Teknoloji

Huawei Mate 30 Pro’ya elle yüklenen Google uygulamaları ile ilgili yeni gelişme

huawei mate 30 pro

Huawei Mate 30 Pro oldukça etkileyici bir telefon gibi görünüyor. Kavisli ekranı, önünde ve arkasında yer alan kameralarıyla oldukça etkileyici. Öte yandan fiziksel ses tuşu yerine yerleştirilmiş, dokunmatik ekranın kenarına çift tıklatma yöntemi gibi yenilikçi özellikleri de mevcut. Ne var ki, Android tarafındaki eksiklik bu etkileyici noktaların üstüne gölge düşürüyor.

Huawei, ABD Ticaret Bakanlığı tarafından kara listeye alındığı için, Amerikan şirketleriyle iş yapması hükümet onayına bağlı durumda. Bu nedenle Google da geçtiğimiz mayıs ayında Huawei’nin Android lisansını askıya almıştı. Huawei Mate 30 serisi, Google Play Servisleri ve Google Play Store, Gmail, Google Haritalar, YouTube gibi uygulamaların ön yüklü olarak sunulmadığı ilk telefonlar oldu. Üstelik bunların resmi kanallardan yüklenmesi de mümkün değil.

https://www.youtube.com/watch?v=Bj2ffS-H6WY

Mate 30 ve Mate 30 Pro için, LZPlay.net adlı gizemli bir web sitesi üzerinden Google Mobil Servislerini ekleme imkanı sunulmuştu. Sadece ekrandaki bir düğmeye dokunmak, tüm eksik noktaları tamamlıyordu ve tüm uygulamalar düzgün şekilde çalışır hâle geliyordu.

Böylelikle, Huawei Mate 30 veya Mate 30 Pro satın almaya çekinen birçok kişi için bu telefonları en önemli eksikliği tamamlanmış şekilde kullanma fırsatı doğmuştu.

Ne var ki, LZPlay.net sisteminin kullanımı da çok güvenli sayılmazdı ve bazı sorunlar çıkardığı, çalışmayı bıraktığı da konuşulmuştu. Sonuçta kullanıcılar güvenilir olmayan bir yayıncı veya kaynağa çeşitli izinler veriyor ve bu durum da ileride kendilerini sıkıntıya sokabilir. Üstelik Huawei de LZPlay ile herhangi bir iş ilişkisinin olmadığını açıklamıştı.

Çeşitli kullanıcıların verdiği bilgiye göre, LZ Play üzerinden Google Play Servisleri ve Google uygulamalarının yüklenmesi işlemi geçen haftanın başlarında kesintiye uğramıştı. Bazıları LZPlay’in internetten kaybolduğunu söylerken bazı kullanıcılar da Google Pay’in çalışmadığını kaydetmişti.

Ancak çeşitli kaynaklar, Huawei Mate 30 Pro’ya LZPlay üzerinden Google Play Servisleri ve uygulamalarını kolaylıkla ve başarıyla kurduklarını ve bunların düzgün biçimde çalışmaya devam ettiğini dile getiriyor.

Sorunun hangi EMUI versiyonunun kullanıldığıyla bağlantısının olabileceği belirtiliyor. EMUI, Huawei’nin Android’in üzerinde kullandığı kullanıcı arayüzü ve şu anda Mate 30 serisinde EMUI 10 sürümü çalışıyor. Bu kullanıcı arayüzünün sayesinde Google uygulamalarının ve servislerinin görünürde eksikliği fazla hissedilmiyor.

Huawei dışından bir kullanıcının Forbes’a verdiği bilgiye göre, diğer Huawei cihazlarında da Google Pay çakışmaları bulduklarını, üstelik bunların Google Play Servislerine eksiksiz erişime sahip cihazlar olduklarını kaydetti. Yeni telefonlar EMUI 10 ile yüklü gelse de, bu yazılımın hâlâ beta sürecinde olduğu ve sorunlar yaratabileceği belirtiliyor. Elle yüklenen Google uygulamaları ve servisleriyle ilgili sıkıntıların EMUI 10’un tüm kullanıcılar için güncellenmesi ve final sürümünün yayınlanmasıyla giderilebileceği belirtiliyor.

Mate 30 ve Mate 30 Pro şu anda çoğunlukla Çin’de kullanılıyor. Bu ülkenin dışındaki kullanımlarının çok yüksek olmadığını söyleyebiliriz. Bu nedenle sonuçlar hakkında kesin bir şekilde konuşmak da mümkün sayılmaz.

Huawei Mate 30 Pro Türkiye’ye gelecek mi?

Huawei Mate 30 Pro’nun Avrupa’ya geleceği kesinleşti ve çok yakında gelecek. En erken gelecek ay içinde gelmesi bekleniyor. Türkiye konusunda net bir açıklama yok. Mate 30 serisi duyurulduğu zaman bu telefonların gelmeyeceğine dair tahminlerde bulunulmuştu. Ancak son günlerde ortalıkta dolaşan dedikodular, bu telefonların, en azından Mate 30 Pro’nun Türkiye’ye geleceği yönünde.

Google’ın uygulamaları ve servisleri olmadan Huawei Mate 30 Pro’nun ne kadar başarılı olacağı tartışılır. Ancak LZPlay veya benzeri çözümlerle bunların eksiklikleri mümkün olduğu kadar kapatılır ve kullanıcıların iyi bir deneyim elde etmesi sağlanabilir. Ancak Google uygulamaları ve servisleri uğruna telefonun genel güvenlik seviyesinin de tehlikeye atıldığını söylemekte fayda olacaktır.