuna sahip. Bunun sayesinde üç kat optik yakınlaştırma yapılabiliyor. Son olarak bir de Uçuş Süresi kamerası var. Huawei kamera konusunda yine Leica’dan destek alıyor. Çift renkli çift LED flaş da kamera sisteminin diğer unsurları arasında yer alıyor.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, her ne kadar 40 megapiksel çözünürlüklü iki adet kamera olsa da, Mate 30 Pro ile çekilen fotoğraflar varsayılan olarak 10 megapiksel çözünürlükte ayarlanmış. Eğer isterseniz 40 megapiksel çözünürlüğü de kamera ayarları içinden seçip bu şekilde fotoğraf çekebilirsiniz. Tam çözünürlükteki fotoğraflarda doğal olarak çekilen fotoğrafta daha fazla yakınlaştırma yapmak ve daha fazla detay elde etmek mümkün oluyor. Ancak genel fotoğraf kalitesi açısından 10 megapiksel biraz daha iyi sonuçlar veriyor. Bu fark düşük ışıkta daha iyi anlaşılıyor. Yeterli ışığın olduğu koşullarda ise iki farklı çözünürlükte çekilen fotoğraflardaki farkı anlamak o kadar kolay değil. Ancak 10 megapiksel çözünürlüklü fotoğraflarda süje sınırlarının biraz daha belirgin olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Mate 30 Pro’nun düşük ışık performansı iyi. Gürültünün çok az, bulanıklığın düşük olduğu iyi kareler yakalayabilirsiniz. Gece modu ile pozlamayı artırıp daha da iyi ve hoş görünümlü gece fotoğrafları da elde edebilirsiniz. Telefoto lens de ışığın düşük olduğu ortamlarda fena iş çıkarmıyor. Bu lensin 3 kat optik zum performansı da fena sayılmaz. İşin içine dijital zum girince yakınlaştırma şiddeti daha da artıyor, ancak sonuçta ortaya bulanık fotoğraflar çıkıyor. Sonuç olarak üç kat optik yakınlaştırma yeterli ve bu noktaya kadar da görüntü kalitesinde herhangi bir sorun yok.
Ultra geniş açılı lens de Mate 30 Pro’nun beğenimizi kazanan noktalarından bir tanesi. Bu lens ile çekilen geniş açılı fotoğraflarda parlaklık iyi seviyede, renk doygunluğu bakımından da ana lense göre biraz daha iyi bulduğumuzu söyleyebiliriz. Bazı karelerde ultra geniş açılı lens daha solgun fotoğraflar üretse de, genel olarak bu lensin renk sıcaklığını ana lensinkine göre daha tatmin edici bulduk.
HUAWEI MATE 30 PRO İLE ÇEKİLEN FOTOĞRAFLAR
Uçuş Süresi kamerası da Portre fotoğraflarda performansı biraz daha iyileştiriyor. Saç telinde bile performansı iyi, bazı telleri kaçırsa da Mate 30 Pro’nun genel olarak iyi iş yaptığını görüyoruz. Aynı zamanda bu kamera sayesinde Huawei Mate 30 Pro artırılmış gerçeklik uygulamaları konusunda da kullanışlı hâle geliyor.
Önde yer alan selfie kamera 32 megapiksel çözünürlüklü selfie kamerası f/2.0 diyafram ve 1/2.8 piksel boyutu gibi özelliklere sahip. Bu kamera ile çekilen fotoğraflar genel olarak tatmin edici. Düşük ışıkta bile yeterli parlaklıkta fotoğraflar çıkıyor. Yakınlaştırma yaptığımızda pürüzsüzleştirme yapıldığını ve detayların bir kısmının kaybolduğunu görüyoruz. Ancak bunlar çok büyük problem sayılmaz. Bu arada ön tarafta Face ID için kullanılan uçuş süresi kamerası aynı zamanda portre fotoğraflarda da arka planı bulanıklaştırma konusunda daha iyi bir performans sergilenmesini sağlıyor.
Huawei Mate 30 Pro’nun beğendiğimiz yanlarından bir tanesi de video çekimi oluyor. Hem ana kamerada hem de telefoto kamerada bulunan optik görüntü sabitleme sistemi sayesinde durağanlık konusunda büyük aşama kaydediliyor. Mate 30 Pro ile çektiğimiz 1080p ve 4K videolara baktığımızda, her iki çözünürlükte de videolarda sabitliğin çok iyi seviyede olduğunu, profesyonel kameralardaki havanın yakalandığını görüyoruz. Ses kaydı konusunda da Mate 30 Pro tatmin edici sayılır. Ancak videoyu çeken kişinin sesinin tiz seviyesi normale göre biraz yüksek geliyor. Ön kamera ile çekilen videolarda görüntü kalitesi ve ses tatmin edici olsa da, çekimlerin sabitliği için aynı şeyi söylemek zor. Titreşim ve hareket etkisi çok hissediliyor.
Huawei Mate 30 Pro inceleme: Sonuç
Huawei Mate 30 Pro donanım, tasarım, pil, kamera, ekran gibi birçok açıdan bir amiral gemisi telefona yakışır özellikleri bünyesinde barındırıyor. Malzeme kalitesi iyi, değerli bir telefon olduğu hissini veriyor. Ekrandaki kavis biraz abartılmış olsa da, tasarım da çekici ve cihazı daha alımlı gösteriyor. Özellikle ekranın kenardan kenara görünümü bu telefonu daha iddialı gösteriyor. Ekran görsel deneyim açısından yüksek seviyede, bu da kullanım zevkini artırıyor. Netflix ve YouTube gibi uygulamalardan, Google Play Store’u kurmadıktan sonra tam anlamıyla yararlanamamak şanssızlık sayılabilir. Tek hoparlör olsa da yeterli bir ses şiddeti sunuyor. Pili ise bir Huawei telefonundan beklenen düzeyde performans sağlıyor. Kirin 990 da amiral gemisi telefondan beklenen performansı sunuyor.
Kamera tarafında da Huawei Mate 30 Pro’nun güçlü olduğunu görüyoruz. Telefon farklı koşullarda iyi kareler elde etmeyi sağlıyor. Ultra geniş açılı kamera da en az ana kamera kadar iyi, hatta bazı durumlarda sergilediği performans ileri gidiyor. Video kaydı konusunda profesyonel kameraları aratmayacak bir durağanlığın ve kalitenin yakalandığını görüyoruz. Huawei Mate 30 Pro, içerik üretimi konusunda gerçekten güçlü bir araç.
Gelgelelim, bu cihazın havası yazılım tarafında biraz bulutlu ve kasvetli bir hâl alıyor. Google uygulamalarının ve servislerinin bulunmaması, Google Play Store’dan uygulama ve oyun indirememek bu cihazdan yeterli verimi almayı engelliyor. Tabii ki, Google servislerini ve Google Play Store’u yüklemenin yolları var, ancak bunlar tam anlamıyla güvenli sayılmaz, Mate 30 Pro’nun güvenlik seviyesini düşürmüş oluyorsunuz. Yine de, bu noktada karar sizin. Bizim kullandığımız hâliyle Mate 30 Pro, özellikle multimedya tarafında biraz eksik deneyim sunuyor. Ancak günlük hayatta kullandığınız diğer uygulamaları gerek Huawei AppGallery, gerek alternatif APK kaynakları sayesinde nispeten güvenli şekilde temin etmeniz mümkün.
Sonuç olarak Huawei Mate 30 Pro, tecrübe ve deneyim konusunda orta veya alt seviyedeki bir kullanıcıdan daha çok Android ekosistemine hakim ve bu cihazla neler yapacağını bilen orta ve üstü deneyimli kullanıcılara önerilir. Bu kişiler sahip oldukları bilgi ve deneyimle cihazın kilitli tutulan performansını açabilirler.
Öte yandan Huawei Mate 30 Pro, Huawei’nin yeni dönemi için bir test ortamı vazifesi görüyor, geleceğe yönelik bir bakış atmayı sağlıyor. Popüler ve alıştığımız uygulamalara kolaylıkla erişme imkanının kısıtlanmasını bir kenara bırakırsak, Huawei’nin aradan geçen kısa sürede iyi iş çıkardığını ve alternatif bir Google ekosistemi sunma konusunda önemli ilerleme kaydettiğini görüyoruz. Geçmişte Nokia da benzer bir yola girmeye çalışmış, ancak bunda başarılı olamamıştı.
Huawei Mate 30 Pro
Huawei Online Mağaza’dan satın alın