Android’in güvenliği, işletim sisteminin açık doğası gereğince Google’ı sürekli olarak zorlayan alanlardan biri oldu. Ancak şirket son yıllarda zararlı yazılım ve açıklara karşı olan mücadelesinde daha etkin sonuçlar alıyor. Bu başarıda sorunlu uygulamaların kullanıcılara ulaşmadan önce otomatik öğrenme ve yapay zekâ yardımıyla tespit edilmesi önemli rol oynuyor. Google Play Store uygulamalarını iyi ve kötü olarak sınıflandırmak için kullandığı otomatik öğrenme yönteminin detaylarını kamuoyuyla paylaştı.
Google’ın kullandığı yöntem “Peer Grouping” (Akran Gruplaması) adını taşıyor. Aynı görevleri yerine getiren uygulamaların verilerini karşılaştıran sistem, sakladığı şeyler olan uygulamaları tespit edebiliyor. Örneğin, hesap makinesi işlevi gören 20 uygulama arasında mikrofona, konum bilgilerine ve adres defterine erişim isteyen uygulamanın niyetinin iyi olmadığı anlaşılıyor. Google’ın sistemi bu uygulamaları işaretliyor. Daha sonrasında da şirketin güvenlik yöneticileri sistemi inceleme altına alıyor.
Otomatik öğrenme ise Google’a akran gruplaması yöntemini daha geniş ölçekli biçimde uygulama imkanını sağlıyor. Uygulamaları kümelemek için tanım, üst veri ve istatistik gibi çok sayıda kriterden yararlanan Google, her uygulama için bir akran grubu oluşturuyor. “Üretkenlik” ve “Oyun” gibi kategorileri “hantal” olarak niteleyen şirket, bu kategorilerin uygulama ekosistemindeki değişenlerin takibinde yeterli olmadığına dikkat çekti. Uygulamaları tek tek gruplamanın da zaman alacağını belirten Google, akran gruplaması sayesinde sepetteki çürük elmaların daha kolay ayıklanabildiğinin altını çizdi.
Google Play Store güvenliğini artırma konusunda başarılı bir performans sergiliyor
Akran Gruplaması gibi yöntemler, Google Play Store güvenliğini artırma konusunda etkili olmuş gibi görünüyor. Play Store üzerinden zararlı uygulama indiren kullanıcıların oranı 2016’da yüzde 0.05’e geriledi. Söz konusu oran, 2015’te yüzde 0.15 seviyesindeydi.
