Google’ın I/O 2013’te düzenlediği açılış etkinliğinin ön plana çıkan unsurlarından biri de şirketin Spotify ve Rdio’ya rakip olarak oluşturduğu abonelik temelli müzik servisi Play Music All Access oldu. Şirket bu yeni akış servisini halihazırda iTunes ve Amazon ile rekabet eden mevcut müzik ve bulut servisleri üzerine kurmayı tercih etti. Servis ilgi uyandıran özelliklerle birlikte gelse de, Google’ın hızla değişen müzik endüstrisinde kendini önemli bir oyuncu haline getirmesi için aşması gereken engellerin tamamını ortadan kaldırmıyor.
The Verge sitesine konuşan Google Play’in baş ürün müdürü Paul Joyce, ellerinde mümkün olanın ilk sürümünün olduğunu belirtti. Joyce bir vizyonlarının olduğunu ve bu vizyonu gerçeğe dönüştürmenin zaman aldığını ifade ederken, şimdi ellerinde bir tamamlayıcı olarak gördükleri All Access’in olduğunu dile getirdi. Google’ı abonelik temelli müzik akış servisi oluşturmaya iten en önemli sebebin müzik endüstrisinin değişen dinamiklerinin olduğunu Joyce’un sözleri doğruluyor. Aboneliklerin müzik endüstrisinin en hızlı büyüyen segmenti haline geldiğine dikkat çeken Joyce, müziği hem satın alan hem de kiralayan insanların daima var olacağını ve Google olarak bu iki gruba da hizmet vereceklerini ifade etti.
Halihazırda All Access’in benzer servislere kıyasla daha farklı bir noktada olduğunu söylemek mümkün. Zira servis kullanıcılarına hem şarkılar arasında tarama yapma hem şarkıları dinleme hem de satın alınmış ve kiralanmış şarkıları yönetme imkanını tek bir arayüz üzerinden sunacak. Bu tarz bir teklifi rakip müzik servisleri şu an için sunmazken, Joyce akış servisi aboneliğinden vazgeçilmesi durumunda kullanıcıların elinde satın aldıkları şarkıları güvenli bir biçimde bulutta saklayabilecekleri bir ortamın kalacağını belirtti.
Başlangıç için kullanıcılarına bu özelliklerini avantajlı fiyatlarla sunmayı planlayan Google’ın bu servisi ve avantajları yayma konusunda işi pek kolay gözükmüyor. Bu durumun en büyük nedeni olarak şirketin Play Music All Access’i kendi ekosistemine sıkı bir biçimde bağlaması gösterilebilir. İlk etapta bir iOS uygulamasının bahsi geçmezken, sosyal entegrasyonun da sadece Google+ ile sınırlı kalması servis adına sıkıntı oluşturabilecek bir durum olarak göze çarpıyor. Bu iki koşulun üstüne servisin ilk etapta sadece ABD içinde kullanılabilecek olması eklenince All Access için amaca hizmet etmeme tehlikesi doğuyor. Zira günümüzün çok platformlu dünyasında tek ülkede, tek platformda faaliyet gösteren ve sadece tek bir sosyal ağ ile entegre olan bir müzik servisinin başarıya ulaşması pek olası durmuyor.
Paul Joyce ise şirket için All Access’te böyle bir olumsuz tablonun oluşmayacağı kanaatinde. Diğer platform ve fırsatları daima değerlendirdiklerini söyleyen Joyce, genel amaçlarının herkesin bu servisi kullanması olduğunu ve sadece belli platformlara bağlı kalmanın stratejik bir amaç olmadığını ifade etti. Joyce yolun henüz başında olduklarını hatırlatmayı da ihmal etmedi.
YouTube’un tek başına oldukça etkili bir müzik servisi olduğunu söylemek pek yanlış olmayacaktır. Bu etkinin farkında olan Google, Play Music ile YouTube arasında bir entegrasyon oluşturmaya sıcak bakıyor. Paul Joyce gelecekte bu tarz bir işbirliğinin kurulabileceğine dair olumlu ifadeler kullandı. YouTube’un çok başarılı olduğunu ve aynı şirketin parçaları olduklarını söyleyen Joyce, gelecekte iki platform arasında bir işbirliği oluştulmasının olası olduğunu sözlerine ekledi.
İlgili >> The Verge
[Görsel – The Verge]