Google yapay zeka konusundaki çalışmalarında kendisini geliştirmek adına oldukça farklı adımlar atıyor. BuzzFeed’de yer alan habere göre, Google yapay zeka motoruna kendisini geliştirmesi için 2 bin 865 aşk romanı aktarıyor.
Şirket, bu hamleyle genellikle gergin ve olgusal bir tarzda işleyen Google uygulamasını karşılıklı konuşmaya daha uygun hâle getirmeyi amaçlıyor. Projeyi yürüten mühendis Andrew Dai, Google uygulamasının sorulanları gerçekten anlaması ve soruları daha doğal bir dille cevaplaması durumunda uygulamayla iletişim kurmanın çok daha tatmin edici bir deneyime dönüşeceğine dikkat çekti. Dai, bu çalışmalar sayesinde Google uygulamasının danışmada bulunan bir görevli olmaktan çıkıp daha rahat konuşulan bir arkadaşa dönüşebileceğini ifade etti.
Google’ın kıdemli iletişim müdürlerinden Jason Freidenfelds, Google uygulamasının şu an için sadece temel soruları öğrenme ve anlama yeteneğine sahip olduğunu belirtti. “Eyfel Kulesi ne zaman inşa edildi?” sorusunu yanıtlayabilen Google uygulaması, arkasından gelen “Kim inşa etti?” sorusunda Eyfel Kulesi’nden bahsedildiğini de algılayabiliyor. Ancak bu yeteneği doğal diyaloglarda görmek mümkün olmuyor. Dai, yapay zekayla hisleri anlamak ve tanım cümlelerinden hareketle bir kişinin bir şeyi sevip sevmediğini değerlendirme konusunda önemli mesafe katettiklerini belirtmeyi de ihmal etmedi. Ancak, yapay zekanın “iğneleme” gibi ince tarzları anlama konusunda yetersiz olduğunu söylemek gerekiyor.
Nöral ağ olarak da bilinen yapay zeka motoru, girdiler doğrultusunda yeni yetenekler kazanabiliyor veya mevcut yeteneklerini koşullara uydurabiliyor. İnsan dilini anlamak, işlemek ve insanlara uygun biçimde karşılık vermek, yapay zeka araştırmalarının önündeki en zorlu görevler arasında yer alıyor. Google’ın ürünlerinin önemli bir kısmı insan dilini anlamak için bilgisayarlardan yardım alıyor. Dolayısıyla Google için yapay zeka motorunun kelime hazinesini geliştirmek ve kreatif yeteneklerini artırmak büyük önem taşıyor. Anlayışı geliştirme konusunda çocuk kitaplarının daha çok işe yarayacağı düşünülse de, Google bu konuda aşk romanlarının daha etkili olacağına dikkat çekiyor. Aşk romanlarının benzer senaryo çizgileri ve temalarını izlediğini söyleyen Jason Freidenfelds, bu romanlarda fikirleri ve duyguları anlatmak için geniş bir kelime haznesinden faydalanıldığını dile getirdi. Bütün bu çalışmalardaki nihai amaç ise daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak olarak gösterilebilir.
