Bilim

Honda, hidrojen enerjisini Ay’a taşımaya hazırlanıyor

honda

Honda, hidrojen enerjisini sadece otomobillerde değil, artık uzayda da kullanmak istiyor. Japon otomotiv üreticisi, bu doğrultuda hidrojen teknolojisini farklı bir boyuta taşıyacak bir projeye imza atıyor. Şirket, geliştirdiği yüksek basınç farkına dayalı su elektroliz sistemini uzayda denemeye hazırlanıyor. Test süreci, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) gerçekleştirilecek.

Honda’nın bu proje için yalnız hareket etmediğini belirtmek gerekiyor. Şirket, uzay teknolojileri alanında faaliyet gösteren Sierra Space ve Tec-Masters ile ortak bir çalışma yürütüyor. NASA’nın da dahil olduğu bu girişimde, Sierra Space’in Dream Chaser uzay aracı donanımı ISS’e taşıyacak. Tec-Masters ise test sürecinin ISS üzerindeki teknik yönlerine destek verecek.

Honda’nın geliştirdiği sistem, enerji üretimini sürdürülebilir şekilde sağlayacak kapalı döngülü bir model sunuyor. Ay yüzeyindeki gündüz süresince güneş panelleriyle elektrik üretilecek ve bu elektrik elektroliz işlemine güç verecek. Sistem, bu işlemle suyu ayrıştırarak hidrojen ve oksijen elde edecek. Gece olduğunda ise bu oksijenin bir bölümü yaşam destek sistemlerinde, kalan kısmı ise elektrik üretiminde kullanılacak.

Bununla birlikte, ortaya çıkan tek yan ürün olan su tekrar sisteme geri döndürülüyor. Böylece kapalı bir enerji döngüsü oluşturuluyor ve kaynak israfı minimum seviyeye indiriliyor. Honda, bu sistemin uzayda insan yaşamı için kritik bir temel oluşturabileceğini düşünüyor. Aynı modelin Dünya’daki zorlu coğrafyalarda da uygulanabileceği öngörülüyor.

Ne var ki, hidrojen enerjisi henüz otomobil sektöründe bile yaygın kabul görmüş değil. Yakıt altyapısı eksikliği, yüksek maliyetler ve sınırlı erişim gibi faktörler bu teknolojinin önünü kesiyor. Fakat Honda, hidrojenin sunduğu uzun vadeli potansiyeli göz ardı etmiyor. Şirketin hedefi, 2040 yılına kadar karbon emisyonlarını sıfıra indirmek.

Tüm bunların yanında, mikro yerçekimi ortamında elektroliz sürecinin nasıl işleyeceği henüz net değil. 2022 yılında yayımlanan bilimsel bir çalışmaya göre, Ay benzeri düşük yerçekimi koşullarında elektrolizle yüzde 11 oranında daha az oksijen üretiliyor. Bu da sistemin uzayda verimliliğini etkileyebilecek bir faktör olarak dikkat çekiyor. ISS’te yapılacak testler, bu konuda daha net sonuçlar sağlayabilir.

Honda sadece Ay’da yaşamı hedeflemiyor

Honda’nın bu projeyle ulaşmak istediği nokta sadece Ay’da yaşam değil. Şirket, bu sistemi ileriye dönük Mars görevlerinde ya da yörünge üslerinde de kullanmayı planlıyor. Bunun yanı sıra, zorlu doğa koşullarında yaşayan topluluklar için bu sistemin yeryüzü versiyonları geliştirilebilir. Bu anlamda uzayda test edilecek teknoloji, çok yönlü bir çözüm potansiyeli barındırıyor.

Öte yandan, özel sektörün uzay çalışmalarındaki etkisi giderek daha belirgin hale geliyor. Honda gibi otomotiv devlerinin bu alana yönelmesi, sadece teknolojik değil, stratejik anlamda da dikkat çekici. Geliştirilen her yeni sistem, hem ticari hem de bilimsel açılardan yeni fırsatlar doğuruyor. Hidrojenin bu denli farklı alanlara uygulanabilir olması da bu fırsatları daha cazip hale getiriyor.

Honda’nın ISS’te başlatacağı test süreci, hidrojenin sınırlarını yeniden tanımlamak açısından kritik olacak. Şirketin bu deneyi başarıyla tamamlaması durumunda, hidrojen teknolojilerinin uzaydaki uygulama alanları daha da genişleyecek. Aynı zamanda bu süreç, Dünya’da yaşanan enerji dönüşümüne de katkı sunabilecek bir örnek teşkil edecek. Bu bağlamda, uzayda yapılan her küçük test, gelecekteki büyük dönüşümlerin habercisi olabilir.